Eleştirinin varlığı

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Haftanın Kitabı'nda Ceyhan Usanmaz, Orhan Koçak'ın Virgül Yazıları ve Romanın Kaygısı kitaplarına yakından bakıyor.

Orhan Koçak
Orhan Koçak

1997-2010 yılları arasında –çoğunlukla aylık olarak– kesintisiz yayımlanan Virgül dergisi, Türkiye'de kitap eleştirisinin ilk akla gelen odaklarındandı. Uzunca bir süre, derginin mutfağında çeşitli aşamalarında bulunmuş biri olarak, dergiye dair daha fazla cümle yazmam, objektif bakış açısını korumayı güçleştireceği için, derginin, en az şimdi benim yapmaya çalıştığım kadar mesafeli –hatta soğuk– kaleme alınan "editörden" yazılarının ilkinden bir alıntı daha doğru olacaktır: “Virgül’ü şöyle tanımlamak isteriz: Okunmuş gazetelerle birlikte atılmayacak bir kitap dergisi. Günü geçtikten sonra da okunacağını varsaydığımız bir dergi. Niçin çıkarıyoruz Virgül’ü? Okura yol göstermekten çok, kitaba bir eleştirel bağlam kazandırmak için. Bu ülkede başka kitap dergileri de olduğu halde, bazı önemli yayınların yeterince tartışılmadan özel kitaplıkların dilsiz dünyasında kaybolduğunu gördük, hep görüyoruz. Çoğu zaman gözden kaçan şey, o kitabın kendi türünden ya da farklı türlerden kitaplarla ilişkisi oluyor. Oysa anlamın ve anlamanın ilk koşulu, bağlamın bilinmesidir.”

1

"Günü geçtikten sonra" da okunma konusunda dergiler, maalesef kitaplar kadar şanslı değil. Dolayısıyla, Virgül'ün ilk sayısından itibaren genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş olan Orhan Koçak'ın Virgül'deki yazılarının bir kitapta bir araya getirilmesi; derginin hatırlanması açısından da bir şans olarak değerlendirilebilir pekâlâ. Başta şiir olmak üzere, önemli edebiyat eleştirmenlerinden kabul edilen Orhan Koçak'ın yazılarını bir bütün halinde okuma imkânının nasıl bir şans olduğunu dile getirmeye bilmiyorum gerek var mı! Bu konuda akla gelebilecek çekince ise, elimizdekilerin birer dergi yazısı olması olabilir. Uzunca bir zaman aralığında, belki o dönemin gündemiyle yazılmış ya zılar olarak değerlendirilebilirler; diğer bir deyişle, anlamak için bağlam, kolaylıkla çözülemeyebilir. Ancak Orhan Koçak'ın Virgül Yazıları kitabıyla neredeyse eşzamanlı olarak yayımlanan bir başka kitabı, bu çekinceyi bertaraf edebilecek iyi bir örnek. 

Orhan Koçak'ın Romanın Kaygısı kitabında bir araya getirilen denemeleri de, ilkin bir kitabın parçaları olarak tasarlanmamışlar. Birikim ve Notos dergilerinde ve daha çok da K24 platformunda yayımlamış "dergi yazıları" olmakla birlikte, zamanla bir ortak paydada bir araya gelmişler. "Yazdıkça hep belli bir soruna doğru çekildiğimi hissettim,” diyor Orhan Koçak; “Sonra bu sorun dikkatime el koymaya başladı ve artık başka kitapları da bu gözle okur oldum, sundukları zenginliklerin önemlice bir kısmını kaçırmak pahasına. Sakatlanma hemen fark edilecektir: daha erken tarihli denemelerde neredeyse rastlantısal olarak yüz yüze kalınmış bir sorun, başka birçok sorunun arasındaki bir sorun, sonraki yazılarda ‘eleştirmenin kıymetlisi’ haline gelerek başka sorunları boğmaya veya görüş alanı dışına itmeye başlıyor. Okuyup etkilendiğim bu kitapların ortak noktası belirli bir kaygıydı, bazen alttan alta sürüp giden bazen de görünür bir ‘telaş’ veya ‘mecburiyet hissi’ biçiminde romancıyı/öykücüyü yakalayan bir sıkıntı. Aşağıdaki denemelerin bazılarında şöyle tanımlamaya çalışmıştım: romancıdan çok önce oraya varıp da onu orada çoktan şekillenmiş (denilirse ‘paketlenmiş’) olarak bekleyen bir konuyla uğraşma ihtiyacı, zorunluluğu, zorlanması.”

2

Hem Virgül Yazıları'ndaki hem de Romanın Kaygısı'ndaki yazıların ortak paydası da, Türkiye'de olup olmadığı hep tartışılan eleştirinin varlığı...

 

Orhan Koçak

Virgül Yazıları

Everest Yayınları, 2023, 526 s.

Orhan Koçak

Romanın Kaygısı

Metis Yayıncılık, 2023, 232 s.