Joni Mitchell’dan 'dünyaya şarkılar'

-
Aa
+
a
a
a

Joni Mitchell ile birlikte dünyanın tüm akşamlarına ve tüm sabahlarına ve insanoğlunun evi dünya üzerindeki sahnesine seyirciyiz. 

Joni Mitchell 68’lerden bugüne 20 ye yakın albüm yapmış dünyanın tanıdığı en sahici kadın şarkı yazarlarından biri. “Shine” ise beklenmedik bir zamanda, ben artık müzik yapmam dedikten ve sadece resim yaparak geçirdiği 10 yıldan sonra 2007’de yayınlanan son albümü. İçinden iki parça dinleyeceğimiz albümün tamamı dünyanın kendisine ve üzerindeki oyuncularına ithaf edilmiş şefkatli bir konuşma sanki… Bu şarkıların, Kanada’da doğanın içinde, denize bakan ve çok sevdiği küçük mütevazi evinde, bir akşamüstü denizin parıltısı karşısında yaşadığı minnet dolu anlarda filizlendiğinden bahseder Joni Mitchell. 

Albümle aynı adı taşıyan “Shine”da; bir küçük ışığı, sana ya da bana ait olan küçük ışığı, dünya üzerinde gezdirir… iyinin ve kötünün üzerinde… Işık parlar…. Yükselen denizler, buharlaşan sular, Frankestein teknolojilerimiz, bilimin öngörüsü üzerine. Sınırların içine gömülmüş verimli topraklar üzerine… Dickens, Rembrandt, Beethoven’ın üzerine ışıldar… İyi toprak, iyi hava, iyi su, çocukların oynayabildiği güvenli yerler üzerinde … yarım mil ötede patlayan bombaların üstüne… rüya gibi bir elbise giymiş umutlu bir genç kızın üstüne ışıldar… İyi mizaha, iyi niyete, öldürmeye lisanlı kötü liderliğe, bir Tanrı adına yapılmış kitlesel imhaların üzerinde ışıldar… Sadeliği arayanların, kendinden vazgeçenlerin içindeki küçük ışığı, ışıklarını fark ettirerek…

“Shine” albümü, Mitchell’ın hayranlarıyla yeniden ve görkemli buluşması olur. Aynı dönemde, sadece onun şarkılarından oluşmuş bir modern dans gösterisi “The Fiddle and the Drum”, Alberta Ballet tarafından sahnelenir. Kendisi de bizzat yaratıcı yönetmenliğini yapar. Bu gösterinin video kaydını Vimeo’da izlemek mümkün.  Joni Mitchell Facebook sayfasında, linki şifresiyle birlikte paylaşıldı. Özelliği, Mitchell’ın kendisi tarafından bizzat yapılmış aylar süren edit çalışmasının hiç değiştirilmeden ve sonradan çıkarılmış 5 şarkıya sahip olması. Joni Mitchell’ın müziğini, sahnenin dev tuvali üzerinde yorumlayan dansçılardan izlemek gerçekten büyüleyici bir deneyim. 

Albüme dönecek olursak, “Shine” ile dairesel bir döngüyü tamamladığını söyler Joni Mitchell bir söyleşisinde. 1968’deki ilk albümüyle tanıştığımız Joni, dünyanın ekolojik sorunlarına duyarsız insanoğluna kızgındır. Şöyle söyler: “Bu kızgınlıkla birkaç yıl geçirdim. Çokça suçladığım ve utanç duyduğum bir yere düşmüştüm ki bence bu iyi bir yer değil- kızgınlıkla zehirlenmiş bir kalp. 20’li yaşlarımda dünyaya yapılanlar için çok ağladım. Pek çok şeyin geldiğini görüyordum. Şimdi tüm bu yaşadıklarımıza ve insanların yeni yeni keşfettiği herşeye karşı aşılanmış gibi hissediyorum. Eğer bu uyanış yaşanıyorsa ve görülüyorsa, beraberinde acı ve çaresiz his de geliyor. Bu şarkı da şu soruyu soruyor: İşler kontrolden çıkmış gibi olduğunda ve aciz hissettiğimizde ne yapabiliriz? Dünyayı nasıl iyileştirebiliriz? Dinozorun üzerindeki sinek kadar küçük hissedebilirim, ama işte bak yine de dinozorun bacaklarını tekmeliyorum!” 

Joni Mitchell’ı dinlemeye devam ediyoruz. “If I Had a Heart” 

Joni Mitchell, tüm yıllar içinde, hiç durmadan soru üreten bir zihin ve mevcut kalıpları tanımayan tavrı ile yeni, özgür ve beklenmedik olanla özdeşleşir. Kendini ‘akışkan’ olarak tanımlar. “Olduğum her şey olmadığımdır” der. Öncelikle ressamdır. Müzik yapmayı da, resim yapmaya benzetir. Tuval üzerinde sınır yoktur, akor geçişlerinde ve müzikal seyrinde de yoktur. Kendini şarkılarına tüm şeffaflığıyla yansıtır. “Blue” böyle bir albümdür. Bu da ilktir, zamanında yadırganır. Şarkı yazmayı her seferinde yorucu bir film yapımına benzetir. Edebiyatın yaptığı da budur. Dinleyen kendini kolayca içine yerleştirir. Bu yüzden çok sevilir. Bir söyleşisinde şöyle der: “Eğer müziği dinliyor ve beni görüyorsan bir şey almıyorsunur. Eğer müziği dinleyip kendini görüyorsan, işte bu seni ağlatır, kendin hakkında bir şey öğrenirsin, o şarkı sana bir şey verir.”

Şimdi zamanda geriye, 1991’de yazdığı çok etkileyici şarkılarından birine gitmek istiyorum. “Passion Play (When The Slaves Are Free)”. Sözleri üzerinde tartışmalar çeşitli platformlarda devam ede dursun kendisi şarkının temelde güncel ekolojik ve sosyolojik felaketleri de içine kattığı bir Paskalya hikayesi olduğunu söyler. Şarkı, “kalbin krizi ve kalbin iyileşmesi üzerinedir.”

Önce müziğinin geldiği, birkaç yıl sonra da hipnotize eden melodisinin çarpıcı sözleriyle buluştuğu bir şarkı: Nakaratta sık sık şu sözleri duyarız: 

“Kalabalığın içine gir

Exxon mavisinde, Radyasyon kırmızısında 

Şimdi söyle bana… 

Bütün köleler özgür olduğunda kirli işleri kime yaptıracaksın?"

Evet, biz de Joni’nin ters yönünde bir dairesel döngü yapıp, ilk yıllarına geri gidiyoruz sıradaki şarkıyla;

1970 yılına ait ve “Ladies of the Canyon” albümünden bir şarkı; “Big Yellow Taxi”. Hawaii‘ye yaptığı ilk seyahatinde, otele akşam karanlığında varır. Sabah uyanıp perdeleri açıp da pencereden baktığında muhteşem güzelliğiyle uzaktaki dağları görür. Gözlerini aşağıya çevirdiğinde ise alabildiğine uzayan bir otopark. “Bu kalbimi kırmıştı” der. Bir cennetin böylesine acımasız yok oluşu. O anda oturur ve şarkıyı yazar. Şarkı ilk çıktığında Hawaii’nin yerel müzik listelerinde bir numara olur çünkü halk çevreye verilen zararın farkındadır. Şarkının pek çok başka coğrafyaya ve başka insanlara ulaşması ise 20 yılı bulur. Dünyanın her yerinde, otoparklar bir yolunu bulup alabildiğine uzamaktadır… 

Bu Sahibine Şarkılar programı hem dünyaya bir selam, hem de Joni Mitchell’e teşekkür zamanı oldu. Her programda yaptığım gibi, sizlerden gelecek #şarkılaramektuplar ı beklediğimizi duyurmak istiyorum. Bu mektup, bir anı, bir şiir, bir hikayenizden oluşabilir ve bu programla hem zamanımızın güncesinin bir parçası, belki de yeni şarkıların ilk sözleri olabilir. Mektubun içine yaşadığınız bir gerçeği, bugünün gerçeğini ama onunla birlikte mutlaka duygunuzu koymanız yeterli. Bana [email protected] veya [email protected] her türlü öneriniz, sorunuzla ulaşabilirsiniz. Çok mutlu olurum. 

Programı yine Joni’den şu sözlerle bitireyim: “Umudum var mı… Bilmiyorum! Rasyonel olarak umudum yok. Irrasyonel olarak ise mucizelere inanırım. Umutlu olmak için… irrasyonel olmak lazım” Yaşadığımız zamanın da içinde bir parça bu mucizeden var diye düşünerek, yeniden görüşene dek, sağlıkla ve hep müzikle kalın!

“In order to be optimistic… you have to be irrrational.”

 

***

Kaynaklar: 

www.jonimitchell.com

“The Fiddle and the Drum” / Alberta Ballet 

https://vimeo.com/252432667

Password: AB1718

Passion Play 

http://folkrenaissance.com/the-passion-play-when-all-the-slaves-are-free/

Shine

https://www.popmatters.com/joni-mitchell-shine-review-2645625851.html?rebelltitem=2#rebelltitem2

https://forums.stevehoffman.tv/threads/joni-mitchell-shine-song-by-song-thread.810559/

Joni Mitchell- Environment

https://enviropaul.wordpress.com/2013/02/05/joni-mitchell-the-environment-and-katherine-monks-new-biography/

Interviews

https://www.youtube.com/watch?v=pEJuiZN3jI8

https://www.youtube.com/watch?v=QIO-Su7hKzQ

https://www.youtube.com/watch?v=KEx4vnL918Q&t=606s