45 bin zeytin ağacı yok edilecek

-
Aa
+
a
a
a
Gezegenin Geleceği: 21 Temmuz 2025
 

Gezegenin Geleceği: 21 Temmuz 2025

podcast servisi: iTunes / RSS

TBMM Genel Kurulu’nda zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını da içeren torba kanun teklifinin ilk 11 maddesi kabul edildi. AK Parti’nin verdiği önergeyle teklifin 11’inci maddesinde yapılan değişiklikle zeytinliği taşınacak olan köylülere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca uygun görülen ya da maden sahalarının bulunduğu il sınırlarındaki KİT’lere ait taşınmazlarda yer alan zeytinlikler, değerinin %1’i üzerinden 20 yıl süreyle kiralanabilecek. Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası “45 bin zeytin ağacı, ‘taşıma’ yalanı ile katledilecek” denilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Yatağan Turgut’ta da zeytinlikler ortadan kaldırılacak, 40 bine yakın ağaç yok edilecek. Hepsi enerji ihtiyacımız var yalanı ile kömür santrali şirketlerinin kâr etmesi için!” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak anılan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan, sınırları belirtilen alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesi mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahasının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca izin verilebilecek.

İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısıyla görüşmelerine yeniden başlanan “Süper İzin Yasası” olarak bilinen torba yasa teklifini düzenlediği basın toplantısıyla eleştirdi. Yasa teklifinin çevresel koruma mekanizmalarını devre dışı bırakacağını belirten Rızvanoğlu, “Bu yalnızca doğaya değil, hukuka da kast etmekte” diyerek teklifin geri çekilmesi çağrısında bulundu. Rızvanoğlu, torba teklifin sadece Anayasa’nın 56. ve 169. maddelerine değil, aynı zamanda Türkiye’nin 12. Kalkınma Planı, OECD hedefleri ve Birleşmiş Milletler Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD) gibi ulusal ve uluslararası taahhütlerine de aykırı olduğunu belirtti. Milletvekili Rızvanoğlu, “Çünkü bu teklif, doğa üzerindeki tüm denetim ve koruma mekanizmalarını ortadan kaldırarak; ormanları, zeytinlikleri, meraları ve su havzalarını süper hızla ve süper kolaylıkla maden projelerine açmayı hedefliyor. Kısaca ifade etmek gerekirse: bu yasa, çevreyi korumuyor. Bu yasa, bir avuç şirketin işini kolaylaştırıyor. Ve ne yazık ki bunu halkın, doğanın ve bilimin sesini duymadan yapıyor. İçinde Orman Kanunu,  Zeytincilik Kanunu,  Mera Kanunu,  Çevre Kanunu gibi Türkiye’nin en temel çevre yasalarını delik deşik eden düzenlemeler var. Ama teklif metninde, ne bilimsel değerlendirme var, ne halkın katılımı var… Ne de iklim krizine karşı alınmış tek bir somut önlem var. Bu yasa, ‘enerji dönüşümü’ diyerek mülkiyet hakkını askıya alıyor, ‘kalkınma’ diyerek koruma alanlarını ruhsat sahasına dönüştürüyor. Uluslararası uyum diyerek; sözde Avrupa’yı örnek alıyor. Ama onların yalnızca yenilenebilir enerji için önerdiği düzenlemeyi madencilik faaliyetlerini de içeriyormuş gibi gösteriyor.  Kısacası bu teklif; bir çevre reformu değil, bir hukuk reformu hiç değil…Bu teklif, bir ruhsat rejimi. Ve biz bugün bu ruhsat rejimini reddetmek için buradayız. Çünkü bu yalnızca bir çevre meselesi değil; bu, toprağımızı, gıdamızı, suyumuzu ve geleceğimizi ilgilendiren bir yaşam meselesi. Bu yüzden bu toplantı sadece bir bilgilendirme değil; aynı zamanda bir uyarı çağrısı” dedi. Basın toplantısında dikkat çeken bir diğer vurgu ise torba yasanın zamanlamasıydı. 

Haziran 2025’te küresel elektrikli araç (EA) satışları, geçen yılın aynı ayına göre %24, önceki aya kıyasla %7 artış gösterdi. Bu yılın ilk yarısında dünya çapında 9,1 milyon elektrikli araç satıldı ve 2024’ün aynı dönemine göre %28 artış kaydedildi. Çin yılın ilk yarısında 5,5 milyon elektrikli araç satışı ile küresel lider konumunda. Bu, toplam satışların yarısından fazlasını oluşturuyor. Çin’deki satışlar aynı zamanda bir önceki yılın ilk yarısına göre %32 arttı. Sübvansiyonların kaldırılacağına dair endişelere rağmen, büyüme güçlü bir şekilde devam etti. Avrupa’da ilk altı ayda 2 milyon elektrikli araç satışı gerçekleşti. Almanya, İngiltere ve İspanya’da satışlar güçlü bir büyüme gösterirken, Fransa’da sübvansiyon kesintileri nedeniyle satışlar %13 geriledi.

Avrupa Komisyonu, Çarşamba günü yayımladığı devasa bütçe teklifinin ekinde, nükleer enerjiyi ülkelerin bütçedeki ulusal payları ile finanse edebilecekleri bir faaliyet olarak sıraladı. Bu ulusal harcama planları kapsamında yaklaşık 865 milyar avroluk AB fonu sağlanacak. Bu hamle, mevcut bütçesi geleneksel nükleer santralleri finanse etmeyen AB için büyük bir değişim anlamına gelecek. Bu durum, Fransa ve İsveç gibi nükleer yanlısı AB üyeleri ile geleneksel olarak nükleer karşıtı olan Almanya ve Avusturya gibi ülkeler arasında uzun süredir devam eden bir anlaşmazlığı yansıtıyor.