"Plastikler için Paris Anlaşması" geliyor

-
Aa
+
a
a
a

Birleşmiş Milletler (BM) üye ülkeleri, ülkelerin ürettikleri ve kullandıkları plastik miktarını azaltmak için ilk kez anlaşabilecekleri bir küresel plastik anlaşmasının planını hazırlamak üzere bu ay Nairobi'de toplanıyor. Yasal olarak bağlayıcı bir plastik anlaşmasının çerçevesi, Nairobi'de bulunan UNEP'in genel merkezinde 28 Şubat Pazartesi günü başlayacak olan BM Çevre Konferansı öncesinde hâlâ hazırlanıyor.

giysi çöpü yığınları
'Plastikler için Paris Anlaşması' geliyor
 

'Plastikler için Paris Anlaşması' geliyor

podcast servisi: iTunes / RSS

BM Çevre Programı'nın (UNEP) Yönetici Direktörü Inger Andersen’in haber ajansı AFP'ye verdiği demeçte, sözleşmenin 2015’te imzalanan Paris Anlaşması'ndan bu yana en önemli çevre anlaşması olabileceğini belirtiyor.

Bunun tarihi bir an olduğunu belirten Andersen, dünyanın plastik atıklarla mücadele için iddialı bir anlaşmanın arkasında birleşerek gelecek nesiller için gezegeni temizlemek için nadir bir fırsata sahip olduğunu söylüyor.

Yasal olarak bağlayıcı bir plastik anlaşmasının çerçevesi UNEP'in genel merkezinin bulunduğu Nairobi'de 28 Şubat Pazartesi günü başlayacak olan BM Çevre Konferansı öncesinde hâlâ hazırlanıyor.

50'den fazla ülke, büyük ölçüde petrol ve gazdan elde edilen plastikler üzerinde sert yeni kontroller içeren bir anlaşma çağrısını destekledi.

Anlaşma, yeni plastik üretimindeki sınırlamaları; okyanusları ve deniz yaşamını boğan tek kullanımlık plastiklerin aşamalı olarak kaldırılmasını öngörebilir.

Nairobi'de toplanan delegelerin geniş bir anlaşma şablonu üzerinde fikir birliğine varmaları ve şartları son haline getirmeleri için en az iki yıl sürecek bir müzakere komitesi kurmaları bekleniyor.

Görüşmeler öncesinde fosil yakıt şirketlerinin anlaşmayı durdurmak için lobi faaliyetlerinde bulunduğu da gelen haberler arasında.

Reuters haber ajansına göre ABD merkezli güçlü bir petrol ve kimya firmaları grubu olan Amerikan Kimya Konseyi (ACC), üretim kısıtlamalarının anlaşma kapsamından çıkarılması yardımcı olmak için büyük şirketlerden oluşan bir koalisyon oluşturmaya çalışıyor. ACC’nin şirketlere yolladığı e-postalara erişen Reuters, Konseyin firmaları hükümetlerin dikkatini plastiğin faydalarına odaklayarak "tartışmanın yönünü değiştirmeye" çağırıyor.

ACC, plastik yanlısı ittifak önerisini "Plastik Kirliliğine Karşı İş Eylemi" olarak adlandırdı. Konsey, e-postaya göre, bu ittifakla aylık toplantılar düzenlemeyi ve politika önerilerini hükümetlerle paylaşmayı planlıyordu.

Plastik üretiminin beşte biri moda sektörü kaynaklı

Plastik üretiminde büyük pay sahibi olan moda endüstrisiyle ilgili çarpıcı bir dosya geçtiğimiz hafta Bloomberg’de yayımlandı. Buna göre her yıl dünya çapında üretilen 300 milyon ton plastiğin beşte biri moda endüstrisi kaynaklı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) her yıl 11,3 milyon tona kadar tekstil atığını çöpe atıyor. Bu her saniye yaklaşık 2,150 parça giysinin atıldığı anlamına geliyor.

Bunların çoğu polyester liflerden üretiliyor.

Petrolden elde edilen bir plastik türü olan polyester, tekstil üretiminin bel kemiği olarak pamuğu geride bıraktı. Polyester ve diğer sentetik elyaflardan yapılan giysiler, özellikle deniz yaşamına zararlı olan mikroplastik kirliliğinin başlıca kaynağı.

Küresel olarak yıllık tekstil lifi üretimi (metrik ton) Kaynak: Bloomberg

Küresel olarak yıllık tekstil lifi üretimi (metrik ton) Kaynak: Bloomberg

ABD’de yapılan Jeoloji Araştırması, nehir suyu örneklerinde bulunan mikroplastiklerin yüzde 71'inin tekstil liflerinden geldiğini buldu. Bilim insanları, küresel olarak okyanuslarda bulunan mikroplastiklerin yüzde 35'inin tekstillere kadar izlenebileceğini tahmin ediyor ve bu da onları dünya okyanuslarındaki en büyük mikroplastik kirlilik kaynağı yapıyor. İngiltere'de yapılan bir araştırma, mikroplastiklere maruz kalan deniz midyelerinin DNA'sının kırıldığını; solungaçları ve sindirim tüplerinin deforme olduğunu buldu.

Giysilerin ezici bir çoğunluğu doğaya saçılıyor

Giysilerin ezici bir çoğunluğu doğaya saçılıyor.

UNEP’e göre bugün moda, küresel karbondioksit salımının yüzde 10'undan sorumlu.

Sadece 2015 yılında giyim için polyester üretimi, 282 milyar ton karbondioksit salımına neden oldu. Bu, pamuğun üç katıydı.

Verilere göre üretilenlerin yalnızca bir kısmı geri dönüştürülüyor. Giysiler için kullanılan toplam elyaf girdisinin yüzde 87’si eninde sonunda yakılıyor veya çöp sahasına gönderiliyor. Moda markaları, satılmayan ürünleri yok etmek ve Küresel Güney'deki çöplüklere giysi yığınları göndermek gibi uygulamalar nedeniyle eleştiriliyor.

10 banka 2020'de fosil yakıtlara yaklaşık 426 milyar dolar fon sağladı

İsveç'teki Göteborg Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırma, büyük bankaların iklim değişikliğine yönelik taahhütlerinin yetersiz kaldığını tespit etti.

Araştırmacılar, "Bankaların fosil yakıt endüstrisine finansman sağlama veya sağlamama kararları dahilinde, üretilen fosil yakıt miktarını önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olma kapasitesine sahip oldukları iddia edilebilir" diyor.

Araştırma, fosil yakıt endüstrisine en fazla fon sağlayan 10 küresel bankanın 2015-19 dönemi için yıllık raporlarını analiz ediyor. Bankalar ABD, İngiltere, Kanada ve Japonya gibi ülkelerde bulunuyor.

Buna göre 10 banka, yalnızca 2020'de fosil yakıtlara yaklaşık 426 milyar fon dolar sağladı.

Fosil yakıt endüstrisine 2016-2019’da sağladığı ortalama fon büyüklüğüne göre en küçükten en büyüğe ilk 10 banka listeleniyor. Sol taraftaki eksen (çubuklar) bankaların yıllık raporlarından iklim değişikliği ile ilgili açıklamaların kategorisi ve sayısı. Sağ taraftaki eksen (noktalara atıfta bulunarak): Fosil yakıt finansmanının yıllık finansmanı, milyar, ABD doları.

Fosil yakıt endüstrisine 2016-2019’da sağladığı ortalama fon büyüklüğüne göre en küçükten en büyüğe ilk 10 banka listeleniyor. Sol taraftaki eksen (çubuklar) bankaların yıllık raporlarından iklim değişikliği ile ilgili açıklamaların kategorisi ve sayısı. Sağ taraftaki eksen (noktalara atıfta bulunarak): Fosil yakıt finansmanının yıllık finansmanı, milyar, ABD doları.

Çalışma, özellikle 2017'den bu yana bankaların yıllık raporlarında iklim değişikliğinden bahsedilme sıklığının arttığını tespit etti.

Araştırmaya göre bankalar, fosil yakıt endüstrisindeki yatırımlarının iklim etkileriyle yüzleşmek yerine, "yeşil" finansman fırsatlarını artırma veya elektrik tüketimini azaltma gibi daha kolay hedeflere odaklanıyor gibi görünüyor.

BM: 2030 yılına kadar ekstem orman yangınlarında %14 artış olacak

Yeni bir BM raporuna göre, ekstrem orman yangınları bu yüzyılın sonuna kadar yaklaşık yüzde 50 artarak daha sık hale gelecek. Rapor, Kuzey Kutbu ve daha önce yangınlardan etkilenmeyen diğer bölgelerde yüksek bir risk olduğunu tespit ediyor.

Çalışma, 2010-2020 yıllarında kaydedilen sayıya kıyasla 2030 yılına kadar ekstrem yangınlarda küresel olarak %14'e varan bir artış olacağını söylüyor. Artış, 2050 yılına kadar %30'a ve yüzyılın sonuna kadar %50'ye ulaşabilir.

Bilim insanları, ekstrem yangınların kabaca yüzyılda bir meydana gelen olağanüstü yangınlar olarak tanımlıyor.

Araştırmacılar, artan sıcaklıkların ve araziyi kullanma şeklimizdeki değişikliklerin artışı tetiklediğini söylüyor. Yeni çalışma, yangınlarla mücadeleden önlemeye kadar finansal kaynakların radikal bir şekilde yeniden tahsis edilmesini gerektiriyor.

UNEP bilim insanları, haftalarca süren büyük yangınlarının, orman yangınlarının her zaman meydana geldiği gezegenin birçok yerinde, şimdiden daha sıcak hale geldiğini ve daha uzun süre sürdüğünü söylüyor.

Ama artık kuzeydeki uzak bölgelerde, kuruyan turbalıklarda ve çözülen permafrostta alevler görülüyor.

UNEP, hükümetlere aşırı orman yangınlarına yaklaşımlarını yeniden düşünmeleri için acil bir çağrıda bulunuyor. Çalışmaya göre, yangınlar için önceden planlama ve önleme fonların yüzde 1'inden daha azını alıyor. Yangın söndürme ise mevcut bütçenin yarısından fazlasını alıyor.

Araştırmacılar, ‘‘Ekosistem restorasyonunun önemli rolünü kabul ederek, daha iyi hazırlanarak ve sonrasında daha iyi bir şekilde yeniden inşa ederek ekstrem orman yangınların risklerini en aza indirebiliriz’’ diyor.

Arjantin’de orman yangınlarında 900 bin hektar alan yok oldu

Arjantin'in kuzeyindeki orman yangınlarında yaklaşık 900.000 hektarlık alan kül oldu. Paraguay sınırındaki Corrientes eyaletinde alevlerin neden olduğu yıkımda bölgenin yaklaşık yüzde 12'sini yok oldu.

Olağandışı uzun süren kuraklık dönemiyle birlikte yangınlar yaklaşık iki aydır devam ediyor. Arjantin Kırsal Derneği'ne göre, Corrientes'teki yangınlar nedeniyle yaşanan zararın faturası 233 milyon doları geçti. Bölgede tarım ürünleri, meyveler üretiliyor, canlı hayvan yetiştiriciliği yapılıyor.

Bu faaliyetlerin bölgeyi yangınlara karşı zayıflattığı da uzmanlar tarafından belirtiliyor. Uzun süren kuraklık ve iklim değişikliğiyle birleştiğinde bu faktörler, uzun süren ve kontrol edilmesi zor yangınlar için uygun koşulları hazırlıyor.

Enerji faturalarını düşürmenin yolu fosil yakıtları bırakmak

İngiltere’de hükümetin İklim Değişikliği Komitesi'nin (CCC) yeni raporu, tüketicilerin yüksek enerji fiyatlarından mağduriyetlerini hafifletmenin en iyi yolunun, fosil yakıtları daha fazla tüketmek yerine kullanmayı tamamen bırakmak olduğunu söylüyor.

Bazı Muhafazakar milletvekilleri, enerji faturalarını düşüreceğini söyleyerek kaya gazı ve Kuzey Denizi gazı üretimini genişletmesini istiyor.

Ancak danışmanlar, İngiltere'de üretilen gazın uluslararası olarak satılacağını ve tüketici fiyatını zar zor düşüreceğini söylüyor.

Uzmanlar faturaları düşürmek için rüzgar ve güneş enerjisinin yanı sıra ev yalıtımının daha iyi bir yol olduğunu söylüyor. Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle gaz arzı konusunda uluslararası bir belirsizlik var.

Ancak Komite, yeni petrol ve gaz aranmasının durdurulması için kesin bir tavsiyede bulunmuyor ve kararı milletvekillerine bırakıyor.

Çevre temelli hak mücadele örgütleri Komite’nin Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) tavsiyesine uyarak yeni fosil yakıt keşfinin açıkça engellenmesini tavsiye etmediği için öfkeli.

Greenpeace'den Doug Parr BBC News'e verdiği demeçte, "Çok yönlü ekonomisi ve büyük tarihsel emisyonları ile Birleşik Krallık'ın daha fazla petrol ve gaz aranmasını engelleme konusunda öncü olması gerektiğini düşünüyoruz." diyor.

Söz bitmeden…

BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Altıncı Değerlendirme Raporu’nun ikinci bölümü 28 Şubat’ta yayımlanacak. Küresel ısıtmanın dünya çapında canlı yaşamına etkileri ve iklim adaletiyle ilgili çarpıcı değerlendirmeler sunması beklenen rapor, dünyanın birçok bölgesinden bilim insanlarının ortak çalışmasıyla hazırlanıyor.

Raporun son haline getirilmesi için çalışan heyette yer alan Ukraynalı bilim insanları ise, çevirimiçi görüşmelerden çekilmek zorunda kaldı.

Ukrayna heyetine başkanlık eden İklim Bilimcisi Svitlana Krakovska, kısmen internet erişimi eksikliği nedeniyle Perşembe günü IPCC'ye geri çekilmek zorunda olduklarını bildirdiğini söyledi.

Krakovska, "Sadece Kiev'den değil başka şehirlerden de delegelerimiz var ve sığınaklara gitmek zorunda kaldılar. Ancak en zoru Kievimizde Rus füzelerinin ve her yerde tankların etkilerine tanık olurken iklim değişikliğinin etkilerini düşünmek’’ dedi.

Ukrayna'nın başkentinde dört çocuğuyla birlikte yaşayan Krakovska, çalışmaya devam etmeye çalıştığını söyledi.

"Ama sonra bunun mümkün olmadığını anladım çünkü ben, ailem ve tüm delegelerimiz için gerçek bir tehlike var" dedi.

Görsel kaynak: Politico - Getty ImagesGörsel kaynak: Politico - Getty Images