Yunanistan’ı saran yangınlar ve Avrupa Birliği’nin Kopernik programı

Nereye Doğru
-
Aa
+
a
a
a

Nereye Doğru programında Cengiz Aktar, Türkiye gibi yangınlarla mücadele eden Yunanistan’ı saran yangınlara, Türkiye’nin yangınlar konusundaki güncel tutumuna ve Avrupa Birliği ülkelerinin yangınlara nasıl nezaret ettiğine değindi. 

Cengiz Aktar, geçen günlerde Atina’nın kuzey semtlerinde giderek artan şiddetiyle yayılan yangınlar hakkında, bölgenin dağlık olduğunu, esen sert meltemler yüzünden yangınların kontrol altına alınamadığını bildirdi. Ülkede başlatılan seferberliğin altını çizen Aktar, Yunanistan’ın, tıpkı İtalya ve İspanya gibi mücadele edebildiğini, uçakların durmaksızın çalıştığını, yangınların dakika dakika izlendiğini ve bu sayede ülkenin batısındaki yangınların kontrol altına alındığı bilgisini verdi. Aktar, çok sayıda yaban hayvanın can kaybı yaşadığını, herhangi bir insan kaybının yaşanmadığını ve buna ek olarak mal kaybının büyük oranda olduğu detayını verdi. Aktar, ek olarak Türkiye’yi de dolaylı olarak ilgilendiren Rodos’un günlerdir yangınla mücadele ettiğini ve mücadeleye destek olan gönüllülere Türkiye’nin aksine hükümet tarafından ikramiye verildiği detayını paylaşırken, “1999 depreminden bu yana en büyük seferberlik gözlemleniyor. İşi toplum yapıyor devlet pek bir şey yapmıyor. Kurumlar 99’un aksine, çökmüş vaziyette. Orman ve Tarım Bakanlığı işlevini yitirmiş durumda. Orman Genel Müdürlüğü çalışanları çaba sarf ediyor fakat çalışanlar arasında koordinasyon ve eşgüdüm yok. Bu durumun Cumhurbaşkanlığı sistemiyle bire bir alakası var. Her şey tek bir karar mekanizmasına bakıyor” dedi. 

Aktar, ikinci olarak Avrupa’nın bu tip durumlara nasıl yaklaştığına dair, 1998’den bu yana var olan Avrupa’nın yeryüzündeki gözleri olarak bilinen, AB’nin yeryüzü gözlem ve izleme programı olan Kopernik programından bahsetti. Daha önce Avrupa Çevre İzleme Programının gerekliliği üzerinde duran ve adı “Çevre ve Güvenlik İçin Küresel İzleme” olan Kopernik’in, iklim sorunları ve çevre koruma ile mücadele ile koordinasyon konusunda sadece AB ülkeleri ile sınırlı olmadığını, çevre meselelerinin sınır aşırı sorunlar olması dolayısıyla herkese açık olduğunu ve bunun bir kamu hizmeti olarak görüldüğünü belirten Aktar, Kopernik’in dünyanın en ayrıntılı resimlerini oluşturmak için denizde, havada ve karada sensörlerden oluşan küresel ağının, günlük akışı sağlamak adına 12 terabayt taranabilir, indirilebilir veri aktardığını bildirdi. Aktar, “Orman yangını meselesiyle ilgili başlı başına Avrupa orman yangını bilgi sistemi mevcut. Gerçek zamanlı olarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı da izliyor. Nihayet Ankara’nın olur dediği bir Hırvat, iki de İspanyol uçağı bu sistem sayesinde geldi. Farklı faktörleri bir araya getirerek oluşturdukları erken uyarı ‘early morning’ sistemleri var. Hırvatistan, Fransa, İsveç, Yunanistan, İtalya ve İspanya’dan Kopernik’in kullanımı için verilmiş yangınla mücadele uçağı, Rodos yangınında bir yandan rüzgâr izlemesi yaparak çok etkin çalışıyor. Bu Türkiye’de mevcut değil. Türkiye’nin dostu ve düşmanı ülkeler diye bir ayrım yapılmış. Şu sırada Rusya, Gürcistan ve Azerbaycan, İran, Ukrayna’dan gelen yardımlar ‘dost ülkeler’ olarak adlandırılırken, Avrupa başta Yunanistan olmak üzere Avrupa ülkeleri ‘düşman ülkeler’ olarak adlandırılıp, bu ülkelerden gelen yardım teklifleri reddediliyor” dedi. 

Aktar son olarak, gelecek hafta değineceği Afganistan meselesi hakkında “Türkiye’ye akın akın Afganlar geliyor. Bu durum eski ABD Genelkurmay Başkanı David Patterson, ABD Başkanı Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris tarafından büyük ölçekli bir göçü tetikleyeceği gerekçesiyle stratejik hata olarak değerlendiriliyor’’ dedi.  

 

(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Seyhan Karasu'ya teşekkür ederiz.)