İklim Haber’den Barış Doğru ve Bulut Bagatır’ın hazırlayıp sunduğu 'İklim Habercileri'nin on dokuzuncu programında Türkiye’nin doğalgaz krizi masaya yatırıldı.
Türkiye’de kömürden elektrik üretimi azalıyor ancak emisyonlara yansımıyor
Enerji ve iklim üzerine çalışmalar yapan düşünce kuruluşu Ember’in yeni yayımladığı
çalışmaya göre birçok Avrupa ülkesinin aksine Türkiye’de kömürden elektrik üretimi 2021 yılında da düşüşünü sürdürdü. Özellikle uluslararası kömür fiyatlarındaki artışın ithal kömür santrallarındaki üretimi düşürmesi bunda etkili olurken, kömürden elektrik üretimi üç yıl arka arkaya düşüş göstermiş oldu. Öte yandan kuraklık nedeniyle azalan hidroelektrik üretiminin doğalgaz santralları ile karşılanması, birim elektrik üretimi başına oluşan karbon emisyonlarının 2021 yılında düşmesine engel oldu.
Doğalgazdan elektrik üretimi %33’lere ulaşan Türkiye, İran’dan Türkiye’ye yılda 6,5 milyar metreküp doğalgaz sağlayan boru hattının, arıza gerekçesi ile 10 süre ile devre dışı kalacak olması nedeniyle yeni bir krizle karşı karşıya kaldı. Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA) Başkanı Alper Kalaycı da, daha önce benzer sorunların yaşandığını hatırlatırken, Türkiye’nin doğalgazdan elektrik üretimini, yenilenebilir enerji desteklenerek, %10’nun altına çekebileceğini ve böylece bu tarz krizlerle yüzleşmeyeceğini söyledi.
Türkiye’deki kömür santrallerinin 55 yıllık karnesi: 4.8 trilyon TL sağlık maliyeti, 196 bin 091 erken ölüm
Türkiye’de kömür kullanımının sağlık maliyeti üzerine çalışmalar yapan HEAL -Sağlık ve Çevre Birliği, “Kronik Kömür Kirliliği Kümülatif Sağlık Etkileri Özel Raporu” kapsamında bu yıl ilk defa son 55 yılın toplam sağlık maliyetini ortaya koydu. Raporun sonuçlarına göre 1965 -2020 yılları arasında açılan ve halen 16 ilde faaliyette olan 50 MW’ın üzerindeki büyük kömürlü termik santrallar, 55 yılda toplamda 4.8 trilyon TL sağlık masrafına ve yaklaşık 200 bin erken ölüme neden oldu. Kömür kirliliğinin en yüksek olduğu il Muğla, madenci şehri Zonguldak, planlanan santralların yoğunlaştığı Çanakkale ve inşaatı devam eden santralın bulunduğu İskenderun Körfezi, çalışmanın odağındaki bölgeler. Bu bölgelere özel dosyalar içeren çalışma kapsamındaki diğer iller ise Kütahya, Manisa, Sivas, Kahramanmaraş, Ankara, Bursa, Kocaeli, Şırnak, Bolu, Yalova ve İzmir. Türkiye’de kömür santralları on yıllardır iklim değişikliğini körükleyerek, havayı kirletiyor. Bu da erken ölümlere, astım, kronik bronşit veya kalp hastalığı gibi vakaların artmasına ve mevcut vakaların kötüleşmesine yol açarak, kabul edilemez bir sağlık yükü yaratıyor.
Afşin Elbistan termik santraline ilave iki ünite daha açılması için ÇED başvurusu yapıldı
Yaşama geri döndürülemez zararlar veren Afşin Elbistan Termik Santraline ilave iki ünite daha açılması için ÇED başvurusu yapıldı. 25 Şubat’ta ise halkın katılım toplantısı yapılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunulan ÇED dosyasında yatırımın toplam maliyeti, 3 milyar 650 milyon TL olacak. Yatırımın Çelikler Holding bünyesindeki Afşin-Elbistan Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nin işlettiği A Santralı’na yapılması planlanıyor. Proje kapsamında santralın çalışma süresi 7 bin 500 saat/yıl projenin ekonomik ömrü ise 30 yıl olarak belirlendi. Projenin inşaatının ise 36 ayda tamamlanması planlanıyor. Planlanan iki yeni ünitenin işletmeye açılması ile birlikte, tesiste istihdam edilecek 800 personelin büyük bir bölümünün bölge halkından temin edileceği iddia edildi.
Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 7 bin 816 MW’a ulaştı. Türkiye’nin güneş enerjisinden enerji üretim serüveni, 2014 yılında 40 MW kurulu güçle başlamıştı. Desteklemelerin de etkisiyle her yıl büyüyen kurulu güç, 2015 yılında 249, 2016’da 833 MW’a yükseldi. En fazla artışın olduğu 2017’de ise bir önceki yıla göre yaklaşık %311’lik artışla 3 bin 421 MW’a çıktı.
Geçtiğimiz yıl 1149 MW’lık yeni güneş santralının şebekeye dahil olmasıyla Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü, 7 bin 816 MW’a ulaştı.
#KârDegilİnsanlar diyen genç iklim aktivistlerinden iklim grevi çağrısı
Youth For Climate Türkiye, 25 Mart 2022’de yapılacak bir sonraki Küresel İklim Grevi için hazırlanıyor ve Küresel Kuzey’den ve dünya liderlerinden yeşil “göz boyamalı” görüşmelerini durdurmasını talep ediyor ve “İklim Eylemi” adına yürüttükleri yalanları gerçek bir iklim eylemine dönüştürmelerini teşvik ediyor. Youth For Climate Türkiye tarafından yapılan açıklamada, iklim tazminatlarının hayırseverlik değil, siyasi gücün insanlara ve topluluklara geri döneceği dönüştürücü bir adalet süreci olduğu belirtildi ve şu şekilde devam edildi: “Bu süreç krediler şeklinde değil, yerli ve marjinal topluluklardan gelen taleplerin yerine getirilmesi; topraklarını geri almak, iklim krizinden en çok etkilenenlere uyum, kayıp ve hasarlar için kaynak sağlamak – küresel zenginlik, teknoloji ve bilgi ile siyasi gücün hem küresel kuzeyden küresel güneye hem de yukarıdan aşağıya yeniden dağıtılması şeklinde olmalı.”
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) 2021’in şimdiye kadar kaydedilen en sıcak 7 yıldan biri olduğunu açıkladı. WMO tarafından yapılan yazılı açıklamada, geçen yıl kaydedilen ortalama küresel sıcaklığın, sanayi dönemi öncesi 1850-1900 yıllarındaki ortalama sıcaklıktan 1,11 santigrat derece daha fazla olduğu bilgisi paylaşıldı. 2015’ten bu yana yıllık ortalama sıcaklığın, sanayi öncesi dönemden en az 1 derece yüksek olduğu belirtildi. Açıklamada demeçlerine yer verilen WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, küresel hava sıcaklığını düşürmesi beklenen La Nina kasırgası nedeniyle 2021’de önceki yıllara kıyasla daha düşük sıcaklık kaydedilmesini beklediklerini, fakat 2021’in beklenenden daha sıcak geçtiğini kaydetti.
Mısır COP27’ye liderlik etmesi için Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry’yi atadı
Mısır hükümeti, Kasım ayında Şarm El-Şeyh’teki COP27 iklim müzakerelerine liderlik etmesi için Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry’yi seçti. Ülkenin çevre bakanı ve aynı zamanda iklim bilimcisi de olan Yasmine Fouad ise COP27 “bakanlık koordinatörü ve elçisi” olacak. Shoukry’nin iklim değişikliği konusunda önemli bir deneyimi veya açık bir ilgisi yok. Fouad ise Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin 2017’deki çölleşmeyle ilgili özel raporunun bir bölümünün başyazarıydı ve Kasım ayında COP26’da finans görüşmelerine eşbaşkanlık etti. Şimdiye kadar 26 tane yapılan COP zirvesinin 21’ine erkekler başkanlık etti. Her zirvede kadın delegelerden çok erkek delegeler olmuştur.
Brezilya yeni “Adil Geçiş” yasası kapsamında kömür kullanımını 2040’a kadar uzattı
Yeni yayımlanan ve “adil enerji geçişi” olarak adlandırılan yasaya göre Brezilya, en az 2040 yılına kadar kömürü bir enerji kaynağı olarak kullanmaya ve sübvanse etmeye devam edecek.
Yeni yasa tüketicilere yılda fazladan 147 milyon dolara mâl olacak çünkü ülkedeki kömür güneş ve rüzgar gibi temiz enerjiden daha pahalı. Brezilya’nın iklim dostu temiz yakıtların benimsenmesini teşvik etmekten çok uzak yeni yasası, güney Santa Catarina eyaletindeki kömür üreticilerine, bölgedeki kömüre dayalı elektrik santrallarının faaliyetlerini 18 yıl daha uzatarak avantaj sağlıyor. Önceki politikalara göre, Brezilya’nın kömürle çalışan termik santrallara yönelik sübvansiyonlarının 2027 yılına kadar sona ermesi ve Santa Catarina’daki üç büyük santralin faaliyet izninin 2025’te sona ermesi gerekiyordu. Santa Catarina bölgesini kömürden uzaklaştıracak bir plan üzerinde çalışmak üzere bir “adil enerji geçiş konseyi” de kurulacak. Konseyin katılımcılarının tamamının kömür yanlısı olan devlet kurumları, şirketler ve sendikalar tarafından oluşturulma ihtimalinin ise her geçen gün güçlendiği ifade ediliyor.