Şiddetli kuraklıktan çok şiddetli kuraklığa

-
Aa
+
a
a
a

Rize Belediyesi'den ‘Sel Kapanı Gölet Projesi’

Gezegenin Geleceği: 09 Mart 2023
 

Gezegenin Geleceği: 09 Mart 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Rize Belediyesi vatandaşlara dönem dönem suyun idareli kullanılması için uyarılarda bulunurken, bazı ilçelere ara ara su verilemeyerek kesintiler yaşandı. Bu durumun önüne geçmek için Çağrankaya Yaylası’nda yapılacak olan ‘Sel Kapanı Gölet Projesi’ için düğmeye basıldı. Bölgedeki heyelan ve sel riskini de ciddi derecede azaltacak olan proje ile yaz aylarında sık sık gerçekleşen su kesintisinin de önüne geçilmiş olunacak. Önümüzdeki ay inşaatının başlaması beklenen proje ile 12 saatlik olan depolama sisteminin kat kat artması öngörülüyor. Su kesintilerine son verebilmek için yürüttükleri çalışmalar çerçevesinde Çağrankaya Yaylası’nda yapılacak olan göletin sorunun önüne geçmekte büyük bir katkısı olacağının altını çizen Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, “Son 10 yıldır biz Ocak, Şubat ve bir de yazın Temmuz ve Ağustos aylarında su azalması yaşıyoruz. Rize’nin özellikle Doğu ve Batı eksenindeki depolardan beslenen yüksek mahallelerde su kesintileri yapmak zorunda kalıyoruz. Her yıl insanların tükettiği su miktarı da artıyor. Hem nüfusumuz hem de tüketilen su miktarı artıyor. Oysa buna karşılık bizim kaynaklarımız sabit. Çağrankaya Yaylası’nda 25 yıl önce arıtma tesisi kurularak o vadiden gelen suyu bütün bu coğrafyaya, 200 bin nüfusa arz ediyoruz. Fakat karların bir önceki yıllara göre az yağması nedeniyle veya Ekim, Kasım, Aralık periyodunda yağışların az düşmesinden dolayı su kesintilerini fazlasıyla yaşıyorduk. İki yıl önce Devlet Su İşleri (DSİ) ile birlikte incelemelerimizi yaptık ve Çağrankaya Yaylası’nda ‘Bir gölet yapalım,’ dendi. 45 metre gövde yüksekliğinde büyük bir gölet yapılacak. Bu gölet ile birlikte Ocak, Şubat, Temmuz ve Ağustos aylarında su veremediğimiz mahallelere buradan takviye edeceğiz,” ifadelerini kullandı. ‘Çözüm Rize’de gölet mi, şehirde yağmur suyu depolaması mı?’ ayrı bir tartışma konusu. Sanki hep yanlış politikalar güdülüyor.

Sera gazları emisyonları sıfıra indirgenecek

Dünyanın en büyük bakır üreticilerinden oluşan bir grup, sektörü çevreye duyarlı yatırım fonları için daha çekici hale getirebilecek bir hareketle, doğrudan ve dolaylı sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar sıfıra indirmeyi hedeflediklerini söyledi. Bakır talebinin 2020 seviyelerine göre 2050 yılına kadar ikiye katlanarak 50 milyon tona çıkacağı tahmin edilirken, Uluslararası Bakır Birliği’nin (ICA) yeni yayımlanan yol haritası, üyelerin doğrudan ve dolaylı emisyonlarını 2030 yılına kadar %30 ile %40 ve 2040’a kadar ise %70 ile %80 arasına kadar azaltması için bir hedef belirledi. 2050 için ise net sıfır hedefi belirlendi.

Okyanuslardaki plastik miktarı ‘benzeri görülmemiş’ bir artış gösterdi

Yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, dünya okyanuslarını işgal eden plastik miktarı 2005’ten bu yana ‘benzeri görülmemiş’ bir artış gösterdi ve daha fazla önlem alınmazsa okyanuslardaki plastik kirliliği 2040’a kadar neredeyse üç katına çıkabilir. Plastik kirliliğini azaltmak için kampanyalar yürüten ABD kuruluşu olan 5 Gyres Enstitüsü liderliğindeki hakemli araştırmaya göre, 2019’a kadar okyanuslarda tahminen 171 trilyon plastik parçacığı yüzüyordu. Yasal olarak bağlayıcı küresel politikalar getirilmezse, denizlerdeki plastik kirliliği 2040’a kadar 2,6 kat artabilir. Çevre grubu Greenpeace, güçlü bir küresel anlaşma olmadan plastik üretiminin önümüzdeki 10 ile 15 yıl içinde iki katına ve 2050’ye kadar ise üç katına çıkabileceğini söyledi.

Trakya’da kuraklık endişesi başladı

Buğday üretiminde Türkiye’de dördüncü sırada yer alan ve ülkenin önemli buğday üretim alanlarından Trakya’da, yağışların mevsim normallerinin çok altında olması nedeniyle çiftçilerde kuraklık endişesi başladı. Yağışların yetersizliği, buğday ekili arazilerde tohumların çimlenmesini engellerken, yüksek verim beklentisini de düşürdü. Nehirlerin ve barajların da kuruma noktasına geldiği Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne’de çiftçilerin gözü yağmur bulutlarında. Tek umutlarının Mart ve Nisan aylarında beklenen yağışlar olduğunu söyleyen çiftçiler, yağışlar gerçekleşmezse kullandıkları gübrenin buğdaya bir faydası olmayacağını belirtti. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Edirne İl Temsilcisi Erdoğan Yanılmaz, “Son 90 yılın en sıcak ve kurak Şubat ayını geçirdik. Buğdayda şu an azotlu gübrenin kullanıldığı bir dönemdeyiz. Yeterli yağış düşmezse kullanılan gübrenin buğdaya bir faydası olmayacak ve buğdayın gelişimine de bir katkı sunmayacak,” dedi.

Şiddetli kuraklıktan çok şiddetli kuraklığa

Güncel kuraklık haritasında risk artarken, son altı ayda Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Gümüşhane ve Bayburt’ta ‘şiddetli kuraklık’tan ‘çok şiddetli kuraklık’ düzeyine geçildi. Türkiye’nin en çok yağış alan ili konumundaki Rize ve çevre iller Gümüşhane ve Bayburt, ‘orta kuraklık’tan ‘olağanüstü kuraklığa’ geçerken, Trabzon’un da ‘şiddetli kuraklık’tan ‘çok şiddetli kuraklık’ seviyesine yükseldiği dikkat çekiliyor. Uzmanlar ani ve lokal yağışların toprağın ve bitkinin suya ihtiyacı olduğu dönemde yeterli miktarda düşmemesinin kuraklığa yol açtığına değiniyor.