Bilim insanlarına göre, yeni keşfedilen bir çubuk böceği, Avustralya'nın en ağır böceği olabilir. Acrophylla alta adı verilen bu 40 cm uzunluğundaki yeni tür, kuzey Queensland'deki Atherton yaylalarının yüksek rakımlarında bulundu – ve bilim insanları, bu yaşam alanının böceğin büyük boyutlarda olmasının bir nedeni olabileceğini söylüyor. Keşfi belgeleyen, Zootaxa adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan bir çalışmada, bu çubuk böceğinin, şu anda Avustralya'nın en ağır böceği olan ve Queensland’e özgü dev kazıcı hamamböceğinden muhtemelen daha ağır olduğu belirtildi. James Cook Üniversitesi araştırmacısı Prof. Angus Emmott, keşfin sosyal medyada paylaşılan bir gönderi sayesinde gerçekleştiğini söyledi. Emmott’a göre çalışmanın ortak yazarı Ross Coupland, bir çubuk böceği fotoğrafı gönderildiğinde “bunun yeni bir tür olabileceğini hemen düşündü.” Birçok gece süren aramaların ardından, Emmott ve Coupland Millaa Millaa ile Mount Hypipamee arasında büyük bir dişi buldu. Böcek o kadar yüksekteydi ki, onu aşağı indirmek için uzun bir sopa kullanmak zorunda kaldılar. Coupland, dişiyi yakından görür görmez bunun yeni bir çubuk böceği türü olduğundan emin oldu. İkili, inceleme yapmak için böceği Emmott’un Atherton yaylalarındaki evine götürdü. Dişiyi bir kafeste tutup beslediler ve yumurtalarını topladılar. Emmott, “Çubuk böceklerinde yumurtalar oldukça ayırt edicidir, her türün biraz farklı yumurtaları var” dedi. Emmott, bu türün daha önce keşfedilmemiş olmasının nedeninin yaşam alanına ulaşmanın zorluğu olduğunu düşündüğünü söyledi. “Yüksek ağaç tepelerinde yaşıyorlar. Bu yüzden bir siklon ya da bir kuş onları aşağı getirmediği sürece, çok az insan onları görebiliyor,” dedi.
Türkiye'nin 13'üncü Ramsar Alanı olan ve bir dönem tamamen kuruyan Kars'taki Kuyucuk Gölü'nün kurtarılması için 2019’da başlatılan çalışmalar, KuzeyDoğa Derneği bünyesindeki bilim insanlarının da katkısıyla devam ediyor. Arpaçay ilçesinde yer alan ve "Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme" ile korunan gölün, 416 hektarlık Ramsar Alanı bulunuyor. Afrika-Avrasya göç yolunda bulunması dolayısıyla birçok kuş türüne ev sahipliği yaparken çevresel etkenler nedeniyle kuruyan Kuyucuk Gölü'nün yeniden "kuş cenneti" olması için Yarının Suyu Programı ile Valilik öncülüğünde, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, DSİ 24. Bölge Müdürlüğü ile KuzeyDoğa Derneği çalışmalar yapıyor. Gölde incelemelerde bulunan Kaliforniya Eyalet Üniversitesi’nden Biyolog Prof. Dr. Sean Anderson, AA muhabirine, Kuyucuk Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nın Ramsar Alanı olması için KuzeyDoğa Derneği’nin 2004-2009 yılları arasında çalışma yaptığını ve kendisinin de bu süreçte görev aldığını söyledi.
Yine bölgede Iğdır'ın Tuzluca ilçesine bağlı Yukarı Çıyrıklı Köyü’ndeki Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde çalışma yapan bilim insanları, 2012 yılından beri kuşları uydu vericisiyle takip ediyor. KuzeyDoğa Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu: "Sırf bu sezon 18 yeni kuşa uydu vericisi taktık. Bunların arasında kerkenez, delice doğan, tepeli guguk, Türkiye'de ilk kez uydu vericisiyle takip edilmiş türler oldu" dedi. Iğdır'daki Aras Kuş Cenneti'nde yakalanan 23 türden 177 kuş, hala uydudan takip ediliyor. Gönüllülerce yürütülen çalışmalar kapsamında 2006 yılından bu yana 190 bin kuş halkalanarak doğal ortamına salındı. Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi'ndeki bilim insanları, halkalanan kuşların yanı sıra bazı türleri de uydu vericisiyle izliyor. Kıtalar arası göç eden türlerin uğrak yeri olan ve bugüne kadar 317 türün kayıt altına alındığı merkez, uydu vericiyle takip edilen kuşlar sıralamasında ise Türkiye'de zirvede. Bölgede 2012 yılında başlayan uydu verici çalışmalarında aralarında nesli tehlike altında olan türlerin de bulunduğu 23 türden 177 kuşa takip cihazı takıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye 23,4 milyon hektar orman alanına sahip ve 2024’teki orman yangınlarında bu alanın %0,11’i yandı. Ocak-Temmuz 2024 döneminde 2 bin 209’u orman dışında, 2 bin 59’u orman içinde olmak üzere 4 bin 268 yangın çıkarken bu yıl aynı dönemde 2 bin 549’u orman dışı alanda, 1928’i ormanlık alanda toplam 4 bin 477 yangın çıktı. Bu yıl yangınlardan etkilenen illerden biri de Karabük oldu. Meydana gelen geniş çaplı orman yangını, Karadeniz Bölgesi’nin de artık orman yangınları açısından riskli bir coğrafyaya dönüştüğünü gösterdi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, bu yıl orman yangını çıkan Sakarya, Karabük, Çankırı, Şarköy, İzmir gibi yerlerin, son 6 ay içinde “olağanüstü kurak” ve “şiddetli kurak” kategorisindeki bölgeler olduğunu belirtti. Önceki yıllarda Kastamonu, Trabzon gibi Karadeniz’in çeşitli bölgelerinde yangınlar çıktığını hatırlatan Tolunay, anlık veya o yıla ait genel iklim koşulları, sıcaklıklar ve kuraklıklar gibi nedenlerle Karadeniz Bölgesi’nde de orman yangınlarının çıktığını söyledi.