6 Temmuz 2007Metin Münir
İşi bir de bilenden dinlemek gerekiyormuş.Dizimin dibinden ayrılmayan okuyucularım iklim değişikliğine karşı çare olarak nükleer enerjiyi desteklediğimi bilirler. Enerji konusundaki araştırmalarıyla ünlü Oxford Research Group (Oxford Araştırma Grubu) bu konuda bana katılmıyor. Konuyu benden daha iyi bildiğine göre birkaç gün önce açıkladığı son araştırmasına kulak verelim*: Nükleer enerji, afet boyutlarında iklim değişikliğine yol açacağından endişe edilen karbondioksit salımını azaltmak da derde deva değil. Tersine, nükleer silah yapımında kullanılabilecek kalitede madde bulunabilirliğini müthiş artırarak nükleer silahların yaygınlaşması ve nükleer terörizm tehlikesini büyütecek.Hoş değil mi? Oxford Research Group ucuz ve temiz enerji sağlayacak diye lanse edilen "nükleer rönesans"ın bir "rüya" olduğu düşüncesinde.Hesabı basit. Önümüzdeki 25 yıl içerisinde elektrik talebi yüzde 50 artacak. Halen inşaat halinde bulunan nükleer santral sayısı 25. Plan aşamasında bulunan 76, niyet halinde 162 nükleer santral var ki bu niyetlerin çoğu, muhtemelen, gerçekleşmeyecek. Reaktör sayısı 429Halen faaliyette bulunan reaktör sayısı 429. Bunların birçoğu ekonomik ömürlerinin sonuna yaklaştı. Yerlerine yenilerinin yapılması lazım. Önümüzdeki iki nesil içinde nükleer enerjinin karbon salımının azaltılmasına etkin bir katkıda bulunabilmesi için 3.000 yeni reaktör inşa edilmesi gerek.Bu, 60 yıl boyunca her hafta yeni bir reaktörün devreye girmesi demektir."Bu boyutta sivil bir nükleer inşaat ve tedarik programı bir hayaldir ve tamamen olanaksızdır. En aktif yılda yapılan reaktör sayısı 3.4'tür."Yani. Zaten, istesek bile yeterli sayında nükleer santral yapmak fiziki olarak olanaksızdır. Ayrıca, birçok devletin nükleer santral yapması birçok devletin bol nükleer silah yapacak hammaddeye sahip olması demektir. Nükleer hammadde, yani zenginleştirilmilş uranyum, ne kadar çoğalırsa terörist amaçlarla kullanılma şansı da o kadar çoğalır.Bu arada bir not. Uranyum, nükleer reaktörlerde, doğada bulunduğu haliyle kullanılamaz. Rafine edilmesi, yani zenginleştirilmesi, lazım. Az rafine edilirse reaktörlerde kullanılabilecek kalitede uranyum ele geçer. Çok rafine edilirse silah yapmaya uygun uranyum ortaya çıkar. Ama süreç aynıdır. Sütten ayran veya peynir yapılabilmesi gibi.Reaktör uranyumu yakar ve yan ürün olarak plutonyum ortaya çıkarır. Plutonyumdan nükleer silah yapılır. Ne kadar kıyma, o kadar köfte. Ne kadar nükleer santral, o kadar plutonyum. Ne kadar plutonyum, o kadar teröristlerin bunları ele geçirip.....Sonuç? (1) Hiçbir önlem tek başına iklim değişikliğini önlemeye yeterli değildir. (2) İklim değişikliği insan akıl, irade ve bilgi birikiminin halletmekte yetersiz kaldığı bir sorun olabilir. Dua etmeye başlayın.
* Too Hot to Handle? The Future of Civil Nuclear Power http://www.oxfordresearchgroup.org.uk/http://www.milliyet.com/2007/07/06/yazar/munir.html