26 Aralık 2006
Meteoroloji'ye göre, Ağrı, Van, Şırnak, Siirt, Malatya, Kahramanmaraş, Amasya, Kayseri, Nevşehir, Kırıkkale, Eskişehir, Denizli ve Burdur çevreleri kurak; Batman, Diyarbakır, Elazığ, Adıyaman, Kilis, Mersin, Niğde, Aksaray, Kırşehir ve Konya çevreleri çok kurak; Iğdır, Mardin, Şanlıurfa ve Karaman çevreleri ise artık birer çöl...3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de 120’si doğal, 555’i barajlara ait olmak üzere toplam 675 göl bulunuyor.Ancak Türkiye su kaynaklarını etkili kullanma ve korumakta sıkıntılar yaşıyor. Onlarca göl kurudu, tarım alanları kullanılmaz hale geldi, akarsular ise başta sanayi atıkları ve aşırı sulama yüzünden su kaybediyor.Son 30 yıla göre azalan yağışlar da kuraklığı körüklüyor. Türkiye'de yılda yağışla 501 milyar metreküp su toplanıyor. Ancak yüzde 55'i buharlaşma ile yeniden havaya karışıyor. Devlet İstatistik Enstitüsü 2030 yılı için nüfusu 100 milyon, kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının bin metreküp/ yıl civarında olacağını öngörüyor. Yani 23 yıl sonra su fakiri olacağız. Oysa komşu Irak’ta bile rakam 2 bin metreküp, AB’de ise 10 bin metreküp.Türkiye halen 112 milyar metreküp su rezervinin 40.1 milyar metreküpünü kullanıyor. Bu suyun da yüzde 74'ü sulamada, yüzde 15'i içme suyu, yüzde 11'i ise sanayide kullanılıyor. ‘Türkiye'nin su reçetesi’ raporuTEMA, Buğday Derneği, Çekül Vakfı ve Doğa Derneğince hazırlanan ve ülkenin suyla ilgili sorunlarının çözümüne yönelik öneriler içeren ‘Türkiye'nin Su Reçetesi’ adlı raporda, ‘Su Çerçeve Yasası’ çıkarılması gerektiği bildirildi.Konuyla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu sivil toplum örgütlerinin, AB müzakerelerinin tarım ve çevre başlıklarını takip etmek, değerlendirmek ve öneriler geliştirmek amacıyla ‘Türkiye'nin Çevre ve Tarım İttifakı (ABce)’ adlı bir oluşum kurdukları belirtildi.Oluşumun ilk çalışmasını Türkiye'nin su politikası konusunda yaptığı bildirilen açıklamada, Kocaeli'nde yaşanan su sıkıntısı hatırlatılarak, su politikasıyla ilgili acil ve köklü kararlar alıp uygulamaya koymadıkça bu ve benzeri sorunların yakın bir gelecekte sık sık yaşanabileceği ifade edildi.Suyun kullanımıyla ilgili çarpıcı boyutta çalışmalar yapıldığı, ancak yanlış uygulamalar nedeniyle Türkiye'nin geleceği için ciddi tehlike oluşturduğu savunulan açıklamada, bu yanlış uygulamalar nedeniyle son 20 yılda yer altı ve yer üstü sularında ciddi azalmalar ortaya çıktığı kaydedildi.Açıklamada, “Buna rağmen, Türkiye'de henüz tüm tarafların katılımıyla hazırlanmış su politikası ve suyun yönetimiyle ilgili temel ilke ve yöntemlerin çerçevesini belirleyen bir yasa bulunmamaktadır” denildi. Rapordan ABce'nin çeşitli kuruluş ve uzmanların görüşünü alarak hazırladığı ‘Türkiye'nin Su Reçetesi’ raporunda, ‘Kurumsal Yapı’, ‘2030 Su Kullanım Planları’, ‘Uluslararası Sular’, ‘Tarım’, ‘Enerji’ ve ‘Çevre'' olmak üzere 6 ana başlıkta çözüm önerileri sunuldu.Raporda, bütüncül bir su politikasının ve suyun yönetimiyle ilgili temel ilke ve yöntemlerin çerçevesini belirleyen bir ‘Su Çerçeve Yasası’nın ilgili sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin katılımıyla hazırlanarak en geç 2007 sonuna kadar yürürlüğe girmesi gerektiği görüşüne yer verildi. Türkiye'de suyun kullanımıyla ilgili çalışmaların bir dizi çelişki içerdiği belirtilen raporda, “Bu çelişkiler, su kaynaklarının verimsiz kullanımı nedeniyle Türkiye'nin geleceğini tehlikeye sokacak kadar ciddi boyuttadır” denildi. Sulama ve baraj projelerinin gerek planlama, gerekse uygulama aşamasında tarımsal ve çevresel etkilerinin göz ardı edildiği belirtilen raporda, bunun sonucunda, yer altı ve yer üstü sularının kalite ve miktarında, son 20 yıl içinde su ekosistemlerini etkileyecek ciddi azalmalar ortaya çıkacağının altı çizildi.
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&HID=1&haberID=278321