Antalya'da Caretta caretta’nın, plastik atıkların bağırsaklarını tıkaması sonucu öldüğü tespit edildi.
Antalya'nın Kaş ilçesinde kıyıya vuran Caretta caretta’nın, plastik atıkların bağırsaklarını tıkaması sonucu öldüğü tespit edildi. Patara kumsalında, nesli tükenme tehdidi altındaki bir Caretta caretta’nın hareketsiz halde olduğunu fark eden çevredekiler durumu yetkililere bildirdi. İhbar üzerine sahile gelen Patara Deniz Kaplumbağaları Koruma Ekibi, hayvanın öldüğünü belirledi. Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp Başkale ve 10 kişilik ekip, yaptıkları incelemede kaplumbağanın yuttuğu plastik atıkların bağırsaklarını tıkaması nedeniyle öldüğünü tespit etti. Ekip üyesi Ayfer Şirin de özellikle son günlerde deniz kaplumbağaları, yunus, kuş, vatoz gibi birçok canlının ölüsüyle karşılaştıklarına dikkati çekti. Denizlere atılan plastiklerin ve kimyasalların tüm canlıların hayatını tehdit ettiğini anlattı.
Avrupa hükümetlerinin son haftalarda kömür rezervlerinin geçici olarak kullanılacağına dair açıklamalarına rağmen, Kömürün Ötesinde Avrupa’nın (Europe Beyond Coal) derlemesine göre, halihazırda emekli olan veya 2030’a kadar kapatılması planlanan Avrupa’daki kömürlü termik santrallerinin sayısı, bu yıl 171'e yükseldi. Kömür kullanımından vazgeçerken gazı kullanmaya devam eden hükümetler, Rusya'nın Avrupa'ya gaz tedarikini kesme tehdidi nedeniyle, önümüzdeki kış öncesinde ne yazık ki acil durum senaryosuna kömür kullanma seçeneğini ekledi. Bununla birlikte, kısa vadeli kesintilere yanıt verme amaçlı önlemler haricinde, hiçbir Avrupa ülkesi, mevcut durumdaki 2030 yılına kadar kömürü kullanımdan kaldırma planını değiştirmedi. Kömürün Ötesinde Avrupa Kampanyacısı Duygu Kutluay ‘‘Avrupa ülkelerinin 2030 yılına kadar kömürden çıkış hedeflerinde bir değişiklik yok. Hatta, kömürle birlikte gazı da devreden çıkararak tamamen temiz elektrik üretimine geçmeye yönelik hedeflerde de artış var. Ancak bu ülkelerin hatalı bir şekilde “gazı” bir ‘geçiş yakıtı’ olarak görmeleri, yenilenebilir kurulumlarının devreye alınmasını ve gerekli altyapı yatırımlarının yapılmasını geciktirdi. Türkiye aynı hataya düşmemeli. Acilen enerji tasarrufu ve yenilenebilir kurulumlarını önceliklendirmeli. Kömür ve gaz gibi fosil yakıtlarda ısrar önümüzdeki dönemlerde de tekrarlaması beklenen bu krizlere karşı enerjide dışa bağımlı olan ve derin bir ekonomik krizden geçmekte olan Türkiye’yi, iklim krizinden en çok etkilenecek bölgelerden birinde yer aldığı için çok daha kırılgan hale getirecek.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir'in Dikili ilçesinde 1'inci Derece Doğal Sit Alanı olan bölgelerin statülerinin "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak değiştirildiğini açıkladı. Bakanlık tarafından 2014 yılında başlatılan "İzmir ve Manisa İlleri Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi" kapsamında yapılan incelemeler sonucu yayınlanan haritada, statüleri değiştirilen bölgeler arasında doğal güzellikleri ile bilinen Bademli ve Karagöller de yer alıyor. Bakanlığın bu kararıyla birlikte bölgede yapılaşmanın önü açılırken, aynı zamanda Rüzgâr Enerji Santrali (RES), Güneş Enerji Santrali (GES) ve madencilik faaliyetleri de yapılabilecek. Bölge halkı söz konusu karara karşı harekete geçti. Dikili Kaymakamlığı aracılığıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na itiraz dilekçelerini sunuldu. Bakanlığın kararını değerlendiren Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “Bir süredir buralarda RES'ler boy göstermeye başlamıştı. Korkumuz o ki bu kararla birlikte burada RES'ler, taş ocakları ve diğer madencilik faaliyetleri artacak. Bu durumun yaşanmaması adına gerekli itirazlarımızı yapacağız. Bölgenin korunması ve gelecek kuşaklara yaşanabilir şekilde teslim edilmesi hepimizin sorumluluğu. Bu sorumluluğa sahip çıkacağız. Bunca yıldır bölgede dar gelirli insanların gelip denizden ücretsiz olarak yararlandığı noktalar var. Büyük oteller yapılarak halkın plajlarının elinden alınmasına da izin vermeyeceğiz” dedi.
İspanya'dan 2022 Dünya Kupası'nı izlemek için Katar'a kadar yürüyecek olan gezgin Türkiye'ye vardı. Sanchez Cogedor, etrafı temizleyerek hem dünyadaki çevre kirliliğine dikkati çekmek hem de 2022 FIFA Dünya Kupası'nı yerinde izlemek için yılın başlarında, yaşadığı Alcala de Henares kentinden yola çıktı. Yaklaşık 6 ayda 3 bin kilometre katederek Fransa, İtalya, Slovenya, Arnavutluk, Bosna Hersek, Yunanistan'ı geçen çevreci gezgin, Pazarkule Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı.. Real Madrid fanatiği çevreci gezgin, yürüyüşünde çöp toplayarak kirlenen dünyaya dikkati çekmeye çalıştığını anlattı.
Gazete Duvar’dan Cihan Başakçıoğlu’nun haberine göre, İzmir'in Çeşme ilçesinde bulunan ve doğal SİT alanı statüsündeki Altınkum Plajı'nda Adana merkezli bir maden şirketinin yapmak istediği kaçak 'beach club' projesi bölge halkının ve çevrecilerin tepkisine neden oldu. Şirket, tüm itirazlara rağmen çalışmalarını tamamladı ve Çeşme Belediyesi'nden işletme ruhsatı aldı. Aynı bölgede benzer bir durum bu kez Fedon Koyu'nda ortaya çıktı. Hazine arazisi olan Fedon Koyu‘ndaki üç kumsala kaçak yapılar inşa edildi. Kimliği belirsiz şahıslar tarafından merdiven yapılan üç kumsala gölgelik, şezlong ve yaşam konteynerleri de yerleştirildi. Ayrıca kumsal, halkın girişinin engellenmesi için tel örgülerle çevrilerek etrafına iş makineleriyle hendekler kazıldı. Hendeklerin bölge halkı tarafından doldurulmasının ardından ise tırlarla getirilen büyük kayalar girişi engellemek için alana yerleştirildi. Vatandaşın hakları için yetkilileri göreve çağırıyoruz.