'Kabataş Transfer Merkezi' kim için, ne için yapıldı?

-
Aa
+
a
a
a

Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, mimar Sinan Omacan ile tarihi kent kıyısı kültürünün parçası Kabataş İskelesi'nden bu kültürü yok sayan 'Kabataş Transfer Merkezi'ne nasıl geldiğimizi, 2009'da başlayan ve ‘Martı’ diye adlandırılan proje ile şimdiki proje arasındaki farkları ve süreklilikleri, 3 bin yıllık İstanbul’un kentsel bir hafızasının bu tür neoliberal projeler karşısındaki kırılganlığını konuşuyorlar.

""
'Kabataş Transfer Merkezi' kim için, ne için yapıldı?
 

'Kabataş Transfer Merkezi' kim için, ne için yapıldı?

podcast servisi: iTunes / RSS

İstanbul’un Kabataş mevkinde 15 yıldır sürmekte olan bir inşaat var; önce Kabataş Transfer Merkezi ve Martı İskelesi projesi olarak sunuldu ve şimdi karşımızda geçtiğimiz aylarda bir kısmı açılan ve tamamlanmak üzere olduğu duyurulan, ‘martısı düzleşmiş’ bir ‘Kabataş Transfer Merkezi’ var. Bu projenin başlangıcı 2009’a kadar gidiyor. O dönemde Kadir Topbaş İstabul Büyükşehir Belediye (İBB) başkanıdır ve denizin kıyısında ve iskeleler şeklinde büyük dolguların yapılmasını içeren devasa bir yapılanma söz konusudur. ‘Martı’ diye adlandırılan proje büyük tepki toplar, davalar açılır, ardından İBB’de iktidar değişir.

Ekrem İmamoğlu İBB’de yönetime geldikten sonra Kabataş iskelesi ve çevresinin katılımcı bir planlama süreciyle ele alınmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştı ancak devam ettirilmedi ve ardından bugün kıyı peyzajında ölçeği ile büyük yer kaplayan iskele binası ile karşı karşıyayız. Dolgu iskeleleri ve kıyılarıyla 2009’da tasarlanan Kabataş Transfer Merkezi gerçek olmuş. Bu haliyle Kabataş İskelelerinin ölçeksizce büyütüldüğü, nasıl kullanılacağı pek de bilinmeyen kocaman mekanları içeren iki katlı bir yapıyla karşı karşıyayız. Burada, nereden nereye ‘transfer’ olacağımız ya da transfer olurken bu mekanlarda ne kadar vakit geçireceğimiz gibi soruların yanıtları ise İstanbul’un rüzgarlarında uçuşmakta.

Konuğumuz mimar Sinan Omacan. Omacan’ın konuyu eleştirel olarak ele aldığı ve bütün boyutlarıyla değerlendirdiği bir yazı yakın zamanda sendika.org sitesinde yayınlandı. Bu yazı ile tarihi kent kıyısı kültürünün parçası Kabataş İskelesi’nden bu kültürü yok sayan ‘Kabataş Transfer Merkezi’ne nasıl geldiğimiz kapsamlı bir şekilde tartışmaya açıldı. Sinan Omacan ile böyle bir değerlendirmeyi yapmaya neden ihtiyaç duyduğunu, Martı Projesi ile şimdiki proje arasındaki farkları ve süreklilikleri ve 3 bin yıllık İstanbul’un kentsel bir hafızasının bu tür neoliberal projeler karşısındaki kırılganlığını konuşuyoruz.