Belgesel Sinemacı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Can Candan, SİYAD Onur Ödülü’nün; Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi Genel Koordinatörü Zeynep Ünal ise İFSAK Kısa Film Festivali Sinema Emek Ödülü’nün sahibi oldu.
Belgesel Sinemacı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Can Candan, 53. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Türkiye Sineması Ödülleri kapsamında verilen SİYAD Onur Ödülü’ne Nur Sürer ile birlikte değer görüldü.
Bu yıl 27’ncisi gerçekleştirilen İFSAK Kısa Film Festivali, Sinema Emek Ödülü’nün sahibi de Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi Genel Koordinatörü Zeynep Ünal oldu.
2007 yılından itibaren Boğaziçi Üniversitesi’nde sinema dersleri veren, yurtiçi ve yurtdışında gösterilen ödüllü belgesellerin yönetmeni olan Candan, aynı zamanda docİstanbul Belgesel Çalışmaları Merkezi’nin kurucuları arasında ve Kurdish Documentary Cinema in Turkey (Türkiye’de Kürt Belgesel Sineması, 2016) adlı kitabı da derleyenlerden biri.
Can Candan, 4 Ocak 2021 tarihinden itibaren Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenlerinin gerçekleştirdiği nöbeti çektiği videolar ve fotoğraflar ile belgeliyor, direnişin görsel hafızasını oluşturuyor.
Can Candan belgeselleri:
Boycott Coke (1989)
Exodus (1991)
Duvarlar, Mauern, Walls (2000)
3 Saat: bir ÖSS belgeseli (2008)
Benim Çocuğum (2013)
Nükleer Alaturka (yapım aşamasında)
28 Mart 2021’de çevrimiçi olarak yayınlanan ödül töreninde daha önce kaydedilen mesajı gösterilen Can Candan:
Bugün Boğaziçi Direnişi'nin 61. günü. Biraz önce Boğaziçi Üniversitesi'nde Rektörlük Binası'na 45. kez arkamızı döndüğümüz Üstün Ergüder Meydanı’ndan hepinize kocaman bir merhaba!
Sevgili sinema yazarı dostlar, itiraf etmeliyim ki, bu ödül ile beni çok şaşırttınız. Ben daha ne yaptım da böyle bir 'Onur Ödülü'nü hakettim diye düşündüm. Tabii ki çok mutlu oldum, onur duydum. Hele de Türkiye'de sinemaya bunca emek vermiş sevgili Nur Sürer ile bu ödül vasıtasıyla yan yana durabilmek büyük bir onur benim için. SİYAD'a çok çok teşekkür ediyorum. Benim için çıtayı yükselttiniz, şimdi bu ödülün hakkını verebilmek için daha da çok çalışmam gerekecek...
Biz belgeselciler hak mücadelelerini, direnişleri ve direnen insan hikayelerini pek severiz. Bu hikayeler daha güzel bir dünyanın mümkün olduğunu bize gösterip, ümidimizi tazeler, bize güç verir. Bu kıymetli ve anlamlı ödülü de Boğaziçi Üniversitesi’nde ve Türkiye'nin her üniversitesinde farklı şekillerde direnen tüm dostlar adına kabul ediyorum.
Hep birlikte daha nice direniş hikayesi anlatan filmlerde buluşmak üzere!
İyi ki sinema yazarları var, iyi ki SİYAD var.
Sevgilerimle.
27. İFSAK Kısa Film Festivali, Sinema Emek Ödülü’ne, Boğaziçi Üniversitesi, Mithat Alam Film Merkezi Genel Koordinatörü Zeynep Ünal değer görüldü.
İFSAK’tan yapılan açıklamada, Ünal’ın “Türkiye sinemasının son 20 yılında, Ankara Uluslararası Film Festivali, Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ve Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi (MAFM) çatısı altında istikrarla sürdürdüğü fark yaratan çalışmaları ile Türkiye’de film festivali kültürünün gelişmesine, kısa filmin kurumsallaşmasına ve saygınlık kazanmasına, gerçekleştirdiği yayınlar, paneller ve eğitimlerle sinemamızın nitelikli sinemacılar ve sinefiller kazanmasına değerli katkılar sunduğu için” ödüle değer bulunduğu belirtildi.
Aralık 1999’da Mithat Alam tarafından, sinema bölümü bulunmayan Boğaziçi Üniversitesi’nde, sinemaya ilgi duyan öğrencilere kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratmak ve fikir aşamasından üretim aşamasına kadar sinemanın farklı alanlarında yürütecekleri çalışmalara destek olmak amacıyla kurulan
MAFM bünyesinde, dışarıya açık toplu film gösterimleri, söyleşi, panel, sunum ve atölye çalışmaları da gerçekleştiriliyor.
2011 yılından itibaren Boğaziçi Üniversitesi, MAFM’nin yöneticiliğini yürüten Zeynep Ünal, 13 Mart 2021 günü çevrimiçi olarak gerçekleşen söyleşide şu ifadeleri kullandı:
Bu ödülü 4 Ocak 2021’den bu yana bir ülkenin geleceği için direnen, yan yana duran, vazgeçmeyen, aşağı bakmayan Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerine ve tutuklanan, ev hapsinde olan, her gün Güney Meydan’da mücadeleye devam eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine adıyorum.
