Akbelen Ormanı kesim tehditi altında

-
Aa
+
a
a
a

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy halkı, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmadan verilen Akbelen Ormanı kesim iznine karşı direnişlerini sürdürüyor.

Fotoğraf: İklim Haber

Akbelen’ de nöbetin başladığı 17 Temmuz’da jandarma ve kolluk gücünün orantısız müdahalesine direndikleri gerekçe gösterilerek mukavemet davası açılan yöre kadınlarının duruşması 2 Şubat 2023’e ertelendi. Milas Adliyesi önünde toplanan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri yöre halkının topraklarını savunduğu gerekçesiyle açılan davayı protesto etti. Adliye önünde okunan basın açıklamasında şöyle denildi:

Haksızca suçlanan ama cesurca yaşam alanlarını savunmaktan vazgeçmeyen İkizköy sakinleriyle birlikte olduğumuzu, meşru mücadelelerinde yanlarında durduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Anayasal haklarımıza ve yasalara dayanarak verdikleri meşru mücadelelerinde bugün de yarın da her zaman yanlarında olacağız. Bir yılı aşkın süredir Akbelen Ormanını gece gündüz çadır nöbeti tutarak koruyan, terk etmeyen İkizköylü dostlarımızla omuz omuza dayanışma içindeyiz.

“Atığımızı iyi yönetelim, kendi modamızı yaratalım.”

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Avrupa Atık Azaltım Haftası açıklamasında atığın modası geçti. Atık giysilerimizle döngüsel ekonomide değer yaratma yeni modasına uyalım, kendi modamızı yaratalım” çağrısı yaptı. Atık önleme konusunda farkındalığı artırma hedefli en büyük kampanya olan Avrupa Atık Azaltım Haftası, bu yıl 19-27 Kasım 2022 tarihlerinde “Atığın Modası Geçti” temasıyla gerçekleştiriliyor. Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu şöyle bir açıklamada bulundu:

Tekstil ve giyim sektörü yarattığı istihdam ve katma değerle devasa bir endüstriyken, moda sektörü tüketiciyi tetikler… Ancak tekstil ve giyim sektörü yaşam döngüsü boyunca her aşamada günümüzün üç acil sorunu olan çevre kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliğine etkileriyle insan ve doğa sağlığı için kritik sektör. Önce satın almada bilinçli olmalıyız. Gerekli olduğuna karar verdiğimiz, uzun ömürlü, özellikleri iyi ve sürdürülebilirlik yönetimine önem gösteren markalardan ürün seçmeliyiz. Kullanırken onarma, yenileme çok mühim. Yaka, boy değiştirmek, büyük üründen daha küçük ya da farklı ürünler çıkarmak da mümkün. Faydalı kullanım ömrünü tamamladığına karar verdiğimiz atık tekstili ise işlenmek üzere döngüsel ekonomiye kazandırmalıyız. Faydalı kullanım ömrünü tamamlamış atık ev tekstil ürünleri, giysilerimiz, aksesuarlarımız yeni üretimler için birer hammadde, diğer deyişle ulusal servetimiz. Hepsini yakınımızdaki atık toplama kutularına, belediyelerimizin toplama merkezlerine, eğer topluyorlarsa satın aldığımız yere teslim etmeliyiz. Böylece atıklarımız geri dönüşümle işlenerek döngüsel ekonomide katma değer ve istihdam yaratır. Bu süreç kişinin sürdürülebilir yaşam tarzının bir göstergesi, kendi modası. Çünkü atığın modası geçti. Yeni moda bu. Atığımızı iyi yönetelim, kendi modamızı yaratalım.

İzmir’deki barajların doluluk oranı kritik düzeyde

İstanbul’daki barajlardan sonra İzmir’de de alarm zilleri çalıyor. İzmir'in su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarından ve yer altı kaynaklarından karşılanıyor. Ancak bu yıl yeterli yağış olmadı ve kuraklık yaşandı. Bu nedenle barajlardaki su oranlarında düşüş gözlendi. Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre, özellikle İzmir'in ana içme suyu kaynağı olan ve kentin yüzde 44'lük su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı'nda geçen yıl yüzde 50 olan su seviyesi yüzde 40’a düştü. Tahtalı'daki su oranı, yüzde 41 iken, yağan yağmura rağmen barajdaki doluluk oranının düşmesi dikkat çekti. Balçova Barajı'nın geçen yıl yüzde 27 olan su seviyesi ise yüzde 22'ye düştü. Bu nedenle barajdan su alımı 1 Eylül Perşembe gününden itibaren durduruldu. DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi. İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Tehlike çanları çalıyor" diyor ve uyarıyor:

Bu kuraklık çok ciddi. Bu nedenle barajlardaki sular, kapalı ortamlardan tarlalara getirilmeli. Şehirlerde kanalizasyonda yağmur suları ayrılıp doğrudan barajlara kazandırılmalı. Yeraltı barajları yapılmalı. Devletin yeraltı sularıyla barajları kontrol altına almalı. Kurak olan yerlere, kuraklıkta yetişen bitkiler dikilmeli. Sulak olan yerlerde su ihtiyacı olan bitkiler yetiştirilmeli. Barajlarımız tamamen dolu dahi olsa dikkatli kullanmalıyız.

Kadınların Adil Üretimlerini Destekleme Projesi

Türetim Ekonomisi Derneği, Fransa'nın Ankara Büyükelçiliği desteğiyle Kadınların Adil Üretimlerini Destekleme Projesi için çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz ay İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde tanıtımı yapılan eğitim programına başvurular açıldı. Kadınların Adil Üretimlerini Destekleme Projesi’nin temel amacı, kadınları ekonomik alanda güçlendirmek ve üretim süreçlerinin adil olmasına katkıda bulunmak. Proje kapsamında kadın üreticiler, sosyal ve ekonomik olarak güçlenirken, adil ekonomi konusunda teknik bilgi ve uzmanlık edinecekler. Programının başvuruları 11 Aralık 2022 tarihine kadar devam edecek. Eğitimlere hâlihazırda üretim yapan kadınlar için hazırlanan eğitim projesi başvurularına ise Türetim Ekonomisi Derneği’nin sosyal medya hesaplarından erişilebilir.