9 Eylül gecesi ODTÜ Kampüsü'nün içindeki ormanlık alanda bulunan 12 bini aşkın ağaç, kampüsün içinden geçecek yol projesi için katledildi. Ekonomi & Ekoloji'de bu hafta, iklim ve enerji uzmanı Önder Algedik'le ODTÜ Ormanı katliamını konuştuk.
ODTÜ Mezunları Derneği'nin 16 Eylül Cumartesi günü yapılacak forum ve basın toplantısı için mezunlara yaptığı çağrı ve duyuru şu şekilde:
Değerli ODTÜ Mezunları,
8 Eylül'de basına yansıyan ODTÜ Rektörlüğü ve Büyükşehir Belediyesi arasında yapılması kararlaştırılan protokol ile ilgili haberlerin ardından, 9 Eylül akşam saatlerinde ODTÜ A7 kapısından kolluk kuvvetleri ve TOMA’lar eşliğinde kampüsümüze giren dozerler; bir gece içinde 4.5 km'lik bir orman şeridini yok etmiştir.
ODTÜ Mezunları Derneği olarak, ormanımızın katledilmeye başlandığı akşam saatlerinden itibaren kampüste neler yapıldığına şahit olduk. Orman alanı dümdüz edilerek, ağaçlar kamyonlar arkasında bilinmeyen bir yerlere taşındı. Görüntü almak isteyen, ne yapıldığını anlamaya çalışan öğrenciler, akademisyenler, mezunlar ise kim olduğu belirsiz kişilerce alandan uzaklaştırılmaya çalışıldı. İlk andan itibaren kamuoyu oluşturmak adına çalışmalar yaptık. Üyelerimizi bilgilendirdik, araziden canlı yayın yaptık, ulaşabildiğimiz medya kanalları ile Ankara milletvekilleri ile irtibata geçtik.
İlerleyen saatlerde, ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisleri'nde buluşarak gece boyunca neler yapabileceğimizi tartıştık. Bu tartışmaların sonucu olarak ertesi gün iki forum yapıldı. ODTÜ A7 kapısında öğrenciler ve çağrıcısı olduğumuz YeşilAnkara Platformu ile basın açıklaması gerçekleştirildi.
Aynı gün ODTÜ Bileşenleri ile Kırsal Çevre Derneği tarafından yapılan arazi incelemesinde; basına yansıtılandan çok daha vahim bir tablo ile karşı karşıya kaldığımız ortaya çıktı. Ön rapordaki bulgulara göre;“1- Açılan yol genişliği 38 metre değil, 90-100 metre genişlikte orman arazisi açılmış, plana bile aykırı iş yapılmıştır.
2- ODTÜ ormanı bölünmüş, 270 metre orman bandı orman ekosisteminin dışına çıkartılmış.
3- Toplam orman talanı 45 hektar, bütünlüğü bozulan orman alanı ise en az 90 hektardır.
4- Ormanda kamyonların geçişi için fazladan servis yollarının açıldığı tespit edilmiştir.
5- İlgili kurumların hepsinin görevlerini yerine getirmediği görülmektedir.”
Üstüne üstlük, başlanan yolun Bilkent Şehir Hastanesi ulaşımına doğrudan bir katkısı olmadığı, yolun güney hattında açıldığı görülmüştür. Yol, İncek bölgesinde yapılan lüks konutlara çıkmaktadır. Bilkent bölgesine toplu taşıma altyapısı iyileştirilerek ulaşımın rahatlatılabilmesi sağlanabilecekken, ormanın katledilerek yeni bir yol yapılması hiçbir şekilde kamunun yararına olamaz!
ODTÜ Mezunları Derneği Yönetim Kurulu göreve başladığı 2016 Haziran ayından bu yana bulunduğu her ortamda arazi bütünlüğünün önemine dikkat çekmiştir. Beklenen yol projesi ile ilgili neler yapılması gerektiğini tartışmış ve tartıştırmaya çalışmıştır. 2013 yılında yaşadığımız ağaç katliamından edindiği deneyim ile tüm ODTÜ Bileşenlerini bu konuda uyarmıştır. Yine burada yapılan hataların tekrarlanmaması için olağanüstü çaba harcamış, ne yazık ki bu çabalar zaman zaman anlaşılamamış ya da yanlış anlaşılmıştır.
ODTÜ ormanlarına yapılan saldırı, sadece özerk ve demokratik üniversite mücadelemize saldırı değil tüm Ankara'ya ve ülkemiz değerlerine yapılan bir saldırıdır. Ağaçlar katledilerek inşa edilen yollar Ankara'da yaratılan yeni rant alanlarına çıkmaktadır. Şehir Hastanesine rahat ulaşımın sağlanması popüler bir söylemden öteye geçemez. Zira bahsi geçen Şehir Hastanesi'ne Sağlık Bakanlığı tarafından “25 yıl boyunca yıllık 340.6 milyon TL kira ödeneceği ve hastaneye yüzde 70 doluluk garantisi verildiği, bir bu kadar da, otoparktan kafeteryaya tüm gelir getirici hizmetler ile birlikte sağlık hizmetlerini de kapsayan 19 farklı kalem için hizmet bedeli ödeneceği” basına yansımıştır. Başkente yakışır bir toplu taşıma sisteminin yapıl(a)madığı şehrimizde, yeni yollar özel araç kullanımını özendirmekte, hava ve gürültü kirliliğine, sellere sebep olmaktadır. Çocuklarımız sokakta oyun oynamanın ne demek olduğunu bilemeden büyümektedir.Bu süreçte, Protokolün içeriği konusunda bilgimiz ODTÜ Rektörlüğü'nün, Büyükşehir Belediyesi'nin ve Ankara Valiliği'nin yaptığı açıklamalarla sınırlı kalmıştır. Derneğimiz, protokolü resmi yazı ile Rektörlükten talep etmiştir. Yapılan toplumsal baskılar sonucu, protokolün içeriği, Rektörlük tarafından olmasa da,12 Eylül Salı akşamı Ankara Valiliği tarafından açıklanmıştır.
(http://www.ankara.gov.tr/odtu-teknokent-kavsagi-ile-1071-ma…)
Protokol maddeleri ile daha önce taraflarca yapılan açıklamalar arasındaki çelişkili noktalar kaygı vericidir. 9 Eylül gece saatlerinde yapılan saldırı da bu endişeleri doğrulamaktadır. Ormanın bir parçası olan ağaçları dozerlerle katlettikleri bölüm, protokolde anlaşmaya varılan yol alanından çok daha geniştir. Protokol eki şemalar dışında, arazide yapılan herhangi bir etüt çalışması ne basına yansımış ne de konu ile ilgili ODTÜ Bileşenlerine bilgi verilmiştir. Hukuki gerekliliklerin yerine getirildiğine dair de elimizde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.Değerli Mezunlarımız,
Bir gecede, sayısı 12 bini aştığı tahmin edilen ağacın bulunduğu orman alanını dümdüz ettiler; ama bu süreç bitmedi. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada “işbirliğinin artacağı ve Eymir'in rekreasyonu için birlikte çalışılacağına” dair ifadeler yer almaktadır. Bu ifadelerin ne anlama geldiğini hepimiz az ya da çok tahmin edebiliriz. Bu sürecin varacağı nokta bizim ne kadar bir arada durabildiğimize bugünden neleri örgütleyebileceğimize bağlıdır.
Tüm ODTÜ Mezunlarını, hepimizi derinden üzen ve ilgilendiren bu acil gündemi konuşmak üzere 16 Eylül 2017 Cumartesi günü mümkünse işlerinizi ertelemeye ve 14.00’da Derneğimiz Vişnelik Tesislerinde yapılacak olan Mezun Forumumuza katılmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla,
ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ