12 Aralık 2001 - İstihbar Ettiklerimiz

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

Açık Radyo istihbarat, casusluk ve karşı-casusluk servisi bugün büyük hamle yapıyor:

İsrail’in ‘Debka Files’ sitesinde, Usame bin Laden yaklaşık 10 gün önce bütün akraba-i taallûkatını derleyip toplayıp Afganistan’dan gönderdiği yazılmış. Batı Pakistan’da iyi korunan, önceden hazır edilmiş bir yere göndermiş yakınlarını. Bu hareketin neye yoracaklarını bilememişler ve sonunda düşünüp taşınıp iki sonuca varmışlar: i) ABD ile Britanya’nın (kendileri uluslararası koalisyon oluyorlar) istihbaratı ve özel timleri, karadaki mevcudiyetlerine rağmen koca bin Laden ailesinin (karıları, kızları, oğulları, onların karıları, kocaları, torun, torba…) seyrüseferini engelleyememiş. ii) Bin Laden, çoluk çocuk ortadan çekilip de eli böyle serbest kalınca, hayatının en büyük terör saldırılarını gerçekleştirme hazırlıklarını tamamlamaya koyulabilirmiş. Nitekim, bu bilgilerin ışığında ABD, İsrail ve Britanya’da ciddi bir alarm durumu hasıl olmuş. Saldırı tarihleri hakkındaki tahminler değişiklik gösteriyormuş. 12 Aralık, Christmas günleri (23 – 26 Aralık!) ya da Ocak ayının ilk yarısı gibi gün ve dönemler anılıyormuş (DEBKAfile). Bir üçüncü naçiz yorumu ya da suali de biz ilave edelim: Bunu yapamasa bile, tek başına dünyayı dehşet içinde bırakmakla, terörün nihai amacını sağlamış olmuyor mu? ABD subayları, gizlice Somali’ye girmişler. Başkent Mogadişu’nun batısında, terör kampalarıyla ilgili araştırma yapmak üzere asilerle temas kuruyorlarmış. Bush’un, teröre karşı savaşı yayma azminin ilk somut işareti olabilir bu. İkinci işaret fişeği: ABD 3. Ordusu, yüzlerce karargah personelini Kuveyt’e kaydırmaya başlamış. Ve en nihayetinde, ağır ‘velociraptor’ Wolfowitz, teroristlere karşı mücadele ağını Somali’ye ve “öteki ülkelere” yaydıklarını resmen açıklamış! (Daily Telegraph) AR istihbarat ve casusluk servisinden varan üç! Petrol gazetesinden (Oily Dail) sonra gemicilik gazetelerini de gözden geçirdik. Terör destekçiliğinde Türk bağlantısı, gibi laflar okuduk; gözlerimiz yuvalarından uğradı. Denizcilik sektörünün yayın organlarından Londra’daki Lloyd’s List gazetesinde yazılmış: El-Kaide örgütü geniş bir filo yardımıyla uyuşturucu kaçakçılığı yapıyormuş ve bu faaliyet içinde Almanya’da yaşayan bir Türk de yer alıyormuş (Zafer Arapkirli / NTVMSNBC). Kalıcı Özgürlük operasyonunun genişleme eğiliminin Almanya’yı da içermeyeceğini ümid ediyoruz.

Terörün ve teröre karşı savaşın yayılma olasılıklarını yeraltındaki izlerden takip eden servisimiz, yerüstündeki ölüm-kalım izlerini de şöyle sıraladı bugün:

Kunduz’dan Şibargan’a nakledilen Taliban esirlerden onlarcası, kamyonların kasalarındaki yolculukları sırasında boğularak ölmüşler. İki üç gün süren bu yolculuk sırasında esirler alt alta, üst üste durmaktan o kadar feci bir hale gelmişler ki o kadar olur. Pakistanlı bir esir, kendisinin bulunduğu kasada 13 kişinin boğulduğunu, esirlerin bir delikten sırayla nefes almak zorunda kaldıklarını anlatmış. Bu arada, El-Kaide savaşçılarının da Tora Bora’da dağılma eşiğinde oldukları anlatılıyor. Özel kuvvetler, canlarını dişlerine takmış savaşıyorlarmış. Öyle bir azimmiş ki bu; mesela, askerlerden biri atacağı bombalardan birinin üzerine şöyle bir not düşmüş: “Düşleri ellerinden alınmış olanlar için işte birkaç kâbus. Keçinin g.tündeki elmas gibi parlayacak bu." (Carlotta Gall, Rory McCarthy / Guardian). İsrail helikopterleri yeniden ölüm kusmuş. 3 ölü, 7 yaralı. İsrail bir süredir mesajlarını füze ve mermi halinde gönderiyor, malum. Ölenler, saldırı sırasında bir mezarlıkta bulunuyorlarmış… Birisi kurgu diye anlatsa, saçma bulunup yüzüne bakılmaz. ABD’nin Orta Doğu temsilcisi Anthony Zinni’nin ise tepesinin tası atmış. 48 saat içinde şiddet sona ermezse işi bırakacağını söylemiş (BBC). Kandahar’a barış geldi, ama yiyecek gelmiyormuş. Yardım kuruluşları bölgenin büyük bölümüne hâlâ ulaşamıyorlarmış. Çeteler, savaş ağaları, yağmacılar falan… (BBC).

MAKAS ARTIĞI

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türk-İş yöneticilerini kabulünde, bilhassa hükumete ağır eleştirilerde bulunmuş. Hortumlama olarak alınan hırsızlığın ekonomiye en ağır zararı verdiğini, çetelerle mücadelenin çeteler lehine düzenlemelerle yapılamayacağını, umudun sivil toplum örgütlerinde olduğunu söylemiş (Hürriyet).

Vakıflar Genel Müdürlüğü, (Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un vakfı) TÜRKSEV’in kuruluşu, bakanlık kaynaklarının aktarılması ve faaliyetleriyle ilgili inceleme başlatmış (Hürriyet).

Yargıtay, Susurluk Davası’ında mahkumiyet kararının bozulmasına yapılan itirazı kabul etmiş. Dosya şimdi esastan incelenecekmiş (Cumhuriyet).

Hindistan’da şehit tabutları yolsuzluğu ortaya çıkmış. Hükumet, Keşmir’de 1999 yılında ölen askerler için yurt dışına 500 alüminyum tabut sipariş etmiş. Ancak, tanesi 172 dolar olan tabutların tanesine bu kez 2500 dolar ödendiği gibi, bir de, ağır oldukları gerekçesiyle kullanılmamışlar. Sokağa (ya da tabuta) atılan bu parayla ilgili raporun hükumeti sarsması bekleniyormuş (BBC).

Devamı yarın…

Ömer Madra – Şerif Erol