COP28, dünyanın en büyük petrol üreticisi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve bir petrol şirketi CEO'su tarafından yönetiliyor.
COP28, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan ev sahibi Birleşik Arap Emirlikleri(BAE)ve bir petrol şirketi CEO'su tarafından yönetiliyor. İnsanlık tarihindeki en sıcak yılın ardından COP28, liderliğin toplu geleceğimiz adına hareket ettiğini iddia ederken, aynı anda iklim değişikliğine neden olan fosil yakıt kirliliğini genişletmek için rolünü kullandığı dolambaçlı bir toplantı oluyor. Pek çok PR ve reklam ajansı, küresel iklim gündemine büyük zarar veren bu yaygın çıkar çatışmalarını hem kolaylaştırdı, hem de yönetti. Aslında, sızdırılan belgeler, BAE'nin COP28'i ‘Şirket adına 15 ülke ile fosil yakıt anlaşmalarını tartışmak’ ve ülkeyi 20 ülkeye tanıtmak için kullanmayı planladığını ortaya koydu. Peru'daki COP20'nin başkanı Manuel Pulgar-Vidal, BBC'ye şunları söyledi, "COP'un başkanı, belirli bir çıkarı getirmeye çalışırsa, bu COP'un başarısızlığı anlamına gelebilir." BAE, COP28'i fosil yakıtlar için yeşillendirme kampanyaları yapmış olan reklam ve PR firmaları olmadan düzenleyemezdi. Buna rağmen BAE, dünyanın üçüncü büyük ‘petrol ve gaz genişleme planına sahip’ olmasına rağmen kendi yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmamış ve COP28'in küresel platformunu ve PR ve reklam etkisini, kendisini bir iklim lideri olarak konumlandırmak için kullanmakta. BAE, 2027'ye kadar petrol ve gaz üretimini gündebeşmilyon varile çıkarmayı ve Birleşmiş Milletler'in (BM) kendisi tarafından ülkelerin fosil yakıtları aşamalı azaltmanın gerektiği yönündeki uyarılara rağmen genişleme için 150 milyar dolar yatırım yapmayı planlamakta.
2023 karbon bütçesi açıklandı
Küresel Karbon Projesi, küresel karbon döngüsünün yıllık bilimsel değerlendirmesi olan 2023 karbon bütçesini bugün açıkladı. Veriler, ekonomiyi karbonsuzlaştırmaya yönelik küresel çabalarda gerekli hızlanma olmazsa, fosil yakıt kaynaklı CO2 emisyonlarının bu yıl tarihi bir zirveye ulaşmasının beklendiğini gösteriyor. Mevcut emisyon seviyelerinin devam etmesi halinde, kalan karbon bütçesi güçlü bir iklim eylemi olmaksızın küçülmeye devam ederken, 1,5 °C'lik ısınmanın yaklaşık yedi yıl içinde sürekli olarak aşılma ihtimali %50 olarak belirtiliyor. Bu durum, en son Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarında 1,5 °C'nin aşılması için öngörülen tarihi şimdiden birkaç yıl geriye çekiyor. 2023’de fosil karbon emisyonlarının 2022’ye göre %1,1 artacağı (36,8 milyar ton CO2'ye) ve emisyonların tüm yakıt türlerinde (kömür, petrol ve gaz) yükseleceği öngörülüyor. CO2 emisyonlarındaki artış, küresel olarak yavaşlasa ve son on yılda bazı ülkelerde emisyonlar azalmış olsa da, bu durum tehlikeli iklim değişikliğini önleyecek kadar hızlı gerçekleşmiyor. Rapora göre Türkiye, 2022’de 400 milyon ton karbon emisyonu ile küresel olarak en çok emisyona neden olan ülkeler sıralamasında 15. sırada yer alıyor. Türkiye’nin emisyonlarında kömür başı çekerken (167,2 milyon ton CO2), onu sırasıyla petrol, gaz ve çimento sektörleri takip ediyor.
Kömür Sonrası Temiz Enerji İttifakı büyüyor
COP28’de Kömürden Vazgeçenler İttifakı olarak da bilinen Kömür Sonrası Temiz Enerji İttifakı’na (Powering Past Coal Alliance) geçen haftayediülke daha katıldığını açıkladı. O ülkelerden biri ABD. İttifaka katılan ülkelerin karbon tutma kapasitesi olmayan kömür santrallerini de kademeli olarak kapatması bekleniyor. ABD ile birlikte ittifaka katıldığını açıklayan Çek Cumhuriyeti de kömürlü termik santrallerini 2033’e kadar kapatacak. Bu kararın olumlu bir gelişme olduğunu belirten Ekosfer Derneği Kampanyalar Direktörü Özgür Gürbüz, “Karbon tutma istisnası, açık bir kapı bıraksa da henüz rüştünü ispatlamamış bir teknoloji olduğu için büyük bir fark yaratmayacak. İklim krizinin en büyük sorumlularından biri olan kömür santrallerinin kapanışı hızlanacak. COP 28’de Türkiye’nin farklı iklim fonlarından yararlanmak istediğini ama başarısız olduğunu görüyoruz. Sera gazı azaltım hedefi olmayan, kömür santrallerini kapatacağını dahi açıklamayan bir ülkenin, maddi destek talebi haliyle garip karşılanıyor. İklim politikamızı rayına oturtmadan kaynak arayışına girmemiz doğru değil,” şeklinde tamamladı.
Avlanması yasak kuşlar doğaya salındı
Edirnekapı'da yapılan denetimlerde, avlanması yasak saka, iskete, florya, bıldırcın gibi doğa kuşlarını yakalayarak satışlarını yapan 24 kişiye yaklaşıkikimilyon lira ceza verildi. El konulan 633 saka, 224 iskete, 24 florya, 19 bıldırcın ise doğaya bırakıldı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Avcılığı yasak türlerin satışını yapanlarla mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Biyoçeşitliliğimize göz dikenlere göz açtırmayacağız," dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı 1. Bölge Müdürlüğüne bağlı İstanbul Şube Müdürlüğü'ne gelen ihbarı değerlendiren ekipler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile birlikte Edirnekapı Kuş Pazarı olarak bilinen adreste denetim gerçekleştirdi. Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) İstanbul Şube Müdürlüğü, kuşları yasa dışı yakalayan 24 kişiyebirmilyon 251 bin lira tazminat ve 713 bin lira idari para cezası olmak üzere toplambirmilyon 964 bin lira para cezası uyguladı. El konulan kuşlar ise doğal yaşam alanına salındı.