Bay K'nın en sıcak yazı...

-
Aa
+
a
a
a

Bay K; alışıldığı üzere ne J.G. Ballard’ın ne Philip Kerr’in bahsettiği J.F. Kennedy’i ne de Franz Kafka’yı ima ediyor, alışılmadığı üzere, Arjantin Devlet Başkanı Nestor Kirchner artık Bay K olarak tanınıyor. Bu bir ironi, Arjantin gazetelerinin politik sarkazmının en son örneği. Bu ironinin altında Kirchner’in iktidarının (aynı zamanda iktidarsızlığının) sınırlarını, politik taktiklerini ve de “her sey iyi gidiyor” derken hayatın kendisini yalanlaması (Bay K, ekonomi düze çıkıyor dediği gün 2.86 peso olan 1 dolar 2.94’e çıktı) yatıyor; kısacası artık hakkında yazılan iki kitapla Bay K bir fenomen haline geldi.

 

Eski Başkan Carlos Menem iktidara geldiği gün “Güçlü Arjantin’i yeniden yaratacağı” sözünü verdi. Ona göre “1970’lerde dünya 1. ligine yaklaşan (bu birinci lige çıkma retoriği hatırlanacağı üzere bizde Turgut Özal’la başladı) Arjantin’in yeniden yükselişe geçmesi gerekiyordu.” Menem bir önceki başkan Raul Alfonsin’in Plan Austral olarak bilinen ve özü itibariyle iç tüketimin artırılmasına, endüstriyel yatırımlara dayanan modelini kökten değiştirdi; ülkenin kalkınması için dış yatırımlar, finansal kaynakların ülkeye rahatça girmesi gerekiyordu. Menem’in ekonomik planı 2001 Aralık ayındaki finansal krizle sonuçlandı. Bu bir rüyanın sonuydu; yalnızca ekonomik anlam taşımıyordu, Arjantin toplumunun geleneksel sosyal dokusu da krizle birlikte bozulmaya başladı.

 

Nestor Kirchner tam da “Arjantin rüyasının sonu” kavramıyla birlikte anlam kazanıyor. Kirchner iktidara geldiği gün “Ulusal kapitalizmi canlandıracağını ve sosyal mobilizasyonu (tüketimi) hızlandıracağını” ileri sürdü. Bu sözün tek anlamı Menem dönemine dönülmeyeceğiydi ki Bay K’nın iktidarını sağlamlaştıran temel faktör de bu geçmişe dönmeme isteği. Fakat Bay K’nın yeni bir güç oluşturması gerekiyordu. IMF görüşmeleri ve yerel yönetim seçimleri Bay K’ya bu fırsatı sundu, daha dogrusu sunduğu sanıldı. Başta Buenos Aires olmak üzere büyük şehirlerde (Cordoba- Rosaio) Kirchnerist adayların seçimi kazanması ardından IMF görüşmelerinde elde edilen “kısmî başarı” Bay K’ya istediği gücü yaratmak için imkân verdiği sanıldı... Nasıl mı?

 

Sosyal sorunları çözecekti

 

Bay K yaz başlangıcında IMF görüşmeleri sonucunda borçların uzun vadeye yayılması konusundaki ısrarını bir kez daha yineledi, arkasından başta İspanya olmak üzere Arjantin’in borçlu olduğu şirketlerle görüşmeler yapmaya başladı, iç borç ise yalnızca bir potansiyel olarak varlığını devam ettiriyordu. Borçlara ilişkin bu stabilize durum Arjantin’e yalnızca zaman kazandırıyordu ama zaman Arjantin’in lehine işlemedi (enflasyon 3 puan artarak % 10’a tırmandı, Dolar 6 Peso arttı, 2004 için beklenen % 3’lük kalkınma hedefi ise tartışılır hale geldi). Bay K, yaz başlangıcında bu sorunların üstesinden gelmesi gerekiyordu ama sorunları çözmek için ne Brezilya Başkanı Lula’nın “bölgesel ekonomik güçbirliği” çağrısına, ne de Venezüella Başkanı Chavez’in “ticaret potansiyelini artırma” teklifine cevap verdi. Borç bulma, borçları ertelemek için ikna turlarıyla yetindi, sonuçta Bay K’nın bu çalışmaları Arjantin’de sert bir muhalefet gördü. (Bu anlamda Eduardo Duhalde’nin, yani Arjantin’deki asıl güç odağının Lula’yla birlikte Ortadoğu gezisine çıkması muhalefetin bir taktiği.)

 

Bay K “sosyal sorunları çözeceğini” söyledi, başlangıçtaki diyaloğa açık tavrı zamanla sorunları görmemezlikten gelme ve çözüm için zaman isteme haline dönüştü. Bu anlamda Piqeteros’ların varlığı önem taşıyor. Piqeteros’lar Arjantin’de 2001 finansal krizle birlikte başlayan sorunların bir sembolü; işsizlik, açlık protesto gösterileri ve de protesto gösterilerinin bastırılmasını (ilginç bir gösterge: büyük şehirlerdeki eylemlere polisin müdahale etmemesi, çoğunlukla Menemistlerin iktidarda olduğu bölgelerde polisin sert tavrı) sembolize ediyordu Piqeteros’lar, yani hükümetin maskesi Piqeteros’ların varlığıyla birlikte düşüyordu.

 Nestor Kirchner (AFP)

Başkan Kirchner adalet vaat etti; başlangıçta yargılanan birkaç general, diktatörlük yıllarında işlenen suçların araştırılması için kurulan komisyonlar ve de başta Plazo de Mayo anneleri olmak üzere hükümetdışı organizasyonlarla kurulan diyaloglar umut verici bir sürecin başlangıcı olarak algılandı. Fakat hâlâ anneler diktatörlük yıllarında kaybedilen 30 bin insanın hesabını soruyor, hâlâ başta Buenos Aires olmak üzere büyük kentlerde polisin işlediği cinayetlerin soruşturulması isteniyor, bunlarla birlikte insanların kendilerini güvende hissedememesi sorunları daha da çıkmaza sokuyor (Kiosco’ların demir parmaklık arkasından işlemesi, bankaların saat 15.00’da kapanması, zengin muhitlerde özel güvenlik birimlerinin varlığı, Musa Azar gibi eski polis şeflerinin politik cinayetlerin anlaşılır birşey olduğunu söylediği bir ülkede anlaşılacağı üzere güvenlik ciddi bir sorun).

 

Bay K’nın insan hakları konusunda da acil çözümler üretmesi gerekiyor. Bu anlamda Aralık ayında insan hakları örgütlerinin, Plazo de Mayo annelerinin hazırlayacağı eylemler hükümet için yeni bir sınav anlamına geliyor.

 

Benim küçük Peronistim

 

Televizyonlar eski başkan Menem’in (80 yaşında) yeni çocuğunu gösteriyor ve başka bir politik sarkazm örneği olarak bebekten “Pepe” olarak bahsediyor. “Pepe” “Küçük Peronist” iması taşıyor. Gösterilen aslında Arjantin’in kaderi, makus talihi, kâbusu ya da umudu. Peronizm hiç de söylendiği gibi etkisini yitirmedi, ne Menem’in politikaları ne de Kirchner’in ülkeyi yeni bir sürece sokma isteği Peronizmin etkisini hafifletmedi. Burada Peronizm konusunda uzman olan Profesor Ricardo Sidicaro’nun sözlerine kulak vermek lazım: “Peronizm liberal kalkınmacılıkla bunun için insanların seferber edilmesi, bu anlamda Kirchner 1970’li yılların Peronizmine dönmek istiyor…” Sidicaro, Pagina 12 gazetesinin kendisiyle yaptığı röportajda “Arjantin fantazmasından dem vuruyor. Arjantin fantazması dediği, ülkenin refah içinde yaşadığı, insanların rahatça hareket ettiği (aslında kolaylıkla tüketime ulaştığı) bir ülke. Kirchner, ülkenin rüyadan uyanıp yeni bir yol tutturmasını istiyor, sorun da tam bu noktada başlıyor: rüyadan hiç uyanmak istemeyenler için bu çağrı kâbusa dönüşebilir, rüyanın bittiğine inananlar açısından ise Kirchner’in gösterdigi yol başka bir rüyaya çıkabilir.” Arjantin’de zaman Kirchner için işliyor, Bay K için bu yaz sıcak geçecek...