İzmir Aliağa’da gerçekleştirilen gemi sökümünün yarattığı çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik oluşturduğu riskler bölge için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor.
Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre İzmir Aliağa’da gerçekleştirilen gemi sökümünün yarattığı çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik oluşturduğu riskler bölge için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Son olarak NAe São Paulo gemisinin Aliağa’da sökülmesine izin verilmesinin ardından İzmir halkının direnişi, geminin söküm iznini iptal ettirdi. Yaşanan gelişmelerin ardından Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Gemi Söküm Faaliyetleri Ön Değerlendirme Raporu hazırladı. Aliağa’da 403 bin 710 metrekare arazi üzerinde 22 şirketin gemi söküm tesisiyle yıllık 1 milyon 450 bin ton hurda çıkarıldığı belirtilen raporda şu ifadde yer aldı:
Aliağa’da yer alan demir çelik tesislerinin yıllık kapasitesi 11,3 milyon tondur. Gemi sökümden bu sektöre 300 bin ton hurda oranında bir sevkiyat var. Bu sayısal oran gemi sökümünün bu bölge için yeterli hurda sağlayacak bir uğraş olmadığını göstermekte. Bununla birlikte, gemi sökümünün yarattığı çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik oluşturduğu riskler bölge için ciddi bir sorun olmaya devam etmekte.
Raporda, Aliağa’da bulunan 22 tesisten 6’sının AB Geri Dönüşüm Listesine dâhil olduğu, 2 tesis ile ilgili sürecin devam ettiği açıklandı. Raporda ayrıca, 28 Ekim 2021 tarihinde güncellenen Avrupa Gemi Listesi’ne dahil edilmek için başvuran ülkelerde bulunan gemi geri dönüşüm tesislerinin listesine göre 8 tesisin yer aldığı, 9 tesisin ise başvuru aşamasında olduğu ifade edildi. Raporda İzmir Aliağa Gemi Geri Dönüşümü Sektör Analizi’nde yer alan veriler aktarıldı. Bu verilere göre; Sökülen gemi tonajının 2020 yılında yüzde 219 arttı ve 2008-2020 yılları arasında toplam 2054 gemi söküldü. Çevre Mühendisleri Odası’nın konu hakkında değerlendirmesi ise şu şekilde:
Sökülen gemilerin özellikleri ve ağırlığı değerlendirildiğinde kirletici riski ve söküm işleminin çevresel maliyeti yüksek olan gemilerin söküm işlemlerinin Avrupa’da gerçekleşmediği görülmekte.
Aydın ölmez çiçeği yok olmanın eşiğinde
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, dünyada sadece Kuşadası’nda yetişen ve 11 adet kaldığı tespit edilen Aydın ölmez çiçeğinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirterek, koruma altına alınmasını istedi. Konuyla ilgili şu ifadede bulundu:
Diğer endemik türler gibi Aydın ölmez çiçeği ile ilgili bir tür koruma eylem planının yapılması, endemik bitkinin geleceği açısından çok önemli. Eğer iki elin parmakları kadar kalan bitkiyi koruyamazsak bir tür daha yok olmuş olacak. Milli parkın da bulunduğu Samson Dağları’nda İngiliz botanikçi Davis tarafından 1960’lı yıllarda tespit edilen helichrysum heywoodianum türü Aydın ölmez çiçeği, bölgemizin endemik türlerinden biri olup, IUCN kriterlerine göre (CR) kritik düzeyde tehlike altında. Kuşadası ve Milli Park kıyılarında yoğun bir şekilde görülen diğer ölmez çiçeklerle karıştırılan Aydın ölmez çiçeği, yaklaşık 800-900 metre yükseltilerde yetişmekte. Her sapın ucunda 10-13 minik çiçekten oluşan kümeler odunlaşmış bir gövdeden yükselmekte. Bölgenin ekolojik yapısının titizlikle incelenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Sürücü, “Kuşadası ve çevresinde başta milli park olmak üzere farklı ekolojik yapıları nedeniyle zengin bitki örtüsüne sahip doğal alanlar bulunmakta. Aynı zamanda geleneksel tarımın en iyi uygulandığı yerlerden biri. Kuşadası’nda hem ekolojik alanların hem de tarımsal toprakların korunması için, bu zenginlikleri tehdit edecek ve geri dönülmez tahribat oluşturacak hiçbir faaliyete izin verilmemeli.
717 milyon maliyetle 34 dev ihale aldılar
Doğa talanları ve milyarlarca liralık ihalelerle anılan şirketlerden biri son 11 yılda milyarlık ihale aldı. Şirketin 2011-2022 döneminde kamudan aldığı ihaleleri inceleyen CHP milletvekili Murat Emir’in çalışmasına göre şirketin kamudan aldığı 19 milyar 717 milyon TL maliyetli 34 dev ihaleden yalnızca ikisinde açık ihale yöntemi kullanıldı. Birgün’den Mustafa Bildircin’in aktardığına göre; şirketin kamudan en fazla ihale alan beş şirket arasında yer alıyor. Murat Emir, dev kamu ihaleleri ve çevre felaketlerine yol açan projeleri ile tartışılan şirketin aldığı ihalelerin büyük bölümünün, “pazarlık” yöntemi ile gerçekleştirildiğini vurguladı. Pazarlık yöntemi ile gerçekleştirilen ihalelerin toplam sözleşme bedeli ise 7,7 milyar TL oldu. Emir, bu ihalelerde kamu lehine indirim oranının yüzde 18 olarak hesaplandığını söyledi.
Yabancı uyruklu vatandaşlar Antalya’da temizlik etkinliği gerçeklştirdi
Antalya'da yaşayan yabancı uyruklu vatandaşlar, 18 Eylül Dünya Temizlik Günü için bir araya geldi. Muratpaşa ilçesindeki Lara Parkı’nda buluşan, aralarında Rusya, Ukrayna, Belarus, Kırgızistan gibi ülkelerden gelip Antalya’da yaşamlarını sürdüren vatandaşların bulunduğu ekiptekiler, çöpleri temizledi. Parkın, alezlerle bir olan bölümünde de çalıların arasına sıkışmış şişe, yiyecek ambalajı, plastik ve bardak gibi kilolarca çöp topladılar. Temizlik yaptıkları Lara Parkı'nın her köşesinde çöp kutusu olduğunu fakat insanların çöplerini oturdukları bankların altına, falezlerin üzerindeki otluk alana atmalarından dolayı üzüntü duyduğunu belirten Kırgızistanlı Aksu Ulanova, 6 yıldır Antalya’da yaşadığını ve düzenli olarak temizlik etkinliğine katıldığını söyledi.