Olivia Ruiz, Cali, Alain Chamfort... 2024'ün ilk albümleri

Programın açılışını Tom Poisson’un yeni albümü "Jean-Michel" ile yaptık. 2000 yılında Arnoulph grubuyla müziğe başlayan sanatçı, daha sonra bir tiyatro kumpanyasına solist olarak katılmış ve 2002’ye kadar Fransa genelinde çeşitli gösterilerde sahne almıştı. İlk albümü “Tom Poisson fait des chansons”’u 2004 yılında piyasaya sürdükten sonra 2009’da Nino Ferrer şarkılarını yeniden yorumladığı The Nino’s adlı grubu kuran Poisson, en son 2019 yılında “Se passer des visages” adlı albümü piyasaya sürmüştü. "Jean-Michel" adını verdiği yeni albümü de 26 Ocak’da aldı müzik marketlerdeki yerini ki Jean-Michel sanatçının gerçek ismi aynı zamanda.

Cargo adlı şarkısıyla seksenli yıllara damga vuran Axel Bauer’in 1991’de dünyaya gelen oğlu Jim, müzik kariyerine 2014’te başlamasının ardından 2021’de katıldığı ses yarışması The Voice’da finale kalmayı başarmıştı. Kendi adını taşıyan ilk albümünü 2022’in Nisan ayında yayınlayan genç adam, on altı parçadan oluşan bu çalışmasında Fransızca ve İngilizce sözlü şarkılara yer vermişti. Jim Bauer’in ikinci stüdyo albümü "BB98" ise, 2 Şubat’ta çıktı piyasaya. Pop & rock altyapılı bu albümde bu kez ağırlıklı olarak Fransızca parçalar bulunuyor. 

1980 yılında Carcassone’da dünyaya gelen Olivia Ruiz, kariyerine henüz on beş yaşındayken Five adlı rock grubunun solistliğini üstlenerek başlamış, 2001’de televizyon yarışması Star Academy’ye katıldıktan sonra da ilk stüdyo albümü “J’aime pas l’amour”’u 2003’te piyasaya sürmüştü. Juliette imzalı isim şarkısıyla dikkat çeken bu albümün ardından 2005’te bu kez kendi yazdığı şarkıların yanı sıra Christian Olivier, Christophe Mali ve Néry gibi isimlerle çalıştığı “La femme chocolat” adlı albümü yayınlayan Ruiz, rock ve latin müziğini aynı potada eriten bu çalışmasıyla, bir milyon barajını aşmış ve Fransa listelerinde zirveye oturmuştu. En son 2016’da "À nos corps-aimants" adlı albümü yayınlayan sanatçının, yaklaşık sekiz yıllık bir aranın ardından piyasaya çıkan yeni albümünün ismi ise “La réplique”. Elektro-pop altyapılı şarkılardan oluşan bu albümde aynı zamanda trap, reggeaton ve cumbia esintileri de hissediliyor. Albümde yer alan şarkılarda da çevre, kadına karşı şiddet ve göç gibi ciddi konuları ele almış Ruiz.

Evsizlere ya da dar gelirlilere yiyecek sağlamak için kurulan Les restos du cœur organizasyonundan ve organizasyon kapsamında her yıl, birçok sanatçının hiçbir ücret talep etmeden katılımıyla düzenlenen Les Enfoirés konserlerinden daha önceki yıllarda bahsetmiştik. Bu yıl bu konserlerin otuz beşincisi, Bordeaux kentinde düzenlendi. İçlerinde Jean-Louis Aubert, Julien Clerc, Zazie, M Pokora, Lara Fabian ve Santa gibi isimlerin de bulunduğu kırk kadar sanatçının katıldığı konserde, aktör Dany Boon ve Formula-1 pilotu Esteban Ocon da boy gösterdi. Bu yılki konserde yer alan parçalardan biri de, orijinalini Dalida'nın seslendirdiği Diane Juster, Pascal Sevran ve Serge Lebrail üçlüsünün imzasını taşıyan À ma manière idi. Şarkıyı söz konusu konserde; Lara Fabian, Zaz, Nolwenn Leroy, Zazie, Mentissa, Santa, Claire Keim ve Vitaa gibi yıldız isimler yorumladı.

Fransız popüler müziğinin en tecrübeli isimlerinden Michel Sardou, 2017’nin Ekim ayında yayınladığı "Le choix du fou" adlı albümle müziği bıraktığını ve artık yalnızca tiyatroya odaklanacağını açıklamıştı. Hayatının yaklaşık elli yılını şarkıcılığa adamış biri için elbette kolay bir karar değildi bu, hatta o dönemde yayınlanan bir programda “Bu tip sözlere genelde pek sadık kalınmaz ama işin içinde inatçı karakteriyle tanınan Sardou olunca bir kez daha düşünmek gerekir” demiştik. Ne var ki kural değişmedi ve yetmiş yedi yaşındaki sanatçı 6-7 yıllık bir aranın ardından yine sahnelere döndü. 1995 tarihli şarkısıyla aynı adı taşıyan “Je me souviens d’un adieu” (Bir elvedayı hatırlıyorum) isimli turnesine 2023’ün Ekim ayında Rouen’da start verdi Sardou. 29 Mart’taki Brest konseriyle sona erecek olan bu turne kapsamında satışa çıkan biletlerin 100.000 adedinin yalnızca sekiz saat içinde tükendiğini hatırlatalım.

1956’da Nancy’de dünyaya gelen Charlélie Couture, ilk albümü "12 chansons dans la sciure"ü 1978 yılında piyasaya sürmüştü. Şarkılarında rock, blues ve şanson gibi farklı tarzları harmanlayan sanatçı, aynı zamanda fotoğrafçılık ve plastik sanatlarla da uğraşıyor. En son 2019’da "Même pas sommeil" adlı çalışmasını piyasaya süren Couture’ün yirmi altıncı stüdyo albümü "Contre toi" ise 9 Şubat’ta aldı müzik marketlerdeki yerini. On bir şarkıdan oluşan bu oldukça kişisel albümle ilgili “Bu bir hayatın soundtrack’i” sözlerini kullanmış sanatçı. Albümün ismiyle ilgili de “Contre toi”, “Senin aksine" mi yoksa “Senin karşında" mı anlamına geliyor? Varoluşun özü de işte bu tip belirsizlikler, ona anlam veren bizim dünyayı nasıl yorumladığımızdır” demiş. 

1998’de Dünya çapında büyük yankı uyandıran Notre Dame de Paris müzikalinde üstlendiği Phoebus rolüyle ve tabii Garou ve Daniel Lavoie ile birlikte seslendirdiği Belle isimli şarkıyla şöhreti yakalayan Patrick Fiori, o günden bu yana Fransız popüler müziğinin önde gelen isimlerinden biri konumuna yükseldi. 2000’li yıllar boyunca Jean-Jacques Goldman imzalı şarkılara yer verdiği albümlerle dikkat çeken 1969 doğumlu sanatçı, en son 2020’de "Un air de famille" adlı albümü yayınlamış, bunun yanı sıra 2015 ve 2022 tarihli "Corsu Mezu Mezu" isimli albümlerde, Korsika müziğinin en önemli temsilcilerini bir araya getirmişti. Şubat ayında piyasaya çıkan yeni albümü “Le chant est libre”’deki tüm besteleri daha önce de çalıştığı Patrick Hampartzoumian’a emanet eden Fiori, şarkı sözlerini ise Slimane ve Ycare gibi meslektaşlarıyla birlikte kaleme almış. 

İlk albümünü 2000 yılında piyasaya süren 1975 Paris doğumlu Raphaël, bu çalışmasıyla fazla dikkat çekmese de 2003’te yayınladığı “La réalité” adlı albüm sayesinde adını geniş kitlelere duyurmayı başarmıştı. O günden bu yana müzik alanındaki çalışmalarına düzenli olarak devam eden sanatçı, aynı zamanda kaleme aldığı kitaplar ve çektiği kısa filmler ve video kliplerle de sanatın farklı alanlarına el atmaktan geri kalmadı. Raphaël’in onuncu stüdyo albümü "Une autre vie", 8 Mart’ta aldı müzik marketlerdeki yerini. "Une autre vie", Başka Bir Hayat anlamına geliyor, bununla birlikte sanatçı bu albümde başka bir sound da deniyor ve alışa geldiğimiz romantik parçalarının yanına insanda dans etme isteği yaratan hareketli parçalar da ekliyor. Bunun yanı sıra albümdeki şarkılarda aşk, mutluluk ve yaz hatıraları gibi temaları işliyor. 

1968’de Perpignan’da dünyaya gelen Bruno Caliciuri ya da sahne adıyla Cali, müzik kariyerine 1995’te Indy isimli rock grubuyla başlamasının ardında ilk stüdyo albümü "L’amour parfait"yi 2003’te yayınlamış ve dört yüz binin üzerinde bir satış rakamına ulaşan bu albüm sayesinde şöhreti yakalamıştı. O günden bu yana altı kez Victoire de la Musique ödülüne layık görülen sanatçıda bu ilk albümün hâlâ özel bir yeri olacak ki, "L’amour parfait"nin yirminci yılını söz konusu albümdeki şarkıları çeşitli meslektaşlarıyla birlikte farklı düzenlemelerle seslendirdiği bir düetler albümüyle kutladı Cali. Albümde ona eşlik eden sanatçılar arasında ise Francis Cabrel, Calogero, Dominique A, Olivia Ruiz, Adamo ve Ibrahim Maalouf gibi ünlü isimler yer alıyor. Cali'nin albümü 15 Mart’ta piyasaya çıkmıştı, Şubat ayında ise bu kez Fildişi Sahili asıllı reggae müzisyeni Tiken Jah Fakoly, en sevilen şarkılarının akustik versiyonlarına yer aldığı bir "Best Of" albümü yayınladı. Albümdeki bazı şarkıları da Naâman, Bernard Lavilliers ve M gibi meslektaşlarıyla birlikte seslendirmiş o da. 

1986’da Marsilya’da dünyaya gelen Nazim Khaled, Saint-Étienne konservatuvarında eğitim aldıktan sonra Ben L’Oncle Seul, Cali ve Goran Bregovic gibi isimlerin konserlerinde açılış sanatçısı olarak boy göstermiş, bunun ardından da Amir’in, o yıl Fransa’yı Eurovision’da temsil eden J’ai cherché adlı parçanın da bulunduğu 2016 tarihli albümündeki çoğu şarkının söz ve müziğine imza atmıştı. İlerleyen dönemde Kendji Girac, Florent Pagny, Claudio Capéo ve Chimène Badi gibi isimlerle de çalışan Nazim, bu yıl iddialı bir projeye soyundu ve yılın her günü dijital platformlar üzerinden yeni bir şarkı yayınlayacağını duyurdu. Bunun bir benzerinin daha olup olmadığını bilmiyoruz ama sanatçının bu kapsamda bugüne dek doksan kadar parçası yayınlandı.

1979’da sözleri Serge Gainsbourg imzalı Manureva ile büyük bir çıkış yapan Alain Chamfort, o tarihten bu yana yayınladığı albümlerde de fırtınalar koparmasa da hep belirli bir seviyenin üzerinde kalmayı başardı. Chamfort’un on altıncı stüdyo albümü "L’impermanence", müzik marketlerdeki yerini 22 Mart’ta aldı. Sanatçı, bunun aynı zamanda son albümü olduğunu açıkladı fakat Chamfort müziği bırakmıyor, yalnızca albüm formatının günümüzde artık gereksiz hale geldiğini düşündüğünden bir daha bu tarz bir çalışma yayınlamayacağını belirtiyor. Başka bir deyişle, sanatçı müziğe, single ya da EP formatındaki çalışmalarıyla devam edecek. Bu son albümündeki şarkı sözleri için Pierre-Dominique Burgaud’dan destek almış Chamfort. Besteler ise çoğunlukla kendi imzasını taşısa da, Whisky Glace isimli parçanın bestesini elektronik müziğin önde gelen isimlerinden Sébastien Tellier ile birlikte gerçekleştirmiş tecrübeli sanatçı.