15 Kasım 2005Güneri Cıvaoğlu
Şemdinli'den dönen Tolga Şardan anlatıyor:"Şemdinli, yakın zamana kadar yörenin en güvenli ilçesiymiş. Gece yarısına kadar...Bazı dükkânlar açık olurmuş. Sokaklarda geç saatlerde bile yürüyenler, laflayanlar varmış. Görevli polisler izin günlerinde kahveye gider, yerel halkla sohbet eder, kâğıt oynarlarmış. Servis gereği bile duyulmadığı için birliklerde görevli subaylar, astsubaylar evlerine yürüyerek gider gelirlermiş. Kısacası... Şemdinli'de hiçbir gerginlik yaşanmıyormuş.Bir de son haftaların Şemdinli manzaralarını görseniz... Saat 16.00'yı geçti mi, ortalık kararırken, sokaklardan el ayak çekiliyor. Hava ağır ve gergin...Devlet memurlarıyla yerel halk arasındaki o eski sevecenliğin yerini kuşku almış. Güvensizlik var. Öfke hissediliyor.Kamuoyunu yeniden kazanacak açıklamalar yapılmalı, bütün suçlular yakalanmalı ve adaletin bu kez işleyeceği güveni verilmeli.Ve önemli görevler boşaltılarak yeni görevlilerle beyaz sayfa açılmalı."...................Şemdinli, boşalan/boşaltılan duyarlı köylerden göç almamış.Kendi kendine yeten bir ekonomi ve huzurlu bir nüfus.Güvenlik güçleriyle yerel nüfus arasında gerginlik ve güvensizlik yok.Peki... Soruyorum:"Neden Şemdinli -TETİK- olarak seçildi?"Üzerine kıvılcım düşse patlayacak ilçeler varken, bu "pis eylem" buram buram "provokasyon" kokuları yayarak neden Şemdinli gibi bir -huzurlu- ilçede yapıldı?....................Bombanın atıldığı kitabevinin sahibi gerçi eski bir PKK'lı ama bölgeye giden gazetecilerin izlenimlerine göre, öyle çok da aktif bir PKK lojistik ve propaganda üssü oluşturabilmiş değil. Elbette insan hayatına yönelen her kasıt, rezilliktir ama sadece "eylemin mantığını" sorgularsak, onun neden hedef alınmış olabileceği anlaşılmıyor.Onun gibi yüzlercesi var......................Artık bunca kanıttan sonra hâlâ "devlet bağlantısı yok" diyen tek kişi çıkamaz.Sorun, bu bağlantının ucunun yüksek rütbelere ve mevkilere kadar uzanan bir senaryonun sayfalarında mı bulunduğudur... Yoksa devlet ilişkilerinin sadece "maaş bordroları" ve "sicil" kayıtları ile sınırlı mı kaldığıdır. Birinci olasılık zayıf görünüyor. Şemdinli karışırsa ve duyarlı başka ilçe ve illeri ateşleyen bir TETİK olarak kullanılırsa, devletin bundan ne yararı olacak? Tam tersine... Giderek etnisite çatışmasına dönüşebilecek böyle bir yangının AB yolunu kapatacağı açıktır.Neredeyse bir iç savaş senaryosu gibi görülebilecek bu kundaklamayı, devletin güvenlik güçlerinin yapması için yöneticilerinin çıldırmış olmaları gerekir.Öte yandan... Bir başka açıdan gözlemle, Türkiye'nin böylesine karışması olasılığını tetiklemekle, belki o güvenlik güçlerinin sinir uçlarında yer almış "işgüzar", "Kızılelmacı", "çıkar çeteci" gibi odakların hesapları olabilir.Onların kimileri, AB yolunda uyum yasalarını ve uygulamalarını "ihanet" olarak görmekte ve kendilerine durumdan görev üretmektedirler.Kimileri, kutsal(!!) "Kızılelma" koalisyonunun militanlarıdır.Kimileri, yöre karıştıkça kendilerinin güçlenecekleri inancındadırlar. İlişkide oldukları kaçakçılıktan uyuşturucuya kadar çetelerin işlerini kolaylaştıracakları hesabını yapıyor olmalılar......................Gene de bunların tam izahı yok. Çünkü... Başlarına buyruk bu marjinal gruplar, bu kadar çaplı eylem koyamazlar. Onların, garnizondan çıkıp başka coğrafyaya gitmeleri bile komutanlarının izin kâğıtlarının ötesinde, valinin onayını gerektirmektedir.Öte yandan... Eylem büyük sayılır ama bilenlerin ifadelerine göre, "acemice" yapılmış.Soruşturma bile garip... Sanki diğer 2 zanlı, 2 gün ortadan kaybolsun ve ortak ifade verecek zamanı bulsunlar diye serbest bırakılmışlar.Daha bir sürü saçmalık arasında sağlam bir mantık örgüsü oluşturmak için erken.[email protected]