İklim Haber’den Barış Doğru ve Bulut Bagatır’ın hazırlayıp sunduğu “İklim Habercileri"nin dokuzuncu programında Birleşik Krallık’ın Glasgow kentinde 31 Ekim-13 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen COP26’nın sonuçları ele alındı.
Zirvenin en önemli çıktısı bilime vurgu
Birleşmiş Milletler 26. Taraflar Toplantısı (COP26) bir gün uzamasının ardından 13 Kasım Cumartesi gece saatlerinde son buldu. Glasgow İklim Paktı olarak da adlandırılan COP26’nın sonuç metni 8 başlık altında yer alan 97 maddeden oluşuyor. Başlıklar ise şu şekilde sıralanıyor: “Bilim ve aciliyet”, “uyum”, “uyum finansmanı”, “azaltım”, “azaltım ve uyum için finans, teknoloji aktarımı ve kapasite geliştirme”, “kayıp ve zararlar”, “uygulama”, “işbirliği”.
Uzmanlara göre Glasgow İklim Paktı’nın en önemli vurgusu bilimin, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’nun ve bütün iklim bilimcilerinin uyarılarının önemli olduğunun kabul edilmesi. Zirvenin Birleşik Krallık’taki ev sahibi, katılımcıları ve gözlemcilerine göre, anlaşma 1.5 derece çıtasını çok az aştı ve nihai başarısı, hükümetlerin gelecekteki eylemleri tarafından belirlenecek. 1.5 derecenin üst üste vurgulanması ve IPCC’nin 1.5 Derece Özel Raporu’ndaki, emisyonların 2030’a kadar %45 azaltımının ve 2050’ye kadar sıfırlanmasına yönelik çıktısının COP kararına girmesi ise önemli bir gelişme olarak vurgulandı.
Yaklaşık 200 ülke tarafından desteklenen anlaşma, ilk kez, insan kaynaklı küresel ısınmanın en büyük itici gücü olan fosil yakıtları açıkça hedef aldı, hükümetlerden emisyon kesintilerini hızlandırmalarını istedi ve iklim değişikliği ile mücadele eden yoksul ülkeler için daha fazla para sözü verdi.
Ayrıca, otomobil ve uçaklardan kaynaklanan emisyonları temizlemek, güçlü seragazı metanını dizginlemek, ormanları korumak ve yeşil finansmanı desteklemek için ülkelerden, şirketlerden ve yatırımcılardan gönüllü taahhütler ve anlaşmalar başlattı. Ancak anlaşma tavizlerle doluydu ve daha hızlı eylem isteyen zengin ülkelerden, kaynak zengini gelişmekte olan ülkelere ve ada devletlerine kadar tüm tarafları tatminsiz bıraktı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Onaylanan metinler tavizlerle dolu. Bugünün dünyasındaki çıkarları, koşulları, çelişkileri ve siyasi iradenin durumunu yansıtıyorlar” dedi.
NDC’ler 2022 COP’una kadar güncellenecek
Zirve, ısınmayı 1.5 derece ile sınırlayacak net bir yol belirlemek için ülkelerden yeterli emisyon azaltma sözü alamadı. Bunun yerine, etkinlikte temsil edilen yaklaşık 200 ülke için gelecek yıl aradaki açığı kapatmak için taahhütlerini artırma konusunda bir anlaşma yaptı.
Bütün ülkeler ayrım olmadan 2022 COP’una kadar 1.5 derece hedefine uyumlu olarak NDC’lerini güncellemeye çağrıldılar. Ancak hiç NDC sunmamış olanların da 2022 COP’una kadar NDC’lerini sunmaları bekleniyor.
Ancak Avustralya ve Yeni Zelanda şimdiden COP26’nın 2022’ye kadar yeni iklim planı çağrısını reddetti.
Glasgow İklim Paktı’nda enerjide kömür kullanımının azaltılması ve verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının yavaş yavaş sonlandırılması ifadesi bulunuyor. Özellikle kömüre yönelik bir ifadenin son dakikada değiştirilmesi büyük tartışma konusu oldu. Çin ve Hindistan önderliğindeki gelişmekte olan ülkeler grubu, G77+Çin, anlaşmanın son taslağındaki phase out (kademeli çıkış) ifadesi yerine, phase down (kademeli azaltım) ifadesinin konulmasını talep etti ve bu dil değişikliği metinde yer aldı. Bunun önemli bir sulandırma olduğunu ifade eden uzmanlara göre bunun arkasında kayıp ve zarar finansmanına yönelik müzakerelere bulunuyor. Gelişmekte olan ülkeler kayıp ve zarar konusunda ayrı bir finans mekanizması kurulmasını ve buna güçlü bir vurgu yapılmasını isterken, başta ABD ve AB bu finans mekanizmasının adaptasyon finansmanı içerisinde yer alabileceğini iletti. Gelişmiş ülkelerin kayıp ve zarar mekanizmasını kabul etmeleri aynı zamanda iklim borçlarını da kabul etmeleri anlamına gelecekti. Kategorik olarak buna karşı çıkan gelişmiş ülkeler bu tavırlarını Paris Anlaşması’nda bu yana sürdürüyorlar.
Gelişmekte olan ülkeler tüm bu gelişmelerle beraber ve kayıp ve zarar vurgusunun anlaşma metninde zayıf bir şekilde yer almasına karşılık kömürdeki ifade değişikliğini talep ettiler ve isteklerini kabul ettirdiler. Adaptasyon ve uyum finansmanı da önemli bir tartışma konusuydu. Zirvede adaptasyon finansmanının iki katına çıkarılma taahhüdü verildi. Gelişmekte ve özellikle pasifik ada devletleri gibi az gelişmiş ülkeler için önemli olan bu taahhüt olumlu karşılandı.
Kömür ve fosil yakıt sübvansiyonları ilk kez bir COP çıktısında yer alırken bazı uzmanlar bunun yeterli olmadığını savundu.
Paris Kural Kitabı tamamlandı
Zirveden beklenen bir önemli gelişmede Paris Anlaşması’nın Kural Kitabının tamamlanmasıydı ve bu beklenti karşılandı. Her ne kadar hem carryover credit (devredilen kredi- ülkelerin Paris Anlaşması’ndan önce yaptıkları çalışmalardan elde ettikleri emisyon azaltım kredilerini 2030 hedefleri için saydırma planları) hem de double counting (çift sayım-bir ülkenin şirketinin başka ülkede gerçekleştirdiği çalışmadan kaynaklanan emisyon azaltımını hem kendi ülkesinin hem de o ülkenin emisyon azaltımına yansıtılması) ile ilgili önlemler alınsa da halen daha açıkların olduğu da belirtiliyor. Ancak önümüzdeki uygulama döneminde bu açıkların kapatılabileceği de ifade ediliyor.
Pasifik temsilcileri COP26’nın adaları tehlikeye atan “anıtsal başarısızlığını” kınadı
Pasifik temsilcileri ve müzakereciler, COP26 toplantısının sonucunu “sulandırılmış” ve Pasifik ülkelerini ciddi varoluşsal tehlikeye sokan “anıtsal bir başarısızlık” olarak kınadılar. Pasifik liderleri özellikle kömürden “kademeli çıkış” yerine “kademeli azaltım” dilinin kullanılması ve ayrıca Pasifik ülkelerinin iklim krizi nedeniyle uğradıkları kayıp ve zararları ödemek için güçlü bir fon sağlama taahhüdü eksikliği nedeniyle hayal kırıklığına uğradılar.
COP27 Mısır’da düzenlenecek
Mısır Çevre Bakanlığı, ülkenin 2022’de COP27 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na ev sahipliği yapacağını ilan etti. Kuzey Afrika ülkesi, konferansı Kızıldeniz tatil beldesi Şarm El-Şeyh’te düzenleyecek. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise, 2023’te COP28’e ev sahipliği yapacak.
Gözaltına alınan yaşam savunucusu Deniz Gümüşel serbest bırakıldı
Muğla’nın Milas ilçesinde dün düzenlen Milas Zeytin Hasat Şenliği’nde, yaşam savunucusu Deniz Gümüşel şenliğe sponsor olan YK Enerji’yi protesto etmesi nedeniyle gözaltına alındı. Gümüşel ertesi gün sabah saatlerinde serbest bırakıldı. Şenlikte söz alan Gümüşel, durumun ikiyüzlülük olduğunu söyleyerek, şirketin yıllardır binlerce zeytin ağacını kestiğini ifade etti. Bu sırada polisler tarafından alandan uzaklaştırılmak istenen Gümüşel, alandan çıkmamak için direndi. Bir süre sonra yeniden gelen polisler, Gümüşel’i gözaltına alarak alandan çıkardı.