"Suriye’de herkes savaş yorgunu"

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu’nda Ahmet İnsel, Güney Kore’de aldığı sıkıyönetim kararını tepkiler üzerine altı saat içinde iptal etmek zorunda kalan cumhurbaşkanı hakkında alınan azil kararının ardından yaşanan gelişmelere, Gürcistan’da devam eden toplumsal muhalefet hareketine ve Suriye’de Esad rejiminin yıkılmasının ardından yaşananlara değiniyor.

""
Ufuk Turu: 17 Aralık 2024
 

Ufuk Turu: 17 Aralık 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Geçtiğimiz Cumartesi günü Güney Kore’de parlamentoda kendi partisinden 12 milletvekillinin de katılmasıyla çoğunluğun sağlanarak hakkında azil kararı çıkarılan Cumhurbaşkanı Yoon Suk-Yeol’un Pazartesi günü savcılık tarafından ifade vermeye çağrıldığı ve gelmemesi durumunda yakalama emri çıkartılacağını aktaran Ahmet İnsel, bu kararın uygulamaya geçmesi için Anayasa Mahkemesi’nin onayının gerektiğini ve Mahkeme’nin 120 gün süresinin olduğunu belirtti. 2017 yılında yolsuzluk nedeniyle görevden alınan Cumhurbaşkanının azil kararını Anayasa Mahkemesi, 60 ya da 63 gün sonra onayladığını hatırlatan İnsel, Yoon Suk-Yeul hakkında biri isyan suçu olmak üzere yürütülen iki soruşturma olduğuna değindi ve yurt dışına çıkış yasağı olan Cumhurbaşkanının hala istifa etmediğine dikkat çekti. Pazartesi gecesi Cumhurbaşkanlığı muhafız birliğinin bulunduğu binanın polis tarafından aranmak istediğini ve engellendiğini dile getiren İnsel, Başbakanın vekaleten Cumhurbaşkanlığı yapacağını ancak Cumhurbaşkanının hala görevde olduğu garip bir durumun yaşandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanına karşı yapılan muhalif gösterilerde katılımcıların çoğunluğunu gençlerin ve kadınların oluşturduğunu, kadınların mobilize olmalarında Cumhurbaşkanının kadın ve azınlık haklarına karşı tavır almış olmasının etkili olduğunu belirten Ahmet İnsel, göstericilerin Yoon’u ‘iç savaşın canavar şefi’ olarak tanımladıklarını aktardı. Lise ve üniversitesi çağındaki gençlerin gösterilere katılımının dikkat çekici boyutlarda olduğunu ve bunda Güney Kore’nin geçmişindeki diktatör yöneticilere karşı direnişin anılarını hatırlatan okul müfredatının etkili olduğuna değinen İnsel, buna karşılık Cumhurbaşkanına destek gösterileri olduğunu ve çoğunluğunu daha yaşlı, aşırı muhafazakâr bir nüfusun oluşturduğunu, Evanjelik kiliselerine bağlı hareketler olduğunu aktarırken, bu kesimlerin Cumhurbaşkanının azlini ilericilerin iktidara dönme çabaları olarak yorumladıklarını, Kuzey Kore ve Pekin komplosu olarak bu durumu gördüklerini belirtti. İnsel, halkın tepkisine yol açarak büyük kesiminin katıldığı gösterilerde Güney Kore’nin tarihindeki diktatörlük deneyiminin etkili olduğunun bir kez daha altını çizerek diğer gündemine geçti.

Myanmar ile ilgili kısa bir habere değinen Ahmet İnsel, Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının ordunun komutanı hakkında Myanmar’da ve kısmen Bangladeş’de Müslüman azınlık Rohingyalılara karşı insanlığa karşı suçlar işlendiğini gerekçesiyle yakalanmasının talep edildiğini belirtti.

Miheil Kavelaşvili

Gürcistan’da Cumhurbaşkanını parlamento ile Abhazya ve Acara özerk bölgelerinden gelen temsilcilerin oluşturduğu bir heyetin seçmesine yönelik alınan kararın ardından başlayan gösterilerin iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi’nin Avrupa Birliği üyelik görüşmelerini ertelemesi kararı ile yayıldığını hatırlatan Ahmet İnsel, Gürcü Rüyası Partisi’nin geçtiğimiz günlerde Rusya yanlısı eski bir futbolcu olan Miheil Kavelaşvili’yi Cumhurbaşkanı seçtiklerini aktardı. Mevcut Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin ise parlamento seçimlerini hilelerle damgalı olduğu için geçerli olmadığını ve dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de meşru olmadığını ileri sürerek 27 Aralık’ta görevi terk etmeyeceğini açıkladığını belirten İnsel, Gürcü Rüyası Partisi’nin Başbakan İrakli Kobahidze yönetiminde bir hükümet gibi gözükmekle birlikte kurucusunun Rusya’da büyük bir servet biriktirmiş bir oligark olduğunu hatırlattı. Kamu görevlileri arasında çok güçlü bir parti olduğunu ve polisin bile hükümetten değil, partinin kurucusu Bidzina Ivanishvili’den emir aldığını aktaran İnsel, seçimlerde hile oranı kaldırılsa dahi partinin azımsanmayacak bir oy oranı aldığının açık olduğunu ifade etti. Gürcistan toprakları içinde bağımsızlığını ilan etmiş olan Güney Osetya ve Abhazya’da Rus birliklerinin olduğunu hatırlatarak 2012 yılından bu yana siyasi yönelimin değiştiği Gürcistan’da Rusya yanlısı ve Avrupa Birliği yanlısı olmak üzere ikiye bölünmenin söz konusu olduğunu aktaran İnsel, öte yandan bölge ülkelerinin ticaret ilişkileri açısından Gürcistan’ın önemli olduğuna değinerek, Gürcistan’da çok büyük istikrarsızlık oluşmasının Rusya açısından da istenmediğini ve bu nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda sessiz kalmayı tercih ettiğine dikkat çekti.

Son olarak Suriye’deki gelişmelere geçen Ahmet İnsel, Suriye’de çatışmaların biraz azalmış gibi gözükmekle birlikte iki yerde silahlı çatışmaların sürdüğüne değindi. İsrail’in bombalamalarının devam ettiğini belirten İnsel, Esad’ın düşmesinin ardından 450 ila 500 civarında bombalamanın tespit edildiğini aktardı ve büyük çoğunluğunun da Suriye ordusunun mühimmatlarına, füze tesislerine, askeri havaalanlarına, uçak depolarına ve askeri limandaki gemilere yönelik olduğuna dikkat çekti. Suriye ordusunun elindeki savunma imkanlarının İsrail ordusunun sözcüsünün açıklamasına göre %80’ninin imha edildiğini aktaran İnsel, ikinci bombalama operasyonunu sürdüren ülkenin ise Türkiye olduğunu; kuzeyde Suriye Demokratik Güçleri’nin pozisyonlarını Kobane ve Kamışlı taraflarını iki gün öncesine kadar yoğun biçimde bombaladığını hatırlattı. Pazartesi gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kobane ve Türkiye arasındaki sınırdaki duvarı kaldırmaya başladığını dile getiren İnsel, Wall Street Journal’ın Amerikalı bir yetkiliden aktardığına göre Türkiye’nin sınır ötesi bir operasyona çok yakın olduğuna da değindi. ABD’nin iki gün öncesine kadar Suriye’yi yoğun bombaladığını ve İsrail’in Golan bölgesini işgal ederek kalıcı olarak ilhak ettiğini aktaran İnsel, buna karşılık Hey'etu Tahrîri'ş-Şâm liderinin Suriye’de herkesin savaş yorgunu olduğunu ve artık çatışma istemediklerini belirttiğini ve Suriye Demokratik Güçleri’nin Münbiç ve Kobane’de kalıcı bir barış sağlamak için ABD’nin arabuluculuğunun Türkiye’nin tavrı nedeniyle sonuç vermediğine yönelik bir demeç yayınladıklarını dile getirerek bu haftaki Ufuk Turu’nu noktaladı.