Dünya üzerinde yalnızca 40 birey kalan Tara-iti'nin hikayesini anlatıyoruz. Üremeleri çevresel faktörlere sıkı sıkıya bağlı olan bu canlıların nesli küresel ısıtmadan doğrudan etkileniyor.
V: Ebedi Yokoluş / Forever Extinct programına hoş geldiniz.
Ç: Merhaba.
Ç: Bugün yasadışı balıkçılık faaliyetlerinden bahsederek başlamak istiyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda Science Advance’te yayınlanan bir habere göre, dünyanın her tarafında yasadışı balıkçılık faaliyetleri son hız devam ediyor. Ekolojik ve ekonomik veriler göz önüne alınarak bakıldığında, biliminsanları yıllık yasadışı balıkçılık hacminin 4 ila 14 milyon ton arasında olduğunu tahmin ediyorlar. Bu hacmin yasadışı parasal değeri 9 ila 17 milyar dolar olarak hesaplanıyor; yasal olsa buradan elde edilecek gelirin 26 ila 50 milyar dolar arasında olduğu ve 2 ila 4 milyar dolarlık bir vergi oluşacağı belirtiliyor.
V: Daha da önemlisi ise nesli tehlike altındaki türler bu yasadışı balıkçılık faaliyetlerinden doğrudan ya da dolaylı olarak etkileniyorlar.
Ç: Örneğin geçen hafta da bahsettiğimiz, dünyanın en hızlı köpekbalıklarından sivriburun camgözün nesli bu yasadışı balıkçılık faaliyetleri nedeniyle tükeniyor.
V: Bir diğer haberimiz ise nesli tehlike altında olan bir yengeç türü ile ilgili.
Ç: Dünyanın karada yaşayan en büyük eklembacaklısı olan palmiye yengeci, bilimsel adıyla Birgus latro, 1 metre uzunluğa ve 4 kg ağırlığa ulaşabiliyor. Bu yengece, özellikle Hindistan cevizi ağaçlarının da görüldüğü Hint Okyanusu ve Pasifik Okyanusu’nda rastlanıyor.
1981’de IUCN’in listesinde hassas kategorisinde yer alırken, hakkında yeterince bilgi bulunmadığı için 1996’da ‘yetersiz veri’ kategorisine alındı. Bununla birlikte neslinin hızla tükendiği biliniyor ve hatta kimi yerlerde bölgesel olarak nesli tükenmiş durumda.
‘Vaitamae’ adlı çevre birliği, sürdürdükleri koruma programı çerçevesinde, bu yengecin yaşadığı Fransız Polinezyası’nda bulunan Niau mercan adasında, popülasyondaki düşüşü anlamak ve avlanma hacmini takip edebilmek için her yıl sayım gerçekleştiriyor.
V: Diğer bir haberimiz ise Patagonya’dan ve iyi bir haber.
Ç: Geçtiğimiz sene, Global Penguin Society of Argentina, Arjantin Global Penguen Topluluğu başkanı, biyolog Pablo Borboroglu sayesinde, Patagonya’da 100.000 km2lik iki deniz koruma sahası, Yaganese Deniz Ulusal Parkı ve Namuncura-Burdwood Bank II Deniz Ulusal Parkı oluşturuldu.
Bu alanlar, kral ve Macellan penguenlerinin, köpekbalıklarının, soğuk su mercanlarının yaşam alanları olduğu için korunmaları oldukça büyük önem taşıyor.
V: Şimdi gelelim bugünkü dostumuza.
Ç: Bugünkü dostumuz Avustralya’da, Yeni Zelanda’da ve Yeni Kaledonya’da yayılış gösteren peri sumrulardan Yeni Zelanda’ya endemik, yerel dilde, Tara-iti olarak anılan Yeni Zelanda peri sumrusu, bilimsel adıyla Sternula nereis davisae.
V: Tara-iti, küçük bir kuş.
Ç: Üst tüyleri soluk gri, alt gövdesi ve çatalsı kuyruğu ise beyaz. Kanatlarındaki tüyler biraz daha koyu gri. Olgun bireylerin gagaları sarı-turuncu ve kafalarının üstü siyah. Kafalarının üstündeki siyahlık gözlerine kadar iniyor. Bacakları parlak bir turuncu.
Bu dostumuz, deniz kabardığında, seyrek bitki örtüsüyle kaplı çamurlu, kumlu, deniz kabuklu yerlere tünüyor.
V: Yeni Zelanda’nın dört bölgesinde üreme alanları bulunuyor.
Ç: Tek eşliler ve eşlerine, üreme ve beslenme alanlarına oldukça bağlılar. Kur yapma dönemi Eylül gibi başlıyor ve yumurtlama dönemi Ekim’den Ocak’a kadar sürüyor. Bitki örtüsü bulunmayan, deniz kabuklarıyla örtülü kumlara yumurtluyorlar.
V: Her seferinde yalnızca 1-2 yumurta bırakıyorlar. Çatlayan yumurta olduğunda ya da hayatını kaybeden yavrular olduğunda, dişi yeniden yumurtluyor.
Ç: Peri sumrular, avlanmak için dalışa geçmeden önce, su yüzeyinin 5 ila 15 metre üzerinde süzülerek avlarını arıyorlar. Pisi balığı, kaya balığı, yılanbalığı yavrusu ve nehir ağzında yaşayan balık ya da karideslerle besleniyorlar.
Tekrarlamalı, yüksek ötüşleri var. Yuvalarının tehlike altında olduğunu hissettiklerinde alarma benzer bir ses çıkarıyorlar.
V: Seslerine kulak verelim:
https://dibird.com/species/fairy-tern/
Ç: Bu dostumuz, Yeni Zelanda’nın nesli en çok tehlike altında bulunan kuşlarından. Bölgede yalnızca 40 birey kaldığı düşünülüyor.
19. ve 20. yüzyılda tara-itilerin yaşam alanları yırtıcılar, kıyı bölgelerinin hızla değişimi ve insanlar yüzünden değişti ve bugün de hala aynı sebepler popülasyonlarını tehdit etmeye devam ediyor.
Koruma programları, yaşam alanlarındaki yırtıcıların kontrolü, yuvaların insanlar ve araçlarca rahatsız edilmemesi ve kıyılardaki değişimlerin etkilerinin olabildiğince yumuşatılması üzerine odaklanmış durumda.
Üremeleri çevresel faktörlere sıkı sıkıya bağlı. Suların yükselmesiyle yuvaları sular altında kalabilir. Olumsuz hava koşulları yiyecek bulma sıkıntısına ve yavru ölümlerine neden olabilir. Olumsuz hava koşullarıyla yuvalar kumlar altında kaybolabilir. Dolayısıyla küresel ısıtma bu dostumuzun sonunu her an getirebilir.
V: Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Geçtiğimiz programlara artık Spotify üzerinden ulaşabilirsiniz.
Programın illüstrasyonlarını sosyal medyada paylaşacağız. Bize Instagram ve Facebook’tan ulaşabilirsiniz.
V: Bugünkü şarkımız Dubioza Kolektiv feat. Manu Chao’dan Cross The Line.
V: Ben Virginia Elena Patrone,
Ç: Ben Çiğdem Fidan.
V&Ç: Gezegendeki her şey! Çok güzelsiniz ve sizi seviyoruz!
Kaynaklar:
• https://advances.sciencemag.org/content/6/9/eaaz3801
• https://conservationoptimism.org
• http://nzbirdsonline.org.nz/species/fairy-tern
• https://www.doc.govt.nz/nature/native-animals/birds/birds-a-z/nz-fairy-tern-tara-iti/
• https://www.xeno-canto.org/species/Sternula-nereis
• https://www.hbw.com/ibc/species/fairy-tern-sternula-nereis
• https://en.wikipedia.org/wiki/New_Zealand_fairy_tern
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Dubioza Kolektiv feat. Manu Chao | Cross The Line | 3:58 |