Hâl ve gidişat iyi, kazanan IMF

-
Aa
+
a
a
a

Kötü müşteri bakkala borç yazdırmakta zorlanır. Bakkal, her geçen gün müşterisinin durumunun düzelmesini bekler; ikna, telkin, hafiften zorlama derken bakkal ile müşteri kara kaplı defterin önünde hesaplaşma günü karşı karşıya gelir... Arjantin’in durumu şu an kötü müşteriyi andırıyor. Haftasonu başlayan IMF görüşmeleri hem Nestor Kirchner hükümeti için hem de Arjantin’le birlikte bütün bir kıta için önemli bir dönemece işaret ediyordu... Şimdilik kazanan IMF.

 

Kazanan şimdilik IMF, çünkü toplam borcun 4 milyar 200 milyon dolarının (toplam borç 21 milyar 91 milyon) anlaşma yapılmadan ödenmesini, daha sonra diğer ‘pürüzlerin’ ortadan kaldırılmasını şart koştu. Ekonomi Bakanı Roberto Lavagna’ya göre “IMF ile iyi bir anlaşma yapılmıştı." Kirchner ise, ‘ücret ve özelleştirilmiş hizmetlerdeki tarifelerin ayarlanmasında’ ufak pürüzler olduğunu bildirdi, kısacası Arjantin’de hâl ve gidişat iyiydi...

 

Peronizm yerine Kirchnerizm

 

Nisan ayında iktidara gelen Kirchner iktidarının önünde iki temel sorun vardı; ilki dış borçların yeniden yapılandırılarak ekonominin canlandırılması, diğeri ise etrafındaki Menemist kuşatmayı kırarak yeni bir güç oluşturmaktı. Kirchner sorunları aşma konusunda ilk sınavını yardımcısı David Scioli’yi görevden alırken verdi. Katı bir Menemist ve aynı zamanda IMF ile hizmet tarifelerinin ayarlanması konusunda hemfikir olan Scioli’nin görevden alınmasıyla kimilerine göre ‘kulağı sola açık başkan’ hem halk nezdinde popülerliğini arttırdı hem de Menem döneminin güç odaklarına gözdağı vermiş oldu.

Kirchner için ikinci sınav belediye seçimleri oldu. Belediye deyip geçmeyin, Grand Ciudad Buenos Aires’i yönetmek ülkenin yönetimine ortak olmakla eşdeğer bir durum. Seçimler sonucunda Kirchner’in desteklediği Anibal Ibarra Menemist Marizzo Macri’nin önünde seçimin galibi oldu, üstelik Provencia’da da (Buenos Aires kırsalı) Kirchner yanlısı

Nestor Kirchner

Fernando Sola’nin seçimi kazanması Kirchner’e rahat bir nefes aldırdı. Seçimlerden sonra yayımlanan gazeteler de durumu özetliyordu zaten; “Arjantin’in politik haritası değişiyor, Kirchnerizm yükseliyor” gazete başlıklarından sadece birkaçı...

 

Kirchnerizm kavramı için çok erken ama, bir yandan popülist politikalar sürdüren diğer yandan da iktidarı tek elde toplamaya çalışan Kirchner’in Arjantin’in geleceğini önemli ölçüde etkileyeceği de bir gerçek. Kirchner ne kendini kutlamaya gelen Fidel Castro’ya ne de MERCOSUR (Güney Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması) için telkinde bulunan Lula’ya kulak astı, Hugo Chavez ise Kirchner için sıradan bir ziyaretçi olarak kaldı. Kısacası Kirchner dış etkiler karşısında da uygun politikalar geliştirerek telkinle değil politikanın güçle yapılacağını gösterdi. Zaten şimdiden ‘Peronist Monarşizm’in toplu fotoğrafinda yerini aldı. (Bu haber bugünku gazetelerde çıktı.)

 

Arjantin’e kim ağlasın...

 

Kirchner için ikinci sınav IMF görüşmeleriydi. Ekonomi büyüyordu ama IMF’nin taleplerini göz ardı ederek yola devam etmek mümkün değildi. Anlaşma, borcun 2006 yılına kadar yayılmasını öngörüyor ama borcun asıl diliminin 2004 yılında ödenecek olması, yüzde 4 büyümesi öngörülen Arjantin için sorun olacak. IMF bir yandan hizmet tarifelerinin ayarlanmasını istiyor, gaz, su bedava değil ama uzun bir zamandır işsizlikle boğuşan neredeyse üçte biri yoksulluk sınırının altında yaşayan Arjantinliler için tarife ayarlanmasının sorun olacağı açık.

 

İş adamlarına göre anlaşma Arjantin için tek çıkar yol. Aralarında Piqueteros önderlerinden Lui D’ella gibileri için anlaşmadan çok anlaşma sonucunda ortaya çıkacak sosyal sorunlar önemli. Brezilya Başkan Yardımcısı Jose Alcener gibi çevre ülkeler için, “anlaşma ekonomik durumun düzelmesi konusunda potansiyel teşkil ediyor..."

 

Nestor Kirchner iktidara geldikten sonra önündeki iki sorun konusunda ‘başarılı’ sınav verdi. Gücün sahibi -ki en son taktiği seçim sisteminin değiştirilmesi teklifi- IMF ile anlaşma gerçekleşti, Menem hayali giderek uzaklaşıyor. Gerçekte ise ne diktatörlük yıllarındaki hak ihlalleriyle hesaplaşıldı, ne işsizlik sorunu çözüldü, ne kapanan fabrikalar yeniden açıldı, üstelik Horacio Verbitsky’nin de belirttiği gibi “askerler bir süredir uykuda...” Kısacası Arjantin’de hâl ve gidişat iyi...