Saros Körfezi’ne yapılması planlanan liman projesinin davası sürerken, bölgeye iş makineleri girip çalışmaya başladı.
Saros Körfezi’ne yapılması planlanan liman projesinin davası sürerken, bölgeye iş makineleri girip çalışmaya başladı. Limana karşı çıkan isimlerden Samet Serdar Dinçer, konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından "1038 kişiyi temsilen açılan Dava sürecimiz devam ederken, bilirkişi raporumuz var iken, 45 bin üzerinde ıslak imza, Change.org/SarosumaDokunma kampanyasında 70 bine yakın vatandaşın imzası yok sayılarak inşaata başladılar" dedi. Change.org’da devam eden kampanya, Saros Gönüllüleri üyelerinden Sunay Sönmez tarafından iki yıl önce başlatıldı. Kampanya’da, konuyla ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Saros Körfezi dünyadaki ender güzellikteki denizlerden biri. Akdeniz'in kirliliğe karşı korunması sözleşmesi kapsamında yurdumuzun önemli bir doğal varlığı. Kendi kendini temizleyen dünyadaki 2 denizden biri olma özelliğinin yanında, Kaptan Cousteau'nun tespitleri çerçevesinde, Kızıldeniz'e eşdeğer dip güzelliğiyle de ünlüdür. Saros Körfezimiz yüzlerce deniz canlısı ve balık türüne ve endemik bitkilere sahip. Saros Körfezimizde FSRU denilen uluslararası likit doğalgaz ve petrol taşımakta kullanılan, 100 bin tonluk dev kargo gemilerin barınacağı liman ve iskele yapılmak isteniyor. Saros Dayanışma Gönüllüleri ve bölge halkının çabalarıyla, projenin yapılmaması için 50 bin imza toplanmış, Çevre ve Sehircilik Bakanlığı'na teslim edilmiştir. Botaş’ın ÇED dosyası ve Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED olumlu kararı Edirne İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bölge halkının itirazlarına rağmen, iptal edilen ÇED raporu ısrarla 11 yıl önce 2009 yılında dönemin şu an olmayan Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yazılan ve şimdi bize dayatılan genelgeyle tekrar uygulamaya alınmak isteniyor, ancak genelge Saros FSRU liman davasına uygun değil. Mahkemece görevlendirilen 10 farklı disiplinden 10 bilim insanı ÇED raporunda yüze yakın bilime, bölge planlarına ve ÇED yönetmeliğine aykırılıklar tespit etti. Edirne İdare Mahkemesi'nce ÇED olumlu kararının iptali davasında 14 ayrı hukuksuzluk hüküm altına alındı. Hukuksuzca yapılan bu ÇED sürecinin iptali için desteğinizi bekliyoruz.” diyorlar Change.org/SarosumaDokunma adresinde süren kampanyada.
Altın madenine karşı kampanya
Nevşehir ili, Avanos ilçesi Özkonak beldesi sakinleri, bölgede planlanan altın arama çalışmalarına karşı bir kampanya başlattı. Change.org/Ozkonak adresindeki kampanyada şu ifadelere yer veriliyor: “Son zamanlarda almış olduğumuz habere istinaden; beldemizin güneyinde yer alan, Ziraat Dağı olarak bilinen bölgede, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'nca altın arama için ruhsat verildiğini ve ruhsatı alan firmanın çalışmalara başladığını öğrendik. Bu konu, Özkonak'ımızın geleceği için son derece mağdur ve tahrip edici potansiyel taşımakta. Yetkililerden isteğimiz ise bu mağduriyetimizi durdurmaları. Zor günlerden geçtiğimiz bu pandemi döneminde, tarım ve ziraatın ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Bu çerçevede insanları yüzyıllardır yaşadıkları köylerinden göç ettirmeye zorlamak anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değil. Yetkililerden Özkonaklılar için hayati önem taşıyan bu bölgede tarım, içme suyu ve en önemlisi doğamızın yok edilmemesi için altın arama çalışmalarının durdurulmasını talep ediyoruz. Bu kapsamda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'na, Nevşehir Valiliği'ne, Özkonak Belediyesi'ne ve Nevşehir Belediyesi'ne sesimizi duyurabilmemiz için tüm Özkonaklıları ve çevremizi/doğamızı seven herkesi bu kampanyayı imzalamaya davet ediyoruz.” Kampanya Change.org/Ozkonak adresinde
Fındıklı'da yeni tehlike
Rize ilinin Fındıklı ilçesinde bulunan Çağlayan Deresi’nden, balık çiftliklerine aktarmak için su alınmasına karşı bir kampanya başlatıldı. Change.org/Caglayan adresinde yer alan ve Fındıklı Postası tarafından başlatılan kampanyada: “Sularımızı çalmak isteyen HES’ler ve topraklarımızı deşmeye can atan maden ocaklarından sonra doğal SİT alanı olan vadimiz maalesef yeni ve büyük bir tehdit altında. Çağlayan deresinden vahşi miktarlarda denetimsiz olarak alınan suyun, balık çiftliklerine aktarılması ve oradan kirletilmiş olarak yeniden bırakılması yaşam kaynağımız deremizi mahvediyor. Üstelik özel arazilere hukuksuz girilmesi de cabası. Başta endemik balık türü ‘deniz alası’ olmak üzere tüm sucul canlılar için derenin yatağında yeterli miktarda su bırakılmaması vadimize büyük zarar veriyor. Çiftliklerde kullanılan suyun dereye girilemeyecek kadar kirletilmiş şekilde bırakılmasına, vadinin içinde kamudan kiralanmış araziye yoğun beton duvarlar yapılmasına ve Beydere deresinin topyekun olarak bu tesislerde kullanılmasına karşıyız. Bizler; Çağlayan vadisi sakinleri, yaşayanları, köylüleri, dışarıda olup gönlü ve aklı bu vadide olanlar ve Fındıklı’nın diğer yaşam kaynağı, kardeş vadimiz Arılı vadisi sakinleri ve yaşayanları olarak, vadilerimizi tüm doğal yapısı, kültürü, geleneği ve canlıları ile, bizlere büyüklerimizden nasıl emanet edildiyse, biz de çocuklarımıza, torunlarımıza da aktarabilmek için her türlü yasal haklarımızla hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi beyan ediyoruz. Sizleri de kampanyamızı imzalayarak bizlere destek olmaya çağırıyoruz.” Kampanya Change.org/Caglayan adresinde.
