Brezilya’daki şiddet olaylarının kökleri Bolsonaro'nun doğaya karşı savaşında aranmalı

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Brezilya’da çıkan olaylar üzerine Jonathan Watts tarafından kaleme alınan ve 10.01.2023 tarihinde The Guardian’da yayımlanan yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.

Michael Dantas/AFP/Getty Images
Michael Dantas/AFP/Getty Images

Huzursuzluk, Başkan Lula'nın Amazon'u sömüren çıkar gruplarına tehdit niteliğindeki iddialı çevre planlarını açıklamasının ardından geldi. Pazar günü Brezilya'daki güç merkezlerini kasıp kavuran uydurma kargaşa, en azından kısmen doğaya karşı savaşın bir başka cephesi olarak görülmeli.

Bir hafta önce yeni başkan Luiz Inácio Lula da Silva, yemin töreninde dünyanın tartışmasız en iddialı çevre programını açıklamıştı. O ve Çevre Bakanı Marina Silva, Amazon'da sıfır ormansızlaşma, Brezilya'nın biyomlarına yönelik işgallere son verme ve Yerli halkların ulusal karar alma süreçlerine daha fazla katılım sağlama sözü verdi. Bunlar, tarihsel olarak destansı büyüklükte değişikliklerdir. 500 yıl önce ilk Avrupalıların işgalinden bu yana, Brezilya ekonomisi yaban hayatın yok edilmesi ve yerli halkın boyunduruk altına alınması üzerine inşa edilmiştir.

Bu, eski (çoğunlukla beyaz) elitleri ve de aynı zamanda doğa koruma alanlarında ve Yerli topraklarında arazi gaspı ve altın madenciliği gibi yasa dışı faaliyetlere bağımlı olan grupları tehdit etti. Kargaşa çok önceden organize edildi, ciddi parayla desteklendi ve toplum içinde örgütlenmesi (barikatlar ve sosyal ağ mesajları şeklinde) güvenlik güçlerindeki eski cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro'nun sempatizanları tarafından bariz bir şekilde görmezden gelindi.

Brezilya cumhurbaşkanı saldırıdan sonraki ilk yorumlarında, yıkıma yasadışı madencilerin, kerestecilerin ve "kötücül tarım işletmelerinin" karışmış olabileceğini öne sürdü. Bu henüz kanıtlanmadı, ancak yağmur ormanlarını ve diğer biyomları koruma planlarının Amazon'da “kovana çomak soktuğundan” şüphe yok.

Son iki aydır, Bolsonarista protestocularından oluşan çeteler, ülke çapındaki askerî üslerin dışında kamp kurdu. Yeşil ulusal bayrakları, sarı formaları ve cumhurbaşkanlığı seçiminin hileli olduğunu iddia eden ve orduyu müdahaleye çağıran pankartlarıyla tanıdık bir manzara hâline geldiler. Sayıları zamanla azaldı ve askerler dahil çoğu insan onları görmezden geldi. Garip bir şekilde, yiyecek tedariğiyle ve yağmur mevsimi fırtınalarından korunmak için çadırlarla oldukça iyi bir şekilde desteklenmeye devam edildiler. Kaybedenler genelde böyle desteklenmezler.

Hafta sonu Brasília'da yaşanan kaos dalgası, bu hareketin bir tırmanışıydı. En azından şimdilik, federal polis tarafından bastırıldı ve 1.500'den fazla kişi tutuklandı, protesto kampları dağıtıldı ve otobüslere el konuldu.

Polis tarafından serbest bırakılan ilk 70 kadar tutuklu isim arasında, "Q-Anon Şaman" ve iki yıl önce Washington DC'deki Kongre isyanına karışan diğerlerine benzer şekilde, suçlu sapkınlar olarak yazılacak olan kişiler vardı.

Bunların Brezilyalı karşılıkları arasında, Amazon'un Rondonia eyaletinde siyasi makamlara aday olan ve haki askeri pantolonlarla kampanya fotoğraflarını yayınlayan, şahsına münhasır tarzıyla "Hava Durumu Uzmanı" William Ferreira da Silva ve sağcı BBB "mermiler, İncil ve sığır eti" hareketinin görsel sanatçısı ve internet influencer’ı Adriano Castro vardı. 

Birçoğu da siyasette aktifti. Biri eski yönetici klanın bir üyesiydi: Jair Bolsonaro'nun yeğeni Leo Índio.

Bir düzineden fazlası yerel yönetimde yer alıyordu veya Ekim seçimlerinde aday olmuşlardı. Bir diğeri, eski Paraíba eyalet valisinin karısıydı. Birçoğu belediye maaşlı güvenlik görevlisiydi. Bunun dışında, Rio Grande do Sul'un güney eyaletinden bir tamirci, Brasília'dan bir berber, Goiás'tan bir esnaf derneğinin başkanı ve Minas Gerais'den bir avukat da dahil olmak üzere karışım oldukça çeşitliydi.

Bunlar, yasa dışı giriş, mülke zarar verme ve muhtemelen ayaklanma iddialarıyla karşılaşacak olan neferlerdir. Şimdi dikkatler arkalarındaki güçlere kayacak.

İlk incelemeye alınanlar arasında, protestocuların otobüslerine eşlik eden ve resmî binaları işgal etmelerini engellemek için çok az çaba sarf eden, kötü şöhretli Bolsonaro yanlısı askerî polisler bulunuyor. Federal bölgenin Bolsonarista valisi Ibaneis Rocha, gizli anlaşma iddiasıyla soruşturulurken görevden alındı.

Güvenlik sekreteri olarak atadığı Anderson Torres, en yoğun inceleme altında olan kişi çünkü Bolsonaro hükümetindeki Adalet Bakanlığı görevinden bu göreve geçmişti. Tutuklanması için çağrılar yapıldı, ancak uygun bir şekilde kendisi Florida'da "tatildeydi". ABD aynı zamanda Bolsonaro ve oğullarının da sığınağıdır ve bu durum onları en azından geçici olarak Brezilya yasalarının ve polisinin asılsız seçmen dolandırıcılığı iddialarının yayılması ve şiddete teşvik hakkındaki sorgulamanın uzağında tutuyor. Artık Kongre saldırısıyla ilgili benzer suçlamalarla karşı karşıya olan dostları ve müttefikleri Donald Trump'a yakınlar.

Pazar günkü ayaklanmalardan bile önce, yüksek seçim mahkemesi başkanı Alexandre de Moraes, Lula'nın zaferinden sonra ülke çapında yayılan protesto kamplarının finansmanı ve organizasyonu hakkında soruşturma emri vermişti. Kasım ayında sızan bir polis raporu, ücretsiz futbol formaları ve bayrakları da verilen protestocular için ulaşım, portatif tuvaletler, geçici barınaklar, yiyecek ve içecek finanse eden bir hareketi ortaya çıkardı. Organizatörler arasında birkaç Bolsonarist yerel politikacı vardı.

Evanjelik grupları ve aşırı sağcıları kendine çeken bu demokrasi karşıtı protestolar, sol tarafından alay konusu oldu. Ancak, özellikle Amazon'un Novo Progresso Belediyesi’nde protestocuların polise kurşun sıktığı ve taş attığı şiddet olayları da yaşandı. Aralık ayında Amazon'un Pará eyaletinden bir iş adamının Brasília havaalanını bombalamaya teşebbüs etmesi daha da radikaldi.

Amazon bağlantısı

Bu katılımcıların çoğunun Amazon'dan olması hiç de tesadüf değil. Uçsuz bucaksız yağmur ormanı bölgesi, uzak Güney ve büyük kıyı şehirlerinin içindeki zengin yerleşim bölgeleriyle Bolsonaro için bir destek yuvası. "Ormansızlaşma kavisindeki" birçok kişi, arazi temizliğinde yüzde 59,5'lik bir artış ve yasadışı altın madenciliği ve arazi gaspı için cezasızlığın görüldüğü Bolsonaro yıllarından oldukça fazla kâr elde etti.

Bu suç faaliyeti, yeni hükümet tarafından çeşitli şekillerde tehdit ediliyor. Lula, başkanlık konuşmasında, devletin Amazon'a geri döneceğine söz verdi: "Toprakta refahı teşvik edeceğiz, ancak buraları kanunsuz topraklar yapamayız, ormansızlaşmaya ve çevresel bozulmaya müsamaha göstermeyeceğiz."

En ilerici girişimi, ilk halklara ülke tarihinin herhangi bir döneminde olduğundan daha fazla güç ve daha büyük bir platform sağlayan yeni bir Yerli İşleri Bakanlığı’nın oluşturulmasıydı. Bu, birçok isyancının gözünde lanetlenmesinin sebebi oldu.

Artık gözler güvenlik güçlerinin üzerinde. Ordunun sadakati Bolsonaro'dan yana görünüyor. Generaller son yönetimde önemli bir rol oynadılar ve Bolsonaro eski bir yüzbaşı ve 1964-85 yılları arasında Brezilya'nın son askerî diktatörlüğünün coşkulu bir destekçisiydi. Bu rejim bir darbeyle başladı ve büyük bir enerjisini Amazon'u sempatik iş gruplarının sömürüsüne açmaya odakladı.

Şimdiye kadar ordu (askerî polis kesiminin aksine) darbecilerin taleplerini görmezden geldi.

Bunun nedeni, doğaya karşı savaşın artık iyi bir iş olmaması olabilir.

İklim krizi, Bolsonaro'yu uluslararası bir cani ve Brezilya'yı bir parya hâline getirmişti, bu da ticaret için kötü bir durumdu.

Şu anda hem Brezilya'da hem de daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde patlak veren gerilimlerin çoğu, eski endüstriyel kapitalist model üzerindeki baskıyla ilgili. Her iki ülkede de eski rejim, ister tomrukçuluk ister fosil yakıt üretimi olsun, eski iş yapma biçimini sürdürmek istedi, ancak ekonomik kazanımlar önemsizdi ve itibar riskleri çok büyüktü.

Lula, aksine, verimli toprakların, temiz suyun ve temiz havanın çalınması ve kirlenmesi nedeniyle en fazla risk altında olanların oluşturduğu bir koalisyonu; ihracat pahasına Brezilya'nın uluslararası itibarını geri kazanmak isteyenleri ve uygulanabilir tek geleceğin Amazon gibi gezegensel yaşam destek sistemlerine yeni bir yaklaşım olduğunu anlayan küresel bilim öncülüğündeki hareketle uyumlu olanları temsil ediyor.

Şimdiye kadar kurumlar Lula'yı destekledi, ancak bu, Brezilya demokrasisi ve daha az yıkıcı bir kalkınma modeline geçiş için kritik bir zaman. Piyasalar ve ordu onun tarafında kalırsa veya en azından sınırda kalırsa, darbe girişimi ABD'de olduğu gibi Brezilya'da da başarısız olacaktır. Böyle olacağı hiçbir şekilde kesin değil ve böyle olsa bile savaş henüz bitmiş değil.

Çeviren: Nil Sarrafoğlu