Kuzey Akımı'nın Danimarka adası Bornholm’e yakın bir noktasında boru hattında sızıntılar meydana geldi.
Kuzey Akımı'na yakın bir bölgede boru hattı sızıntısı
Kuzey Akımı'nın Danimarka adası Bornholm’e yakın bir noktasında boru hattında sızıntılar meydana geldi. Rusya ve Avrupa arasında devam eden gergin enerji krizi de göz önünde bulundurulduğunda sorunun boyutu arttı. NATO da sızıntıları sabotaja bağlayanlar arasında. Sismologlar sızıntıya neden olan unsuru tam olarak belirlemeye çalışırken, başka araştırmacılar da ne kadar metan gazı ortaya çıkacağını anlamaya çalışıyorlar. 26 Eylül’de, Kuzey Akım operatörleri 105 bardan 7 bar’a çok âni bir basınç düşüşü kaydettiler. Kısa zaman sonra Baltık Denizi’nin 1 kilometrelik yüzeyi kaçan gazın baloncuklarıyla kaplandı. Kuzey Akım 2, Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinden beri kapalı durumda olsa da içi gaz dolu ve bu gazın da yüzde 90’ı metan. Björn Lund, Uppsala Üniversitesi’nden bir sismolog, daha önce böyle bir durumla hiç karşılaşmadığını söyledi. Bu olaylar iklim camiasını da ayağa kaldırdı. Çevre Savunma Fonu’nda (EDF) enerji sorumlusu mühendis Andrew Baxter, “olay yerinde çok bilinmeyen faktör var, dolayısıyla ne kadar metanın atmosfere ulaşmış olduğunu tahmin etmek zor”dedi.
Türkiye'de nesli tükenmekte olan hayvanların ve bitkilerin koruma altına alınması
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Avrupa Birliği (AB) iş birliğinde, Türkiye'de nesli tükenmekte olan Harran kertenkelesi, çokgözlü Hatay mavisi (kelebek), bozkır kartalı, karakulak (kedigil) ve Hasbenli sığırkuyruğu bitkisi koruma altına alındı. Ortak yürütülen "Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye'nin Nesli Tehlike Altında Türleri İçin Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Projesi"Ağustos 2020'de hayata geçirildi. Projeyle, Türkiye tür koruma stratejisinin oluşturulması ve tür eylem planlarının hazırlanması için nesli tehlike altındaki türlere öncelik verilmesi hedefleniyor. Koruma altına alınan türlerden Harran kertenkelesi ile ilgili ise Urfa'da "Harran Kertenkelesi Eylem Planı Çalıştayı" düzenlendi.
"Dünya Kuşlarının Durumu" raporu ve kuş yaşamının yok edilmesi
Birgün’den Buse İlkin Yerli’nin haberine göre, kuş yaşamının yok edilmesine dair şimdiye kadarki en ürkütücü tabloyu çizen "Dünya Kuşlarının Durumu" raporu yayımlandı. BirdLife International tarafından 4 yılda 1 yayımlanan raporda,“Tarımın yaygınlaşması ve yoğunlaşması türlerin yüzde 73’ü üzerinde baskıya neden oluyor”denildi. Doğal kaynakların sömürülmesi, iklim krizi, altyapı projeleri, deniz kaynaklarının yoğun kullanılması, iç suların kirlenmesi, ormancılık ve istilacı türler kuş türlerini tehdit eden ana etkenler olarak belirlendi. Raporda, “Tarlakuşları, örümcekkuşları ve kirazkuşları gibi açık habitatların yaygın türlerinde devam eden nüfus düşüşleri ve yaşam alanlarının daralması, genel olarak doğanın bütün bileşenlerinin yok olması ve artan tarımsal kimyasal kullanımının etkisini açıkça gösteriyor” ifadeleri yer aldı. Dünya genelinde kuş türlerinin yüzde 49’unun sayısı azalırken, 8 kuş türünden 1’inin yok olma tehdidi altında olduğu kaydedilen raporda 1500 yılından bu yana en az 187 türün neslinin tükendiğinin doğrulandığı veya tükendiğine ilişkin şüphelerin olduğu belirtildi. Tarımda artan mekanizasyon, kimyasalların kullanımı ve arazilerin dönüştürülmesi kuşların yok olmasında büyük rol sahibi. Bu gerekçelerle çiftlik kuşlarının sayısı yüzde 57 düştü. Raporda orman yangınları, habitatların tahribi, iklim krizi, son yıllarda artan kuraklık ve sellerin sürmesi halinde sağlıklı bir ekosistemin temel taşı olan kuşların yok olmasının sayısız olumsuzluğu beraberinde getireceği vurgusu yapıldı. "Dünya Kuşlarının Durumu" raporunda şunlara dikkat çekildi: Her 8 kuştan biri yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Avrupa’da 1980-2020 yıllarında tarım alanında yaşayan kuşlar yüzde 57 azaldı. 1988 yılından bu yana 436 kuş türünün nesli tükenme riski bir kategori daha arttı.
Pagan Dağı bölgesinde yaban keçisinin avlanmasına ilişkin ihalenin iptali istendi
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Tarım ve Orman Bakanlığı’na dilekçeyle başvurarak bakanlığın taşra teşkilatındaki 14. Bölge Müdürlüğü Van İl Şube Müdürlüğü’nün Gürpınar ilçesinde Pagan Dağı bölgesinde koruma altındaki yaban keçisinin avlanmasına ilişkin açtığı ihalenin iptalini talep etti. Tanal, dilekçesinde 5 Ekim 2022 tarihinde "av turizmi" adı altında 30 bin TL açılış bedeliyle bir yaban keçisinin avlanmasına ilişkin ihale düzenleneceğini hatırlatırken, söz konusu ihalenin kanunlara, anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunun altını çizdi. Hayvanların devlet ihalesi ile avlattırılmasının kabul edilemez olduğunu dilekçesinde vurgulayan Tanal, yaban keçisinin dünyada ve ülkemizde nesli tehlike altındaki türler arasında olduğunu, Dünya Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) yayınladığı Dünya Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi’nde vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türlerin “VU” kategorisinde yer aldığını ifade etti. Tanal, dilekçede Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan talebini şöyle tekrarladı:
Bakanlığınız tarafından kanunlarımıza, anayasamıza ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak gerçekleştirilecek açık teklif usulü ile 14.Bölge Müdürlüğü Van İl Şube Müdürlüğü'nce bir adet yaban keçisi kotasının av turizmi kapsamında avlattırılacak yabancı avcı kotalarının satış işinin ihalesinin iptal edilmesine ilişkin gereğinin yapılmasını talep ederim.