24 Ocak 2011Hürriyet Gazetesi
Dünya genelindeki meteorolojik ölçümlere göre 2010 yılı dünyanın en sıcak yıllarından biriydi. Aslında iklim bakımından olağanüstü bir yıldı: Bir yanda Amerika ve Avrupa'da görülen aşırı miktarlardaki kar yağışları, öte yandan Rusya'yı pişiren sıcak hava dalgaları, Pakistan, ABD ve Avustralya'daki seller. Fakat sonuç olarak NASA ve NOAA'nın hesaplarına göre, dünyanın küresel hava sıcaklığı 2005'de kırılan rekorla aynıydı. Böylece 2010 yılı, hava sıcaklığının ortalamaların üzerine çıktığı yıllar zincirinin 34'üncü halkası oldu. Yani 1976'dan beri ölçülen hava sıcaklıkları, tehlikeli bir şekilde, 1961-1990 yılları ortalamasının hep üzerinde seyretmekte.SON 800 BİN YILIN REKORUBu durumda 2011 yılında atmosferimizdeki sera gazlarının miktarı artmaya devam ederse (ki bunun tersi zaten söz konusu bile değil) geçen yılın rekorunun da tarih olması işten bile değil. Geçen yıl belli başlı sera gazlarından biri olan karbon dioksitin atmosferimizdeki miktarı 390 ppm'e ulaştı. Yani sera gazları son 800 bin yılın en yüksek miktarında. Sanayi devriminden önceki karbon dioksit miktarı 280 ppm'di. Bu durumda insanlık 100 küsur yılda sera gazlarını yüzde 40 artırmış oldu. Sonuçta ben de bir insan olarak kendimizi tebrik eder, başarılarımızın devamını dilerim!..Yine meteorolojik ölçümlere göre, geçen yıl kayıtlardaki en yağışlı yıllardan biriydi. Sıcak havalarda daha fazla su buharlaşıyor, havada daha fazla su buharı bulunuyor. Sonuç olarak bir yerlere hiç yağmıyor, bir yerlere ise aşırı şekilde yağıp büyük sellere neden oluyor. Aşırı yağışa neden olan sistemleri haftalarca, hatta aylarca orada sabit tutan ise görülmemiş kuvvetteki jet akımları. Bu durumda ya aylarca süren orman yangınları ya da sellere kapılan tarım alanları yüzünden gıda fiyatlarındaki artış ve ayaklanmalar oluyor...NASA'NIN AÇIKLAMASIŞimdi gelelim işin can alıcı noktasına. Neden bu kış beklendiği gibi küresel ısınmanın ısıtıcı etkisini, La Nina'nın soğutucu etkisi dengeleyemiyor. Diğer bir deyişle neden iklim tahminlerine uygun şekilde bu yıl kış mevsiminin başında hava sıcaklıkları mevsim normallerinde ya da biraz altında olmadı. Bunun açıklamasını NASA'da yapılan en son analizler ortaya koydu: Avrupa ve Kanada'da kışın normalden sıcak geçmesi Arktik bölgedeki deniz buzullarının ergiyip, azalmasından kaynaklanıyor. NASA'nın yaptığı açıklamaya göre, arada bir hayatı felç eden kar yağışları olsa bile, geçtimiz 10 kışın 7'sinde Avrupa'da hava sıcaklıkları 1951-1980 yıllarının ortalamasından da daha sıcak oldu. Genellikle kışın hava paternleri çok dinamik-kaotik bir yapıya sahiptir. Şimdi bu kaotik yapıda Arktik denizdeki buz örtüsü de daha fazla dikkate alınıyor...GÖREVE ÇAĞIRIYORUMGörüldüğü gibi hava tahmini sayısız parametrenin etkileşimine bağlı, zor, riskli ve bilimsel bir iş. Bu nedenle şahsen üzerinde doktora yapmış olmama rağmen mecbur kalmadıkca hava tahmini yapmam. Buna rağmen her geçen gün hava tahmini yapmaya kalkışan, bunu gazette ve web sayfalarından halka duyuran, bu konuda hiç ama hiç bir donanımı olmayan kişiler ortaya çıkıp, hâlâ cahil cesareti ile bin yıl, yüz yıl filan diye atıp tutuyor. Sonuçta hiç kimse “kimdir bunlar” diye bakmadığı ve sorgulamadığı için bu tür yanlış bilgiler ve uygulamalar biz meteorologlara mal ediliyor, medyada bizimle dalga geçilip alay bile ediliyor. Bu nedenle TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası ve Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, kanunların verdiği yetkiye dayanarak, meteorolojideki bu kirlilik, yanlış bilgilendirme ve haddini bilmeyenlerle ilgilenmak zorunda.