Mayıs
Filistin için verilen mücadelenin aynı zamanda bir iklim adaleti mücadelesi olduğunu görebiliyoruz. İsrail işgal gücü Gazze'de bir ekokırım gerçekleştiriyor, yaşamın ve doğanın tüm unsurlarını yok ediyor.
Belçika’daki Ghent Üniversitesi’nde “Özgür Filistin bir iklim adaleti meselesidir” diyerek işgal başlatan öğrencilerden Joelle’in sözleri. (The Guardian)
Dünya
- 1 Mayıs gösterileri dünyanın birçok yerinde Filistin eylemlerine dönüştü. Filistin Sendikalar Konfederasyonu’nun çağrısıyla 1 Mayıs alanlarında Portekiz’de, Tunus’ta, Lübnan’da, Japonya’da ve daha birçok ülkede Filistin bayraklarıyla ve Filistin’e Özgürlük sloganlarıyla yürüyen sendikalar ve işçi örgütleri görüldü. Britanya’da onbinlerce işçi özgür Filistin sloganlarıyla yürüdü ve İş ve Ticaret Bakanlığı binasını kuşatarak İsrail ile ticarete son verilmesini talep etti. Ayrıca işçiler BAE Systems silah şirketi önünde de eylemler yaptı.
- Eurovizyon şarkı yarışmasını bu yıl İsviçre kazandı ancak yarışma Filistin protestoları ile sarsıldı. Ukrayna’yı işgal eden Rusya’nın önceki yıllarda yarışmadan çıkarılmasına rağmen İsrail’in çıkarılmamış olması onbinlerce kişinin Malmö’deki yarışma salonu önünde toplanmasına yol açtı. Yarışmada İsrail’in şarkısı sırasında da salonda yuhalama sesleri yükseldi. Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İsviçre’nin şarkıcıları yarışma sırasında ve dışında Filistin mesajları verdi. Daha önce İsrail’in yarışmada yer almasına tepki gösteren Hollanda ekibi ise başka bir nedenden ötürü final günü yarışmadan diskalifiye edildi. Belçika’da yayın yapan VRT televizyonu çalışanları, sendika kararı doğrultusunda canlı yayını keserek "Bu, bir sendika eylemidir. İsrail devletinin insan hakları ihlallerini kınıyoruz. Ayrıca İsrail, basın özgürlüğünü yok ediyor. Bu nedenle yayınımıza bir süreliğine ara veriyoruz. Şimdi ateşkes" diye yazdı.
- Gürcistan’da Rusya’dakine benzer "yabancı etki ajanı yasası" tekrar meclise sunuldu. Yasaya karşı onbinlerce kişi günlerce eylemler gerçekleştirdi ancak yasa mecliste kabul edildi. Fakat Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, ülkeyi ikiye bölen "yabancı etki ajanı yasası"nı veto etti.
- Fransa’ya bağlı Pasifik ülkesi Yeni Kaledonya'da seçmen dengesini etkileyecek değişikliklerin Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edilmesi isyana neden oldu. Adada yaşayan onbinlerce Fransız göçmenin seçmen yapılmasına karşı bağımsızlık yanlısı yerli Kanak halkı ayaklandı. Çatışmalarda ölenler oldu. Fransa adada olağanüstü hâl (OHAL) ilan etti ve asker gönderdi. Fransa ilginç bir şekilde olayları Azerbaycan’ın kışkırttığını iddia etti. Eylemlerde gerçekten de Azerbaycan bayrakları taşınıyordu ve bir ay önce Azerbaycan Meclisi ile Yeni Kaledonya Kongresi arasında imzalanan işbirliği anlaşması, iki tarafın ikili ilişkiler kurmasının yanısıra Bakü'nün Yeni Kaledonya'nın kendi kaderini tayin hakkını tanımasını da içeriyordu. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Ermenistan’a verdikleri destek nedeniyle Azerbaycan’ın ada ülkesine müdahil olduğunu söyledi.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ordusuna nükleer silahların kullanımına dair askeri tatbikat düzenleme talimatı verdi ve bu tehlikeli tatbikat 21 Mayıs tarihinde Ukrayna sınırında gerçekleşti. Nükleer başlıkların kullanılmadığı ama nükleer başlık taşıyabilen taktiksel silahların test edildiği tatbikat bir kez daha yaklaşmakta olan nükleer tehdidi hatırlattı. Rusya'nın nükleer silah tatbikatının hemen ardından Fransa da nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip füzelerle test yaptı.
- ABD eski başkanı Donald Trump, 6 haftadır süren "sus payı" davasındaki 34 suçlamanın hepsinden jüri tarafından suçlu bulunarak ABD tarihinde bir ilke imza attı. Trump ilişki yaşadığı bir kadına 2016 başkanlık seçimleri sırasında "sus payı" ödemekle suçlanıyordu. Trump ise her zamanki gibi suçlamaları da kararı da reddetti. Cezayı fırsata çevirmeyi başaran Trump, 24 saat içinde yaklaşık 53 milyon dolar bağış topladı.
Filistin
- Türkiye, İsrail ile olan tüm ticaretini durdurduğunu açıkladı. Ticaret Bakanlığı, yazılı olarak yaptığı açıklamada “Devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur.” dedi. Ancak ticaretin özellikle üçüncü ülkeler üzerinden devam ettiğine dair birçok iddia gelmeye devam etti. İsrail ise Türkiye'den yapılan ithalatlara yüzde 100 gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu.
- Kaliforniya’nın Los Angeles Üniversitesi’nde günlerdir barışçıl bir şekilde süren Filistin Dayanışma Kampı’na Siyonist bir grup sopalar ve havai fişeklerle saldırdı. Saldırının ardından üniversite yönetimi polisi çağırdı ama saldırganlara karşı değil saldırıya uğrayan Filistin yanlısı öğrencileri kampüsten zorla atmak için. Öğrencilerin zincir oluşturarak direnmesi üzerine polis sert müdahalede bulundu. Bu müdahalenin hemen ardından birçok üniversitede daha polis dayanışma kamplarına müdahale etti ve 200’den fazla öğrenci gözaltına alındı.
- Tüm bu baskılara rağmen üniversitelerde başlayan mezuniyet törenleri de çok renkli Filistin protestolarına sahne oldu. Onlarca üniversitede öğrenciler diploma veren rektörlere ve dekanlara Filistin bayrakları verdi, kefiyeler giydi, Filistin bayrakları açtı ya da rektörlerin konuşmalarını protesto ederek konuşma sırasında sloganlarla törenleri terk etti. Filistin yanlısı öğrencilerini gözaltına aldırıp uzaklaştıran Columbia Üniversitesi ise bu eylemler sonrası geleneksel mezuniyet törenini düzenlemeye cesaret edemedi.
- Aynı günlerde Paris'in ünlü üniversitelerinden Sciences Po'da Gazze ve Filistin için işgal eylemleri yapan öğrenciler, polis baskınıyla tahliye edildi. Almanya'nın başkenti Berlin'deki Humboldt Üniversitesi bahçesinde oturma eylemi yapan Filistin destekçilerini de polis zorla dışarı çıkardı. Birkaç gün sonra Amsterdam Üniversitesi’ndeki kampa da polis müdahale etti. Buldozerle kampa giren polis 125 öğrenciyi gözaltına aldı.
- Bir yanda polis müdahaleleri sürerken bir yanda da bazı üniversiteler öğrencilerin taleplerini kabul etti. Öğrencilerin taleplerini ilk kabul eden üniversite Northwestern Üniversitesi oldu. Ardından da Brown ve Evergreen üniversiteleri öğrencilerin İsrailli kurum ve şirketlerle olan ilişkilerin kesilmesi taleplerini kabul etti. Kaliforniya Üniversitesi de 5.000 mezun öğrencinin öğrenci eylemlerine destek vererek üniversiteye yaptıkları bağışları keseceklerini açıklamaları üzerine İsrail borsası ve şirketlerindeki yatırımlarını ve İsrail üniversiteleri ile ilişkileri kestiğini açıkladı.
- Öğrenci eylemleri başladıktan 20 gün kadar sonra polis birçok kampüse saldırırken bu konuda ilk kez açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden “Düzen yeniden sağlanmalı” dedi.
- Kampüs eylemleri dünyaya yayılmaya devam etti. Britanya'nın en prestijli iki üniversitesi Oxford ve Cambridge'de de Gazze Dayanışma Kampı kuruldu. İspanya’da Barselona, Madrid, Valenciya, Zaragoza; İtalya’da Bologna üniversitelerinde kamplar kuruldu. Kuzey ülkelerinde ise Kopenhag, Malmö üniversitelerinde Gazze kampları oluşturuldu. Belçika’nın Ghent Üniversitesi’nde UFO binası 200 kadar öğrenci tarafından işgal edildi. Öğrenciler “özgür Filistin bir iklim adaleti meselesidir” diyerek hem üniversitenin 2030 iklim planlarını karşılamak için somut eyleme geçmesini hem de üniversitenin İsrail ordusuyla bağlantılı kurumlarla bağlarını kesmesini istedi. Avrupa’daki kamplara en ağır polis müdahaleleri ise Berlin Hür Üniversitesi ve Amsterdam Üniversitesi’nde gerçekleşti. Bu kampüslere çok sert saldıran polisler 200 kadar öğrenciyi gözaltına aldı.
- New York şehrindeki tüm üniversite ve kolej kampları polis tarafından dağıtıldıktan sonra bu sefer New School Fakültesi üyeleri yani akademisyenler öğrencilerle dayanışmak için fakülte binasına çadırlarla kamp kurdu ve kampa Rıfat Alareer Kampı adını verdiler. Bu dünyadaki Gazze için kurulan ilk akademisyenler kampı oldu.
- Dünya Filistin eylemleri ile sarsılıp Refah’a saldırı ihtimali ile diken üstündeyken Gazze hastanelerinden yedi toplu mezar çıktı. Sadece Şifa Hastanesi’nde üç toplu mezar bulundu. Mezarlarda bulunan 500’den fazla ceset arasında çok sayıda işkenceye uğramış, elleri ve ayakları bağlı şekilde infaz edilmiş kişiler vardı.
- Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Filistin'in BM üyeliğinin yeniden değerlendirilmesi ve Filistin'e daha geniş yetki ve ayrıcalıklar tanıyan tasarıyı kabul etti. 193 üyeden oluşan Genel Kurul’daki oylamada 143 ülke lehte oy kullandı. 9 ülke ret ve 25 ülke de çekimser oy verdi. Bu kararla BM’de üye olmayan gözlemci devlet statüsüne sahip Filistin'e önemli ek haklar da tanındı.
- 15 Mayıs’ta Filistin halkının Büyük Felaket yani Nakba/Nekbe dediği günün 76. Yıldönümünde dünyanın birçok ülkesinde Filistin eylemleri gerçekleşti. Türkiye’de de İstanbul, Ankara ve İzmir’de Nakba eylemleri oldu. En büyük eylemin gerçekleştiği İstanbul’da onlarca sol parti, Filistin platformları ve sendikalar birlikte Eminönü’nde yürüyüş gerçekleştirdi.
- ABD’nin Gazze’ye denizden yardım ulaştırmak gerekçesiyle inşa ettirdiği 'geçici limanın' kurulumu tamamlandı. Ancak 2 ayda inşa edilen 320 milyon dolarlık yüzer iskele, iki hafta kadar kullanıldıktan sonra, ilk kötü havada parçalandı. İsrail medyası, maliyeti ve iki hafta dayanamaması göz önüne alındığında iskelenin Biden için 'utanç kaynağı' olduğunu belirtti.
- Bir grup Amerikalı Cumhuriyetçi senatörün Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) başsavcısı Karim Khan'a bir mektup göndererek İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarmaması konusunda kendisini uyardığı ortaya çıktı. Senatörler tutuklama kararı alınması durumunda Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısını “ağır yaptırımlar” uygulamakla tehdit etti. Zeteo tarafından elde edilen ve 12 GOP senatörü tarafından imzalanan bir sayfalık mektupta Khan'a, UCM'nin Netanyahu ve meslektaşlarını Gazze'deki eylemlerinden dolayı sorumlu tutmaya yönelik herhangi bir girişiminin “sadece İsrail'in egemenliğine değil aynı zamanda ABD'nin egemenliğine yönelik bir tehdit” olarak da yorumlanacağı bildiriliyordu.
- Ancak tehditler işe yaramadı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Asad Ahmad Khan, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant ve üç Hamas lideri hakkında yakalama talebinde bulundu. Başvuruda, Netanyahu ve Gallant'ın yanı sıra Hamas liderleri Yahya Sinvar, Muhammed Deif ve İsmail Haniye, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutuldu.
- İspanya, İrlanda, Norveç ile birlikte eşzamanlı olarak Filistin'i bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanıdıklarını ilan etti. Hemen ardından da Slovenya, Filistin devletini tanıdığını ilan etti.
- Bazı devletler Filistin’i egemen bir devlet olarak tanıyacaklarını ilan ettikten birkaç gün sonra Uluslararası Adalet Divanı, yeni bir tarihi karara imza attı. Mahkeme, İsrail'in binlerce Filistinlinin sığındığı Refah'a harekât düzenlememesi için Güney Afrika'nın yaptığı ikinci başvuruyu kabul etti. Refah'ta durumun felaket noktasına ulaştığını belirten UAD, İsrail'den harekâtı durdurmasını istedi. Netanyahu yönetimi beklendiği üzere karar hakkında "yanlış, çirkin ve ahlaki açıdan tiksindirici" dedi.
- Bu açıklamanın hemen ardından da İsrail ordusu Refah’ın iç bölgelerine, daha önce güvenli bölge diyerek yaklaşık bir milyon kişiyi sürdüğü yere saldırılar düzenledi. Refah’taki bir çadır kentinde düzenlenen hava saldırısında korkunç bir katliam yaşandı. En az 45 kişi hayatını kaybederken başı kopan ve yanmış bebek cesetleri tüm dünyadan tepki çekti. Netanyahu dahi katliam hakkında “trajik bir hata” açıklaması yaptı.
Türkiye
- Türkiye’deki 1 Mayıs eylemleri İstanbul dışında sakin geçti. İzmir ve Ankara’daki eylemlerde birçok grup Filistin bayrakları taşıdı. İstanbul’da ise yine Taksim yasağı vardı. Saraçhane’de biraraya gelen sendika ve sol örgütler Taksim’e doğru yürümek isteyince polis müdahale etti ve sendikalar eylemi sonlandırmak zorunda kaldı. Onlarca kişi gözaltına alındı.
- Medyada AKP’li bazı isimlerin Osman Kavala’nın yeniden yargılanabileceği yönündeki açıklamalarından kısa süre sonra Kavala’nın avukatları AİHM kararlarını ve iddianamenin hazırladığı dönemden sonra ülkede rejim değişikliği olduğu yani başkanlık rejimine geçildiği gerekçesiyle üçüncü kez yeniden yargılama talep etti. Ancak Gezi Davas’ında ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Osman Kavala’nın "yargılanmanın yenilenmesi" talebi mahkeme tarafından reddedildi.
- Bu önemli sembol mahkeme kararından sadece iki gün sonra, CHP lideri Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan daha yeni yüz yüze görüşmüş ve yeni anayasa tartışmaları sürerken Kobane Davası hakkında karar açıklandı. Yumuşama beklentilerini boşa çıkaran mahkeme, Kürt siyasetçilere ağır cezalar verdi. 108 kişinin yargılandığı davada 11 beraat, 5 tahliye kararı çıktı. Selahattin Demirtaş’a 42 yıl ve Figen Yüksekdağ'a 30 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Ahmet Türk’e 10 yıl, Emine Ayna’ya 10 yıl verilirken Aysel Tuğluk, Bircan Yorulmaz, Berfin Özge Köse, Can Memiş, Beyza Üstün gibi bazı isimler beraat etti. Gülten Kışanak ve Sebahat Tuncel ise 12’şer yıl cezaya çarptırıldı ama yattıkları süre gözönüne alınarak tahliye edildiler.
- Karar yumuşama tartışmalarına kesin bir şekilde son vermiş oldu. DEM Parti karara büyük tepki gösterdi. Karar açıklandığı sırada mecliste milletvekilleri Demirtaş ve Yüksekdağ’ın resimlerini kaldırarak kararı protesto ettiler.
- Kobane davası hakkında karar verildikten hemen birkaç saat sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 28 Şubat davasından hasta ve ileri yaştaki tutuklu emekli askerlerden Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri ve Yıldırım Türkeri'nin de aralarında olduğu generallerin cezalarını kaldırdı. Yani darbeci generaller affedildiler. Karara, Adli Tıp'tan alınan tutuklu generallerin 'sürekli hastalık' ve 'bunama' raporları gerekçe gösterildi.
- Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 25 Mayıs’ta 1000. Hafta adalet nöbeti gerçekleşti. 700. Haftadan itibaren sürdürülen yasak ve engellemeler bininci hafta anması için bizzat hükümet tarafından kaldırıldı ve kitlesel, barışçıl bir anma yapıldı.
İklim ve çevre
- Brezilya'nın güneyindeki Rio Grande do Sul eyaletinde aşırı yağışlar sel felaketine yol açtı. En az 149 kişi hayatını kaybetti, 600 binden fazla kişi yerinden oldu. Bölgede acil durum ilan edildi. Bir hafta kadar sonra ise Afganistan'da eriyen kar ve aniden bastıran yağmur nedeniyle Bağlan vilayetinde sel felaketi meydana geldi. Ölü sayısı 400’ü buldu. Selde yıkılan ev sayısı 2000 olarak açıklandı.
- ABD’de Texas'tan Michigan'a kadar birçok eyalette en az 329 şiddetli fırtına kaydedildi. Çoğu Iowa, Wisconsin ve Minnesota'da olmak üzere 20 hortum olayının da yaşandığını aktardı. Sonraki günlerde de devam eden hortum ve fırtınalar nedeniyle en az 23 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda ev yıkıldı. Yedi eyalette zaman zaman yaklaşık 300 bin kişi elektriksiz kaldı.
- Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve kuraklığın ardından Kanada’da 2024'ün ilk orman yangınları başladı. British Columbia eyaletinde günlerce süren 120’den fazla orman yangını nedeniyle 3.500 kişi tahliye edildi. Wood Buffalo bölgesinde ise geçtiğimiz yazdan kalan çok sayıda 'zombi yangın' yani içten içe yanmaya devam eden orman yangınları sürüyordu.
- Venezuela, son buzullarını da kaybederek modern tarihte tüm buzullarını kaybeden ilk ülke oldu. Ülke, deniz seviyesinden yaklaşık 5.000 metre yükseklikte yer alan Sierra Nevada de Mérida sıradağlarında altı buzula ev sahipliği yapıyordu. Buzullardan beşi 2011 yılı itibariyle yok olmuş ve geriye sadece Humboldt buzulu kalmıştı. Humboldt buzulunun da en az on yıl daha dayanacağı tahmin ediliyordu, ancak buzulun beklenenden çok daha hızlı eridiği ve 2 hektardan daha az bir alana gerilediği tespit edildi. Bunun sonucu olarak da buzul statüsünü kaybetti ve buz alanı statüsüne indirildi. Böylece Venezuela’da hiç buzul kalmamış oldu.
- Meksika‘da bir süredir devam eden yüksek sıcaklıklar yüzünden, yüzlerce “uluyan maymun” yaşamını yitirdi. Çıkardıkları kükreme benzeri sesleriyle tanınan maymunların en az 83’ü Meksika Körfezi kıyısındaki Tabasco eyaletinde ölü bulundu. Sıcak çarpması, dehidrasyon ve yüksek ateş nedeniyle bulundukları ağaçlardan yere düşen hayvanların onlarcası bölge sakinleri tarafından kurtarıldı ve veterinere götürüldü.
- Beklenen oldu ve Mayıs ayı da önceki 11 ayın ardından en sıcak mayıs ayı olarak kayıtlara geçti. Böylece tam bir yıl boyunca her ay gezegenin en sıcak ayı olarak ilan edilmiş oldu.
- Cenevre merkezli Ülke İçi Yerinden Edilme İzleme Merkezinin (IDMC) açıkladığı raporda yer alan rakamlara göre, Dünyada afetler, şiddet ve çatışmalar nedeniyle evinden olanların sayısı 2023'te 75,9 milyon kişiye yükselerek rekor kırdı. 2023 yılında sadece afetler nedeniyle 148 ülkede 26,4 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. Türkiye, 4 milyon 53 bin kişiyle Çin'in ardından ikinci sırada yer aldı. En büyük etken Maraş depremleriydi. Depremden etkilenen Suriye ile birleştirince Maraş depremleri toplam 4 milyon 700 bin kişiyi evsiz bıraktı. Çatışmalar ve şiddet olayları da başta Sudan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Gazze Şeridi olmak üzere toplam 20,5 milyon kişiyi evinden etmişti.
- Fosil yakıt şirketlerinin yeni bir hilesi daha ortaya çıktı. ABD, Birleşik Krallık, Almanya ve Norveç gibi ülkelerde faaliyet gösteren enerji şirketlerinin, yakma-flaming olarak bilinen, kâr getirmeyen doğal gazı bertaraf eden tesislerdeki metan, karbondioksit emisyonları ve kirleticilerin tespit edilmesini engelleyebilecek bir teknoloji kurdukları ortaya çıktı. Şirketlerin geliştirdikleri bir kapalı yakma mekanizması sayesinde metan ve CO2 salımını uzaydan ölçebilen uyduların denetiminden kaçırabildiği anlaşılmış oldu.
- Enerji düşünce kuruluşu Ember'in verilerine göre 2023 yılında Avrupa’da kömürlü termik santrallerden enerji üretiminde Almanya’nın ardından ikinci sıraya yükselen Türkiye, 2024 yılının ilk dört ayında Almanya'yı da geride bırakarak Avrupa'nın en büyük kömür yakıtlı elektrik üreticisi oldu. Bu gelişmenin nedeni Almanya ve Polonya’nın son beş yılda kömür yakıtlı enerji üretimini sürekli olarak düşürürken Türkiye’nin ise artırmasıydı.
- Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus İklim Servisi verileriyle yapılan BBC analizi iklim değişikliğinin etkisiyle okyanus sıcaklıklarının geçen yıl boyunca her gün yeni bir sıcaklık rekoru kırdığını açıkladı.
- BM’nin yeni raporu, dünya çapında 4.000'den fazla türün yaban hayatı kaçakçıları tarafından hedef alındığı ve “doğaya anlatılamaz zararlar” verildiği uyarısında bulundu. Yaban hayatı suçları; zehir kullanımı, evcil hayvan, vahşi hayvan eti, süs bitkisi ve avcılık talebinden kaynaklanıyordu. Rapora göre ele geçirilen memeliler, kuşlar, sürüngenler ve amfibilerin %40'ı tehdit altındaki ya da tehdide yakın türlerin bulunduğu kırmızı listede yer alıyordu.
- Almanya’da Letzte Generation isimli iklim aktivizmi grubunun beş üyesi “suç örgütü kurmakla” suçlandı. Böylece Almanya’da şiddet içermeyen bir protesto grubuna ilk kez suç örgütü suçlaması getirildi. İklim aktivistlerine yönelik suçlamaların çoğu petrol rafinerilerine yönelik eylemlere yönelikti.
- İstanbul kıyılarındaki mikroplastik kirliliğinin boyutunu saptamak amacıyla yapılan bir araştırmada son derece kaygı verici bulgulara ulaşıldı. Araştırmada yer alan isimlerden Dr. Ceyhun Akarsu “Bu süreçte yüzey sularından aldığımız örneklerde ortalama 1 litre suda 150 mikroplastik olduğunu söyleyebilirim. Söz konusu sediment yani kum olunca bu değer yaklaşık 9 kat artıyor ve 1 kilogram kuru sediment içerisinde yaklaşık 1350 mikroplastik olduğu sonucunu elde ettik.” Dedi. İlginç bir şekilde Uluslararası raporlara, kıyılarda en sık karşılaşılan tek kullanımlık plastiklerin başında kulak temizleme çubuğunun geldiğini söyleyen Akarsu, yaptıkları araştırmada metrekarede ortalama 72 kulak çubuğu tespit ettiklerini belirtti.
- Normal koşullarda karbon emisyonlarını azaltması gereken Türkiye, aksi yönde yeni girişimlerde bulundu. ABD'li enerji devi Exxon Mobil ile yılda 2,5 milyon ton LNG (sıvılaştırılmış gaz) tedarik etmek üzere on yıl sürecek bir anlaşma imzalandı.
Haziran
Köpeklerin katlinin kamusal bir tartışmanın konusu haline gelmesi, toplumsal yükselme ve refah vaadinin tam anlamıyla bir hayal halini aldığı geç neoliberal devre özgü bir "sadist popülizm" örneği sayılabilir.
Foti Benlisoy ve Meltem Oral, birlikte kaleme aldıkları makalede sokak köpeklerine karşı açılan savaşı bu sözlerle açıklıyor. (birartibir.org)
Dünya
- Meksika'da, solcu Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador (AMLO) ile partisi Morena'nın sosyal devlet-sosyal refah politikaları sandıkta ödüllendirildi. 6 yıllık görev süresi dolan AMLO'nun halefi olarak gösterdiği Claudia Sheinbaum, selefinin yoksullar arasındaki popülaritesi sayesinde seçimlerden ezici bir zaferle çıktı. Nobel ödüllü İklimbilimci ve başkent Meksika Şehri'nin eski belediye başkanı olan Sheinbaum, ülkenin ilk kadın devlet başkanı oldu. Yüzde 60 kadar oyla rekor seviyede destekle seçilen Sheinbaum’un aynı zamanda Filistin yanlısı bir Yahudi feminist olması da önemliydi.
- Meksika seçimlerinin sonuçlandığı gün ABD Başkanı Joe Biden, ABD-Meksika sınırını yasa dışı göçmen girişlerine geçici olarak kapatan başkanlık kararnamesini imzalayarak, Cumhuriyetçilerle bu konuda hemen hemen aynı fikirde olduğunu gösterdi.
- Dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan’da ise seçimleri iktidardaki aşırı sağcı Bharatiya Janata Partisi (BJP) ve lideri Narendra Modi kazandı. Ancak BJP 10 yıldır ilk kez parlamentodaki salt çoğunluğu kaybetti. Analistler, geçim sıkıntısının BJP'nin ırkçı ve dinci bir kampanya yaparak destek bulacağını düşündüğü Hindu çoğunluk üzerindeki etkisini zayıflattığı yorumunu yaptı.
- 27 Avrupa ülkesinde, Avrupa Birliği (AB) Parlamento seçimleri gerçekleşti. 720 sandalyeli Avrupa Parlamentosu (AP) için 6-9 Haziran arasında düzenlenen seçimlerde merkez sağ partilerin oluşturduğu Avrupa Halk Partisi (EPP), oylarını artırarak parlamentodaki en büyük grup olma özelliğini korudu. Merkez soldaki Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D) da ikinciliğini muhafaza etti. Ancak aşırı sağcı partilerin oluşturduğu 'Kimlik ve Demokrasi' (ID) ittifakı 58 temsilci ile sandalye sayısını artırmayı başardı.
- AB Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partiler Fransa, İtalya ve Avusturya’da birinci; Hollanda ve Almanya’da ikinci olmayı başardı. Seçim sonuçları üzerine Fransa Devlet Başkanı Macron meclisi feshederek hemen birkaç hafta sonra gerçekleşmek üzere erken seçim kararı aldı.
- Fransa’da AB seçimlerinde aşırı sağcı Le Pen’in partisi Ulusal Bilrik’in seçimlerden birinci çıkması sonrası sendikaların ve sol partilerin çağrısıyla en büyüğü Paris’te olmak üzere 200 noktada ırkçılığa ve faşizme karşı dev gösteriler düzenlendi. CGT sendikasının açıklamasına göre Paris’te 250 bin, ülke genelinde ise 640 binden fazla kişi sokağa inmişti. Sol partiler ve Yeşiller ise erken seçimler öncesi ittifak kurarak Yeni Halk Cephesi adı altında birleştiklerini ilan etti.
- Fransa’daki erken seçimde tüm çabalara rağmen Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi seçimlerin ilk turunda yüzde 33,5 ile birinci parti oldu. Ulusal Birlik önceki seçimlere göre oylarını iki kattan fazla artırdı ve 9 milyonun üzerinde oy aldı. Yeni Halk Cephesi ise yüzde 28 ile ikinci oldu ve Macron’un partisi yüzde 20 oyla üçüncü oldu. Kökeni Nazizme dayanan ve Gazze’de İsrail’in yanında yer alan Le Pen ise tuhaf şekilde seçim zaferi konuşmasında “antisemitizm yenildi” dedi. Seçim akşamı binlerce antifaşist Paris ve Marsilya gibi şehirlerde sokağa çıktı.
- BBC, Türkiye-Yunanistan arasındaki göçmen yolları üzerine yaptığı araştırmada Yunan sahil güvenliğinin göçmenleri denize atarak ölümlere yol açtığını duyurdu. Araştırmada son 3 yılda Yunan karasularından zorla çıkarılmaları veya Yunan adalarına ulaştıktan sonra tekrar denize açılmak zorunda bırakılmaları sonucunda 40'dan fazla göçmenin öldüğü, bunların 9'unun ölümünün kasıtlı olan denize atılmaktan kaynaklandığı belirtildi. Yunan sahil güvenliğinin göçmenleri delik bota bindirmekten kasten denize atmaya kadar birçok insanlık dışı yolu kullandığı kaydedildi.
- ABD'nin savaş ve insanlık suçlarını gözler önüne seren gizli belgelerini yayımlayan WikiLeaks kurucusu Julian Assange, Casusluk Yasası'na göre 175 yıla kadar hapsini isteyen Washington'la anlaşmaya vardı. ABD Adalet Bakanlığı, WikiLeaks kurucusunun "hakkındaki suçlamaları kısmen kabul etmesi karşılığında" 5 yıl kadar ceza talebinde bulunacağını ve bunu da yattığına sayacağını vaat etti. Anlaşma kapsamında, Britanya'da 5 yıldır tutulduğu yüksek güvenlikli Belmarsh cezaevinden çıkan Assange, 14 yıllık tutukluğunun ardından ülkesi Avustralya’ya dönerek özgür kaldı.
- Güney Amerika ülkesi Bolivya'da uzun süredir devam eden siyasi ve ekonomik gerilimlerin ardından Genelkurmay Başkanı General Juan Jose Zuniga liderliğinde bir grup asker, "demokrasiyi yeniden tesis etme" adına başkanlık sarayını kuşatarak darbe girişiminde bulundu. Solcu Devlet Başkanı Luis Arce'nin sokaklara dökülme çağrısında bulunmasıyla halk başkanlık sarayına gitti. Arce ile sorun yaşayan ve aynı partide olmasına rağmen ona karşı başkan adayı olacağını açıklayan eski devlet başkanı Evo Morales de süresiz genel grev çağrısı yaptı. Başkan Arce, darbe girişimi üzerine Zuniga'yı görevden alarak Genelkurmay Başkanlığı görevine bir başka generali atadı ve yeni başkomutan sokağa çıkan askerlere birliklerine geri dönme emri verdi. Böylece darbe girişimi kan dökülmeden üç saat gibi kısa bir sürede engellenmiş oldu.
- Güney Afrika’yı demokrasiye geçildiği 1994 yılından beri yöneten Afrika Ulusal Kongresi (ANC), 29 Mayıs'taki seçimlerde ilk kez oy oranının yüzde 50'nin altına düşmesi ve parlamento çoğunluğunu kaybetmesinin ardından 11 partili bir koalisyon hükümeti kurdu. Bu ülke tarihinde bir ilk oldu.
Filistin
- Gazze Şeridi'nde yetersiz beslenme ve susuzluktan ölenlerin sayısı 40'a yükseldi. İsrail askerleri tarafından öldürülen sağlık çalışanlarının sayısı da 500’ü geçti. Bu, Gazze işgali başladığından beri günde iki sağlık çalışanının öldürüldüğü anlamına geliyordu.
- ABD Başkanı Joe Biden, Gazze planını açıkladı. “Esir takasları eşliğinde Gazze'de 6 haftalık geçici ateşkesin kalıcı ateşkes ile İsrail güçlerinin tümden çekilmesi ve bölgenin yeniden inşasına başlanmasını” öngören üç aşamalı planını İsrail kabul etmedi.
- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), ABD Başkanı Joe Biden'ın açıkladığı bu üç aşamalı teklife destek talep edilen karar tasarısı kabul edildi. 15 üyeli BMGK'de yapılan oylamada, ABD'nin sunduğu karar tasarısı 14 "evet" oyu alırken, Rusya "çekimser" oy kullandı. Ancak bu karar da İsrail’i durduramadı.
- ABD Başkanı Joe Biden tarafından sunulan barış planı İsrail'de politik bir krize neden oldu. Plana destek veren savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz Netanyahu'yu suçlayarak istifa etti. Ardından da Savaş Kabinesi üyesi Gadi Eisenkot istifa etti. Böylece Netanyahu’nun muhalefet parti liderlerinden oluşturduğu Savaş Kabinesi ateşkes tartışmalarından ötürü dağıldı. Netanyahu savaş kabinesini feshettiğini duyurdu.
- İsrail ordusu Deyr el Balah ve Nuseyrat mülteci kampına yaptığı yoğun bombardıman ve operasyonun ardından dört İsrailli rehineyi kurtardı. Ancak dört İsrailli’nin canı için 64’ü çocuk olmak üzere en az 274 Filistinlinin öldürülmesinin ve yüzlercesinin yaralanmasının başarı diye anlatması İsrail’in ırkçı anlayışının son örneği oldu. Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in operasyon esnasında bazı esirleri de öldürdüğünü iddia etti.
- ABD’de binlerce gösterici Gazze için Beyaz Evi’i kuşattı. Göstericiler, ellerindeki kırmızı şeritle Beyaz Ev’in etrafını sararak Başkan Biden'a "Gazze konusundaki kırmızı çizgisini" hatırlattı. "Soykırım kırmızı çizgimiz" yazılı pankartlar taşıdılar. Ardından da Beyaz Ev önünde çadır kampı kurdular.
- Birleşmiş Milletler İsrail’i ve Hamas’ı neden oldukları çocuk ölümleri nedeniyle BM Utanç Listesi’ne aldı. Netanyahu her zamanki gibi İsrail ordusunun dünyanın en ahlaklı ordusu olduğunu söyleyerek “BM bugün Hamas katillerinin destekçileri arasına katılarak kendisini tarihin kara listesine sokmuştur.” dedi.
- BM Soruşturma Komisyonu ise İsrail'in cinayet gibi bazı savaş suçlarının "insanlığa karşı suç" teşkil ettiğini dile getiren bir rapor hazırladı. Sivillere yönelik yaygın veya sistematik saldırıların parçası olarak kasıtlı suçlar işlendiğini belirten rapor Hamas’ın başını çektiği Filistinli örgütlerin ise 7 Ekim’de sivilleri öldürme, kaçırma ve cinsel şiddet suçlarından dolayı savaş suçu işlediği belirtti.
Türkiye
- Gezi Eylemleri'nin 11'inci yılında da önceki yıllarda olduğu gibi anma ve dayanışma etkinlikleri düzenlendi. Taksim Dayanışması bir basın açıklaması yaptı ancak yine metrolar ve Taksim meydanı gösterilere kapatıldı. Basın açıklamasında Filistin bayrakları da taşındı.
- 31 Mart Yerel Seçimleri'nde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) kazandığı Hakkari Belediyesi'ne İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atandı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, seçilmiş Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın 'geçici tedbir olarak' görevden uzaklaştırıldığı duyuruldu. DEM Parti birçok ilde eylem çağrısı yaptı. CHP Başkanı Özgür Özel de karara şu sözlerle itiraz etti: “Kayyım görevlendirmesi geri çekilmelidir. Demokrasinin ve halk iradesinin yanında, kayyım anlayışının karşısındayız!” Kayyım atanmasının ertesi günü de Hakkari'nin seçilmiş belediye eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'a 19 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
- Karar hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer adaylarınız gayri yasal işler yapmışsa bizler de yasaları işletiriz. Hakkari bunun ilk adımı olmuştur. Hukuk da görevini yapmıştır, bundan sonra da yapmaya devam edecektir" dedi ve bu kararın arkasının geleceğinin sinyalini verdi.
- Erzincan’ın İliç ilçesinde altın madeninde gerçekleşen liç kaymasından 116 gün sonra, toprak altında kalan son işçinin de cansız bedenine ulaşıldı. Böylece faciada ölen dokuz işçinin tamamının cenazesine aylar sonra ulaşılmış oldu.
- Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin 28 Kasım 2015'te Sur ilçesinde basın açıklaması yaptıktan sonra katledilmesiyle ilgili davanın karar duruşması Diyarbakır’da görüldü. Mahkeme heyeti, yargılanan üç polise de beraat verdi. Böylece ömrünü cezasızlıkla mücadeleye harcayan Elçi’nin cinayet davası cezasızlıkla sonuçlandı. Karara CHP ve DEM Parti tepki gösterdi.
- Haziran ayının son hafta sonunda İstanbul, İzmir, Ankara’daki Onur Yürüyüşleri yine yasaklandı. Büyük bir gizlilik içerisinde örgütlenen yürüyüşler ise tüm baskılara rağmen düşük katılımla da olsa yapıldı. İstanbul Valiliği’nin yasak kararında LGBTİ+ örgütleri için “illegal grupların izinsiz protestosu” demesi damga vurdu.
- Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Suriyeli bir kişinin, 5 yaşındaki çocuğu istismar ettiği iddiası üzerine ırkçı bir grup toplanarak araçları ters çevirdi ve 'Suriyelilere ait iş yerlerini' ateşe verdi. Gece geç saatlere kadar ırkçı saldırılarda birçok iş yeri zarar gördü. Irkçı saldırılar sonraki günlerde birçok ile yayıldı.
İklim ve çevre
- Haziran ayında Latin Amerika’dan Kanada’ya, Afrika’dan Ortadoğu’ya, Akdeniz bölgesinden orta ve uzak Asya’ya kadar hemen her bölgede günlerce hatta haftalarca süren aşırı sıcak hava dalgaları yaşandı.
- Hindistan Haziran ayına yeni bir sıcaklık rekoru ile başladı ve başkent Yeni Delhi’de termometreler 53 dereceyi gösterdi. 40 derecelik sıcaklıkların arka arkaya 38 günü aşarak ülkenin en uzun süren sıcak dalgası olarak tarihe geçtiği sırada farklı eyaletlerde 110’dan fazla kişi aşırı sıcaklar kaynaklı rahatsızlıklardan dolayı hayatını kaybetti.
- Meksika’da Haziran’ın sadece ilk haftasında sıcak hava dalgası nedeniyle 29 kişi aşırı sıcaklar yüzünden hayatını kaybetti. Yaklaşık 2 bin kişi ise güneş çarpması nedeniyle hastanelere başvurdu. ABD’nin güney eyaleti Texas ise çok tuhaf bir şekilde dolu fırtınasına şahit oldu. O kadar ki, bir saat içerisinde 40 derece olan sıcaklık 10 dereceye kadar düştü ve bazı yollar kar makineleriyle açılmak durumunda kaldı.
- Yunanistan'ın en çok ziyaret edilen turistik yeri olan Akropolis sezonun en erken sıcak hava dalgası nedeniyle gün ortasında ziyarete kapatıldı. 43 dereceyi bulan sıcaklar nedeniyle Atina’da okullar iki gün kapandı ve kamu çalışanlarına evden çalışma izni verildi. Birkaç gün sonra da ülke bir tek günde meydana gelen 50 civarı orman yangınıyla sarsıldı. Yangınlarda bir kişi hayatını kaybetti.
- Türkiye de 1 Haziran itibaren adeta düğmesine basılmış gibi 8-10 derece kadar yükselen bir sıcak dalgasıyla yaza başladı. Ardından da Antalya, Bursa, Çanakkale, Muğla, Aydın gibi illerde orman yangınları yaşandı ve 27 şehirde yaz boyu ormanlara giriş yasaklandı.
- Kuraklık nedeniyle hidroelektrik santrallerinde üretimin düştüğü, ardından da yoğun yağış sonucu üç santrali devre dışı kalan Ekvador'da, ülke çapında elektrik kesintisi yaşandı. 18 milyonluk ülke nüfusunun tamamının birkaç saatliğine karanlıkta kaldığı açıklandı.
- Kuzey Afrika'dan gelen sıcak rüzgarın etkilediği İtalya'nın orta ve güney kesimlerinde aşırı sıcak hava dalgası yaşandı. Roma dahil 15 şehirde kırmızı alarm verildi. Sırbistan'da da hava sıcaklıkları 40 dereceye yaklaşırken, kırmızı alarm verilerek sokağa çıkılmaması çağrısı yapıldı. Portekiz, Yunanistan ve Cezayir kıyılarında orman yangınları meydana geldi.
- Hac ziyareti döneminde Suudi Arabistan’da sıcaklıkların 52 dereceyi bulması nedeniyle aşırı sıcaklara bağlı sağlık sorunlarından ölenlerin sayısı 1.300’ü aştı. Arafat Dağı'nda yapılan dualar da dahil olmak üzere hac ritüellerinin birçoğunun gündüz saatlerinde gerçekleştiriliyor olması ve bu sırada sıcaklıkların rekor seviyede artması bu durumun nedeni olarak açıklandı. Bu sırada Mısır’ın Aswan kentinde de 50,9 derece ile ulusal sıcaklık rekoru kırıldı.
- Pakistan’ın Sindh eyaletine bağlı Karaçi kentinde ise sıcak hava dalgası nedeniyle son 6 günde 568 kişi hayatını kaybetti. Karaçi'de 40 derecenin üzerinde seyreden hava sıcaklığının yüksek nemin etkisiyle 49 dereceye yükseldiği belirtildi.
- 37.500 kadar Filistinlinin İsrail saldırıları sonucu öldüğü sırada Gazze’yi bir de aşırı sıcak dalgası vurdu. Dünya Sağlık Örgütü Gazze'de su tedariki ve hijyen açısından yaşanan sorunlar nedeniyle ishal vakalarının normalden 25 kat daha yüksek seyrettiğini söyledi.
- Tüm bu yaşananların kaçınılmaz sonucu olarak Haziran ayı da önceki 12 ay gibi sıcaklık rekoru kırdı. Copernicus İklim Değişikliği Servisi Haziran ayında 16,66 derece olan dünya ortalama sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerinde seyrettiğini açıkladı ve yaşanan en sıcak Haziran olarak kayda geçtiğini belirtti. Böylece gezegen üst üste 13. ay rekor sıcaklık ortalaması yaşamış oldu. Ayrıca Copernicus çok daha vahim bir veri daha paylaştı. Copernicus'un verilerine göre Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasındaki dönemde küresel sıcaklık artışı sanayi öncesi ortalamanın 1,64 derece üzerinde kaydedilmişti.
- ABD’nin Vermont eyaleti, bir ilke imza atarak büyük fosil yakıt şirketlerinden, iklim değişimine katkıda bulunan emisyonları için potansiyel olarak milyarlarca dolar talep etmesini mümkün kılan İklim Superfund Yasası’nı geçirdi. Yasa uyarınca Vermont yetkilileri, 1995-2024 yılları arasında salınan sera gazlarının kamu sağlığı, biyoçeşitlilik ve ekonomik kalkınma üzerindeki etkileri de dahil olmak üzere eyalete toplam maliyetini değerlendirecek ve bu zararı büyük fosil yakıt şirketlerine kesebilecekti.
- İklim değişikliğinin okyanus gürültüsü üzerinde de etkisi olduğu ortaya çıktı. İklim değişikliğinin etkisiyle artan deniz sıcaklıkları ve okyanus asiditesinin, okyanus canlıların iletişim kurmak için kullandıkları sesin suda yayılmasına engel oluşturduğu ortaya çıktı. Farklı iklim değişikliği senaryolarında Atlantik Okyanusu‘ndaki gemi seslerinin okyanus sesini nasıl etkileyeceğini modelleyen bir araştırma, iklim değişikliğinin yüzyılın sonuna kadar ses seviyesini yedi desibel daha artıracağını gösterdi.
- Internews’ Earth Journalism Network (EJN) ve Deakin Üniversitesi türünün ilk örneği olan küresel bir anket gerçekleştirdi. 102 ülkeden 740'tan fazla iklim ve çevre haberleri yapan muhabir ve editörle yapılan anket, her 10 gazeteciden neredeyse dördünün çalışmaları nedeniyle tehdit edildiğini, %11'inin ise fiziksel şiddete maruz kaldığını ortaya koydu. Anket “bazen” ya da “sık sık” tehdit edilen gazetecilerin %43'ünün ağaç kesme ve madencilik gibi yasadışı faaliyetlerde bulunan kişiler tarafından hedef alındığını gösteriyordu. Yaklaşık %30'u ise hukuki yaptırımlarla başka bir deyişle şirketlerin ve hükümetlerin ifade özgürlüğünü susturmak için yargı sistemini kullanmaları yoluyla tehdit edildiğini söylüyordu.
- Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın ilk iki yılının iklim maliyeti, 175 ülkenin tek başına ürettiği yıllık sera gazı emisyonundan daha fazla çıktı. Initiative on Greenhouse Gas Accounting of War (IGGAW) tarafından gerçekleştirilen ve bugüne kadarki en geniş kapsamlı savaş-sera gazı salımı araştırması olan çalışmaya göre Rusya'nın işgali, doğrudan savaş, arazi yangınları, yeniden yönlendirilen uçuşlar, zorunlu göç ve fosil yakıt altyapısına yönelik askeri saldırıların neden olduğu sızıntıların yanı sıra yeniden inşanın gelecekteki karbon maliyetinden kaynaklanan emisyonlardaki artışla birlikte işgalin en az 175 milyon ton karbondioksit salımına neden olduğunu ortaya koydu.
- Social Science Research Network tarafından gerçekleştirilen bir araştırma Gazze’nin yeniden inşasının neden olacağı karbon emisyonu miktarını açıkladı. Buna göre teker teker 135 ülkeden daha fazla emisyon salımı gerçekleşmekteydi. Gazze savaşının ilk dört ayında İsrail tarafından tahrip edilen ve yıkılan tahmini 200.000 apartman, okul, üniversite, hastane, cami, fırın, su ve kanalizasyon tesisinin yeniden inşası 60 milyon ton CO2 eşdeğeri emisyon üretecekti.
- Avrupa Konseyi, şirketlerin yatırımlarına zarar verdiğini düşündüğü politikalar izleyen hükümetlere dava açma hakkı tanıyan Enerji Şartı Anlaşması’ndan (ECT) çekilme kararı aldığını bildirdi. Oybirliği ile alınan kararda anlaşmanın fosil yakıt yatırımlarını destekleyerek iklim değişikliği ile mücadeleye zarar vermesi etkili oldu. Bu önemli haber büyük bir mücadelenin son halkasıydı. Son iki yıl içinde İspanya, Fransa, İtalya ve Almanya’nın aralarında bulunduğu 12 Avrupa ülkesi ve Britanya, ECT’den çıkış kararı almıştı.
- Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanan bir rapora göre, 2015 yılından bu yana dünya genelinde şirketlere ve ticaret birliklerine karşı yaklaşık 230 iklim davası açıldı ve bu davaların üçte ikisi 2020'den itibaren açılmıştı. 2023 yılında benzer şekilde 47 dava açıldığı raporda yer aldı. Bu iklim adaleti hareketinin ulusal ve uluslararası hukuku zorladığının en çarpıcı kanıtı oldu.
- Küresel Ayak İzi Ağı (GFN) tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’nin limit aşım günü bu yıl 11 Haziran tarihine denk geldi. Bu tarih, geçen yıla göre kaynaklarımızı 11 gün daha erken tükettiğimizi gösteriyordu ve dünyanın limit aşım günü henüz gelmemiş olduğu için Türkiye’nin dünya ortalamasından çok daha hızlı bir şekilde kendi kaynaklarını tükettiği anlamına geliyordu.
- Türkiye'de çeşitli şehirlerde rekor sıcaklıkların yaşandığı haziran ayında orman yangını sayısı da geçen yıla göre yaklaşık 5 kat arttı. 1-21 Haziran 2023'te 84 orman yangını çıkarken, bu yıl aynı dönemde 399 yangın kayıtlara geçti. Diyarbakır ve Mardin’de meydana gelen orman yangınlarında ise 15 kişi hayatını kaybetti. Başta koyunlar olmak üzere yüzlerce hayvan da yanarak yaşamını kaybetti. Haziran ayında Temmuz-Ağustos sıcaklıklarının yaşandığı açıklandı.
- Türkiye geneli 2024 yılı haziran ayı yağışlarında normale göre yüzde 65 azalma oldu. Yağışlarda normaline göre yüzde 65, geçen yıl haziran ayı yağışlarına göre, yüzde 80 azalma meydana geldi. Türkiye genelinde son 23 yılın en düşük haziran ayı yağışı gerçekleşti.
- Sokak köpeklerinin uyutulması adı altında katledilmelerine yönelik yasa teklifi hazırlığı yaşam savunucularını harekete geçirdi. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok ilde yasa tasarısına karşı mitingler ve eylemler örgütlendi. Ankara ve İstanbul’da yaşam nöbetleri tutulmaya başlandı. Sosyal medyada sokakta yaşayan köpeklere yönelik saldırgan nefret söylemleri yayıldı.
- Büyüdada’da faytonların ardından önce mini elektrikli otobüsler hizmete girmişti ancak bireysel elektrikli araçlar hızla yaygınlaşarak ada sakinlerinin tepkisini çekecek boyuta ulaşmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu sorunlara rağmen bir de ada sakinlerinin “azmanbüs” ismini taktığı büyük minibüsleri adaya soktu. Büyükada halkı bu uygulamaya karşı ayağa kalktı. Yolları kapayan eylemcilerin birçoğu gözaltına alındı. Adalarda yaşayan birçok ünlü isim protestolarda yer aldı.
Temmuz
Açık Radyo benim hayatımda çok kıymetli bir yerde, radyo ötesi. Gece hiç uyuyamadım, sabaha kadar Açık Radyo'yu kontrol ettim, açık mı kapalı mı diye. Yaşadığım korkularımdan biriydi. Kaybetme korkusu. 72 yaşındayım. İnsan tutunduğu dalın kırılmasını ister mi? Çok üzgünüm.
RTÜK’ün Açık Radyo’nun yayın lisansını iptal ettiği haberi üzerine, radyonun en eski dinleyicilerinden Havva Hazer’in gönderdiği mesaj. (Açık Radyo)
Dünya
- Britanya’da yapılan genel seçimlerde İşçi Partisi 14 yıl sonra iktidar oldu. Yüzde 33,8 oy alan İşçi Partisi önceki seçimlere göre parlamentodaki sandalye sayısını neredeyse iki kat artırarak 650 sandalyenin 412’ini kazandı. Islington North’tan bağımsız milletvekili adayı olan İşçi Partisi eski başkanı, savaş karşıtı ve Filistin destekçisi Jeremy Corbyn oyların yüzde 50’sini alarak eski partisinin adayına ve tüm diğer adaylara büyük bir fark attı.
- Fransa’da parlamento seçimlerinin ikinci turu gerçekleşti. İlk turda aşırı sağcı Ulusal Birlik’in ardından ikinci olan sol ittifak Yeni Halk Cephesi beklenmedik şekilde birinci olmayı başardı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un partisi ise ikinci oldu ve böylece aşırı sağcı parti bir hafta içerisinde birincilikten üçüncülüğe düştü.
- İran'da Cumhurbaşkanı’nın bir helikopter kazasında ölmesi sonucu gerçekleştirilen seçimlerde, aday olmasına izin verilen tek reformist olan Mesud Pezeşkiyan, ikinci turda oyların yüzde 53,7'sini alarak Cumhurbaşkanı oldu. Ancak ülkedeki oy kullanma oranları çok düşük kaldı ve katılım oranı yüzde 49,8 oldu. Yani İranlı seçmenlerin yarısı sandığa gitmemişti.
- Temmuz ayının ortalarında Amerikan siyasetine damga vuracak bir suikast girişimi yaşandı. Cumhuriyetçi Parti’den başkan adayı olan Donald Trump, Pensilvanya eyaletinin Butler kentindeki mitinginde silahlı saldırıya uğradı ve şans eseri sadece kulağından yaralandı. Suikast silahından çıkan mermiler nedeniyle mitinge katılan Trump taraftarlarından 1 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı. Trump kanlar içinde yerden kalkarak yumruğunu havaya kaldırdı. 20 yaşındaki suikastçı ise olay yerinde vurularak öldürüldü.
- Çin, ABD'yle nükleer silahların kontrolüne ilişkin müzakerelerin durdurulduğunu bildirdi. ABD'nin Çin'in "tüm itirazlarına ve ikili görüşme faaliyetlerine rağmen" Tayvan'a silah satışını sürdürmesi bu kararın gerekçesi olarak açıklandı. Böylece Dünya büyük bir savaşa doğru bir adım daha yaklaştı.
- Olimpiyatlara ev sahipliği yapan Paris, organizasyonun başlamasına günler kala “sokak temizliği” ile gündem oldu. Ama sokaklardan temizlenenler Paris’in evsizleri ve göçmenleriydi. Binlerce evsiz göçmen Paris’ten otobüslerle sınır dışı edildi. Ayrıca yoksul banliyölere kurulan oyun alanları, sporcu kampları ve barınaklar da bu bölgelerin hızla soylulaştırılmasına yol açtığı için eleştirildi.
- Paris’te Sen Nehri’nde yapılan açılış seremonisi birçok gözlemci tarafından “büyüleyici” olarak yorumlandı. İlk kez bir olimpiyat seremonisi stadyumda değil dışarıda, yüzbinlerce seyirciye ücretsiz olacak şekilde gerçekleştiriliyordu. “Sürdürülebilir” olimpiyatlar olma iddiası taşıyan Paris Olimpiyatları, daha açılışta bastıran yağmur nedeniyle tüm konuklara tek kullanımlık plastik yağmurluk dağıtımı yapılmasıyla birlikte bu iddiasını kaybetmiş oldu. Yüzme yarışması antrenmanlarının yapıldığı Sen Nehri ise yine daha ilk gün kirlilikten dolayı antrenmanların iptal edilmesine şahit oldu. Ayrıca Olimpiyatlar yaklaşık 35 derece sıcaklık altında yapıldı. İklim bilimci Dr Friederike Otto bu durum hakkında şu yorumu yaptı: “Atmosfer fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan emisyonlarla aşırı yüklenmemiş olsaydı, Paris yaklaşık 3C daha soğuk ve spor için çok daha güvenli olurdu.”
- Açılış seremonisinde LGBTİ+ dans gösterisinin İsa’nın “son yemeği” şeklinde yapılması dünyanın dört bir yanındaki muhafazakarların tepkisini topladı. TRT o bölüm yayınlanırken yayını kesti, Vatikan tepki gösterdi hatta Macaristan Başbakanı Orban “Olimpiyat açılışını izlediyseniz ahlakın olmadığını görürdünüz" diyerek Batı medeniyetinin bitmek üzere olduğunu söyledi.
- ABD Başkanı Joe Biden uzun süredir kamuoyundan yükselen “başkanlık yarışından çekil” çağrılarının ardından adaylıktan çekildiğini duyurdu. Biden son haftalarda anketlerde Trump’ın gerisindeydi ve konuşmalarında sık sık büyük hatalar yapıyordu. Bilişsel sağlığında sorunlar olduğu çokça dile getirilen Biden, başkan yardımcısı Kamala Harris lehine çekildiğini duyurdu.
- Güney Kore'de Gumi Kent Konseyi'nde çalışan bir devlet memuru robot "intihar" etti. Robot, belediye personeli tarafından saat 16.00 civarında birinci ve ikinci katlar arasındaki merdivenlerin dibinde bulundu. Robotun kasıtlı olarak iki metre uzunluğundaki merdivenden kendini attığı açıklandı. Raporlara göre, bu şimdiye kadar belgelenen ilk robot intiharıydı. Robot, diğer "insan" çalışanlar gibi, 9-4 vardiyasında çalışıyordu ve hatta kendisine ait çalışan kartı bile vardı. Görevi, belgeleri, bilgileri ve şehir promosyonlarını teslim etmeye yardımcı olmaktı ve personele göre, yaptığı işte gerçekten yetenekliydi. Robotun intihar nedeni fazla mesai yani fazla çalışmak olarak basında yer aldı. Robot, insanların sıkıcı işler için uzun saatler çalıştığı bu rutine daha fazla dayanamamıştı.
- Başta uluslararası havacılık sanayii tarafından yoğunluklu olarak kullanılan Crowdstrike yazılımının güncellenmesinde meydana gelen bir hata küresel bir siber kesintiye yol açtı. İlk defa dünya çapında binlerce uçuşun iptal edilmesine, hastane randevularının iptaline ve daha birçok soruna yol açan ve saatlerce çözülemeyen bu yazılım sorunu, yüksek teknoloji alanındaki tekelleşmenin risklerinin tartışılmasına yol açtı. Uzmanlar, bunun gelmiş geçmiş en büyük bilgi teknolojisi fiyaskosu olduğunda sözbirliği etti.
Filistin
- İsrail’in muhalif gazetesi Haaretz, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim saldırıları sırasında İsrail askerlerinin rehin alınmasını önlemek için Hannibal Protokolü emri verdiğini doğrulayan bir haber yayınladı. Haberde "Haaretz'in elde ettiği belge ve ifadeler, Hannibal emrinin Hamas'ın sızdığı üç askeri tesiste uygulandığını ve potansiyel olarak sivilleri de tehlikeye attığını ortaya koyuyor" denildi. Buna göre İsrail ordusu iletişim ağında 7 Ekim günü "Gazze’ye tek bir aracın bile dönmemesi" emri verilirken, bunun Hannibal Protokolü'nün uygulanması olduğunu üst düzey bir ordu yetkilisi de doğruladı. Böylece İsrail’in canlı olan İsrailli rehinelerin Hamas’ın elinde olmasındansa ölmesini tercih ederek sivilleri taşıyan birçok araca ateş açıp onlarca İsraillinin ölmesine neden olduğu kanıtlanmış oldu.
- Saygın tıp dergisi The Lancet, İsrail'in saldırılarının sürdüğü Gazze'de 186 bin Filistinlinin hayatını kaybetmiş olabileceğini bildirdi. Araştırmacılar, Gazze'deki yetkililerin açıkladığı can kaybı sayısına 'dolaylı ölümlerin' de eklenmesi gerektiğini bildirdi. Ekip, dolaylı ölümlerin doğrudan ölümlerin üç ila 15 katı arasında değiştiğini aktardı. Araştırmanın yapıldığı sırada, Gazze'deki ölü sayısı 37 bin 396 olarak açıklanmıştı.
- Birleşmiş Milletler'in (BM) en üst mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı (UAD), tarihi bir karara daha imza attı. 2022 yılında BM Genel Kurulu, UAD'den hukuki görüş talebinde bulunmuştu. Bu talebe yanıtını açıklayan Mahkeme, İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmiş olduğunu, oradaki yerleşimlerinin yasadışı olduğunu ve mümkün olan en kısa sürede bu işgale son vermek zorunda olduğunu söyledi. Mahkeme şu tarihi cümleyi de açıkladı: “BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu ve tüm devletlerin işgali yasal olarak tanımama ve işgal altındaki topraklarda İsrail'in varlığını sürdürmesine yardım veya destekte bulunmama yükümlülüğü var.”
- İsrail'in Gazze’yi işgalinin onuncu ayında Çin, Filistin ulusal birliği için devreye girdi. Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi'nin merkezi olan El Fetih ile Gazze'deki Hamas dahil 14 örgüt, ‘ulusal birlik hükümeti kurmak’ için Pekin Bildirisi'ni imzaladı. "Pekin Bildirisi", bölünmelere son verip Filistin birliğini oluşturmayı öngörüyordu. Bildiriye göre bu hükümet, "Filistin devletinin topraklarındaki" tüm Filistin kurumlarını birleştirerek işe başlayacak, Gazze Şeridi'nin yeniden inşasını başlatacak ve onaylanan seçim yasasına göre Merkezi Seçim Komisyonu gözetiminde en kısa sürede genel seçimlerin düzenlenmesini hazırlayacaktı.
- Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soykırım suçundan yakalanması talep edilen İsrail Başbakanı Netanyahu Amerikan Kongresi’nin ortak oturumunda, siyasi hayatının dördüncü konuşmasını yaptı. Dördüncü kez Kongre’ye seslenen ilk yabancı lider olarak ABD Kongresi tarihine geçti. Netanyahu eşine az rastlanır bir şekilde yalanlarla dolu bir konuşma yaptı. Kendi ülkesinde yüzbinlerce İsrailli tarafından her hafta sokakta protesto edilen, İsrail mahkemeleri tarafından yargılanan ilk başbakan olan ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım yapmakla suçlanan Netanyahu, Kongre’de abartılı bir gösteriyle ayakta alkışlandı. Netanyahu, bir saat kadar süren konuşması boyunca 58’i ayakta olmak üzere 79 kez alkışlandı.
- Netanyahu konuşmasında Gazze için eylem düzenleyen Anti-siyonist Yahudilere hakaret ederek “İran’ın kullanışlı aptalları” dedi. Bu sırada Jewish Voice for Peace aktivisti yüzlerce Yahudi, Kongre binasında oturma eylemi yaparak bir süre binayı işgal etti ve bu nedenle 400 kişi gözaltına alındı. Dışarıda ise binlerce kişi Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi talebi doğrultusunda tutuklanmasını isteyen büyük bir eylem düzenledi.
- Temmuz ayının son günü iki büyük suikast gerçekleşti. İsrail ordusu önce Lübnan’ın başkenti Beyrut’a bir hava saldırısı düzenleyerek Hizbullah’ın üst düzey komutanı Fuad Şükür’ü öldürdü. Hemen ardından da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için Tahran’da bulunduğu sırada öldürüldü. Haniye, İsrail ile Hamas arasında yılan hikayesine dönen ateşkes müzakerelerinin de yürütücüsüydü. Filistin direniş örgütleri Haniye suikastına karşı genel grev çağrısı yaptı. Batı Şeria’da kepenkler indirildi, yürüyüşler düzenlendi. İran intikam alacağını duyurdu. Hamas, Haniye’nin yerine Hamas'ın Gazze'deki lideri ve 7 Ekim’in planlayıcısı olduğu iddia edilen Yahya Sinwar’ı yeni lideri olarak duyurdu.
Türkiye
- Temmuz ayı Türkiye’de mültecilere yönelik ırkçı pogrom girişimleriyle başladı. 30 Haziran akşamı Kayseri’de beş yaşında bir çocuğun Suriyeli bir kişi tarafından cinsel saldırıya uğradığı iddiası üzerine Suriyelilere yönelik ırkçı saldırılar yaşanmıştı. Saldırılar sosyal medyada yükselen ırkçı propagandanın da etkisiyle ertesi gün birçok şehre yayıldı. Adana, Hatay, Bursa, Urfa, Antep, Kilis ve Konya’da Suriyelilerin yaşadığı mahallere yönelik ırkçı saldırılar gerçekleşti. Polis konvoy oluşturan saldırgan grupları engelledi. Olaylar sebebiyle 474 saldırgan gözaltına alındı. Gözaltına alınan ırkçıların 285'inin göçmen kaçakçılığı, yaralama, uyuşturucu satışı, yağma, hırsızlık, mala zarar verme, cinsel taciz, dolandırıcılık, parada sahtecilik, tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi çeşitli suçlardan adli kaydı olduğu da ortaya çıktı. Pogromlar dindikten bir gün sonra Antalya’da 17 yaşındaki bir Suriyeli çocuk işçi, ırkçı bir grup tarafından sokakta yürürken bıçaklanarak öldürüldü.
- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 3 Temmuz’da yaptığı toplantıda Açık Radyo’nun yayın lisansını iptal kararı aldı. 24 Nisan 2024 tarihli Açık Gazete programında söylenen ve aslında ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken “Ermeni Soykırımı” ifadeleri sonrasında Açık Gazete programı hakkında beş gün yayın durdurma kararı verilmişti. Ancak radyonun teknik sebeplerden dolayı bu tebligata ulaşamaması RTÜK tarafından verilen cezaya uymamak şeklinde değerlendirildi ve Açık Radyo’nun karasal yayıncılık lisansının bu nedenle iptal edildiği duyuruldu.
- RTÜK’ün kararı duyulur duyulmaz medyada ve sosyal medyada muazzam bir dayanışma seferberliği başladı. Açık Radyo dinleyicileri radyosunu yalnız bırakmadı ve eşine az rastlanır bir dayanışma örneği gösterdi. Radyoya koşan dinleyiciler dayanışma ziyaretlerine bulundu, destek mesajları gönderdi, imza kampanyaları düzenledi, radyo önünde şarkılar söyledi, radyo için şarkılar yaptı.
- DEM Parti Diyar Milletvekili Sevilay Çelenk TBMM Genel Kurul toplantısında Açık Radyo’nun yayın ruhsatının iptali hakkında harika bir konuşma yaptı. Çelenk konuşmasında “Radyoculuğun konvansiyonel altın çağı sona erdikten çok sonra yayına başlayan ama Türkiye'de radyoculuğa ikinci bir altın çağ yaşatan Açık Radyo, yeni medya karşısında gücünü ve önemini yitirmiş bir radyoculukta kamu hizmeti yayıncılığı anlayışıyla bir yayıncılık sürdürdü, bunu çok zengin içeriklerle sürdürdü ve dünya ölçeğinde bir radyoculuk örneği verdi, dünyaya ilham verdi. 30 yaşındaki mücevher gibi bir radyoyu gözlerini kırpmadan kapanmaya mahkûm ediyorlar, bu gerçekten akıl almaz bir şey” dedi. Aynı gün KRT televizyonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de RTÜK’ün Açık Radyo kararından bahsederek kararı kabul edilemez bulduğunu açıkladı.
- Sürekli olarak büyüyen toplumsal desteğin de katkısıyla İdare Mahkemesi, RTÜK’ün aldığı lisans iptali kararın yürütmesini durdurma kararı aldı. Böyle Açık Radyo bir süre daha yayınına eskisi gibi devam etti.
- 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) sırasında Türkiye-Avusturya maçında, Merih Demiral gol attıktan sonra bozkurt işareti yaptı ve UEFA tarafından aşırı sağcı siyasi simge işareti yapmaktan iki maç ceza aldı. Türkiye’de ise hükümet başta olmak üzere iktidara yakın basında tuhaf bir “bozkurt dayanışması” yaşandı. Ülkücülerin tam da Sinan Ateş cinayeti davası ve göçmenlere yönelik ırkçı saldırılarla gündemde olduğu sırada televizyon kanallarında birçok medya mensubu bozkurt işareti yaptı. Hükümet ise bozkurtun kültürel bir simge olduğunu söyleyerek cezayı haksızlık olarak değerlendirdi. Bir sonraki maçta Türkiye, Hollanda’ya yenilerek Avrupa Şampiyonası’ndan elendi.
İklim ve çevre
- Temmuz ayında Atlantik okyanusunun tarihinde ilk kez 5. kategoride bir kasırga oluştu ve Karayipler'de büyük hasara yol açtı. Okyanus yüzey sularındaki aşırı sıcaklıkların da etkisiyle sadece iki gün içerisinde ortaya çıkıp beşinci kategori kasırgaya evrilen Beryl Kasırgası, Karayip ülkelerinde en az 19 kişinin ölümüne neden oldu. Bazı küçük adalardaki binaların yüzde 98’nin çatılarının kasırga nedeniyle uçtuğu ve yıkıldığı açıklandı. Binlerce kişi tahliye edildi. Kasırga döneminin ilk haftalarında beliren Beryl, yavaşlayarak ABD’nin Texas eyaletine ulaştı ve burada da 48 kişinin ölümüne ve 2,5 milyon hanenin elektriklerinin kesilmesine yol açtı.
- Güneydoğu Asya'da etkili olan ve okyanus sıcaklıklarındaki yükseklik nedeniyle hiper-şiddetli denilen Gaemi Tayfunu; Filipinler, Çin ve Tayvan’ı vurdu. İki kargo gemisinin de batmasına yol açtı. Filipinler açıklarında 1,5 milyon litre yakıt taşıyan bir gemiden denize petrol yayıldı. Tayfunun neden olduğu seller nedeniyle 100’den fazla kişi hayatını kaybetti.
- ABD’de 148 milyon kişinin sıcak dalgasının etkisi altına girdiği günlerde Las Vegas şehrinde yedi gün arka arkaya 46 derece ve üzeri sıcaklık ölçüldü ve bu günlerden birinde 49 derece ile tarihi bir sıcaklık rekoru kırıldı. Kaliforniya’da günlerce süren orman yangınları yaşandı. Aşırı sıcaklar bir hafta boyunca ABD'de en az 28 kişinin ölümüne neden oldu.
- Brezilya Uluslararası Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nün verilerine göre, dünyanın en büyük tropik ormanı Amazon'da yılın ilk yarısında 13 bin 489 yangın kaydedildiği açıklandı. Bu, geçen yıla kıyasla yüzde 61 artış anlamına geliyordu ve son yirmi yılın en yüksek yangın sayısıydı.
- Brezilya, Paraguay ve Bolivya arasındaki dünyanın en büyük sulak alanı ve yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin en yüksek olduğu yerlerden biri olan Pantanal bölgesinde 2024 Temmuz ayına kadar 760.000 hektardan fazla alan yandı ve yangınlar kayıtlara geçen en kötü yıl olan 2020'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Ülkenin Uzay Araştırmaları Enstitüsü'ne göre Ocak ayından yangın mevsiminin başladığı Temmuz ayına kadar çıkan yangınlar geçen yılın aynı dönemine kıyasla %1.500 oranında artmıştı.
- Avrupa, Balkanlar ve Türkiye’yi sıcak hava dalgası vurdu. Yılın ilk ve tarihinin en uzun süren sıcak dalgasını yaşayan İspanya’da sıcaklıklar 45 dereceye kadar ulaştı. Yılın ikinci sıcak dalgasına şahit olan Yunanistan’da 16 gün boyunca devam eden aşırı sıcaklar, 1980'den bu yana en uzun süren sıcak hava dalgasına sebep oldu ve çok sayıda orman yangını çıktı. Sıcak dalgası altına giren Hırvatistan’da da orman yangınları yaşandı.
- Haziran ve Temmuz aylarında Rusya'daki orman yangınlarından kaynaklanan CO2 emisyonları önceki iki yılı geride bıraktı. Amur Oblastı bölgesindeki yangınlar iki aylık dönemde 17,2 megaton karbon salımına yol açarak son 22 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Kanada'da da Haziran ve Temmuz aylarında British Columbia ve Alberta'daki yangınlarda sırasıyla 11,1 megaton ve 13,2 megatonluk karbon salımı gerçekleşti. Alberta’da birkaç gün içinde 175 orman yangını çıktı ve uzun süre söndürülemedi.
- Antarktika'nın buz tabakalarının büyük bölümündeki yer sıcaklıkları Temmuz ayı boyunca normalin ortalama 10C üzerine çıkarak neredeyse rekor bir sıcak hava dalgası olarak tanımlandı. Güney yarımkürede kışın tam ortası yaşanıyorken bazı günlerde sıcaklıkların normalin 28C üstüne çıktığı bildirildi.
- Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin açıkladığı veriler, dünyada kayıtlara geçen en sıcak günün 21 Temmuz'da yaşandığını gösterdi. 21 Temmuz Pazar günü, küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı, 17,09 derece ile rekor kırmış oldu. Bu tarihi rekor hemen ertesi gün bir kez daha kırıldı ve gezegenin en sıcak günü 17,15 olarak ölçüldü.
- Tüm bu aşırı sıcaklık ölçümlerine rağmen Temmuz ayı sıcaklık ortalaması Copernicus merkezine göre geçen yılın Temmuz ayını geçemedi ve 13 aydır süren aylık sıcaklık rekoru zinciri böylece dağılmış oldu. Temmuz ayı her ne kadar en sıcak Temmuz ayı olarak kayıtlara geçmese de bilim insanları iklim değişimi açısından değişen hiçbir şey olmadığını belirtti. Zaten aylık sıcaklık ortalaması da 16,91 derece ile önceki rekor Temmuz sıcaklığının çok küçük bir farkla altında kalarak en sıcak ikinci Temmuz olarak kayıtlara geçmişti.
- Ekvador'da bir mahkeme, aktivistlerin "tarihi" olarak nitelendirdiği bir kararla, ülkenin başkenti Quito'nun içinden geçen bir nehrin kirlilik nedeniyle haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Machángara nehrine atılan atıklar nedeniyle nehirde oksijen seviyesi yüzde 2’ye kadar gerilediği için canlı yaşamı tehdit altındaydı. Bu nedenle Mahkeme, temyiz süreci devam ederken hükümetin Machángara'yı temizlemek için bir plan hazırlaması gerektiğine de karar verdi.
- Türkiye’de Temmuz ayında da Haziran ayında olduğu gibi çok sayıda şehirde onlarca yangın çıktı. İzmir'in Çeşme ilçesinde çıkan orman yangınında alevler, Deliklikoy'a kadar ilerledi ve üç kişinin yanarak ölümüne neden oldu. Muğla’da sağanak yağmurla birlikte düşen yıldırımlar nedeniyle 20 ayrı noktada orman yangını çıktı, kısa sürede söndürüldü. Adana'da ise önce sağanak yağmur, sonra da fırtına hayatı felç etti.
- Samsun, Ordu ve Muş‘ta bir anda bastıran aşırı yağışın ardından üç kenti de sel bastı. Sellerde iki kişi ve çok sayıda hayvan yaşamını yitirdi, evler ve işyerleri sular altında kaldı.
- Türkiye Temmuz ortasında beş gün boyunca “tropik gece” olayına şahit oldu. Normalde Türkiye’de hiç yaşanmaması gereken bu aşırı sıcak dalgasında gece sıcaklıklar 20 derecenin üzerinde hatta 30 dereceye yaklaşan derecelerde seyretti. Mevsim normallerinin 4 ila 8 derece üstünde seyreden hava sıcaklığının yaşandığı İstanbul’da nem oranı ise yüzde 80’i aşarak nefes almayı dahi zorlaştırdı. Nem oranı bazı günler tüm ilçelerde yüzde 90’ı aşarken Ataşehir ve Ümraniye’de yüzde yüz olarak ölçüldü.
- Uzun süredir yaşam savunucularının ve hayvan hakları aktivistlerinin nöbet tuttuğu, eylemler düzenlediği ve adına “hayvan katliamı yasası” dedikleri yasa tasarısı meclise “sokak hayvanlarına ötenazi hakkı” gibi tuhaf kavramların kullanıldığı şekliyle sunuldu. Tasarının meclis komisyonuna sunulduğu gün Meclis önünde ve ülkenin birçok şehrinde binlerce kişi sokaklardaydı.
- Yasa Meclis Genel Kurulu’na gönderildikten hemen sonra Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 'sahipsiz' hayvanlar için ayrılan bütçesini kullanmayan belediye başkanlarına ve meclis üyelerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebileceğini belirtti. Meclis’te yapılan oylamada yasa teklifi AKP ve MHP oylarıyla sabah 04.00’da geçti. Meclisin tatile girmezden önceki son yasal düzenlemesi olan “katliam yasası” Meclis’te ilginç bir şekilde kutlandı. AKP ve MHP’li vekiller bu gururu toplu fotoğraf çekerek ve gülerek yaşadılar. Tarih, acımasızlığı bu şekilde not etti. Yasanın görüşüldüğü günlerde ülkenin birçok yerinden kedi ve köpeklere yönelik şiddet ve cinayet haberleri gelirken onbinler sokaklarda yasayı uygulatmayacaklarını haykırıyordu.
Ağustos
Milyarderler, gezegeni mahveden bir felakettir.
Gazeteci, yazar, düşünür George Monbiot, dünyadaki her bir milyarderin, nüfusun alttaki %90'lık kesimini oluşturan dünya vatandaşlarının her birinden bir milyon kat daha fazla karbondioksit ürettiğini ve hepimizi topyekûn yoksullaştırdığını yazıyor. (The Guardian)
Dünya
- Savaşın iki yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve Gazze’nin gölgesinde kaldığı Ukrayna’da, Ukrayna ordusu ilk kez Rusya sınırları içerisinde bir saldırı başlattı. Yaklaşık bin Ukrayna askerinin, insansız hava araçları (İHA) ve topçu birlikleri ile desteklenen tanklar ve zırhlı araçlarla sınırı geçtiği Kursk bölgesinde Rus ordusu Ukrayna askerlerini püskürtemedi ve 100 kadar yerleşimin Ukrayna kontrolüne geçtiği Kursk’ta federal olağanüstü hâl ilan etti. Kursk saldırısından bir hafta sonra Ukrayna bu kez de Belgorod'a saldırarak burada ilerlemeye başladı ve Rusya bu bölgede de OHAL ilan etti.
- Ukrayna ordusunun Kursk operasyonu sürerken uzun zaman sonra ilk kez Rusya hava savunması Moskova'nın üzerinde ve eteklerinde 10 dron düşürdüğünü açıkladı. 45 dron ile gerçekleşen saldırıda dronların 10’nun Moskova’ya kadar ulaşabildiği ve bu saldırının Moskova'ya dronlarla yapılan en büyük saldırılardan biri olduğu açıklandı. Bu saldırıdan birkaç gün sonra bu kez Rusya, 15 kadar şehri hedef alarak Ukrayna’nın elektrik altyapısına büyük çaplı bir saldırı gerçekleştirdi.
- ABD’nin çekilmesinin ve yönetimin Taliban’a geçmesinin üçüncü yıl dönümünden kısa süre sonra Taliban yeni bir “ahlaksızlık ve erdem” yasası ilan etti. Yeni yasa “Yetişkin bir kadın zaruret dışında evinden ayrıldığında sesini, yüzünü ve bedenini gizlemekle yükümlüdür” diyordu. Zaten her türlü eğitim, iş, kamusal alanda bulunma, dışarı çıkma olanakları yasaklanan kadınların bu sefer de kamusal alanda ses çıkarmaları yasaklanmıştı. Kadınların sokakta ve hatta evlerinin içinde dahi yüksek sesle şarkı söylemesi, kitap okuması, gülmesi yassak ilan edildi.
- Britanya’nın kuzeybatısındaki Southport kasabasında üç kız çocuğu bıçaklı bir saldırıda hayatını kaybetti. Olayın ardından, aşırı-sağcı grupların polisle çatıştıkları protestolar ülke çapına yayıldı. Aşırı sağcıların sosyal medya üzerinden yaydığı yalan paylaşımlarda çocukları Müslüman bir göçmenin öldürdüğü söyleniyordu. Oysa daha sonra çocukları bıçaklayan kişinin de bir çocuk olduğu ve İngiltere vatandaşı olan Ruandalı bir Hristiyan ailenin çocuğu olduğu ortaya çıktı. Ancak saldırıyı bahane olarak gören faşist gruplar birçok şehirde şiddet eylemleri örgütledi. Mültecilerin barındığı otelleri bastı. Binden fazla kişi şiddet olayları nedeniyle gözaltına alındı. Faşist ve aşırı sağcı grupların İsrail bayrakları taşıdığı da görüldü. Bu eylemlerin ardından bu kez onlarca şehirde onbinlerce ırkçılık karşıtı ve anti-faşist sokakları ırkçılara bırakmayarak büyük gösteriler düzenledi.
- Bu saldırıdan iki hafta sonra Almanya’nın Solingen kentindeki bir festivalde bıçaklı saldırı düzenlendi. Üç kişi öldü, sekiz kişi yaralandı. Bu sefer saldırıyı düzenleyen kişi 26 yaşındaki Suriyeli bir mülteci çıktı ve ülke karıştı. Saksonya, Thüringen ve Brandenburg gibi Doğu eyaletlerindeki seçimlere haftalar kala zaten aşırı sağcı AfD’nin (Almanya İçin Alternatif) birinci parti olması bekleniyordu. Saldırının ardından koalisyon hükümetinin sağ partileri, göç yasalarının sıkılaştırılmasını talep ederek AfD’nin ekmeğine yağ sürdü. Sosyal Demokrat Başbakan Olaf Scholz da baskılara uygun şekilde yasadışı göçmenlerin kararlı şekilde sınırdışı edileceğini açıkladı. Saldırının ardından Dresden ve Leipzig'de "Aşırı sağcılığı durdurun- Pazar günü oy kullanmaya gidin" başlığı altında düzenlenen AfD karşıtı gösterilere de 20 bin kişi katıldı.
- Bangladeş'te haftalardır süren hükümet karşıtı protestolar sonucunda Başbakan Şeyh Hasina’nın istifa edip ülkeden ayrılmasının ardından parlamento feshedildi. 400 kadar göstericinin polis ve asker ateşi sonucu öldüğü eylemlerin en büyük örgütçüsü olan öğrenci hareketinin liderleri, ekonomi profesörü ve Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed Yunus'a geçici hükümeti kurma görevinin verilmesini talep ediyordu. Öğrencilerin talebi kabul edildi ve Muhammed Yunus, Bangladeş'teki geçici hükümetin lideri olarak belirlendi. 84 yaşındaki Yunus, bu yıl siyasi amaçlı olduğunu söylediği çok sayıda dava ile karşı karşıyaydı.
- Hindistan’ın Kalküta kentinde bir doktorun tecavüze uğradıktan sonra öldürülmesi üzerine ülkenin çeşitli noktalarında 'Geceyi Geri Al' yürüyüşü düzenlendi. Ülke tarihinin en büyük kadın eylemine dönüşen yürüyüşte onbinlerce kadın “Adalet istiyoruz” sloganları attı. Haftasonu ise ülke çapında doktorlar grevi gerçekleştirildi.
- Her yıl dünya çapında yaklaşık 1,8 milyon kişinin ölümüne yol açan akciğer kanserine karşı dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı hastalar üzerinde denenmeye başlandı. Aşının ilk insan çalışması olan faz 1 klinik araştırması; Britanya, ABD, Almanya, Macaristan, Polonya, İspanya ve Türkiye olmak üzere yedi ülkede 34 araştırma sahasında başlatıldı. Uzmanlar, aşının binlerce hayat kurtarma ihtimalini "çığır açıcı" olarak nitelendirdi.
Filistin
- Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail aleyhinde 'soykırım' suçlamasıyla açılan davaya müdahillik beyanını sundu. Türkiye böylece Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya’nın ardından UAD'deki Güney Afrika-İsrail arasındaki soykırım davasına müdahillik bildiriminde bulunan yedinci ülke oldu.
- İsrail hükümetinden, 28 Mayıs'ta Filistin'i bağımsız devlet olarak tanıyan Norveç'e "misilleme" geldi. Norveç'in Filistin nezdindeki diplomatik temsilcilerinin İsrail'deki akreditasyonu iptal edildi. İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında 1994'te imzalanan Paris Ekonomi Protokolü gereğince İsrail’in Filistinliler adına topladığı Filistin vergi gelirlerinin transferini üstlenen Norveç’le yapılan anlaşmanın da feshedildiği belirtildi. Norveç bilindiği üzere Oslo Barış Anlaşması’nın da mimar ülkesiydi.
- İsrail’de askeri mahkeme, Sde Teiman gözaltı merkezinde bir Filistinliye tecavüz etmekle suçlanan 5 asker hakkındaki kararını duyurdu. Filistinli esire tecavüzü belgeleyen güvenlik kamerası kaydına rağmen, mahkeme söz konusu askerlerin tutuklanması yerine ev hapsine karar verdi.
- Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Rusya’da Putin ile görüşmesinin ardından TBMM'ye hitap etmek üzere Ankara'ya geldi. Abbas, Türkiye ve AKP yönetimine teşekkür ettiği konuşması boyunca birçok kez alkış aldı. Gazze için "Önümüzde bir çözüm kalmadı" diyerek "Ben Filistin liderliğindeki bütün kardeşlerimle birlikte Gazze'ye gitme kararı aldım" ifadelerini kullandı. Ancak bu ziyareti hiçbir zaman yapamadı.
- Gazze’de 25 yıl aradan sonra ilk kez çocuk felci vakaları görülmeye başlandı. Gazze’de görülen bu ilk vakada 10 aylık bir bebeğin felç olduğu duyuruldu. “Çocuk felciyle mücadelenin yolu barıştan geçer” diyen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, acilen geçici ateşkes ve kitlesel aşılama çalışması çağrısı yaptı. BM 10 yaş altı 640 binden fazla çocuğa yönelik aşılama yapılabilmesi için acil ateşkes talep etti. Ağustos ayının son günlerinde ise İsrail Gazze’nin bazı bölgelerindeki saldırılarına ara verdi ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkililerinin bölgeye girerek aşılama çalışmaları yapmasına izin verdi.
- 19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü vesilesiyle açıklama yapan Birleşmiş Milletler, 2023 yılını 280 insani yardım çalışanının hayatını kaybetmesinden dolayı en ölümcül yıl olarak açıkladı. Yılın sadece son üç ayında Gazze’deki soykırımcı işgal başlamış olmasına rağmen o yıl ölen yardım çalışanlarının büyük çoğunluğunun, 163’ünün Filistin’de çalıştığı açıklandı. 2024 yılının başından Ağustos ayına kadarki sürede öldürülen yardım çalışanlarının sayısı ise Filistin’de 120'yi geçmişti.
- İsrail'in Temmuz ayı sonunda Hizbullah başkomutanı Fuad Şükür'ü öldürmesinin ardından beklenen kriz patladı. Hizbullah “intikam saldırısının ilk aşaması” dediği saldırıda İsrail hedeflerine 320 füze gönderdi. İsrail'de 48 saatlik olağanüstü hâl ilan edildi.
- İsrail adeta bütün cephelerde savaş girmek istercesine bu kez de Batı Şeria’ya İkinci İntifada’dan yani 2002 yılından beri en büyük askeri operasyonunu düzenledi. Çok sayıda askerle Cenin, Tubas ve Tulkerim'e düzenlenen saldırılarda 20 kişiyi öldürdü. İsrail yaralılar için ambulansların bölgeye erişimine engel olurken, kurtarma çalışmalarını da engelledi. Günler süren saldırılar sırasında Batı Şeria’daki iki yerleşimci işgal bölgesine yönelik Hamas’ın bombalı araçlarla yaptığı saldırılar gerçekleşti.
Türkiye
- Anayasa Mahkemesi, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna karar verdi. Bu karardan birkaç hafta sonra TBMM Genel Kurulu, karara rağmen cezaevinde tutulan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili olağanüstü bir oturum gerçekleştirdi. Ancak gergin geçen oturumda AKP’li vekiller, sert bir konuşma yapan TİP Milletvekili Ahmet Şık’a saldırdı. Daha önce de muhalefet partilerine üye milletvekillerine saldırılarıyla bilinen AKP milletvekili Alpay Özalan, kürsüye koşarak Şık'a yumruk attı. Özalan'ın peşinden gelen kalabalık bir AKP'li grup kürsüye yöneldi. AKP'lileri durdurmaya çalışan muhalefet milletvekilleri de saldırıya uğradı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in kaşı yarıldı. Kavganın ardından Ahmet Şık ve Alpay Özalan’a kınama cezası verildi.
- Eskişehir’de başında Nazi miğferi bulunan, yüzü maskeli ve üzerinde gamalı haç sembolü olan bir hücum yeleği giyen bir kişi, Tepebaşı Cami’sinden çıkan cemaatte bıçakla saldırdı. Arda K. (18) isimli saldırgan, camiden çıkan beş kişiyi bıçakla yaraladı. Saldırganın 17 sayfalık bir manifestoyu da saldırıdan önce internet platformlarında paylaştığı ortaya çıktı. Saldırganın hazırladığı ve kapağında SS sembolü bulunan “mass cleaner” (kitle temizleyici) el kitabında saldırıyı hangi amaçlarla gerçekleştirdiği ayrıntılı olarak anlatıyordu. Manifesto'da insanları "böcek" olarak değerlendiren saldırgan Arda K.'nın "Bu tamamen bir Lonewolf saldırısıdır. Umarım bunlar ile yeteri kadar böcek temizleyebilirim" ifadeleri yer alıyordu. Komünistleri, Kürtleri, göçmenleri, Yahudileri, LGBTİ+’ları hedef alacak saldırılardan bahsediyordu. 2011'de Norveç’te 77 kişinin hayatını kaybettiği, 242 kişinin de yaralandığı terör eylemlerinin faili, aşırı sağcı Anders Breivik için ise “aziz” diye bahsediyordu.
- Ağustos ayı boyunca Türkiye’nin birçok ilinde halay gözaltıları yapıldı. Kürtçe şarkı çalan düğünler basıldı, Kürtçe halay çeken kadınlar ve gençler gözaltına alındı. Sosyal medyada halay videoları çekenler dahi gözaltına alındı.
- Hemen ardından da Gümüşhane Sulh Ceza Hakimliği tarafından aralarında Kürt siyasetçi ve gazetecilerin olduğu 82 X hesabı (eski adıyla Twitter) için "Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması" gerekçesiyle erişim engeli kararı verildi. Hesabı engellenenler arasında HDP eski milletvekili Ertuğrul Kürkçü, gazeteciler Deniz Tekin, Öznur Değer, Berçem Mordeniz, Amberin Zaman ve Yeni Yaşam Gazetesi hesabı da bulunuyordu.
İklim ve çevre
- Dünyanın sahip olduğu bir yıllık kaynakların tüketildiği gün olarak bilinen Küresel Limit Aşım Günü, geçen seneye göre bir gün daha gerileyerek bu yıl 1 Ağustos olarak ilan edildi. Yani 1 Ağustos’tan itibaren kullanılan kaynaklar, gelecek yıllardan ve gelecek nesillerden ödünç alınarak kullanılmış oluyordu. Küresel Limit Aşım Günü, ilk kez hesaplandığı 1971 yılında 25 Aralık tarihine denk geliyordu. O yıldan itibaren de sürekli olarak erkene çekildi ve aşırı üretimin sembolü oldu.
- Ağustos ortasında Yunanistan’da 24 saatte 40 orman yangını meydana geldi. Atina'nın 35 kilometre kuzeyindeki Varnava bölgesinde çıkan orman yangını ise yerleşim alanlarına sıçradı ve 11 köy ile üç hastane tahliye edildi, bir kişi hayatını kaybetti. Alevlerin bazı yerlerde de 25 metreye kadar yükseldiği açıklandı. Yangında çok sayıda ağaç ve araba kül olurken, rüzgarın da etkisiyle duman bulutları başkent Atina'ya kadar ulaştı. Atina'nın büyük kısmı ve başkentin güneyindeki Egina adasında gökyüzü, Varnava yangınından yayılan dumanla kaplandı.
- Yine Yunanistan’da Volos kentinde yüzbinlerce ölü balık sahile vurdu ve gümüş renkli uzuun bir halı gibi limanı kapladı. Ölümlere, limana yakın olan bir gölün aşırı sıcaklar nedeniyle küçülmesi sonucu balıkların gölün denizle buluştuğu dar geçide doğru gitmek zorunda kalması neden olmuştu. Yani yüzbinlerce tatlısu balığı tuzlu suyla temas edince ölmüştü. Volos’ta bir aylık olağanüstü hal ilan edildi.
- ABD ve Avrupa’nın güneyinde ayrıca Güney Amerika’nın birçok ülkesinde sıcak hava dalgaları yaşandı. Bu sırada kış mevsiminde olan Brezilya, Paraguay, Bolivya gibi ülkelerde birçok yerde sıcaklıklar 41 derecenin üzerine çıktı. Ağustos ayında Brezilya Amazonu'nda 38 bin 266 yangın yaşandı ve yangınlar, bir önceki yıla göre iki kattan fazla artmıştı. Avustralya'da ise 41,6 dereceyle kış sıcaklık rekoru kırıldı. Genel olarak sıcaklıklar Ağustos ayı boyunca mevsim normallerinin ortalama üç derece üzerinde seyretti. Kış mevsimindeki bir diğer ülke olan Güney Afrika’da ise yine 41 derece aşıldı.
- Yaz mevsiminin ortasındaki bazı ülkeler de kelimenin tam anlamıyla kavruldu. İran, Irak ve Kuveyt’te sıcaklıklar bazı günlerde 50 dereceyi buldu. İspanya tarihinin en sıcak ağustos ayını yaşadı.
- Tüm bu gelişmelerin beklenen sonucu olarak 2024 yaz mevsimi gezegen tarihinin en sıcak yazı olarak Avrupa Birliği'nin (AB) İklim İzleme Servisi Copernicus tarafından ilan edildi. Ayrıca hava sıcaklığı ölçümlerinde baz alınan 1991-2020 ortalamasını 1,54°C aşarak, Avrupa genelindeki en sıcak yaz oldu ve 2022'de kırılan bir önceki rekoru da aştı.
- Öte yandan Batı Afrika ülkesi Nijerya‘nın kuzeydoğusundaki seller nedeniyle de en az 49 kişi öldü ve 41 binden fazla kişi yerinden edildi. Sel felaketi ayrıca yaklaşık 693 hektarlık tarım arazisini etkileyerek tarım arazilerini de yok etti. Orta Batı Afrika ülkesi Mali’de ise “yağmur mevsiminin başlangıcından bu yana 30 kişinin ölümüne ve 47.000’den fazla kişinin etkilenmesine neden olan seller nedeniyle” ulusal afet durumu ilan edildi. Ancak seller durmadı ve Kasım ayına kadar ülkenin 217 bölgesinde onlarca sel yaşandı. Toplamda ölenlerin sayısı 321’e çıktı. 740 bin kişi de yerinden oldu. Bangladeş ve Sudan’daki sel felaketleri de onlarca insanın ölümüne neden oldu.
- Karayip adalarında yükselen deniz seviyeleri nedeniyle ilk zorunlu göç başladı. Panama'nın küçük mercan adası Gardi Sugdub’da yaşayan 300 aile, anakaradaki yeni konutlarına taşındı. Deniz seviyesinin sadece bir metre üzerinde bulunan adada deniz seviyesi her yıl 3,4 milimetre yükseliyordu. Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü’nden Steve Paton’a göre, bu adalar yüzyılın sonuna kadar yaşanamaz hale gelecekti.
- ABD’de iklim değişiminden sorumlu olduğu düşünülen şirketlere yönelik Temmuz ayında başlayan Summmer of Heat (Sıcak Yazı) iklim eylemleri devam etti. Özellikle Citibank’i hedef alan iklim aktivistlerinden 475 kişi gözaltına alındı. İklim aktivisti Eren Can İleri ise banka korumasının yumruklu saldırısına uğradı. Ancak bu baskılara rağmen binlerce aktivist çok sayıda eylemle bankaları hedef almaya devam etti.
- Güney Kore’de 225 iklim aktivistinin açtığı ve dört yıldır devam eden iklim davasında tarihi bir karar çıktı. Anayasa Mahkemesi, hükümetin 2031’den sonraki sera gazı azaltım miktarını belirlememesinin, halkın temel haklarını yeterince korumayarak Anayasa’yı ihlal ettiğine hükmetti ve hükümete, uzun vadeli hedefleri içerecek şekilde yasayı değiştirmesi için 28 Şubat 2026’ya kadar süre verdi. Bu, Asya’daki iklim davalarında verilen ilk karar oldu.
- Dünyanın en zengin adamı Elon Musk, Başkan adayı Donald Trump ile sosyal medya üzerinden bir söyleşi yaptı. İklim aktivisti Bill McKibben’ın “tüm zamanların en aptalca iklim söyleşisi” dediği yayında iki aşırı sağcı ve aşırı zengin adam bilim ve akıl dışı argümanlar ileri sürdü. Musk, petrol ve gazdan vazgeçilmesinin ekonomiyi çökerteceğini ve bilim insanlarının atmosferde 1000 ppm yani milyonda bin parçacık sınırını aştıktan sonra ancak CO2’nin insanlar üzerinde olumsuz sağlık etkisi yaratacağı gibi absürt şeyler söyledi. Trump ise okyanusların yükselmesinin daha fazla okyanus kıyısı alanı yaratarak ekonomiye olumlu etkide bulunacağını söyledi.
- Bugüne kadar insan bedeninde mikroplastik parçaları arayan bilimsel çalışmalarda insan akciğerlerinde, plasentada, üreme organlarında, karaciğerde, böbreklerde, diz ve dirsek eklemlerinde, kan damarlarında ve kemik iliğinde küçük plastik parçaları ve zerrecikleri tespit edilmişti. En son yapılan yeni bir çalışmada ise araştırmacılar beyin örneklerinde özellikle endişe verici bir mikroplastik birikimi buldular. Otopsi yapılan cesetlerin karaciğerleri, böbrekleri ve beyinleri üzerinde yapılan incelemede hepsinin mikroplastik içerdiği, ancak incelenen 91 beyin örneğinin diğer organlara kıyasla ortalama 10 ila 20 kat daha fazla mikroplastik içerdiği tespit edildi. Sonuçlar bilim insanlarında şok etkisi yarattı. Toplanan beyin örneklerinin 24'ünde ağırlıkça ortalama %0,5 oranında plastik ölçüldü. Çalışma, beyni “en fazla plastikle kirlenmiş dokulardan biri” olarak tanımladı.
- Aynı konudaki bir başka beyin çalışması ise endişe verici bir bağlantıya işaret ediyordu. Çalışmada araştırmacılar, Alzheimer hastalığı da dahil olmak üzere bunama nedeniyle hayatını kaybetmiş kişilerden alınan 12 beyin örneğini inceledi. Bu beyinler, sağlıklı örneklere kıyasla ağırlık olarak 10 kata kadar daha fazla mikroplastik içeriyordu.
- Türkiye’de Temmuz ayı sonunda yasalaşan Sokak Hayvanları Yasası daha ilk haftasında katliamlara yol açtı. Önce Niğde Belediyesi’nin geçici hayvan bakımevindeki köpeklerin enjeksiyon yöntemiyle 'uyutularak' toplu mezarlara gömüldüğüne dair iddiaların videoları ortaya çıktı. Avukatlar, belediye ve belediye çalışanları hakkında suç duyurusunda bulundu. Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir ise oranın hayvan mezarlığı olduğunu ve her gün rutin olarak ölen canlıların oraya gömüldüğünü söyleyerek yaşam savunucularına dava açacağını söyledi.
- Bu olaydan iki gün sonra bu kez de Ankara Altındağ Belediyesi’ne ait barınak alanındaki toplu mezarda çok sayıda köpek öldürülmüş halde bulundu. Barınağa girerek görevlilere rağmen çekim yapan yaşam savunucuları çok sayıda köpeğin cesedine ulaştı. Altındağ belediyesi de bölgenin hayvan mezarlığı olduğunu ve doğal yollarla ölen kedi, köpek, eşek, koyun gibi hayvanların buraya gömüldüğünü duyurdu.
- Bu gelişmeler üzerine hayvan hakları savunucuları, İstanbul Sütlüce'deki AKP İl Başkanlığı önünde bir araya geldi. Yaşatacağız Platformu’nun çağrısıyla AKP il binası önüne gelen hayvan hakları savunucuları parti binası yakınında basın açıklaması yaptı. Ertesi gün de Kadıköy iskelede toplanan binlerce yaşam savunucusu katliamlara tepki gösterdi.
- CHP, sokakta yaşayan hayvanların katledilmesinin önünü açan yasayı, Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Türkiye'nin dört bir yanından katliam haberleri gelirken, 180 sayfalık dilekçede yürütmenin durdurulması ve yasanın iptali istendi. CHP’nin başvurusu yılın sonu geldiğinde dahi henüz AYM tarafından görüşülmemiş durumdaydı.
- Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde 1991 ile 2020 arasında 25,1 olarak ölçülen ağustos ayı ortalama sıcaklığının, Ağustos ayında 26,4 derece ile mevsim normallerinin 1,3 derece üzerine çıktığını açıkladı. En yüksek sıcaklık ise 46,1 derece ile Şırnak‘ın Cizre ilçesinde kaydedildi.
- Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, bu yılın ağustos ayında 439 orman yangını kaydedilmişti. 1 Ocak - 19 Ağustos tarihleri arasında çıkan yangın sayısı ise, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 78 oranında artmıştı. 2023 yılında bu dönemde 1419 yangın çıkarken, 2024'te bu sayı 2 bin 529'a yükseldi. Buna, kırsal alan ve orman yangınlarını da eklediğimizde toplam 5 bin 314 yangın çıktığı bilgisi paylaşıldı.
- Geçen yıl 28 derece ile rekor düzeyde sıcaklık ölçülen Akdeniz'de bu yıl 12 Ağustos günü 32 dereceyi aşan sıcaklık ölçümü yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün ağustos ayı ölçümlerine göre Adana Karataş'ta 32,2 derece ile Doğu Akdeniz'de rekor düzeyde sıcaklık görüldü. Böylece ilk defa deniz suyu sıcaklıkları 32 derecenin üzerine çıkmış oldu.
- İstanbul Zeytinburnu açıklarında ölen bir yunus başka bir yunus tarafından 6 günde Yeşilköy Sahili'ne kadar getirildi. Olay bilimsel bir makaleye de konu oldu. Eşine çok az rastlanan olayda üç ayrı gözlemci tarafından bildirilen ölü yunus ve onu suda sürükleyen yunuslar en az 6 gün boyunca birlikte görülüyordu.
Eylül
Eğer Gazze'yi dümdüz etmek için bana bir düğme verseydiniz, Gazze'de yaşayan tek bir canlı dahi yarın yaşamıyor olurdu. Bir saniye içinde düğmeye basardım. Her bir İsrailli de aynısını yapar.
İsrailli iki ünlü podcast programcısı Naor Meningher ve Eytan Weinstein, program sırasında Gazze’yi konuşurlarken Weinstein, tüm Gazzelilerin düşman olduğunu söyleyerek bu akıl ve vicdan yoksunu sözleri söylüyor. (Middle East Eye)
Dünya
- Almanya’da iki eyalette gerçekleşen seçimlerde aşırı sağcı AfD (Almanya İçin Alternatif) büyük bir çıkış yaptı. Thüringen eyaletinde AfD, yüzde 32,8 ile birinci; Saksonya'da ise yüzde 30,6 ile ikinci oldu. Her iki eyalette de seçime katılım oranı yüzde 74 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşti. Die Linke’den ayrılarak sol soslu bir göçmen karşıtı parti kuran Sahra Wagenknecht’in partisi BSW (Sahra Wagenknecht İttifakı) ise katıldığı bu ilk seçimlerde yüzde 15,8 ve yüzde 11,8 oy alarak iki eyalette de üçüncü sıraya yerleşti.
- Bu iki eyaletteki seçimlerden iki hafta sonra ise Brandenburg eyaletinde seçim yapıldı. Seçim öncesi yapılan anketlerden birinci çıkan aşırı sağcı AfD yüzde 29,2 ile yarışı Sosyal Demokrat Parti’nin hemen ardından ikinci sırada tamamladı. Sol popülist BSW ise yüzde 13,5 oy alarak yine üçüncü oldu. Böylece aşırı sağcı AfD üç eyalette de seçimlere damga vururken, kendisini solda tanımlayan göçmen karşıtı BSW de ülke siyasetinde görünür oldu. Die Linke ile Yeşiller büyük güç kaybetti.
- İktidar koalisyonu ortağı Almanya Yeşiller Partisi liderleri ve partinin yönetim kurulu, bir dizi seçim yenilgisinin ardından radikal bir sıfırlamanın gerekli olduğunu söyleyerek istifalarını açıkladı. Partinin istifa eden eş genel başkanları Ricarda Lang ile Omid Nouripour, göçmen karşıtı yasalar geçirilmesini ve Lüzerath'ta kömür madenini protesto eden protestoculara zor kullanılmasını örnek göstererek partinin sağa kaydığını söylediler ve daha solda yeni bir parti kuracaklarını açıkladılar. İkilinin ardından 16 bin üyesi olan Yeşiller Gençlik Taşkilatı'nın yönetim kurulu da partiden ayrıldı.
- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Temmuz başındaki seçimlerde birinci olan sol ittifak Yeni Halk Cephesi'ne (NFP) hükümeti kurma yetkisi vermedi. Ülke demokrasisindeki teamülleri yok sayarak kendisine yakın bir isim olan Michel Barnier'i başbakan olarak atadı.
- İşçi sendikaları ve sol partilerin Macron’a yanıtı ise eylemler oldu. On binlerce kişi ülke genelinde sokaklara döküldü. Paris, Bordeaux, Lyon, Nice gibi şehirlerin de aralarında bulunduğu 130 farklı noktada gösteriler düzenledi. Filistin bayraklarının da taşındığı gösterilerde "demokrasinin reddi" ve "çalınmış seçim" gibi sloganlar atıldı.
- ABD’de Başkan adayı Donald Trump’ın aşırı sağcı başkan yardımcısı adayı JD Vance, ABD’ye gelen Haitili göçmenlerin ev hayvanlarını yiyen vahşiler olduğu yalanını dolaşıma soktu. Ohio’da akli dengesi yerinde olmayan ve Haitili değil Amerikalı olan bir kadının bir kediyi yerken videoya alınması üzerine bu yalan dolaşıma sokulmuştu. JD Vance’in ardından bir diğer aşırı sağcı, Texas Senatörü Ted Cruz da hemen topa girdi ve “lütfen Trump’a oy verin ki Haitililer bizi de yemesin” dedi.
- ABD Başkan adayı Donald Trump’a ikinci bir suikast girişiminde daha bulunuldu. Trump, Florida eyaletinde kendisine ait golf kulübünde golf oynarken çalılıklarda bir silah fark edildi. Fark edilmesinin ardından kaçmaya çalışırken yakalanan Ryan Wesley Routh isimli suikastçının Rusya'ya karşı Ukrayna için yabancı savaşçı toplayan ve Kiev'e gidip gelen bir milliyetçi olduğu ortaya çıktı.
- Hollanda’da eski istihbarat servisi şefi Dick Schoof'un başkanlığında dört partili sağcı koalisyon hükümeti, Aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) öncülüğünde kuruldu. Koalisyon anlaşmasında olduğu gibi, kesinleşen hükümet programının temelini, bugüne kadar Hollanda'da gündeme gelen en katı sığınma ve göç planı oluşturuyordu. Koalisyon kurulduktan sonra Başbakan tarafından bir olağanüstü hal kararnamesi ile "sığınma krizi" ilan edildi.
- Almanya göçmenlere karşı 6 ay süreyle ülkenin tüm kara sınırlarında kontroller başlattığını duyurdu. Hükümet, bu uygulamayı "iç güvenliğinin korunması ve düzensiz göçün önlenmesi" gerekçesiyle verildiğini duyurdu. Almanya hükümeti ayrıca kontrollerin ülkeye giriş hakkı bulunmayanların geri gönderilmesine imkan sağlayacağını duyurdu.
- Gürcistan parlamentosu, Onur etkinliklerini yasaklayan, film ve kitaplara sansür getiren, eşcinsel evliliklere ve cinsiyet onaylayıcı tedavilere yönelik yasakları içeren “aile değerleri ve küçüklerin korunmasına” yönelik kanunu onayladı. Rusya’daki LGBTİ+ karşıtı yasayı örnek alan yasanın kabul edilmesinden hemen bir gün sonra, tanınmış bir Gürcü transseksüel model evinde bıçaklanarak öldürüldü.
- Eylül ayının son günlerinde Avusturya’da yapılan seçimlerden de maalesef aşırı sağ galip çıktı. 1956 yılında eski bir SS generali tarafından kurulan ve bugün antisemit köklerini gizlemek için İsrail yanlısı bir çizgi izleyen Özgürlük Partisi yüze 28,8 oy alarak birinci oldu.
- Zenginler için büyük, insanlık içinse muhtemelen küçük bir adım atıldı. Dünyanın ilk ticari uzay yürüyüşü, projeyi bizzat finanse eden Amerikalı teknoloji milyarderi Jared Isaacman tarafından gerçekleştirildi. Isaacman, üç sivil astronotla birlikte gerçekleştirdiği uzay yolculuğunda tarihte uzay yürüyüşü yapan ilk sivil astronot oldu.
Filistin
- Eylül ayı İsrail’de tarihi bir grevle başladı. İsrail saldırıları sırasında Gazze’de altı İsrail vatandaşının daha öldürülmesi yüzbinleri sokağa döktü. Netanyahu hükümetini suçlayan kalabalıkların ertesi gün için yaptığı genel grev çağrısına sendikalar da destek verdi. Pazartesi günü gerçekleşen genel grevde tüm iş kollarında aksamalar yaşandı ve yüzbinler yine sokaklara indi. Onlarca kişi iki gün süren eylemlerde gözaltına alındı. Grev, hükümeti o kadar endişelendirdi ki Hükümet, grevin "siyasi" olduğu gerekçesiyle Ulusal İşçi Mahkemesi'ne başvurdu ve mahkeme de grevin bitirilmesi yönünde karar aldı.
- Gazze’de ilk çocuk felci vakasının görülmesinin ardından dünyadan gelen tepkiler üzerine İsrail saldırılarına kısmi aralar vererek aşılama çalışmalarına izin verdiğini açıklamıştı. DSÖ ile varılan anlaşma gereği Eylül ayında bölgesel ateşkeslerle Gazzeli çocuklar aşılandı.
- Britanya, İsrail’e sınırlı bir silah ihracatı kısıtlaması getirdi. Hükümetin Dışişleri Bakanı David Lammy, Britanya’nın İsrail’e sattığı 350 silahtan çoğu hava araçlarında kullanılan 30’unun satışının sivil ölümlerin çokluğu ve Gazze altyapısının hedef alınması nedeniyle durdurulduğunu açıkladı.
- İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinli çiftçileri koruma faaliyetlerinde gönüllü olarak çalışan Türkiyeli bir ABD vatandaşı olan 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi’yi sniper ateşiyle başından vurarak öldürdü. Eygi’nin, yıllar önce kendisiyle aynı kaderi paylaşan Amerikalı Yahudi barış aktivisti Rachel Corrie gibi Uluslararası Dayanışma Hareketi üyesi olduğu ortaya çıktı.
- Eygi'nin naaşı, Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) aktivistleri ve Filistinliler tarafından sloganlar ve tekbirler eşliğinde omuzlarda taşınarak ambulansa yerleştirildi. Beyta beldesinde Filistinliler, Eygi'nin başından vurulduğu noktaya kanının değdiği taşları dizip, üzerine zeytin dalları, ortasına da Eygi’nin resmini koyarak minik bir anıt yaptılar. Anıtın yanına da Filistin bayrağı diktiler ancak İsrail askerleri gelerek Filistin bayrağını söktü, kan bulaşan taşları da kaldırdı.
- Eygi’nin cenazesi Didim’e getirildi ve devlet töreniyle toprağa verildi. Sistem karşıtı bir aktivist olan Ezgi’nin adeta devlet tarafından el konan cenazesinde askerler naaşı omuzda taşıdı, Türk bayrakları her yere asıldı, Diyanet İşleri Başkanı dahil hükümet yetkilileri konuşmalar yaptı. Öte yandan Ezgi’ye sahip çıkan sosyalistler ve Filistin grupları ise birçok ilde yürüyüşler örgütleyerek Ezgi’yi ve mücadelesini sahiplendi. Yoldaşları, Ezgi’nin 2017 yılında Seattle’da binlerce kişinin önünde yaptığı Trump karşıtı olağanüstü konuşmayı paylaştı ve bu konuşma sosyal medyada hızla yayıldı.
- Filistin'in BM Daimi Temsilciliği, mayısta BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamayla kazandığı ilave hakların ardından Genel Kurul'a ilk karar tasarısını sundu. Tasarı "İşgal altındaki Doğu Kudüs ve işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanındaki yasa dışı İsrail eylemleri" başlıklı acil özel oturumda oylandı. İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında mevcudiyetini 12 ayda sonlandırması talep edilen ve 40'tan fazla ülkenin eş sunucu olduğu karar tasarısı 14'e karşı 124 oyla kabul edildi. Red oyu kullanan 14 ülke arasında ABD, İsrail, Çekya, Arjantin, Macaristan gibi ülkeler yer alıyordu.
- İsrail, tarihin ilk kitlesel suikastını gerçekleştirdi. Lübnan'da Hizbullah'ın getirttiği ve kullandığı seyyar çağrı cihazları birkaç saniye içerisinde her yerde patlamaya başladı. Çağrı cihazları; çarşıda, pazarda, otobüste, evde, sokakta her yerde patladı. Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde ikisi çocuk 12 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 bin 800 kadar kişinin yaralandığını açıkladı. Suriye'den de çağrı cihazları patlamalarının en az 7 kişiyi öldürdüğü haberi geldi. New York Times, saldırıların, geçen yıl İsrail’in Macaristan’da kurduğu paravan bir şirket üzerinden ürettiği ve içerisine patlayıcı koyduğu cihazları Hizbullah’a satması sonucu mümkün olduğunu yazdı.
- Bu kitle suikastından sadece 24 saat sonra yine Lübnan’da bu kez de telsiz cihazlarında patlamalar gerçekleşti. Bu patlamalarda da en az 25 kişi öldü, 450'den fazla kişi yaralandı. Telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı.
- Sonrasında da beklenen oldu. İsrail, Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine tarihinin en kapsamlı hava saldırısını başlattı. Sadece birkaç saat içerisinde 558 kişinin öldüğü, 1.835 kişinin yaralandığı açıklandı. İsrail ordusu, önceki gün başlayan operasyonla birlikte 24 saat içinde Lübnan’ın güney ve doğu bölgelerinde bin 100 hedefi vurduğunu açıkladı. Onbinlerce kişi evlerini terk ederek kuzey bölgelere göç etti.
- Bu saldırıların hemen ardından da İsrail, Beyrut’u bombaladı. Daha önce Hamas liderini öldüren İsrail, bu kez de Hizbullah karargahını vurarak Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı öldürdü. Nasrallah’ın öldürülmesi İsrail televizyon kanallarında canlı yayında tuhaf şekillerde kutlandı. Kanal 12'nin “Meet the Press” programında sunucular bir kadeh arak kaldırdılar. Sol görüşlü olduğu söylenen Kanal 13'ün bir muhabiri ise çikolata dağıttı. Kanal 14'ün The Patriots programında suikast şarkılarla kutlandı.
- Tüm bu saldırılar yetmemiş olacak ki Eylül’ün son günü, İsrail, Lübnan’ı karadan işgal etmeye başladı. Eylül ortasından bu yana gerçekleştirdiği suikast ve bombalamalar nedeniyle ülkede yerinden edilenlerin sayısı bir milyona yaklaşmış ve öldürülen Lübnanlı sayısı 1.500’ü geçmişti.
Türkiye
- Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi, 11 yıl aradan sonra Türkiye’yi ziyaret etti. General Sisi, Müslüman Kardeşler iktidarını devirerek bir darbeyle yönetime el koyup, protestocuların üzerine ateş açmıştı. Bu nedenle de Erdoğan tarafından katil denerek anılıyordu. Ancak bu sefer Sisi, bizzat Erdoğan tarafından “sayın Sisi” denerek karşılandı. Ziyaret sırasında Türkiye ile Mısır arasında, fosil yakıtlar ve nükleer enerji konuları da dahil olmak üzere 17 alanda işbirliği anlaşması imzalandı.
- Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta 'kaybolan' sekiz yaşındaki Narin Güran, yaklaşık 20 gün sonra Eğertutmaz Deresi'nin kenarında, üzeri taş ve dallarla kapatılmış bir çuval içinde ölü olarak bulundu. Medyanın hemen her gün takip ettiği olayın ardından birçok şehirde öfkeli eylemler yapıldı.
- Cinayete dair Kuran kurslarından, Hizbullah ilişkilerine kadar birçok spekülasyonun yapıldığı olayla ilgili açıklama yapan Güran ailesi memleketin halini gözler önüne seren şu tuhaf sözleri sarfetti: “Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesinin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir… Devlet yetkilileri dışında yapılan hiçbir açıklamaya da itibar edilmemesini önemle arz ederiz.”
- Narin Güran’ın yaşadığı evin ahırında 400 adet AK-47 kalaşnikof marka uzun namlulu tüfek mühimmatı ele geçirildi ve aile mensuplarına ateşli silahlar kanununa muhalefet etmek suçundan ayrı bir soruşturma daha başlatıldı.
İklim ve Çevre
- Portekiz’de 54 ayrı noktada yaşanan orman yangınlarında, alevler arasında sıkışan itfaiyeciler de dahil olmak üzere yedi kişi hayatını kaybetti, 50 kişi yaralandı. Sadece Aveiro bölgesinde iki gün içerisinde yanan ormanlık ve çalılık alanın (10 bin hektar) miktarının bu yıl ülke genelinde yanan alanla hemen hemen aynı olduğu açıklandı. Yaz ayları boyunca ülke genelinde 4 bin 500’den fazla orman yangını çıkan Yunanistan’da ise Eylül ayının son gününde Mora’da yangın çıktı ve iki kişi öldü, bazı köyler boşaltıldı.
- Filipinler'de sel ve toprak kaymasına yol açarak ülkenin kuzeyinde 20 kişinin ölümüne neden olan Yagi tayfunu güçlenerek Çin, Vietnam ve Myanmar’ı vurdu. Çin’i vuran “süper tayfun” için son on yılın en güçlü tayfunu dendi. 1 milyon kadar kişi tahliye edildi. Dört kişi hayatını kaybetti. Tayfun, Vietnam’da 325 kişinin ölümüne, 50 bin kişinin tahliye edilmesine ve 6 milyon kadar kişinin elektriksiz kalmasına neden oldu. 108 bin 330 hektarlık tarım arazisi sular altında kaldı, 1.174 çiftlik hayvanı ve 732 bin 321 kümes hayvanı öldü. Tayland’da bir timsah yetiştirme çiftliğinin hasar alması sonucu nesli tükenme tehlikesi altındaki 154 siyam timsahı halkın arasına karışmasınlar diye avlanarak öldürüldü. En son Myanmar’ı da vuran Yagi tayfunu burada da 433 kişinin ölümüne neden oldu.
- Afrika'nın batı ve orta kesimleri ile Sudan'da etkili olan şiddetli yağışlar can kayıplarına ve ağır hasara yol açtı. Sel baskınlarından en çok Çad, Sudan, Güney Sudan ve Nijerya etkilendi. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan açıklamada, en az 500 kişinin hayatını kaybettiği, 300 bini aşkın binanın da seller nedeniyle tahrip olduğu kaydedildi. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre sadece Çad'da bir milyon kişi sellerden etkilenirken Nijerya'da 600 bin, Nijer'de 300 bin, Sudan’da 200 bin kişi sellerden etkilenmişti. Kamerun, Mali ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin bazı bölgelerinde de seller nedeniyle cadde ve tarlaların sular altında kaldığı, binaların tahrip olduğu bildirildi.
- Avrupa'nın orta ve doğu kesimlerinde etkili olan Boris Fırtınası, bu ülkelere Eylül ayı ortalamasının beş katından fazla yağış düşmesine neden oldu. Avusturya, Polonya, Romanya, Macaristan, Slovakya ve Çekya’da meydana gelen sel ve taşkınlarda toplam 23 kişi öldü. Romanya’nın Galati bölgesinde, bir köyde 700 ev sular altında kaldı. Çekya'da da sel nedeniyle tahliyeler yaşandı. Ülkenin kuzey bölgelerinde yoğun elektrik kesintileri oldu. Polonya’da olağanüstü hâl ilan edildi. Slovakya'da da Tuna Nehri'nin taşması, başkent Bratislava'nın eski kent bölgesinde su baskınlarına neden oldu. Su seviyesi 9 metre yükseldi. Avusturya'nın St. Polten kasabasına dört günde, 1950'de kaydedilen en yağışlı sonbaharın tamamından daha fazla yağmur yağdı.
- Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletinde, aşırı yağışlara bağlı olarak Alau Barajı’nın taşması nedeniyle, eyaletteki Sanda Kyarimi Park Hayvanat Bahçesi‘nde bulunan hayvanların yüzde 80’inden fazlası boğularak öldü. Hayvanat bahçesinde aslanlardan timsahlara, bufalo ve devekuşlarına kadar çeşitli yaban hayvanı esaret altında bulunuyordu. Hayvanat Bahçesi’nin işletmecisi bazı hayvanların kaçtığını belirterek onları bulmak için bir “av başlatıldığını” söyledi.
- Eylül ayının son günlerinde ABD’nin dört eyaletini vuran Helene kasırgası 225 kişinin ölümüne ve beş milyon kadar hanenin de elektriksiz kalmasına neden oldu. Büyük altyapı hasarı oluştu. Helene kasırgası, 2005'teki Katrina Kasırgası'ndan sonra kuzey Amerika kıtasını vuran en ölümcül kasırga olarak ilan edildi.
- Science of The Total Environment adlı çevre dergisinde yayınlanan yeni bir makale, dünyanın dört bir yanındaki hassas türlere ve habitatlara yönelik yeni ve artan bir tehdidi duyurdu: sosyal medya. Araştırma, çevrimiçi paylaşım ve fotoğrafçılığın biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyordu. Nadir flora ve faunaya - ve bazı durumlarda bunların kesin konumlarına - dikkat çeken doğa meraklıları, denk geldikleri yok olma riski altında hayvan ve bitkilerin fotoğraflarını paylaşarak başkalarının da aynı yere akın etmesine yol açıyordu.
- Hollanda’nın Lahey kenti, fosil yakıt ürünlerini ve iklime zarar veren sektörleri tanıtan reklamları yasaklayan dünyadaki ilk şehir oldu. Yeni yasa, şehrin sokaklarındaki reklam panoları ve otobüs durakları da dahil olmak üzere fosil yakıt reklamlarını yasaklamış oldu.
- Guardian gazetesi, elde etmeyi başardığı belgelerle, Kuzey Amerika'nın büyük fosil yakıt şirketleri için çalışan lobicilerin, çevre ve iklim aktivistlerinin aldıkları cezaları artıracak ve 10 yıla kadar hapsedilmelerine yol açabilecek protesto karşıtı yasaların baş mimarları olduğunu kanıtladı. Belgeler, fosil yakıt lobicileri ile çeşitli milletvekilleri arasındaki e-postalardan oluşuyordu.
- 20 Eylül’de bir kez daha küresel iklim grevleri düzenlendi. Savaşların gölgesine kalsa da 50 kadar ülkede binlerce genç sokaklara indi. 75 bin kişinin sokaklara indiği Almanya, en büyük gösterilerin yaşandığı ülke oldu.
- İklim değişimiyle mücadele konusunda tam aksi yönde ilerlemeye devam eden Türkiye hükümeti, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) ve Shell arasında uzun vadeli LNG anlaşması yapıldığını gururla açıkladı! Anlaşma kapsamında 2027'den itibaren 10 yıl boyunca yıllık yaklaşık 4 milyar metreküplük 40 LNG kargosunun Türkiye'ye gönderileceği bildirildi.
- Bu anlaşmadan iki hafta sonra da Türkiye, Total Energies ile 10 yıllık sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alımı anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında Türkiye 10 yılda toplam 16 milyar metreküp LNG tedarik edeceğini açıkladı.
- Artvin’in Hopa ilçesindeki Cankurtaran mevkiinde “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” kapsamında iş makinelerinin ormanlık alana girmesine karşı köylüler, ağaçlarının kesilmesine izin vermeyeceklerini söyleyerek iş makinelerine engel olmaya çalıştı. Projeyi yürüten Yapı-Soy Beton şirketi için çalışan Muhammet Ustabaş, köylülere silahla saldırdı. Saldırıda üç kişi yaralandı. Reşit Kibar ise hayatını kaybetti. Köylüler ve çevre savunucuları cinayeti ve şirketi protesto etti.
- Proje sahibi Yapı-Soy Beton şirketi, cinayetin ardından projeden çekildiğini ilan etti. Yapısoy Beton'un sahibi Yunus Merttürk'ün, geçmişte ruhsatsız beton santrali işlettiği de ortaya çıktı. Ayrıca taş ocağı için arazi bedeli ödemediği de belirlendi.
- Bir haftasonu içerisinde Türkiye'de 31 ilde 405 sel ve su baskını, 62 heyelan meydana geldi. Trabzon ve Maraş'ta iki kişi öldü. Sel felaketlerinin en ağırını yaşayan Trabzon'da metrekareye 165 kilogram düşen yağış nedeniyle cadde ve sokaklar suyla dolarken, bazı ev ve iş yerlerinin zemin ile bodrum katlarını su bastı. Van’ı ise bir hafta içerisinde üç kez sel vurdu.
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir Körfezi'ndeki kirlilik ve balık ölümleri üzerine İzmir’de bir basın toplantısı yaptı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni gereken tedbirleri almamakla itham etti. Hemen birkaç gün sonra da Bakanlık tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Çevre Kanunu kapsamında 1 milyon 858 bin 610 Türk lirası tutarında idari para cezası uygulandı.
- Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, son 60 yılda Türkiye'deki 240 gölden 186'sının tamamen kuruduğunu, geriye kalanların da kuraklık tehlikesi ve aşırı kirlilik yaşadığını söyledi. Kesici, geri kalanların ise göl olma özelliğini tamamen kaybetmekte olduğunu söyledi.
- 29 Eylül’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de sokak hayvanlarına yönelik “katliam yasası”na karşı mitingler, Datça, Alanya, Antalya ve Eskişehir’de ise eylemler düzenlendi. Meclisin açılmasına iki gün kala hem meclise hem de hala yasanın iptali başvurusunu görüşmeyen Anayasa Mahkemesi’ne karşı sloganlar atıldı.