Juneau Buz Alanı’ndaki buzullar, düşünülenden daha hızlı bir şekilde eriyor.
Alaska’nın güneydoğusundaki Juneau Buz Alanı’ndaki buzullar, düşünülenden daha hızlı bir şekilde eriyor. Bu erime hızı nedeniyle bölgedeki buzulların geri dönüşü olmayan bir noktaya yakın bir zamanda ulaşabileceği öngörülüyor. İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi’nden bilim insanlarının çalışmaları, Alaska’nın başkenti Juneau’nun hemen kuzey alanında yer alan buzullardaki kaybın 2010’dan bu yana hızlandığını ortaya koydu. Buzul erimesi deniz seviyelerindeki yükselişin ve dünya çapında sahil yerleşimlerine tehdidin birincil nedenini oluşturuyor. Araştırmacılar, Juneau buzullarındaki mevcut erimenin kalıcılaştığına dikkat çekiyor. Söz konusu araştırmanın başındaki isim olan Newcastle Üniversitesi akademisyenlerinden Bethan Davies, “Buzulların incelmesi sürdükçe, buz miktarı azaldıkça daha sıcak havalar oluşuyor ve ortaya çıkan döngüsel süreç de buzulların gelecek dönemlerde yeniden büyümesini engelliyor,” yorumunda bulundu. Alaska ile Kanada’ya bağlı British Columbia eyaleti sınırında uzanan Juneau Buz Alanı’nın, 1770’e kadar dayanan kayıtlarına göre, eski buz hacminin neredeyse dörtte birini kaybettiğinin belirten araştırmacılar, mevcut hacim kaybıyla alanın ne zaman tamamen yok olacağı hakkında şimdilik bir tarih veremiyor.
Etna, güçlü şekilde lav ve kül püskürtmeye başladı
İtalya'nın güneyindeki aktif yanardağlarından Etna, güçlü şekilde lav ve kül püskürtmeye başladı. Etna’nın püskürttüğü küller yaklaşık dört beş kilometre yüksekliğe ulaştı ve güneydoğu yönünde ilerledi. İtalyan basınında yer alan haberlere göre, Sicilya Adası’nda bulunan yaklaşık 3 bin 300 metre yüksekliğindeki Etna Yanardağı'nda son birkaç gündür görülen volkanik hareketlilikte artış meydana geldi. Yanardağın özellikle ‘Voragine’ adlı kraterinde hareketlilik gözlendi. Bu kraterden güçlü şekilde lav ve kül püskürmeye başladı. Ayrıca ‘Voragine’ kraterinden ‘Yeni’ krater olarak anılan diğer kratere doğru lav akışı oldu. İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü'nün (INGV) Katanya'daki bölge ofisinin tahminlerine göre, Etna’nın püskürttüğü küller yaklaşık dört beş kilometre yüksekliğe ulaştı ve güneydoğu yönünde ilerledi. Kül bulutları dolayısıyla INGV'nin bölgeden geçen uçaklar için ‘kırmızı’ kodlu uyarı mesajı paylaştığı bildirildi. Sivil Savunma Departmanı da Etna Yanardağı’ndaki volkanik hareketlilik dolayısıyla ‘sarı’ kodlu uyarı verdi. Etna'daki kül ve lav püskürtme gibi volkanik faaliyetlerin Katanya ve çevre kentlerden de görülebildiği, ayrıca Katanya’ya kül yağdığı kaydedildi. Kıta Avrupası'nın en yüksek aktif yanardağı olma özelliği taşıyan Etna Yanardağı, son olarak Aralık 2023'te bu denli güçlü şekilde kül ve lav püskürtmüştü.
Binlerce hektarlık alan orman sınırları dışına çıkarılıyor
Artı Gerçek’ten Müzeyyen Yüce’nin haberine göre, Türkiye’de Orman Yasası’na eklenen 16. madde doğrultusunda 2018 yılından bu yana binlerce hektarlık alan orman sınırları dışına çıkarılırken, bu alanların hangi amaçla kullanılacağı hakkında da net bir bilgi verilmiyor. Bugüne kadar birçok kez uygulanan bu kararlara bir yenisi eklendi. Resmî Gazete’de yayımlanan 28 Haziran tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile, Artvin’de 9 bin, Bitlis’te 17 bin, İzmir’de 286 bin, İstanbul’da ise 181 bin 637 yani toplamda 493 bin (49 hektar) metrekarelik alan orman statüsünden çıkarıldı. Böylece 2018 yılından bu yana, yani altı yıldır aralarında İstanbul, İzmir, Antalya, Muğla, Artvin gibi illerin de olduğu çok sayıda kentte bulunan yaklaşık 4 bin hektarlık alan söz konusu madde uygulanarak orman sınırları dışına çıkarıldı. Uzmanlara göre bu alanların orman sınırları dışına çıkarılması rant faaliyetlerine hizmet ederken, aynı zamanda Anayasa’ya da aykırılık teşkil ediyor. Doğruysa buna karşı sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerin harekete geçmesi gerekir.
İzmir'de zemin her yıl 1 ile 1,5 santimetre arasında çöküyor
İzmir'de zeminin her yıl 1 ile 1,5 santimetre arasında çökmesi, deniz seviyesindeki yükselişin ortalamanın üzerine çıkmasına neden oluyor. Bu durum, Alsancak Kordon başta olmak üzere, sahil şeridindeki bölgelerin ilerideki yıllarda sular altında kalma riskini gündeme getiriyor. İzmir'in en büyük sorununun kentin çökme problemi olduğunu belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Deniz seviyesi dünyada her yıl yaklaşık 2,5 ile 3 milimetre arası yükselir. İzmir'de bu rakam 1,5 santimetrelere geliyor. Çünkü İzmir çöküyor. İzmir Basmane'den Alsancak'a kadar dolgu alanı. Dolgu alanları binaların ağırlığı da yüklendiği için yavaş yavaş çöküyor," diye konuştu. Kenti etkileyen 26 - 27 Kasım 2023'teki yağışlarda Alsancak'ta suyun yaklaşık 300 - 400 metre içeri girdiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar, "Bu bir uyarı. Çünkü bir sonraki sefere daha çok su içeri girecek. Basmane'de birkaç bin sene önce deniz kabuklarını görüyoruz. Bir zamanlar orası denizdi. Denizi ne kadar doldursanız doldurun, eğer önlem almazsanız deniz gelip alacağı yeri dolduracak. 1873 yılında kordon boyu yapılırken, en büyük dolgu yapılırken ihale şartnamesinde; 'Maksimum gelgitin, en az 1,5 metre üzerinde olacak şekilde inşa edilecek' ibaresi vardır ki, ona göre yapıldı. 1927 yılında Yanık Yurt Gazetesi'nde körfezin 50 santimetre çöktüğü yazar,“ dedi.