Ormanları koruma sözü tutulmadı

-
Aa
+
a
a
a

COP26’da dünyanın ormanlarının yüzde 90’ından fazlasını temsil eden 145 ulus, ormanları koruma çabalarını güçlendirmeye söz vermişti.

Glasgow, Birleşik Krallık’ta gerçekleşen COP26’da dünyanın ormanlarının yüzde 90’ından fazlasını temsil eden 145 ulus, ormanları koruma çabalarını güçlendirmeye söz vermişti. O zamandan bu yana ne bu konuyu ve taahhüdü ele alan ortak toplantılar oldu ne de herhangi bir organizasyon taahhütler için öne çıktı. Brezilya Amazonları’nda ormansızlaşma arttı, Demokratik Kongo Cumhuriyeti yağmur ormanlarındaki petrol bloklarını açık artırmaya çıkardı ve Birleşik Krallık kendi ağaç dikme hedeflerini tutturamayacak gibi görünüyor. Üç ülke de COP26 taahhüdünü imzalamıştı. Şarm El-Şeyh’te gerçekleşen COP27’de Birleşik Krallık, Glasgow taahhüdünün uzun vadede sürdürülmesi için bir “orman ve iklim liderliği ortaklığı” başlattı. Dünya ormanlarının üçte birine ev sahipliği yapan 26 ülke bu ortaklığı imzaladı. Bunlar arasında ABD, Kanada, Japonya, Avrupa’nın birçok ülkesi ve Amazon ulusları bulunuyor. ABD ve Gana ortaklığa eşbaşkanlık edecekler. Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo, orman kaybının engellenebileceğini söyledi.

Emisyon azaltım hedeflerine ulaşılmış değil

Sivil toplum kuruluşları, 6 Kasım Pazar günü Mısır'da başlayan ve 18 Kasım 2022’ye kadar devam edecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 27. Taraflar Konferansı’nın (COP27) en önemli gündem maddelerinden birinin ülkelerin emisyon azaltım hedeflerini güncellemesi olduğunu hatırlattı. Paris Anlaşması’na resmen taraf olan Türkiye’nin de sera gazı emisyonu azaltım hedefini güncellemesinin beklendiğini vurguladı. Yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine ulaşabilmesi için 2030’da (2020 seviyesine oranla) en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerekiyor. Bu, Türkiye’nin emisyonlarını 2020 yılındaki 523,9 MtCO2e (milyon ton karbondioksit eşdeğeri) seviyesinden 340 MtCO2e’ye indirmesi anlamına geliyor. WWF-Türkiye İklim ve Enerji Koordinatörü Tanyeli Sabuncu şöyle dedi:

Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan raporlar mevcut ülke hedeflerinin Paris Anlaşması’nda hedeflenen 1,5 derece eşiğiyle uyumlu olmadığını gösteriyor. Halbuki 1,5 derece eşiğini geçmemek için küresel ölçekte emisyonların 2050 yılında net sıfıra ulaşması, 2030 yılında ise (2019 seviyesine oranla) yüzde 43 oranında azaltılması gerekiyor. Türkiye dahil çok sayıda ülkenin net sıfır emisyon hedefi bulunuyor. Ancak bu hedefe ulaşmak için izlenecek patikalar hedefle tutarlı değil.

COP27 oturumları

Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde gerçekleştirilen ve dünyadaki en kapsamlı iklim değişikliğiyle mücadele zirvesi olan COP27'ye yaklaşık 190 ülkeden 40 binin üzerinde katılımcı, 100'den fazla devlet lideri ve politika yapıcının katılması bekleniyor. "Uygulama Zirvesi" olarak tanımlanan COP27'de Liderler Zirvesi'nin ardından finans, bilim, gençlik ve gelecek nesiller, karbonsuzlaşma, adaptasyon ve tarım, cinsiyet, su, sivil toplum, enerji, biyoçeşitlilik ve çözümler başlıkları altında her gün tematik oturumlar düzenlenecek. Sanayi öncesi döneme göre hâlihazırda 1,1 derecenin üzerine çıkan küresel sıcaklık artışını yüzyıl sonuna kadar 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefini gerçekleştirmek için ülkelerin açıkladığı ulusal katkı beyanlarının (NDC) güçlendirilmesi zirvenin temel başlığı. Bunun yanında, gelişmekte olan ülkelerin iklim krizi nedeniyle uğradığı ekonomik kayıpların iklim krizinin ortaya çıkmasında tarihsel sorumluluğu en yüksek olan Batı ülkeleri tarafından tazmin edilmesi anlamına gelen Kayıp ve Zarar Mekanizması'na fon ayrılması zirvenin en önemli tartışma konularından biri olarak öne çıkıyor. Bu açıdan, zirvenin bir Afrika ülkesi olan Mısır'da düzenlenmesi de "Kayıp ve Zarar" başlığının altının çizilmesini gerektiriyor.

Türkiye’de kuraklık alarmı

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) analizlerinde en son yağış raporu Eylül’e ait. Rapordaki veriler ise “alarm” veriyor. Buna göre, Türkiye geneli Eylül ayı yağışları, olağan ve geçen yılki yağışların altında gerçekleşti. Yağışlarda normale göre yüzde 23, geçen yıl Eylül ayı yağışlarına göre yüzde 34 azalma var. Bölge geneli yağışlarda Karadeniz Bölgesi hariç tüm bölgelerde azalma yaşandı. En fazla azalma yüzde 87 ile Güneydoğu Anadolu, yüzde 82 ile Ege bölgelerinde izleniyor. Ege, son 18 yılın en düşük Eylül yağışını aldı. Eylül yağışları Güney ve İç Ege, Çanakkale, Tekirdağ, Ankara, Eskişehir, Çankırı çevreleri, Batı ve Orta Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun güney kesimlerinde normale göre yüzde 80’den fazla azalma gösterdi. MGM’nin kuraklık analizindeki altı aylık değerlendirmeye göre, Muğla’dan Balıkesir sınırına kadar uzanan kıyı Ege şeridinde “şiddetli”, hatta “olağanüstü” derecede kuraklık var. Antalya, Isparta, Konya, Karaman, Mersin, Adana, Kahramanmaraş ve Tunceli, kuraklıktan etkilenen yerlerin başında geliyor. Üç aylık değerlendirmeye göre ise kuraklık Doğu Anadolu Bölgesi’nde yoğunlaşıyor. Erzurum, Kars, Van, Iğdır çevrelerinde “şiddetli”, hatta “çok şiddetli” kuraklık görülüyor. Van ve çevresinde de “olağanüstü” derecede kuraklık var. Kuraklık tarımı da etkiliyor. Birçok yerde Ekim ayında tarlaların sürülüp ekilmesi gerekirken yağmur yağıp toprak nemlenmediği için ya ekim gerçekleşmedi ya da tohumla susuz kaldı.