Nereye Doğru’da Cengiz Aktar’ın gündeminde Tunus'taki başkanlık referandumu, Irak Kürdistanı'nda tatilcilere isabet eden top atışı ile Irak'la olan su sorunu ve AB'den Rusya gazına karşı alınan karar yer aldı.
Tunus'ta hiper başkanlık sistemi referandumla kabul edildi
Gündemi Tunus ile açan Aktar, Tunus Cumhurbaşkanı Kayıs Sayyed’in bir referandum gerçekleştirdiğini ve katılımın çok düşük olduğu bilgisini verdi. Aktar, “Türkiye’deki başkanlık sistemi gibi hiper başkanlık sistemini oylattı ve ezici bir çoğunlukla geçti. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi hiçbir denge ve denetleme kurumu yok. Arap Baharı'nın ruhuna fatiha okuyabiliriz. Bu hiçbir şeyi çözmez; polis devletine daha fazla dönüşüyor olduklarını gösteriyor.” dedi.
Irak Kürdistanı’nda tatilcilere top atışı: 9 ölü, 20 yaralı
Aktar, 20 Temmuz tarihli Irak Kürdistanı’nın Boğuk kentinin Portuk köyünde Basra’dan gelen tatilcilerin top atışına maruz kaldıkları ve bir tanesi bebek olmak üzere 9 ölü ve 20 yaralı ile sonuçlanan olaya ilişkin, “Uluslararası camia, bütün Irak siyasetçileri, Türkiye’nin kulu kölesi olan Barzaniler de dahil olmak üzere Bağdat Hükümeti, STK'lar, Şiiler olmak üzere durumu kınamayan kalmadı. Irak’ta yas ilan edildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne acil toplantı talep edildi ve toplantı gerçekleşti. Ölenlere şüheda payesi verildi ve Türkiye’den özür dilemesi istendi.” bilgilerini verdi. BMGK’dan çok sert bir karar çıktığını ama olayı kimin nasıl gerçekleştirdiğine dair hiçbir şeyin belli olmadığını ifade eden Aktar, “Çünkü kararda Türkiye’nin adı geçmiyor. Dışişleri Bakanı Fuat Hüseyin bir beyanatta bulundu. Bakan, beyanatta Ankara’ya ortak soruşturma yapma teklifinde bulunulduğu ama hiçbir cevap alınamadığını bildirdi. Durum uluslararası soruşturmaya doğru gidiyor. Bilinen bir şey varsa, istikamet olarak kullanılan, silah anlamında hepsi TSK’yı işaret ediyor. Feci bir durumla karşı karşıyayız.” dedi.
Başvuruda zehir zemberek ifadeler ve bir dolu da verinin yer aldığını söyleyen Aktar, “Irak’ın egemenliğine karşı Türkiye tarafından son 10 yıldır 22.700 ihlal kaydedilmiş. Bunlara mukabil 299 diplomatik protestoda bulunulmuş. Irak’ın kuzeyinde 100 askeri karakol ve nokta var ama bahsedilen 30 km uzunluğundaki şerit çok aşılmış durumda. 105 km Irak toprağına girilmiş vaziyette ve 4000 TSK askeri bulunuyor. Parak saldırısı sonrasında Türkiye’nin üstlerine bir iki saldırı yapıldı ve bir sonuç yok.” bilgilerini verdi. Türkiye hükümetinin durumu inkar eden ve olayı PKK’nin gerçekleştirdiğini iddia eden beyanına kıymet veren kimsenin olmadığını bildiren Aktar, Cumhurbaşkanı danışmanının, “Bizim güvenliğimize karşı yapılan her hareket karşılığını bulacaktır. Halep’ten Musul'a kadar güvenlik koridorunu çekeriz.” açıklamasını paylaştı. Aktar, ayrıca, “Aşağı yukarı her gün Suriye tarafında da top atışı var ve onlar haber bile olmuyor. SİHA’larla insanlar hedef alınıyor.” hatırlatmasında bulundu. Aktar konu ile ilgili olarak, Irak, Bağdat ve Ankara arasındaki bir diğer mesele olan su meselesine değindi. Irak’ın tek su kaynağı Dicle’nin Türkiye’de yapılan barajlar yüzünden giderek suyunun azalması, Irak’ın Basra civarındaki “bataklıklar” denilen verimli toprakların işlenmez durumda olmasına karşın Türkiye’nin Irak’a, “Suyu çok harcıyorsunuz.” karşılığında bulunduğu bilgisini verdi. Aktar, durumu araştırmak için ikili heyet oluşturulacağını bildirirken, “Önümüzdeki 10 yılların en temel meselelerinden biri olacak. Türkiye hiçbir uluslararası sınır aşırı sularla ilgili konvansiyona taraf değil. Taraf olsa bile uygulamıyor.” yorumunu yaptı.
AB'den Rusya doğal gazına karşı karar
Aktar, Avrupa Birliği genelinde son gelişmelere dair, 27 AB ülkesinin 26’sı tarafından kabul edilen ve yıl sonuna kadar bütün AB'deki tüketimde %25’lik bir indirime gitme kararı çıktığını bildirdi. “Fosil yakıtların bir şekilde sonu savaş sayesinde geliyor diyenler var. AB’nin Rusya'dan gelen gaz tüketiminin %40’ına karşılık geliyor. Almanya’da %55, ama Almanya erken hareket ederek %30’a indirmeyi başardı. Genel amaç bütün Avrupa için Rusya gazından tamamen kurtulmak. Önemli bir adım herhalde arkası gelecektir.” dedi.
Aktar, kararı kabul eden 26 ülke arasında İrlanda, Kıbrıs, Malta istisnalar elde ettiklerini, Macaristan’ın ise karşı oy kullandığını bildirdi. Macaristan başbakanının, gaz meselesi konuşulurken, “Geçmiş bize Almanların bu konudaki uzmanlığını gösterdi.” açıklamasını paylaşan Aktar, “Avrupa Parlamentosu'ndan Yeşiller Grubu Macaristan ile ilgili 36 sayfalık bir rapor ısmarladı ve Macaristan'a verilen AB fonlarının dondurulması ile ilgili rapor yayınlandı. Dayandığı yer ise 2020 tarihli 2092 sayılı Avrupa Parlamentosu kararı. Bütçe konusunda parlamentonun bağlayıcı yetkisi var ve bu karar AB bütçesinin korunması tüzüğü kararı. Herhalde Macaristan’ın AB’de günleri sayılı demek mümkün değil ama radarda gözüküyor.” dedi.
(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Seyhan Karasu’ya teşekkür ederiz.)