Afyon'da nesli tükenme tehlikesindeki yedi akbaba zehirlenerek öldürüldü

-
Aa
+
a
a
a

 Afyon’da, nesli tükenme tehlikesi altında bulunan yedi kara akbabanın zehirlenme nedeniyle ölmüş şekilde bulunduğunu açıkladı.

Gezegenin Geleceği: 7 Nisan 2021
 

Gezegenin Geleceği: 7 Nisan 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Yeşil Gazete’de çıkan bir haberde Afyon Kocatepe Üniversitesi Yaban Hayatını Kurtarma Rehabilitasyon Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKUREM), Afyon’da, nesli tükenme tehlikesi altında bulunan yedi kara akbabanın zehirlenme nedeniyle ölmüş şekilde bulunduğunu açıkladı. Zehirlenmelerin, yöre halkının yırtıcı memelileri öldürmek maksadıyla attığı zehirli etlerden kaynaklandığı tahmin ediliyor. AKUREM’den yapılan açıklamada, “Bu tür vakalar ile yeniden karşılaşmamak için gerekli tedbirler alınmalı, bu olayın fail ya da failleri de bulunarak cezalandırılmalı. Doğa ve yaban hayatı insan memnuniyetine feda edilemeyecek kadar değerli, yok oluşu ise geri döndürülemeyecek kadar tehlikeli” denildi. 

İklim değişikliği mahsül kaybına neden oluyor

Avrupa Birliği üyesi 27 ülke ve İngiltere’yi kapsayan araştırmada 1961 ile 2018 yılları arasındaki tarımsal üretim verileri incelendi. Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre bu veriler kuraklık, sıcak dalgaları, sel ve kutup soğukları gibi aşırı hava olaylarıyla karşılaştırılınca iklim değişikliğinin mahsul kayıplarına yol açtığı tespit edildi. Bütün bu aşırı hava olaylarının kısmen etkisi olsa da, özellikle kuraklık ve sıcak dalgalarının mahsul üretimine etkisinin üç katına çıktığı belirlendi. Buna göre 1964 yılında %2,2 olan mahsul kayıpları 1990’larda yüzde 7,3’lere çıktı. Kuraklığın sıklaştığı ve çok daha yoğun olarak gerçekleştiği vurgulanan araştırmada, “en şiddetli olaylar orantısız bir şekilde daha da şiddetlendi” denildi. Lizbon’daki Nova Bilim ve Teknoloji Okulu’ndan Teresa Bras aşırı hava olaylarında kayıplar hangi mahsül olduğuna bağlı dedi. Rapora göre bunlar kuraklık ve aşırı sıcak dalgaları olan dönemlerde “sürekli daha büyük kayıplar” yaşanıyor ve her kuraklık yılında %3’ün de üstüne çıkıyor. Araştırmacılar kayıpların meyve, sebze ve asma gibi mahsullerin üretiminde sulama yapılmasıyla açıklanabileceğini söylüyor.

Salda'da insanların açtığı çukurlar kapanıyor

Burdur‘un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü‘nün Beyaz Adalar Bölgesi‘nde ziyaretçilerin çamur banyosu yapmak için açtığı çukurlar kapanmaya başladı. Beyaz kumu ve turkuaz mavisi suyuyla Türkiye’nin en önemli cazibe merkezleri arasında yer alan gölü ziyaret edenlerin sağlık ve güzellik sağladığı gerekçesiyle çamur banyosu yapmak üzere açtığı çukurlar, Beyaz Adalar Bölgesi’ni delik deşik etmişti. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 15 Ekim 2020’de Beyaz Adalar kısmına ziyaretçi yasağı getirdi. Burdur Valiliği de Beyaz Adalar kısmında çamur banyosu yapılmasını, kil ve çamur alınmasını yasakladı. Beyaz Adalar kısmının ziyarete kapatılmasının üzerinden geçen yaklaşık 6 aylık sürede, göl sahilindeki çamur çukurları doğanın kendi kendini yenilemesi sonucu kapanmaya başladı. Sahildeki çamur çukurlarının gözle görülür şekilde kapandığı gözlendi.

Büyük Set Resifi 2025'ten sonra hızla yok olacak

Bilim insanları, dünyanın en zengin biyoçeşitliliğe sahip alanlarından Büyük Set Resifi‘nin küresel ısınma nedeniyle 2025 yılının ardından hızla yok olmaya başlayacağını ortaya koydu. Büyük Set Resifi, birbirinden ayrı 2 bin 900 resif ve 900 adadan oluşuyor ve 344 bin 400 kilometre alanı ile dünyanın en büyük resif sistemi olarak kabul ediliyor. Zengin bir biyoçeşitliliğe sahip resif sistemi, Çin Seddi‘nden daha büyük olmasının yanı sıra, yaklaşık bin 625 balık türüne, 3 bin yumuşakçaya ve 30 farklı balina ve yunus türüne de ev sahipliği yapıyor. Ancak Avustralya Bilim Akademisi, küresel olarak 1,5 derecelik ısınma devam ederse, dünyanın en büyük mercan resif sisteminin sonunda yok olacağını ortaya koydu. Bununla birlikte araştırmacılar, doğa harikasının küçülmesini daha önce bekliyorlardı, fakat söz konusu sıcaklık artışı gerçekleşirse, resifin sadece yüzde biri kalacak. Bilim insanları, küresel ısınmayı tersine çevirmek için harekete geçmeninin Büyük Set Resifi’ni kurtarmak için tek seçenek olduğunu söyledi. 

Bu arada İngiltere, haziran ayında ev sahipliği yapacağı G7 toplantısında savunmasız ülkelerin iklim değişikliğinin kötüleşen etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için finansmanı artırmaya yönelik bir itici güç olma sözü verdi. COP26 Başkanı Alok Sharma sanal bir zirvenin kapanış oturumunda, İngiltere dışişleri bakanı Dominic Raab’ın adaptasyon finansmanını bu yaz gelişmiş ülkeler toplantısında bir öncelik haline getireceğini ve ek mali taahhütler sağlamayı amaçladığını söyledi. Sharma, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde iklim eylemlerini desteklemek için yılda 100 milyar doları seferber etme sözünü yerine getirmenin “hayati” olduğunu ve gelecekteki vaatler için “tavan değil zemin” değer olması gerektiğini söyledi.  Sharma, İngiltere’nin iklim finansmanına erişimi iyileştirmek ve finansmanı ülkelerin iklim hedefleriyle daha uyumlu hale getirmek için ada devleti Fiji ile birlikte çalışacağını söyledi. BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Mohammed, COP26’nın “uyum ve direnç konusunda büyük bir ilerleme” sağlaması gerektiğini söyledi.