4 Temmuz 2007
Hrant Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, tetikçi O.S.’nin, Samsun’da yakalanmasından sonra Emniyet’in çay ocağında çekilen ve “Katile poster” olarak yorumlanan görüntülerine ilişkin takipsizlik kararı ve müfettiş raporlarında yer alan bilgileri açıkladı. “Samsun’da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün çay ocağında O.S’nin koluna girmek isteyen görevlilerin yarışını” hatırlatan Çetin, “Bu zanlı devletin kırmızı çizgilerini ihlal eden bir durumdan gözaltına alınsaydı, polis ve jandarma onunla kol kola girip fotoğraf çektirmek için yarışsaydı, raporlar böyle mi olurdu” dedi.
Dünkü duruşmaya ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen avukat Çetin, bu işin sorumluluğunun devlete ait olduğunu söylediklerini belirtti.Çetin, “Dosya kapsamı, delillerin daha önce gösterdiği, dünkü duruşmadan da anlaşıldığı gibi bu davada asıl sorumlular, yargı önüne sanık sıfatıyla getirilmemişlerdir. Bu davada sanık sıfatıyla yargı önüne getirilenler asla davanın asıl azmettiricileri değillerdir” diye konuştu. Müdahil avukatları olarak başından beri azmettiricilerin bulunması, özellikle jandarma ve polis içindeki görevlilerin sanıklarla ilişkisinin ortaya çıkarılması için çaba gösterdiklerini anlatan Çetin, eylemi bildiği halde hiçbir önlem alamayarak bu eylemin işlenişine icrai veya ihmali davranışlarıyla sebep olan görevlilerin bağlantılı suç kapsamında bu davada yargılanması gerektiğini belirtti. SAMSUN’DAKİ SORUŞTURMA“Samsun’da bu davanın şüphelisi O.S’nin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün çay ocağında bayrakla birlikte koluna girmek isteyen görevlilerin yarışını televizyonlarda izledik” diyen Çetin, bu konuda toplam 21 kişi hakkında soruşturma yapıldığını kaydetti. Bu kişilere zanlının çay ocağında ne işi olduğu, neden nezarethaneye alınmadığı ve görüntülerin nasıl kaydedildiği yönünde sorular sorulduğunu belirten Çetin, bu konudaki müfettiş raporlarında, görevlilerin zanlıya sempati duyduğu izlenimi oluştuğunu, ancak bunun ceza soruşturması açısından suç oluşturmadığını kaydettiklerini söyledi. Çetin, “Bu zanlı başka bir suçla yakalansaydı, devletin kırmızı çizgilerini ihlal eden bir durumdan gözaltına alınsaydı, çay ocağında polis ve jandarma kol kola girip fotoğraf çektirmek için yarışsaydı, müfettişler raporu böyle mi verirdi?” diye konuştu. BAYRAK ZANLIDAN SUÇUNU İTİRAF ETSİN DİYE ALINMADISoruşturma sonucunda Samsun Cumhuriyet Savcılığı’nın şüpheliler hakkında “suçu ve suçluyu kayırma” suçuna dair delil bulunamadığını bildirdiğini ve 19 kişi hakkında takipsizlik kararı verdiğini belirten Çetin, şöyle dedi:“Kararda deniliyor ki, aksine işlediği suçu itiraf etmesi konusunda özel bir gayret sarf etmiştir bu görevliler. Katil zanlısına ait Türk Bayrağının elinden alınmamasının, bunu aşırı derecede önemsemesi, elinden alınması durumunda işlediği suça ilişkin hiçbir beyanda bulunmayacağını iletmesinden kaynaklandığı. Dikkatinizi çekiyorum, insani yaklaşım ile işlediği suçu anlatmasından elde edilecek kamusal yarar göz önünde bulundurulmasından dolayı bayrağın elinden alınmadığı. O nedenle burada bir suç unsuruna rastlanmadığı. Aksine kamusal hizmet yürütmek için böyle davrandıkları. Neredeyse madalya takılacak.” Sadece 2 görevli hakkında iddianame hazırladığını belirten Çetin, bunlardan birinin görüntüleri basına sızdıran kişi olduğunu, diğerinin de Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili olduğunu ve zanlının çay ocağına götürülmesi konusunda görevini ihmal ettiğinin iddia edildiğini anlattı.MAHKEME KARARIYLA UMUT DOĞDUTakipsizlik kararında Hrant Dink’in yargılandığı ve ceza aldığı davaya da yer verildiğini, kamuoyunda bu nedenle duyarlılık oluştuğunun belirtildiğini anlatan Çetin, “Bu dava, bu şekliyle sağlıklı sonuçlanamaz. Bu davada jandarma, emniyet görevlileri hakkında verilen kararlarla daha ileriye gidilmesi engellenirse, bu davadan bir şey çıkmaz” dedi.Mahkemenin, çeşitli konularda soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini kabul ettiğini hatırlatan Çetin, davada hala bir umut olduğu düşüncesini taşıdıklarını söyledi. HAYAL’İN AVUKATI TEKİN’İ ÖVMÜŞTÜAvukat Çetin, sanıkların sorgularının ayrıntılarını, henüz çapraz sorgu yapılmadığı için anlatmak istemediğini belirtti; gazetecilerin Yasin Hayal ile ilgili bir sorusu üzerine ise “Hayal’in avukatı Fuat Turgut’un özel harekatı kuranları, Muzaffer Tekin’i öven beyanlarda bulunduğunu” kaydetti. Avukat Turgut’un, bu beyanlarını birçok kez de tekrarladığını belirten Çetin, “Böyle birinin Yasin Hayal’e avukat olarak seçilmesi, bana doğrusu biraz ilginç geldi. İlişki anlamında düşündürücü. Bunun üzerine gitmeyi düşünüyoruz” dedi.Rakel Dink’in dün mahkemeye sunduğu dilekçede Danıştay saldırısından bahsettiğini, Hrant Dink’in öldürülmesiyle bu olay arasında bir bağlantı kurup kurmadıklarının sorulması üzerine de Fethiye Çetin, “Biz aslında tek tek ortaya çıkmaya başlayan bu yapıların bazı olaylarla bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Savunmamız da bu doğrultuda olacak” dedi. CERRAH’IN YARGILANMAMASI KARARINA İTİRAZ Çetin, bir başka soru üzerine, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın yargılanmaması konusunda verilen karara İstanbul İdare Mahkemesi’nde itiraz ettiklerini ve sonucunu beklediklerini söyledi; ilk duruşmada 4 kişinin tahliyesine itiraz etmeyi düşündüklerini, mahkemeden bazı başka talepleri de olacağını sözlerine ekledi.