Çanakkale'de Dalyan Köyü’nde bulunan kalp şeklindeki pembe göl, beyaz köpükler sebebiyle tedirginliğe neden oldu.
Çanakkale'de Dalyan Köyü’nde bulunan Alexandria Troas Antik Kenti’nde zamanında iç liman olarak kullanılan kalp şeklindeki göl, dünyadaki sayılı pembe göllerden biri olarak dikkat çekiyor. Yılın sadece belli dönemleri pembe rengini alan ve sosyal medyada yayılan fotoğraflar nedeniyle popüler olan göl, ziyaretçilerin de uğrak noktası. Son dönemde gölün üzerinde ve çevresinde oluşan beyaz köpükler ise tedirginliğe neden oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nden (ÇOMÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tülay Bican Süerdem, göldeki köpüklenmenin dip suyu ile yüzey suyu sıcaklığının arasındaki farktan meydana geldiğini söyleyerek, müsilajla karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. Dr. Süerdem, "Dipte bulunan mikroorganizmalar, özellikle de bakteriler hücre etraflarında müsilajımsı, jelatinimsi bir biyofilm tabakası oluşturabiliyor. Milyonlarca bakteri bir arada birbiriyle kontak hale geçtiğinde ve su yüzeyine çıktığında bazen jelatinimsi bir görünüm olabiliyor. Bu durum bazen bir film görünümü, bazen de köpüklenme olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla yine sıcaklıkların artmasıyla beraber gördüğümüz ama daha da fazla sıcaklık görüldüğü yaz aylarında da ortadan kalkan bir durum. Çünkü güneş ışınlarının da ultraviyole etkisiyle mikroorganizmalar ölüyor. Nisan ayında birden havaların ani sıcaklık artışıyla, 20 derecelerin üstüne çıkmasıyla beraber de böyle bir köpüklenme görmemiz çok olağan bir durum," dedi.
İasos Yat Limanı projesi yine gündemde
BirGün’den Gökay Başcan’ın haberine göre, İasos Yat Limanı projesi yine gündemde. Muğla Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün görüşü üzerine iptal edilen yat limanı projesi, revize edilmesinin ardından onaylandı. Bölge halkının karşı çıktığı İasos Yat Limanı projesi, arkeolojik sit alanı olması için süreci devam eden bölgeyi de kapsıyor. Hem deniz ekosistemini tehdit eden, hem de bölge halkının kullandığı sosyal alanları tehdit eden proje yargıya taşınacak. Yat limanlarıyla kuşatılan Muğla Milas’ın Kuyukışlacık Mahallesi, Zindaf Çınarcık Mevkii’ni de kapsayan Güllük Körfezi’nde uzun yıllardır bölge halkını tedirgin eden projeye onay verildi. 150 yat kapasiteli İasos Limanı için ilk olarak 2011 yılında çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararı verildi. Yedi yıl içerisinde faaliyete geçmemesi nedeniyle verilen olur kararı iptal oldu ancak rojenin sahibi, ikinci kez ÇED başvurusu yaptı. Nisan 2022’de başlatılan ÇED süreci, Muğla Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün olumsuz görüşü nedeniyle sonlandırıldı. Görüşte, bölgenin deniz canlıların üreme alanı olduğunu ve projenin biyoçeşitliliğe zarar vereceği belirtildi. Sürecin sonlandırılmasını ardından proje revize edilerek dolgu iptal edildi ve yerine kazık çakılmasına karar verildi. Revize projenin ÇED süreci kapsamında yapılan halkın katılım toplantısında bölge halkı olumsuz tepki verdi. 21 Temmuz 2022’de yapılan toplantıda İasos Mahalle Meclisi Derneği üyeleri ve bölge halkı projeye karşı itirazlarını dile getirmişti. Bakalım doğanın yok edilmesine karşı bir proje daha kazanılacak mı yoksa doğa kaybetmeye devam mı edecek?
Avusturya’daki buzulların 45 yıl içinde yok olacağı öngörülüyor
Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Avusturya Alp Kulübü‘nün (OeAV) geçen hafta sonu yayımladığı son buzul ölçüm raporunda, ülkede bulunan 93 buzulun son birkaç yılda hızlı bir şekilde küçüldüğü tespit edildi. Buna göre, bölgedeki buzulların 45 yıl içinde yok olacağı öngörüldü. En büyük gerileme, Avusturya’nın en büyük buzulu olan güneydeki Karintiya eyaletindeki Glockner dağ grubundaki Pasterze‘de yaşandı ve buzul bir rekor kırarak 203,5 metre küçüldü. Tirol‘deki Rettenbachferner buzulu ise 127 metrelik buz kaybıyla ikinci oldu. 2022 - 2023 yılları arasında gözlemlenen 93 buzuldan sadece bir tanesinin öncekinden daha fazla küçülmediği tespit edildi. AP‘nin aktardığına göre, kulübün yıllık raporunda, hem geçen yıl, hem de önceki yıl ölçülen 79 buzulun bir yıl öncesine göre ortalama 23,9 metre daha kısa olduğu belirtildi. Bu, hem kulübün 133 yıllık ölçümleri, hem de son yedi yıldaki üçüncü en yüksek küçülme rakamıydı. Diğer 14 buzulun geri çekilmesi, örneğin fotoğrafların karşılaştırılması yoluyla daha az kesin olarak gözlemlendi. Buzul ölçüm servisi başkanı Andreas Kellerer-Pirklbauer, Salzburg’da düzenlediği basın toplantısında, “Gölgeli yerlerde bazı kalıntılar olabilir – belki kuzeydoğu tarafındaki Glockner buzulunda, Oetztal vadisindeki bazı bölgelerde. Ancak fiili olarak 40 ila 45 yıl içinde Avusturya’nın tamamı neredeyse buzsuz kalacak,” dedi. Buzulların üst taraflarında kar rezervlerinin oluşması ve böylece stabil hale gelmeleri süreci onlarca yıl alıyor. Yüzyıllar boyunca kar ve buzun sıkışmasıyla oluşan ve daha sonra yavaşça karaya doğru akan buz kütleleri olan buzulların erimesi ve hızla geri çekilmesi, insan kaynaklı iklim değişikliğinin en dikkate değer göstergelerinden birini oluşturuyor. Avusturya Alpleri Kulübü’nün buzul ölçüm hizmeti Eşbaşkanı Gerhard Lieb de Avusturya buzulları için ‘zamanın dolduğunu’ belirtti. Ancak kar ve buz yeniden oluşmaya başlarsa buzulların en azından mevcut boyutlarını koruyabileceğini söyleyen Lieb, “Ancak Avusturya buzulları için artık çok geç, çünkü sistemler çok yavaş değişir. Önümüzdeki yıllarda bunların ortadan kaybolması ne yazık ki durdurulamaz,” diye konuştu.