19 Temmuz 2006Milliyet GazetesiTerör ve şiddete karşı kendini korumak için İsrail'in sınır ötesi operasyon yapma hakkı var da Türkiye'nin yok mu?ABD'ye göre yok.Öyle anlaşılıyor.Başkan Bush yönetimi, İsrail'in Ortadoğu'yu yeni bir cehennemin kıyısına iteleyen Lübnan saldırısına yeşil ışık yakabiliyor; ancak Türkiye'nin Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı askeri bir operasyonuna kırmızı kart gösteriyor.Yeni de değil bu.Amerika özellikle Irak Savaşı'nın patladığı 2003 yılı mart ayından beri Türkiye'nin Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı operasyon düzenlemesini istemiyor.Çifte standart değil mi bu?Evet öyle.Hem de daniskası!Amerika'nın kendi çıkarları açısından İsrail'i kollaması, buna karşılık yine aynı gerekçeyle Türkiye'ye hayır demesi elbette bir çifte standart örneğidir.Bundan dolayı Amerika'nın Türkiye tarafından eleştirilmesi, Başkan Bush yönetimine tepki gösterilmesi haklı bir tutumdur.Ayrıca, Amerika eğer Türkiye'ye dost ve müttefik bir ülkeyse, PKK konusunda atması gereken bazı adımlar olduğunu bir kez daha anımsamak zorunda... Ama şunu da unutmayın:Siyasette, uluslararası ilişkilerde çifte standart hiç eksik olmaz. Herkes kendi çıkarlarının güdümünde davranır ve benzer ya da aynı konularda birbirinden tümüyle farklı tavırlar alabilir.Bu işin bir yanı.Ama bu konu tek boyutlu değil. Tek pencereden bakılarak anlaşılması da kolay olmaz.Evet, Türkiye Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı sınır ötesi operasyonu yapma hakkına sahiptir. Ayrıca Türkiye 1980'li, 1990'lı yıllarda da bu hakkını birçok kez kullanmıştır.Yine de kullanabilir.Ama sormak lazım:Kullansın mı?.. Biliyorum, kolay değil bu soru. Güneydoğu'dan Anadolu'nun içlerine doğru akan şehit cenazelerinin hepimizin yüreğini dağladığı, "Bıçak kemiğe dayandı!" söyleminin siyasetçilerin ağzında yer ettiği bir ortamda, soğukkanlı düşünebilmek gitgide zorlaşıyor olabilir.Ama kurmaylığın önemi asıl böyle kritik dönemeçlerde anlaşılır, önplana çıkar.Onun için sormak gerekiyor:Bugüne kadar PKK'ya karşı Kuzey Irak'ta yürütülmüş olan sınır ötesi operasyonlarda alınan sonuçlar nedir? Askeri bakımdan PKK'ya büyük bir darbe indirmenin yolu acaba böylesi operasyonlardan mı geçiyor?İkinci konu:Böyle bir operasyona yalnız Amerika'nın değil, Avrupa Birliği'nin, Irak Kürtlerinin, Irak'ın, hatta birçok Arap ülkesinin de karşı çıkacağı anlaşılıyor.Ayrıca, Türkiye'nin kendi Kürtleri arasında da rahatsızlık yaratacağı sır değil böyle bir askeri harekâtın...Bir de ekonomik fatura konusu var tabii.Bütün bunları alt alta sıraladıktan sonra, bir noktayı daha özenle göz önünde tutmak şart:PKK'ya karşı mücadele tek boyutlu bir askeri mücadeleden ibaret değildir ve olamaz.Geçen yıllar bu gerçeği çok acı biçimde ele güne göstermiştir.PKK'ya karşı haklı ve meşru olan mücadele dün olduğu gibi bugün de hiç kuşkusuz devam edecek.Ama bunun sadece askeri boyutla sınırlı kalması, sorunun demokrasi ile, hukuk ile, insan hakları ile, aş ve iş ile ilgili boyutlarının göz ardı edilmesi çok büyük bir yanlıştır.Bu yanlış anlayışın yeniden sırıtmaya başladığına dair işaretler var.Unutulmasın lütfen:Bu yanlış, yıllar içinde Türkiye'yi maddi ve manevi bakımdan çok fena kanatmıştır.Evet, şehit cenazeleri hepimizin yüreğini acıtıyor. Bu olağanüstü sıcak ortam, dileriz, soğukkanlı kurmay düşüncesini sekteye uğratmaz.
Canlı Yayın
Kâinatın tüm seslerine, renklerine, titreşimlerine Açık Radyo...
Ekolojiden siyasete, edebiyattan müziğe Apaçık Radyo'da haftanın öne çıkan gündemleri mail kutunuzda!
İletişim
Açık Medya Yayıncılık A.Ş.
Koltukçular Çıkmazı No 7 İç Kapı No 2
Tophane, Beyoğlu, İstanbul, TR-34425
Telefon: +90 212 343 4040
Faks: +90 212 232 3219
E-posta: [email protected]