Salda Gölü'nün yakınlarına foseptik suyu karışıyor, göl de tehlikede

-
Aa
+
a
a
a

Salda Gölü Koruma Derneği Doğa ve Yaşam Savunucuları, Salda Gölü‘nün yakınında yaşanan kirliliği fotoğraflarla ortaya koydu.

Gezegenin Geleceği: 18 Ağustos 2020
 

Gezegenin Geleceği: 18 Ağustos 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

Salda Gölü Koruma Derneği Doğa ve Yaşam Savunucuları, Salda Gölü‘nün yakınında yaşanan kirliliği fotoğraflarla ortaya koydu. Paylaşılan videoda Salda Gölü’nden doğuya doğru yaklaşık bir kilometre uzaklıkta, Salda deresinden akan su ile gölün nasıl kirlendiği görülüyor. Paylaşımda şöyle denildi: ''Bu su, dağdan gelen akarsu değil, Salda Köyü‘nün çayır mevkiinde bulunan, foseptik çukurundan dereye ve dereden de göle akan su. Suyun, göle aktığı yerde oluşturduğu kirlilik, fotoğraflarda görülüyor. Göl sanki mayalanmış da yavaş yavaş foseptik havuzuna dönüşüyor gibi.'' Paylaşımda mevcut kirliliğin Salda Gölü için yarattığı tehlikenin yanında bölgede göle girmeye gelen insanların sağlığı için de risk teşkil ettiği ifade edildi.

En yüksek sıcaklık ölçüldü: 54,4 derece

Dünya üzerinde şu ana dek güvenilir araçlarla ölçülen en yüksek sıcaklık, 54,4 derece olarak Kaliforniya‘daki Death Valley Ulusal Parkı’nda yer alan Furnace Creek Köyü‘nde kayıtlara geçti. BBC‘nin aktardığına göre, ölçüm, ABD’nin batı kıyılarını etkisi altına alan sıcak hava dalgası sırasında yapıldı. Dünya Meteroloji Örgütü‘nün (WMO) belirttiğine göre şu anda onaylanan rekor 2013 yılında yaşanan 54 derece sıcaklıkla yine Death Valley Ulusal Parkı’nda bulunuyor. Yaklaşık yüzyıl önce, 10 Temmuz 1913’te de ulusal parkta sıcaklık 56,6 derece olarak kaydedilmiş, ancak bazı hava durumu uzmanları kaydedilen sıcaklığın farklı etkenler dikkate alınmadığı için hatalı okunduğunu belirtmişti. Sıcak hava yüzünden bir elektrik santralinde arıza çıkması nedeniyle, Kaliforniya’da iki gündür elektrik kesintileri yaşanıyor. Öte yandan, Kaliforniya’da sıcaklıkların aşırı yükselmesine bağlı olarak Lssen Beldesi’nde bir alev hortumu (firenado) gözlendi. 

Japonya'da sıcak çarpması nedeniyle 27 kişi öldü

Japonya‘nın başkenti Tokyo‘da Sosyal Refah ve Kamu Sağlığı Bürosu yüksek sıcaklıklarda hayatını kaybedenlere ilişkin verileri güncelledi. Japonya kamu yayıncısı NHK’nın haberine göre, son bir haftada yaşları 50 ila 90 arasında bulunan 27 kişi sıcak çarpması nedeniyle yaşamını yitirdi. Ölümlerin yüzde 70’inin 70 yaş üzeri olduğu, 26’sının ev içinde meydana geldiği, ölenlerin 23’ünün havalandırma cihazının bulunmadığı ya da kullanmadığı kaydedildi. Bu ay sıcak çarpmasından hayatını kaybedenlerin sayısının 53’e çıktığı kentte sağlık uzmanları, havalandırma cihazlarını devamlı kullanmayı ve sıklıkla su içmeyi tavsiye ediyor. Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli‘nin (IPCC) 6.000’in üzerinde bilimsel çalışmayı inceleyerek hazırladığı 1.5ºC Küresel Isınma Özel Raporu küresel çapta meydana gelen sıcaklık artışlarının insanların eylemlerine bağlı sera gazı emisyonlarıyla doğrudan ilişkili olduğunu söylüyor. 

Doğu Akdeniz’de hemen tüm aramaları durdurun

Yunanistan ve Türkiye Yeşilleri Doğu Akdeniz’de önce iki ülke arasında başlayan, daha sonra da uluslararası bir krize dönen doğalgaz ve petrol arama faaliyetlerine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Türkçe, İngilizce ve Yunanca olmak üzere üç dilde yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yunanistan ve Türkiye Yeşilleri olarak, Doğu Akdeniz’de yükseltilmekte olan gerginlik hakkında ciddi kaygı duyuyoruz. İklim krizini yaşadığımız bu çağda, ısrarla agresif bir fosil yakıt araması, kabul edilebilir bir dış politika aracı olamaz: Dünya çapında zaten teyit edilmiş petrol ve doğalgaz rezervleri gezegenimizi mahvetmek için yeter de artar bir miktarda. Ülkelerimizin ikisi de fosil yakıtların kullanımının radikal ve etkin bir geçişle durdurmalı. Bunun başlangıcı, tüm olası yeni rezerv aramalarına kendi kanunlarında yasak getirmek. Ortak güvenlik ve refahımız da tehdit altında. Bugünlerde Doğu Akdeniz’de yaşadıklarımız, petrol ve doğalgaz projelerinin çoğu zaman askeri gerginlik ve barışa tehditlerle el ele gittiğine dair yaygın izlenimi ne yazık ki doğruluyor. Hem Yunanistan hem de Türkiye son on yılda acı ekonomik krizler yaşadılar. İki ülke de askeri çatışma veya uzun vadeli silah yarışını kaldıracak vaziyette değil. Barış ve işbirliği günümüzde her zamankinden daha önemli; zira hiçbir ülke kendisini iklim değişikliğine, hatta Covid-19’a bile karşı ulus temelinde etkin koruyamaz. Biz Yunanistan ve Türkiye Yeşilleri’nin hükümetlerimize ve Kıbrıs, İsrail ve Mısır hükümetlerine çağrısı, Doğu Akdeniz’de hemen tüm petrol ve gaz aramalarını durdurmaları. Bu barış inşası için bir adım olmanın yanı sıra sürdürülebilirliğe ve iklim değişikliğiyle mücadeleye asgari bir bağlılığın gereği” dedi.

Okyanuslardaki mikroplastik gıda zincirine karışıyor

Yeni yapılan bir araştırma okyanuslardaki artan mikroplastik kirliliğin gıda zincirine katıldığını ve bu durumun ilerleyen zamanlarda yeni tip koronavirüs benzeri yeni bir salgına yol açabileceğini ortaya koydu. Birleşik Krallık’ta yer alan Exeter Üniversitesi Küresel Sistemler Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, okyanus ve denizlerdeki plastik atıkların yüzeyindeki virüs ve bakteriler varlığının her geçen gün arttığı belirtildi. NTV’nin aktardığına göre çapı 5 milimetreden küçük olan plastik parçacıklar deniz ve okyanuslara endüstriyel atıklar, tekstil lifleri ve kozmetik ürünlerin taşınmasıyla ulaşıyor ve her yıl yaklaşık milyonlarca ton mikroplastik okyanuslara taşınıyor. Uzmanlar, önlem alınmadığı takdirde 2100 yılına kadar deniz ve okyanus canlılarının yüzde 80 azalacağını öngörüyor.