2024 yılı boyunca Fransız müzik piyasasında yaşanan gelişmelere yer verdiğimiz bu haftaki programımızda, yılın ses getiren albümlerinden seçtiğimiz parçaları dinledik.
Programın açılışını, Clara Luciani’nin yeni albümünden çıkan ilk single olan Tout pour moi ile yaptık. “Mon sang” adını taşıyan bu albümü, geçen yıl dünyaya gelen oğluna adamıştı sanatçı, bu şarkıda da ona “Bilmiyorum tarih hatırlayacak mı görünüşünü ya da adını, bir kitap mı yazacaksın yoksa bir opera mı, ama sen her şeysin benim için” sözleriyle sesleniyordu.
Clara Luciani, 2018’de, ilk albümü "Sainte-Victoire"la göz kamaştırıcı bir çıkışa imza atmıştı, 2024’te bu tip bir başarıyı yakalayan isimler arasında ilk akla gelenlerden biri ise Pierre Garnier. Bu yılın Şubat ayında televizyonda yayınlanan ses yarışması Star Academy’yi birincilikle tamamlayan 2002 doğumlu sanatçı, bundan birkaç gün sonra ilk single’ı Ceux qu’on était’yi piyasaya sürmüş ve şarkı 24 saatten kısa bir süre içinde satış listelerinin zirvesine tırmanmıştı. Gitar, piyano ve bateri çalmayı kendi kendine öğrenen Garnier, İngiliz ve Amerika pop müziğinden hoşlandığını belirtiyor. Bunun yanı sıra Led Zeppelin ve Guns'n’Roses gibi rock gruplarını dinleyerek büyüdüğünü ifade ediyor. Pierre Garnier’nin ilk albümü “Chaque Seconde”, bu yılın Haziran ayında aldı müzik marketlerdeki yerini ve kısa sürede Fransa, Belçika ve İsviçre listelerinin bir numarasına oturdu.
Yayınladıkları albümler kadar özel hayatlarıyla da gündeme gelen sanatçılar da vardı yine bu yıl. Bunlardan biri de, Nisan ayında yaşadıklarıyla hayranlarını bir hayli endişelendiren Kendji Girac’tı hiç şüphesiz. 22 Nisan sabahı, 1996 doğumlu sanatçının, göğsüne isabet eden bir kuşunla yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı haberi önce haber ajanslarına, sonrasında da sosyal medyaya düştü. İlk başlarda Kendji'nin hayati tehlikesinin de bulunduğu ifade edilse de kısa sürede durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Olayla ilgili verdiği ifadede, intihar taklidi yaparken yanlışlıkla kendini vurduğunu belirten genç sanatçının bu eylemi, kendisini terk etmeyi düşünen sevgilisini bundan vazgeçirmek için yaptığı konuşulmaya başlandı ve en nihayetinde savcılık davayı kapadı, olay da böylece gündemden düştü. Tüm bu yaşananların ardından bu yılın Ekim ayında, "Vivre" (Yaşamak) adını taşıyan yeni albümünü piyasaya sürdü Kendji Girac. Sözleri Vianney, Ycare ve Louane, besteleri ise Renaud Rebillaud ve Vianney imzalı on bir parçadan oluşan bu albüm, yayınlandığı ilk hafta, Fransa listelerinin dördüncü sırasına tırmanmayı başardı. Albümden çıkan ilk single olan Si seulement’da da: “Sahnede bıraktım gülümsememi, gemisi olmayan terk edilmiş bir kaptan gibiyim, özür dilerim kendimi yok etmeyi seçtiysem, bu imparatorluğuma zarar verme riski taşısa bile. Keşke bilseydim sana nasıl söyleyeceğimi, derime yazmak zorunda kalmadan, keşke bilseydim sana nasıl bahsedeceğimi, fotoğrafı mahvetme korkusu olmadan” sözleriyle belki de yakın zamanda yaşadıklarını anlatıyordu sanatçı.
1996’da, İsviçre’nin Cenevre kentinde dünyaya gelen Stéphane, burada müzik alanında eğitim görmesinin ardından 2021’de, Douleur adlı single’ı yayınlamış ve bu sayede kendine sık sık Fransa ve Kanada radyolarında yer bulmayı başarmıştı. 2022 yılı boyunca Vianney, Florent Pagny ve Jérémy Frérot gibi isimlerin konserleri öncesinde sahne alan genç kadın, aşk temalı şarkılardan oluşan ilk albümü “Madame”ı da 2023 başında piyasaya sürdü. Çok fazla ses getirmeyen bu albümün ardından bir turneye çıkan sanatçının ikinci stüdyo albümü “La prison des Amoureuses Malheureuses” (Mutsuz Âşıklar Hapishanesi) ise bu yılın Eylül ayında aldı müzik marketlerdeki yerini. Pop-rock altyapılı bu albümden çıkan ilk single olan Ma chérie de yaz ayları boyunca radyolarda sık sık çalınarak ve Youtube’da iki milyonun üzerinde bir görüntülenme sayısına ulaşarak Stéphane’ın isminin daha geniş kitlelerce tanınmasına olanak sağladı.
2024’e damga vuran olaylardan biri de Ağustos ayında Paris’te gerçekleştirilen Yaz Olimpiyatlarının açılış töreniydi. Aya Nakamura, Lady Gaga, Juliette Armanet ve Céline Dion gibi yıldız isimlerin sahne aldığı bu seremonide en fazla konuşulan performans ise hiç şüphesiz Philippe Katerine’e aitti. Törenin sanat yönetmeni Thomas Jolly’nin, Yunan mitolojisinden figürlerin tanrı Dionysos'u çevrelediği bir ziyafetin tasviri olarak nitelediği ancak kimileri tarafından İsa’nın Son Akşam Yemeği’ne benzetilen bir mizansende, tamamen maviye boyanmış ve yarı çıplak bir halde Nu adlı parçasını seslendiren sanatçı, söz konusu şovun farklı kesimlerden gördüğü tepki üzerine insanları şoke ettiği için özür dilemek ve niyetinin kimseyi incitmemek olduğunu belirtmek zorunda kalacaktı. Sanatçı kendini: “ Eğer çıplak kalsaydık savaşlar olur muydu? Bunun cevabı hayır zira çıplakken bir silahı saklamak mümkün olmaz” sözleriyle savunurken Ağustos sonuna doğru, sunuculuk görevi üstlendiği France Inter radyosundaki ilk sabah programında, şarkıyı çıplak bir şekilde seslendirerek birkaç hafta önceki duruşundan taviz vermediğini gösterecekti. Tüm bu yaşananların ardından yeni stüdyo albümü “Zouzou” yu da 8 Kasım’da yayınladı Philippe Katerine. Aile ve geçip giden zaman gibi temaları işlediği bu çalışmasını, en kişisel albümlerinden biri olarak nitelendiriyor sanatçı.
Şu ana dek genellikle 2024’te çıkış yapan genç sanatçılardan bahsettik ama Fransız popüler müziğinin tecrübeli isimleri de bu yıl birbirinden başarılı albümler yayınladılar. Bunlar arasında ilk göze çarpanlar, kariyerinin kırkıncı stüdyo albümü “Amigos”ta meslektaşlarının imzasını taşıyan şarkıların yanı sıra rock’n’roll klasiklerini de başarıyla yorumlayan Eddy Mitchell, The Limiñanas grubuyla çalıştığı “Pick Up” adlı albümle artık seksen beş yaşında gelse de kendini yenilemekten hiç sakınmadığını bir kez daha gösteren Brigitte Fontaine ve umut dolu şarkılara yer verdiği “Rêveur, rêveur” adlı albümle kızı Anna ve oğlu Matthieu’nün de katkılarıyla bizi rüyalar âlemine götüren Louis Chedid’i saymak mümkün. Tüm bu sanatçıların yanı sıra bu yıl altmışların ilk yarısına damga vuran yé-yé akımının birçok temsilcisi de sekseninci yaşını kutladı. Bu isimler arasında da Sylvie Vartan, Michel Polnareff, Guy Mardel, Dave, Nicoletta, Antoine, Robert Charlebois ve Alain Souchon’u sayabiliriz. Bu yıl sekenler kulübüne katılan bir diğer isim de Québec’ten çıkan sıra dışı yıldızlarından Diane Dufresne’di. Aynı zamanda oyunculuk ve ressamlık da yapan ve çılgın sahne kostümleriyle tanınan sanatçı, sekseninci yaşını yeni bir albümle kutladı. “État de siege” adlı bu albümde, Québec’li bir başka efsanevi müzisyen, Michel Cusson imzalı bestelere yer verdi Dufresne.
Bu yıl aramızdan ayrılan sanatçılara gelince; yé-yé akımının en büyük yıldızlarından, sadece Fransa’da değil tüm dünyada bir ikona dönüşen Françoise Hardy, 11 Haziran’da hayata veda etti. Bu yılın başında Sedat Nemli ile birlikte, Hardy’nin sekseninci yaşı için hazırladığımız programda, bunun bu kadar kısa süre sonra bir anma programına dönüşeceği aklımıza gelmemişti ne yazık ki. Les neiges du Kilimandjaro ve La plage aux romantiques gibi parçalarıyla tanınan ve Mart ayında sekseninci yaşını kutlayan Pascal Danel de bu yıl aramızdan ayrılanlar arasındaydı. Altmışlı yılların unutulmaz isimlerinden biri olan usta sanatçı, 25 Temmuz’da veda etti hayata. Yetmişlerin deneysel rock akımının temsilcilerinden Catherine Ribeiro da bu yıl 82 yaşında hayata veda etti. Özellikle Les Alpes grubuyla birlikte yaptığı çalışmalarla tanınan sanatçı 23 Ağustos’ta aramızdan ayrıldı. Un peu plus haut, un peu plus loin ve Le petit roi gibi şarkılarıyla tanınan Montreal doğumlu besteci-söz yazarı, yorumcu Jean-Pierre Ferland ise Nisan ayında yaşamını yitirdi. 1934 doğumlu sanatçının ardından bir anma mesajı yayınlayan isimler arasında Céline Dion, Roch Voisine ve Kanada başbakanı Justin Trudeau da vardı. Son olarak 18 Kasım’da da, Edith Piaf’ın Non je ne regrette rien ve Mon Dieu gibi şarkılarının bestesine imza atan ve ilerleyen dönemde kendisi de birçok albüm yayınlayan Charles Dumont, doksan beş yaşında hayata veda etti. Biz de önce Françoise Hardy’den, Ocak ayındaki programda da bahsettiğimiz Michel Jonasz & Gabriel Yared dönemine ait bir parça dinledik. Que tu m’enterres (1980) adlı parçada: “Ben gidiyorum, sen gidiyorsun, ama biliyorum ki bir gün bir yerde, bir sokakta ya da bir garda, buluşulacağız tekrar, dün olduğu gibi, yaşlanacağız birlikte, umuyorum” diyordu Hardy. Charles Dumont ise, 2009 tarihli Ma Star Academy adlı parçasında, müzisyenlerin Star Academy tarzı televizyon ses yarışma programları var olmadan önce kariyerlerine nasıl başladıklarını, kendi anıları eşliğinde anlatıyordu bize.
Yıl boyunca Fransız Öpücüğü’nde, ağırlıklı olarak Fransa’da variété française olarak adlandırılan pop ya da pop-rock türündeki albümlerden bahsetsek de, satış rakamlarına baktığımızda son birkaç senede olduğu gibi zirvede yine rap müzik albümleri yer alıyor. Söz konusu albümlerdeki şarkıların altyapısı da aslında rap’ten ziyade R’n’B ile rap’in bir karşımı, adeta hibrid bir tür. Bununla birlikte yılın ilk altı ayının en çok satan albümleri listesinde ilk on sırada PLK, Werenoi, Jul, Dadju, Gazo ve Tiakola gibi rap müzisyenlerinin ismini görmek mümkün. Haftalık sıralamalarda ise rap müzisyenlerini geride bırakabilen yegâne sanatçı veya topluluklar da Julien Doré, Mylene Farmer, Indochine ve Les Enfoirés... Kariyerine 2018 yılında başlayan 1997 Montpellier doğumlu rap müzisyeni Pierrot Carbonne ya da sahne adıyla Carbonne da yılın dikkat çeken rap müzisyenlerinden biri. Sanatçının Latin dokunuşları da içeren Imagine adlı parçası, Youtube’da otuz iki milyonun üzerine bir görüntülenme sayısına ulaştı. 1992 doğumlu Jean-Luc Monteagudo ya da sahne adıyla Jeck ise, pop-rock altyapılı ilk stüdyo albümünde yer alan ve rap müzik esintileri de taşıyan parçası Immortel’de, sürekli zirvede yer almak için durmaksızın çalışan, yaşarken kendini ölümsüz zanneden ama hayatını işi için feda ettikten sonra yorgun ve bitkin bir halde ölüp giden insanlardan bahsediyor bize.
Fransız popunun üretken isimlerinden Julien Doré, Kasım ayında piyasaya çıkan "Imposteur" adlı albümünde artık birer klasik haline gelmiş on yedi parçayı gerçek yorumcularını pek de taklit etmeden, son derece özgün bir şekilde yeniden kaydetmişti. Bu parçalardan biri de Images grubunun 1986 tarihli Les Démons de minuit adlı şarkısıydı. Disko akımının tüm dünyayı sardığı bir dönemde ilk önce İngilizce sözlerle Love Emotion Tonight adıyla kaydedilen parça, bu versiyon fazla dikkat çekmeyince Richard Seff’in yazdığı sözlerle bu kez Fransızca olarak piyasaya çıkmış ve o yaza damgasını vurarak yılın en çok satılan 45’liği unvanını elde etmişti. Yayınlandığı dönemde tam on üç hafta ünlü Top 50 listesinin zirvesinde yer alan parça, günümüzde hâlâ Fransa’daki partilerin ve çeşitli eğlence organizasyonlarının vazgeçilmezlerinden biri olmayı sürdürüyor.
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Clara Luciani | Tout pour moi | Mon sang | 3:34 |
Pierre Garnier | Ceux qu'on était | Chaque seconde | 2:54 |
Kendji Girac | Si seulement... | Vivre... | 2:57 |
Stéphane | Ma chérie | La prison des amoureuses malheureuses | 3:01 |
Dua Lipa & Pierre de Maere | These walls | These walls | 3:37 |
Philippe Katerine | Nu | Zouzou | 2:26 |
Diane Dufresne | Vol de nuit | État de siège | 5:32 |
Françoise Hardy | Que tu m'enterres | Gin Tonic | 4:06 |
Charles Dumont | Ma Star Academy | Je t'invite | 3:23 |
Carbonne | Imagine | Imagine | 2:45 |
Jeck | Immortel | Moi c'est Jeck | 2:56 |
Julien Doré | Les démons de minuit | IMPOSTEUR | 3:28 |