29 Haziran 2007Erol ÖNDEROĞLU
Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın 2 Temmuz'da görülmeye başlaması öncesinde gazetecilere bilgi veren Dink Ailesi avukatlarından Fethiye Çetin, dava açılana kadar dosya hakkındaki "gizlilik" kararının sürdürülmesinin çalışmalarını aksattığını açıkladı. Müdahil avukatların Beyoğlu Mis Sokak'taki bürosunda düzenlenen basın toplantısına, Türkiye'nin yanı sıra, Fransa, Belçika, ABD, Yunanistan, Britanya medyasından temsilciler de katıldı. Çetin, "Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını en çok isteyen biz müdahil avukatlarız. Oysa, 23 klasör ve 8 bin sayfadan oluşan dava dosyasını ancak 1 Mayıs'ta incelemeye başlayabildik" dedi. Dink cinayetine katıldıkları iddiasıyla 12'si tutuklu 18 kişinin yargılanacağı dava, 2 Temmuz (Pazartesi), saat 09.30'da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (eski Beşiktaş DGM) başlayacak. Duruşmaya Hrant Dink'in eşi Rakel ve kardeşi Orhan da katılacak. "Soruşturma eksik Çetin, iddianamenin hukuki vasıflandırma açısından doğru olduğunu söyledi. "Ancak" diye ekledi: "Ortak karar ve planlama çerçevesinde zamana yayılan ve tamamı ideolojik maksat taşıyan eylemler bu iddianameyle sınırlı olamaz." "Örgütün Pelitli ayağı çok kısa sürede yakalandı ancak iddianame çok önemli eksiklik ve hatalar da içeriyor" diye konuştu. Çetin "gizlilik" kararı nedeniyle "müdahil avukatlar soruşturmaya katkı yapamadı" dedi. Örgütün "cinayetin planlandığı yerde yakalanan sanıklar"la sınırlı tutulduğunu belirten Çetin, hazırlık soruşturmasında, cinayetin işlendiği yerle olan ilişkisi, bağlantıları ve örgütün buradaki üyeleri üzerine gidilmedi"ğine dikkat çekti. "Soruşturma eksiktir." "Görevi ihmali olanlar yargılanmalı" Çetin'e göre, "Bu dava, nasıl bir ülkede yaşamak istediğimizle de ilgili." Dink ailesinin avukatı, davada bu eksikliklerin giderilmesi yönünde bir politika izleyeceklerini bildirdi. Çetin Trabzon ve Samsun'daki Emniyet ve jandarma görevlileri hakkında "görevi ihmal" ve benzer suçlamalarla ilgili dosyanın Dink soruşturmasından ayrılarak Trabzon ve Samsun Cumhuriyet Savcılıkları'na gönderilmesini de eleştirdi. Sayılan suçların hepsinin Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) (www.diyarbakir.pol.tr/kanunlar/cmk.htm) 8. maddesi uyarınca "bağlantılı suç" kapsamında olduklarını ileri sürdü. Adı geçen jandarma ve emniyet görevlilerinin Dink Davasında yargılanmaları gerektiğini söyledi. Altı gazete ve kuruluş müdahil olmak istiyor Agos ve Birgün gazeteleri, Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD), Uluslararası PEN Yazarlar Birliği, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü ve PEN Türkiye Merkezi davaya müdahil olmak başvurdu. 500'ün üzerinde avukatın da müdahil vekil olmak için başvuruda bulunduğu bildiriliyor. Çetin yargılamanın "gücü elinde bulunduranlarca" etkilenmemesi gerektiği üzerinde durdu. "Yargıç teminatı ve yargı bağımsızlığının sağlanmadığı durumda yapılan yargılamalarda sağlıklı bir sonuca ulaşılamayacağı" konusunda uyaran Çetin, "Bu sistemin adı da laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti olamaz" dedi.Cinayet sabahının kamera kayıtları yok Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çetin, Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla ilgili olarak gözaltına alınan emekli asker Oktay Yıldırım'ın Dink'e karşı açılan davalara müdahil olduğunu anımsattı. "Bu yapılanmaların davayla bir bağlantısı görülebilir" dedi. Çetin cinayet yeri çevresindeki banka ve işyerlerinin kamera kayıtlarının polisçe toplatıldığını anımsattı. "Ancak, cinayet günü sabahtan öğlene kadar olan kayıtlar yok. Bunu fark edip bantları istediğimizde üstüne yeni kayıtlar yapıldığı görüldü. Eski kaydı ortaya çıkarmak için teknik anlamda yetkili uluslararası kurumlardan destek istedik" dedi. Çetin, tetikçi olduğu iddia edilen O.S.'nin kaçtığı sokakta, cinayetten birkaç gün önce bir hayli hareketlenen ve perdelerle kapatılmış bir inşaat tespit ettiklerini, video kayıtlarında inşaata gidip gelen bir kişiyi cinayet mahallinde de gördüklerini ancak, inşaatın soruşturulmadığını söyledi. Soruşturma talebinde bulunduklarındaysa inşaat tamamlanmıştı. "Gerçekten tıkanırsak BM veya AİHM'e gidebiliriz" Dosya kapsamında bazı bilgi ve belgelerin yok edildiğini belirten Çetin, bu bilgilerin kaynağından yok edilip edilmediğini öğrenmek için girişimde bulunduklarını söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kapsamındaki uluslararası yargı süreçlerinin iç hukuk yolları tüketildiğinde başlayabileceğini söyleyen Çetin, "Gerçekten tıkanırsak ve sonuç alamadığımızı görürsek o zaman bu yola başvurmak mümkün. Biz şu aşamada umudumuzu koruyoruz" dedi. (EÖ/EÜ)