Caretta caretta cinsi deniz kaplumbağası Tuba, uydu takip cihazı takılıp takip edilmişti.
Muğla‘da yaralı halde bulunduktan sonra uydu takip cihazı takılıp 28 Ağustos 2019’da İztuzu Plajı‘ndan tekrar denize bırakılan caretta caretta cinsi deniz kaplumbağası Tuba, 15 bin kilometre yol katetti. Tuba’nın yolculuğunu 6 milyondan fazla kişi izledi. DHA‘da yer alan habere göre, 25-30 yaşlarında olduğu tahmin edilen dişi iribaş deniz kaplumbağası Tuba, yaralı olarak bulunduktan sonra Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyon Merkezi‘nde (DEKAMER) tedavi edildi. Üzerine uydu takip cihazı takılarak tekrar İztuzu Plajı’ndan denize bırakılan Tuba’nın geçen sürede 15 bin kilometre yol katederek Adriyatik Denizi‘ne ulaştığı öğrenildi. DEKAMER Bilimsel Koordinatörü Öğretim Görevlisi Doğan Sözbilen, Tuba’nın Yunanistan, İtalya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Malta ve en son Hırvatistan açıklarında olduğunu kaydetti: “Kaplumbağaları uydu takip cihazıyla genelde kırsal alanlarda takip ediyoruz. Ancak Tuba açık denizde bir yaşam davranışını gösterdi. Bunun da etkisiyle herkes evdeyken haritasını izlemeye başladı. Şu anda yaklaşık 6 milyon izleyicisi oldu. Bize ‘Tuba ne yapıyor, nerede?’ diye soranlar oluyor. Tuba, meşhur oldu ama başka bir özelliği de var. Biz normalde maksimum 1,5 yıl izleme yaparken Tuba için 2,5 yıla yaklaştı. Tuba’yı izlediğimiz süre çok uzun bir süre. Bize değerli bilgiler vermeye başladı.” Sözbilen, “Bu yıl havalar soğuyunca güneye inmesini beklerken, ilk defa kuzeye doğru ilerledi ve şu ana kadar takip ettiğimiz en kuzeydeki noktaya ulaştı. Daha ilerlemeye devam ediyor. Toplamda 15 bin kilometre yol katetti. Düzenli veri gönderiyor. Tuba’yı daha fazla izleyebiliriz. Tuba, tekrar yuva yapmak için Türkiye’ye geldiğinde karşılaşırsak, yeni bir cihazla da ikinci bir göç yolculuğunda takip etmeyi planlıyoruz. Bir deniz kaplumbağasını izlemek önemli bilgi veriyor. Hep aynı yolları mı kullanıyor? Yoksa farklı alanlara mı gidecek? Bu tür bilgileri elde etme açısından önemli veriler sağlayacak.”
WWF, dünya çapında canlı türlerindeki yok oluşun, dinozorlar devri sonrasındaki en ciddi boyuta ulaştığı uyarısında bulundu. WWF’nin son açıkladığı rakamlara göre Uluslararası Kırmızı Liste’de yer alan tehlike altındaki 142 bin 500 hayvan ve bitki türünden 40 bini, soyunun tükenmesi tehdidiyle karşı karşıya. WWF, şimdiye kadar soyu tükenme tehlikesiyle karşılaşan tür sayısının hiç bu kadar yüksek olmadığını vurguladı. DW Türkçe’de yer alan habere göre, yaklaşık bir milyon canlı türünün soyunun önümüzdeki on yıllarda tükenebileceğine işaret eden WWF, “dünya çapında canlı türlerinin yok oluşundaki artışın felaket boyutlara ulaştığını” belirterek, “Dinozorlar devri sonundan bu yana canlı türlerindeki en büyük yok oluşla karşı karşıyayız” dedi. WWF raporuna göre 2021’de en büyük kayıplarla karşılaşan canlı türleri Afrika orman filleri, kutup ayıları, ağaç kurbağaları, turnalar ve balık türlerinden köpekbalığı, Mersin balığıgiller ve mezgitgiller oldu. Bu türlerin durumunun giderek kötüleşmeye devam ettiği kaydedildi. Orta ve Batı Afrika’da yaşayan orman fillerinin sayısı son 31 yılda %86’dan fazla düşüş gösterdi. Afrika orman filleri bu yıl ilk kez resmi olarak soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan türler arasında yer almıştı. Bu yıldan itibaren köpekbalığı ve vatoz türlerinin üçte biri de aşırı avlanma nedeniyle tehdit altındaki türler arasında sınıflandırıldı. Küresel ısınma sonucu buzulların erimesi nedeniyle tehdit altındaki kutup ayılarının da geleceği parlak görünmüyor. WWF, 2035 yılı yazında Kuzey Buz Denizindeki buzların ilk kez tamamen erimiş olabileceği tahminini dile getirerek bunun sonucunda kutup ayısı popülasyonlarının büyük bölümünün yüz yıl sonuna kadar yok olabileceğini kaydetti. 2021’in kazananları ise İber ve Avrasya vaşakları, sakallı akbaba ve toy kuşu oldu. Almanya’nın Brandenburg ve Saksonya-Anhalt eyaletlerindeki toy kuşlarının sayısı da 347’ye yükselerek 40 yılın en büyük sayısına ulaştı.
Amerika Birleşik Devletleri‘nin (ABD) Florida eyaletinde bulunan Napoli Hayvanat Bahçesi’nde temizlik hizmeti için çalışan bir kişi, girmesi yasak olan kısıtlı alandaki kaplanın saldırısına uğradı. Yetkililer, kaplanın vurularak öldürüldüğünü açıkladı. Polis yetkilileri, hayvanat bahçesine gelen bir güvenlik görevlisinin, işçinin kolunu ısıran kaplanı adamdan ayırmak istediğini ancak başarılı olamadığı için ateş etmek zorunda kaldığını aktardı. Hayvanat bahçesi de Aralık 2019’da aldığı Eko isimli 8 yaşındaki Malezya kaplanının hayatını kaybettiğini açıkladı. 20’li yaşlarında olduğu belirtilen temizlik işçisi ise hastaneye kaldırıldı. Polisin açıklamasına göre olay, hayvanat bahçesi tarafından işe alınan temizlik işçisi, ‘yetkisiz bir alana’ girdikten sonra yaşandı. Temizlik işçisinin, hayvanların barınaklarından değil, tuvaletlerin temizliğinden sorumlu olduğu belirtildi. Açıklamada “İncelemeler göre temizlik işçisi, kaplanı okşuyor ya da besliyordu. Bu iki eylem de yetkisinin dışında ve tehlikeli” denildi.
Nisan ayında bir üst mahkeme, Almanya’nın iklim koruma yasasını sıkılaştırması gerektiğine karar verdikten sonra, o zamanki hükümet 2045 yılına kadar karbon nötr olmak da dahil olmak üzere daha iddialı CO2 azaltma hedefleri belirledi. Yeni koalisyon hükümeti, kamu hizmetleri sektörü ve imalat sanayileri, binalar, ulaşım ve tarım genelinde geniş kapsamlı reformlar gerektiren iklim koruma çabalarını hızlandırma planlarını sundu.