Mezuniyet töreninde diplomasını yırtan Boğaziçili Doruk Dörücü'yle konuşuyoruz.
Açık Gazete köşelerinden Sahiden’de, Ömer Madra, Özdeş Özbay ve Tuğba Tekerek, Boğaziçi Üniversitesi mezunu Doruk Dörücü ile üniversitenin geçirdiği dönüşüm süreci, ifade özgürlüğünün sınırlandırılması, akademik özerkliğin aşındırılması ve öğrencilerin direniş biçimleri üzerine çarpıcı bir söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşide Dörücü’nün mezuniyet töreninde diplomasını yırtarak gerçekleştirdiği protesto eylemi kurumsal tahakküm, liyakatsiz atamalar, keyfi uygulamalar ve üniversitenin demokratik işleyişinin ortadan kaldırılmasına karşı açık bir siyasal pozisyon alış olarak tartışılıyor. Tuğba Tekerek diyor ki "bu bedeller ödeniyor ama gördüğümüz gibi sizin gibi gençler de mücadeleye devam ediyor".
Dörücü’nün çift anadal programıyla sosyoloji ve siyaset bilimi bölümlerinden, 3.95 not ortalamasıyla mezun olmasına rağmen “makul” bir başarı hikâyesi üretmeyi reddetmesini soruyorlar, Doruk'tan öğreniyoruz ki mevcut baskı rejimi koşullarında gençliğin ahlaki tutarlılık, direnç ve toplumsal sorumluluk temelinde yeni bir siyasal tahayyül inşa ettiği inancı yaygın: "Ben iyimserim. Çünkü gençliğimiz var. Yani hakikaten, zor zamanlar, zor insanlar yaratır diyoruz ya... Muhtemelen Cumhuriyet'in görüp görebileceği, en kafası çalışan, en dünyayla entegre, en işleyişin farkında olan, düzenin farkında olan ve de bunun nereye getirmesi gerektiğini, nasıl daha iyiye götürmesi gerektiğini anlayabilen nesillerden biri bizimkisi. Ben o yüzden, hani, yaşıtlarımdan çok umutluyum."
Söyleşide Boğaziçi Üniversitesi’nin yalnızca akademik anlamda değil, sosyal ve kültürel düzlemde de nasıl dönüştürüldüğü, öğrencilerin kampüs içinde bir araya gelmelerinin, kulüp etkinliklerinin ve alternatif düşünce alanlarının sistematik biçimde bastırılması üzerinden de tartışılıyor. “Boğaziçi artık bir bilim yuvası değil, yüksek lise gibi çalışıyor” diyen Dörücü, kampüsün bilinçli biçimde sessizleştirildiğini ve üniversitenin kamusal niteliğinin yok sayıldığını ifade ediyor.
Dörücü'nün gelecek planları tartışılırken Ömer Madra "yüksek onur derecesi..." diyor, "bu diplomayı yırtmak da kolay değildir". "Kolaydı" diyor, Doruk: "Çok kolaydı yani şak diye yırtıldı. Kağıdı yalnız kaliteli basmışlar, birazcık o zorladı ama onun dışında zorluğu yoktu".