Dünyanın iklim krizi gündemi

-
Aa
+
a
a
a
Türkiye’den ve dünyadan iklim haberleri
 

Türkiye’den ve dünyadan iklim haberleri

podcast servisi: iTunes / RSS

(Bu bir transkripsiyondur. Metnin son hâli değildir.) 

Dünyanın her geçtiğimiz dakika daha ağır bir iklim felaketine sürüklendiğini görüyoruz. Bunu raporlar bize söylüyor. Üstelik daha da kötüleşeceğini biliyoruz. İklim aktivistleri olarak geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ulusal katkı beyanlarındaki yetersizliklerinden dolayı dava açarak, bu hedefleri güçlendirmelerini talep ettik. Bunun için de bir kampanya başlattık. Change.org üzerinden İklim Davası olarak yazdığınızda kampanyamıza ulaşabilirsiniz. İmzalayıp paylaşabilirsiniz. Şu anda 6500 imzayı geçmiş kampanyamız...

Evet raporların söylediklerini de zaten dünyanın dört bir yanından gelen haberler doğrular nitelikte.

Uydu verileri, Türkmenistan’daki iki ana fosil yakıt sahasından kaynaklanan metan sızıntılarının küresel ısınmaya 2022’de İngiltere’de açığa çıkan tüm karbon emisyonlarından daha fazla neden olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar The Guardian’dan Damien Carrington’a, petrol ve gaz zengini ülkeden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının “akıllara durgunluk verdiğini” ve “sinir bozucu” bu sorunun düzeltilmesinin kolay olması gerektiğini söyledi.

Kayrros tarafından The Guardian için hazırlanan verilerde görüyoruz ki; Türkmenistan’daki Batı ve Doğu Fosil yakıt Sahaları toplam, 366 milyon ton karbondioksite eşdeğer emisyon salarak dünyadaki en büyük 17. ülke olan Birleşik Krallık’ın yıllık emisyonunu geçiyor. 

Bilim insanlarına göre metan emisyonları 2007’den beri endişe verici bir şekilde arttı. Bu hızlanma, küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmanın önündeki en büyük tehdit olabilir. Bilim insanları, bu durumun felakete yol açabilecek “iklim devrilme noktaları”nın tetiklenme riskini de ciddi şekilde artırdığını belirtti.

Fosil yakıt alanlarındaki sızıntılarla mücadele etmek, metan emisyonlarını ve dolayısıyla küresel ısınmayı azaltmanın en hızlı ve en ucuz yolu. Yakalanan gaz satılabildiğinden, sızıntıları önleme eylemi genellikle kendi masrafını çıkarıyor. Ancak uzmanlar Türkmenistan’daki altyapı bakımının çok zayıf olduğunu öne sürdü. Ayrıca Çevre Bilimi ve Teknoloji dergisinde yayımlanan son bilimsel araştırma, Türkmenistan’ın batı kıyısının “dünyanın en büyük metan sıcak noktalarından biri” olduğunu ve bu sızıntıların 10 yıllardır meydana geldiğini ortaya koydu.

Yeni ısı rekorlarını tetiklenebilir

Birleşmiş Milletler, önümüzdeki aylarda bir El Niño hava olayının gelişme ihtimalinin arttığını söyleyerek, bunun daha yüksek küresel sıcaklıkları ve muhtemelen yeni ısı rekorlarını tetikleyebileceği konusunda uyarıda bulundu. 

BM’nin Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), dünya çapındaki hava ve iklim modellerini değiştirecek El Niño’nun Temmuz ayı sonuna kadar gelişme olasılığının %60 olduğunu, Eylül ayının sonuna kadar ise %80 olasılıkla gerçekleşeceğini tahmin ettiğini söyledi.

Tipik olarak dünya çapında artan sıcaklığın yanı sıra dünyanın bazı bölgelerinde kuraklık ve başka yerlerde şiddetli yağmurlarla ilişkilendirilen, doğal olarak oluşan bir iklim modeli olan El Niño, en son 2018-19’da meydana gelmiş. 

2020’den bu yana dünya, bu yılın başlarında sona eren ve yerini mevcut nötr koşullara bırakan, son derece uzun bir La Niña (Ninya) dönemi yaşadı.

Yine de Birleşmiş Milletler, La Niña’nın soğutma etkisinin bu sürenin neredeyse yarısına yayılmasına rağmen, son sekiz yılın şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olduğunu söyledi.

Bu hava olayı olmasaydı, ısınma durumu daha da kötü olabilirdi.  Dünya Meteoroloji Örgütü Başkanı Petteri Taalas yaptığı açıklamada, La Niña’nın “küresel sıcaklık artışında geçici bir fren görevi gördüğünü” söyledi. Şimdi, “dünya El Niño’nun gelişimi için hazırlanmalı” diye ekledi.

Bu iklim modeli ortalama olarak her iki ila yedi yılda bir meydana geliyor ve genellikle dokuz ila 12 ay sürüyor. Tipik olarak, orta ve doğu tropikal Pasifik Okyanusu’ndaki okyanus yüzey sıcaklıklarının ısınmasıyla ilişkilendiriliyor. 

İlkim krizi ve göçler

Yeni verilere göre, geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’yı işgalindeki gibi çatışmalar ve Pakistan’daki muson selleri gibi iklim felaketleri nedeniyle ülke içinde yerinden edilmiş kişi sayısı dünya çapında 71,1 milyona ulaşarak rekor seviyeye ulaştı. Cenevre kökenli “Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezi”, bu sayının 2021’den bu yana %20’lik bir artışı temsil ettiğini belirtirken benzeri görülmemiş sayıda insanın güvenlik ve barınma sebepleriyle kaçtığını ifade etti.

Merkez, dünyadaki yerinden edilmiş kişilerin yaklaşık dörtte üçünün, 2022’deki çatışmalar nedeniyle Suriye, Afganistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Ukrayna ve Sudan dahil olmak üzere 10 ülkede yaşadığını söyledi. Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezine göre, Ukrayna’daki savaş geçen yıl yaklaşık 17 milyon kişinin yerinden edilmesini tetikledi. Raporda, “Çatışma ve şiddet dünya çapında 28,3 milyon kişinin ülke içinde yerinden edilmesini tetikledi, bu sayı son 10 yılın yıllık ortalamasına göre üç kat daha yüksek” denildi. Geçen yıl yerinden edilen insanların büyük bir kısmı; sel, kuraklık ve toprak kayması gibi afetlerden kaynaklandı. Afetlerden dolayı yerinden edilen insan sayısı ise 32,6 milyon.

Türkiye’nin ilk iklim davası

Geçtiğimiz hafta ben dahil toplamda 3 iklim aktivisti olarak Türkiye’nin ilk iklim davası açmıştık. O zamandan beri bu konuda açılan davalara daha yakından bakmaya çalışıyorum. Bu kez de İnsanlığa karşı suç işlendiği iddiasıyla Akkuyu nükleer santrali Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınmış.

Mersin‘in Gülnar ilçesinde inşası devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali  yıkıcı bir deprem beklenen bir fay hattına yakın olması ve santrali soğutmada kullanılacak olan Akdeniz‘in suyunun iklim krizi nedeniyle soğutamayacak kadar ısınmış olması nedeniyle barındırdığı risklerden ötürü Uluslararası Ceza Mahkemesine şikayet edildi.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal tarafından açılan davanın sanıkları arasında Akkuyu projesinin başladığı 2009 yılından bu yana Enerji Bakanı olarak görev yapan isimlerin (Hilmi Güler, Taner Yıldız, Berat Albayrak, Fatih Dönmez) yanı sıra Akkuyu ve Rosatom yönetim kurulu üyeleri yer alıyor.

Dava dosyasında, Akkuyu’nun büyük bir deprem beklenen bir fay hattı üzerinde bulunmasının yanı sıra iklim değişikliğinin Akdeniz’in deniz suyu sıcaklığı üzerindeki etkisi nedeniyle santrale yeterli soğutma sağlanaması riski nedeniyle Akdeniz ve Ortadoğu‘nun sınıraşan kirlilik ve nükleer facia riskine maruz bırakıldığına yer veriliyor.

Akkuyu’ya karşı daha önce açılan tüm davalarda bilimsel delillerle santralin, her an 7’den büyük yıkıcı bir deprem beklenen aktif bir fay hattının üzerinde olduğu ispat edilmişti. Av. İsmail Hakkı Atal, nükleer santrallerin çalışması için deniz suyu sıcaklığının 28°C’yi geçmemesi gerektiğini belirterek, Akkuyu NGS’nin gezegende ortalama deniz suyu sıcaklığının ortalama karasal sıcaklıktan daha yüksek olan tek nükleer sahası olduğunu ifade etti. Meteroloji Genel Müdürlüğü ölçüm istasyonu, 2022 yılının Ağustos ayında Akdeniz’de deniz suyu sıcaklığının 30,5°C olarak ölçüldüğünü bildirdi.

12 İtalya vatandaşı enerji devi Eni’ye iklim davası açıyor

12 İtalyan vatandaşı petrol devi Eni'ye karşı, “yaptıklarının bilincinde olmalarına” karşın dünyayı kirletmeye devam ettikleri gerekçesiyle tazminat ve emisyon azaltımı talebiyle dava açıyor. Davaya Greenpeace ve ReCommon da katılıyor. İtalyan vatandaşları, iklim krizi nedeniyle yaşanan aşırı sıcaklardan halihazırda olumsuz etkilendiklerini, bunun suçlusunun da Eni gibi şirketler olduğunu belirtiyor. Greenpeace’in yanı sıra bir diğer çevre örgütü ReCommon da yargı sürecinin başlaması halinde ülkede türünün ilk örneği olacak davada vatandaşlara katılacak.

Dava açan İtalyan vatandaşları, Eni’nin fosil yakıtları çıkararak ülkenin uluslararası taahhütlerini ihlal eden bir sanayi politikası izlediğini, İtalyanların yaşam, sağlık ve kesintisiz aile hayatı haklarını ihlal ettiğini gerekçe gösteriyor.

Davacılar ayrıca mahkemeden, Paris Anlaşması’nda belirtildiği üzere,  ortalama küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece sınırlarında tutmak için Eni’nin endüstriyel stratejisini 2020 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar emisyonlarını en az %45 oranında azaltacak şekilde değiştirmesini zorunlu kılmasını istiyorlar 

Petrol devi Eni ise davanın temelsizliğini ve sürdürülebilirlik, enerji güvenliği ve rekabet edilebilirliği dengelediğini öne sürdüğü “karbondan arındırma stratejisi”nin doğruluğunu mahkemede kanıtlayacağını öne sürdü.  Eni ayrıca, iftira iddiasıyla davacılardan biri olan ReCommon’a karşı yasal işlem başlatacağını söyledi.

 Daha önce açılan davalara da kısaca bakalım istiyorum… 

  • Yakın zamanda bir grup yaşlı İsviçreli sağlıklarını korumadığı için İsviçre hükümetine karşı, AİHM nezdinde dava açmıştı.
  • İsveçli aktivist Greta Thunberg’in de aralarında bulunduğu bir grubun hükümetlerine karşı açtığı dava da sürüyor.
  • Polonya’da da vatandaşlar hükümetlerini 2021’de mahkemeye vermişti.
  • Norveçli iklim aktivistleri de  Kuzey Kutbu‘nda petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına devam etmeyi planladıkları için hükümetlerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürdüler.
  • Birleşik Krallık’ta Client Earth ve Friends of the Earth grupları hem kampanya başlattı hem de petrol ve gaz endüstrisini desteklemek için milyarlarca dolar harcayan hükümetlerini dava etti. 
  • “Friends of the Irish Environment” İrlanda hükümetine iklim politikalarının yetersizliği nedeniyle dava açtı.
  • Almanya’da iklim krizini körüklediği gerekçesiyle Volkswagen hakkında dava açıldı.
  • Portekiz‘de çocukların liderliğinde 33 ülkeye iklim davası açıldı. Aciliyeti nedeniyle hızla AİHM’e giden davada ilgili ülkelerden savunma istendi. 
  • Türkiye‘de de bizim iklim aktivisti üç genç, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması kapsamında sunmuş olduğu iklim hedefinin yetersiz olması nedeniyle hukuki yollara başvurarak gelecekteki haklarının korunması için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na açtığımız dava var.

    Ayrıca sonuçlanan davalara da bakalım: 

Hollanda‘da,  2021’de bir diğer büyük kirletici Shell’e Lahey‘in alt mahkemesinde aleyhlerine verilen bir kararın ardından karbon emisyonlarını yüzde 45 oranında azaltması emredildi . Friends of the Earth Hollanda ve diğer müdahil davacılar tarafından açılan bir davanın ardından, şirkete 2030 yılına kadar değişiklikleri yapması emredildi.

Çevre grubu Klimaatzaak tarafından Belçika’da başlatılan davaya 58.000’den fazla vatandaş katıldı ve mahkeme onların dinlenilme hakları olduğuna karar verdi. 17 Haziran 2021’de hükümet, iklim kriziyle mücadele politikalarını ihmal etmekten suçlu bulundu. Mahkeme, Belçika’nın AİHS ‘yi ihlal ettiğine de karar verdi.

Fransa’da hükümete karşı açılan iklim davasından tarihi bir karar çıktı. Paris İdare Mahkemesi kararında “devletin sera gazı emisyonlarının azaltılması konusunda belirlediği hedeflere ulaşmasına izin verecek kamu politikalarını uygulamada eksik olduğunu” belirtti

Myanmar’ın Arakan eyaletinde Mocha Kasırgası’nda hayatını kaybedenlerin sayısı 400’ü geçti.

Arakan Rohingya Ulusal Örgütünden yapılan açıklamada, Mocha Kasırgası’nın, 14 Mayıs’ta Bangladeş’in Arakanlı Müslüman mültecilere ev sahipliği yapan sahil kenti Cox’s Bazar ile Myanmar’ın Arakan eyaletinin Kyaukpyu bölgesini vurduğu hatırlatıldı.

İhtiyaçlar konusunda yardımcı olmak için uluslararası toplum ve sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunulan bir açıklamada, ülkedeki cunta yönetiminden de yardım kuruluşlarının ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına izin vermesi istendi.

Diğer yandan uluslararası basın kaynaklarında, ölü sayısının 400’ün de üzerinde olabileceği ancak internet ve elektrik kesintileri nedeniyle net bilgiye ulaşılamadığı belirtildi. Kasırgada kampların yanı sıra Sittwe’de ev, okul gibi birçok bina ile altyapı sistemleri de zarar gördü.

İspanya hükümeti,  “kalıcı kuraklık” planını onayladı.

Hükümet tarafından “benzeri görülmemiş” olarak nitelendirilen önlemler geçen hafta kabine tarafından imzalandı. Kuraklıkla mücadele etmek ve suyun mevcudiyetini artırmak için Çevre Bakanlığı’ndan 1,4 milyar Euroluk fon ve çiftçilerin üretimi sürdürmesine ve gıda kıtlığını önlemesine yardımcı olmak için Tarım Bakanlığından 784 milyon Evro’luk fon aktarıldı.

Plan, Sosyalistlerin liderliğindeki koalisyon hükümetinin, İspanya Meteoroloji Ofisi yüksek sıcaklık uyarıları yayınladığında çöp toplayıcılar, sokak süpürenler ve inşaatçılar gibi açık hava işçilerinin çalışmak zorunda kalmayacağı anlamına gelen yasayı duyurmasından bir gün sonra geldi.

İspanya’nın tamamı Ocak 2022’den bu yana kuraklık yaşıyor. Katalonya‘daki su kaynakları o kadar azaldı ki, yetkililer mart ayında tarımda kullanılacak suda yüzde 40, endüstriyel kullanımda yüzde 15 ve kişi başına ortalama günlük arzın günlük 250 litreden 230’a indirilmesini öngören su kesintisi de dahil olmak üzere yasalar çıkardı.