Irak'ta görev yapan İngiliz askerin istifa mektubu

-
Aa
+
a
a
a

4 Mart 2005George Solomousavaskarsitlari.org / In These Times

Irak'taki İngiliz işgal kuvvetlerinde sıhhiyeci olarak görev yapan George Solomou artık işgalin parçası olmak istemediğini açıklayıp istifa etti: "Orduya giriyorsanız, savaşmaya hazır olmalısınız. Ama her savaşta değil. İstifa ediyorum, çünkü haksız ve gayrı meşru bir savaşta dövüşmek istemiyorum. Iraklıların pek çok şeye ihtiyacı var: Tıbbi malzemeye, altyapılarının yeniden inşa edilmesine, işe, aşa. İhtiyaç duymadıkları tek şey, caddelerinde yabancı askerler görmek." Arazi Ordusundan istifa ediyorum, çünkü Irak'ta devam eden savaşın yanlış olduğuna inanıyorum. Bu, benim kararım değildi. Yıllardır Arazi Ordusunda hizmetediyorum. Bütün bu yıllar boyunca pek çok şey öğrendim, bir arkadaşımın hayatını kurtardığım için insani ödül kazandım, birçok arkadaşlık kurdum ve öyleümit ediyorum ki ülkeme bazı katkılarım oldu. Hiç şüphesiz kimi arkadaşlarım onları yüz üstü bıraktığımı düşünecekler. Savaşa karşı olduğumu son birkaç hafta içinde açıkça söylemeye başladığımdan, birçok asker arkadaşımın desteğini aldım ama bana korkak diyenler de çıktı. Ben, eğitim almış bir sıhhiyeciyim ve kazanmış olduğum becerilerin hayat kurtarmak konusunda işe yarayabileceğine şüphe yok. Ama uzun uzun düşünüp taşındıktan sonra verdiğim karar şu oldu: Önceliğim, bu savaşa karşı kamusal bir duruş sergileyerek hayat kurtarmaya çalışmak olmalı.  Tabii, orduya giriyorsanız, savaşmaya hazır olmalısınız. Ama her savaşta değil. İngiltere'de çoğu insan Irak savaşının yanlış olduğunu düşünüyor ve bunun sebebi de, muhtemelen, buradaki savaşın gerekçesi olarak ortaya atılan bütün iddiaların fos çıkmış olması. Artık resmi olarak da biliniyor ki Irak'ta hiçbir kitle imha silahı yoktu. Bu savaşın dünyayı daha güvenli kıldığı düşüncesi ise, hastalıklı bir şakadan başka bir şey olamaz.  Askerler, ahlaki mülahazaların üzerinde olamazlar. İngiliz ordusu bu olguyu utanç verici bir biçimdesaklamaya çalışıyorsa da, Birleşmiş Milletler silahlı kuvvetler mensuplarının belli savaşlara siyasi, dini veya ahlaki nedenlerle itiraz etme hakkını kutsal sayıyor. Savaş başlamadan önce generallerimiz bile Tony Blair'den Saddam Hüseyin'in silahlı ve tehlikeli olduğuna dair güçlü kanıtlar olduğunun garantisini vermesini istiyorlardı. Savaşım meşruiyeti hakkında kaygılıydılar. Savaşı haklılaştırmak için kullanılan BM kararları, ancak Irak'ın bölgeye veya dünyaya tehdit teşkil etmesi halinde geçerliydi. Şimdi buna dair hiçbir delilin mevcut olmadığını biliyoruz. Öyle bir durumla yüz yüzeyiz ki, BM genel sekreteri Kofi Annan bile, savaşın gayrımeşru olduğunu söyledi.  İstifa ediyorum, çünkü haksız ve gayrı meşru bir savaşta dövüşmek istemiyorum. Ama Irak'ta İngiliz askerlerinin de kullanılmasından derin kaygım var. Benim bölüğümden askerlerin söylediklerine göre, güney Irak'taki işin çoğu Basra ile Kuveyt sınırı arasında mekik dokuyan petrol tankeri konvoylarını korumakmış. Arkadaşlarımın anlattıkları da, bu savaşın gerçek nedenleri konusundaki büyüyen şüphelerimi pekiştirdi sadece. İnancım o ki, dış politikamız ABD iktidarının ihtiyaçlarına göre yönlendiriliyor, özellikle depetrol akışının denetim altına alınması ihtiyacının. Bunu söylemek çok acı aslında, çünkü birliklerimiz ıstırap içinde. İki yakın arkadaşım Irak'ta sakat kaldı. Hayatları yıkıldı. Şunu da söylemeliyim: Ordu, sağlıklarıyla ilgili gereken her şeyi yapmadı, zayıf tedavi gördüler. Raporlara bakılırsa, 80 ölünün yanı sıra 7-800 İngiliz askeri ciddi biçimde yaralandı. Çok daha fazlası ruhsal rahatsızlık çekiyor. Falkland ve Birinci Körfe Savaşı tecrübesi gösteriyor ki, savaşın yaraları çok derin oluyor, resmi  kayıtlarda yaralı olarak görünmeyenlerde bile. Askerlik görevinin üzerinden 10 seneden çok zaman geçmesine karşın her gün ruhsal bozukluklarla mücadele eden eski askerler tanıyorum. Sırf George Bush Ortadoğu'daki petrolü kontrol etsin diye gencecik hayatların kaybedilmesi ve yıkılması utanç verici.  İnsanlar, burayı biz karıştırdık, biz temizlemeliyiz diyorlar. Iraklıların pek çok şeye ihtiyacı var: Tıbbi malzemeye ihtiyaçları var, altyapılarının yeniden inşa edilmesine ihtiyaçları var, işe ihtiyaçları var. İhtiyaç duymadıkları tek şey, caddelerinde yabancı askerler görmek. Aslında, gerilimi ve şiddeti doğuran şey ABD ve İngiliz askerlerinin, geçen ay yapılan seçimleri de dikkate almaksızın sürecek görünen varlığıdır. Bizler, Irak'ta yabancı hakimiyetinin sembolleri haline geldik. İşte bu nedenler orada güvenliği sağlamamızın hiçbir yolu yok. Bunu ancak Iraklıların kendisi yapabilir. Biz orada ne kadar kalırsak, işler de kontrolden o kadar çıkacak. Iraklıların kendi geleceklerini inşa etmelerine izin vermeliyiz – hatalar yapacak olsalar bile.  Vicdan sahibi bir itirazcı olarak istifa ediyorum, çünkü bunun hiçbir kısmını istemiyorum, çünkü benim bu eylemimin başka askerlere de fikirlerini açıkça söylemek ve başka tercihlerde bulunmak için cesaretlendireceğini ümit ediyoruz.

Çeviren: Tayfun Salcı