Antroposen Sohbetler'de Utku Perktaş, Akdeniz’in sessiz kahramanı deniz çayırlarının (Neptün topları) mikroplastikleri nasıl filtreleyerek kıyıya taşıdığını ve bunun doğanın bize gönderdiği bir uyarı olduğunu ele alırken, bu görünmez kirliliğin soframıza nasıl ulaştığı — tuz, balık unu ve tatlısu kaynakları üzerinden insan sağlığını da tehdit eden bir zincire dönüştüğünü tartışıyor.
Akdeniz’in sığ kıyılarında yürürken, dalgaların ayaklarınıza bıraktığı yosun parçaları arasında farklı bir şeye rastlayabilirsiniz; avuç içi büyüklüğünde, lif lif sarımtırak toplar… İlk bakışta sıradan yosun gibi görünebilir; oysa bunlar, Neptün’ün armağanı olan Posidonia oceanica türünün oluşturduğu deniz çayırlarının ölü yapraklarından doğan ‘Neptün toplarıdır’.
Bugün bu topların içi artık doğal değil; insanın ardında bıraktığı en sessiz, en görünmez atık olan mikroplastiklerle yüklü. Deniz bize açık bir mektup yazıyor: “Atıklarınızı saklayamam, onları size geri gönderiyorum.”
Sessiz Ormanların Gizli Yükü
Deniz çayırları, okyanusların en sessiz kahramanlarıdır. Bir metrekarelik alan, onlarca litre oksijen üretir, yüzlerce tür için yuva olur, dalgaları yumuşatır, kıyıyı korur ve karbonu depolayarak iklim krizine karşı görünmez bir kalkan görevi görür.
Ama bugün bu sualtı ormanları hiç istemedikleri bir yükün altında: Plastik.
Nature Scientific Reports’ta yayımlanan bir çalışmaya göre (Sánchez-Vidal et al., 2021), Posidonia oceanica'nın oluşturduğu bu lif yığınları, bir kilogram materyalde neredeyse bin 500 kadar plastik parçası içerebiliyor. Araştırmacılar, bu deniz çayırlarının adeta doğal bir filtre gibi çalıştığını, mikroplastikleri yakalayıp kıyıya kadar taşıdığını ortaya koyuyor. Akdeniz genelinde her yıl yaklaşık 900 milyon plastik parçacığının bu şekilde tutulabileceği öngörülüyor.
Doğa kendi ritmiyle temizlik yapıyor ama bu temizlik sessiz bir uyarı içeriyor; hiçbir ekosistem insanın çöpünü sonsuza dek saklayamaz.
Mikroplastiklerin Karanlık Yolculuğu
Mikroplastikler yalnızca Akdeniz’in meselesi değil; nehirlerden taşınarak denize ulaşan bu parçacıklar, balıkların midesinde, deniz kuşlarının gagasında, mercanların dokusunda yer buluyor. Akdeniz’in yarı kapalı yapısı bu yükü daha kalıcı hale getiriyor, denize giren atık kolay kolay çıkmıyor.
Mikroplastikler yalnızca Akdeniz’in meselesi değil; nehirlerden taşınarak denize ulaşan bu parçacıklar, balıkların midesinde, deniz kuşlarının gagasında, mercanların dokusunda yer buluyor. Akdeniz’in yarı kapalı yapısı bu yükü daha kalıcı hale getiriyor, denize giren atık kolay kolay çıkmıyor.
Neptün topları, bu görünmezliği somutlaştırıyor. Kıyılarda görebileceğiniz ve hatta elinize alabileceğiniz lifli küre, insanlığın ardında bıraktığı izlerin sıkıştırılmış bir belgesi aslında.
Türkiye’nin Sualtı Ormanları
Posidonia oceanica yalnızca Akdeniz’e özgüdür ve bu bölgede endemiktir (Kew Gardens). Balear Adaları’ndan Ege kıyılarına, Adriyatik’ten Doğu Akdeniz’e kadar uzanır. İbiza çevresinde bulunan ve yaklaşık 100 bin yaşında olduğu tahmin edilen devasa koloniler, dünyanın en yaşlı canlı organizmaları arasında sayılmaktadır.
Türkiye kıyılarında ise 40 metreye kadar derinliğe ulaşan deniz çayırları, Akdeniz’in en değerli karbon yutakları arasındadır. Karasal ormanlar kadar görünür olmadıkları için çoğu zaman göz ardı ediliyorlar. Oysa gelecekte iklim krizine karşı en büyük dayanaklarımızdan biri olacaklar.
Ne var ki bu sessiz mucizeler hızla kayboluyor. Kıyı dolguları, turizm baskısı, kirlilik ve bilgisizlik yüzünden çayırlar kıyıdan kıyıya siliniyor.
Soframızdaki Görünmez Tehlike
Doğanın uyarıları yalnızca kıyılarda değil, sofralarımızda da beliriyor.
- Tuzda Mikroplastik: Türkiye’de pazarlanan sofra tuzlarında yapılan analizlerde, kilogram başına 16–102 arasında mikroplastik parçacığı bulundu (Gündoğdu, 2019). Ortalama bir bireyin günlük tuz tüketimi hesaba katıldığında, yılda yüzlerce mikroplastik parçacığı doğrudan soframıza giriyor.
- Balık Unu ve Akuakültür: Küresel bir çalışma, ticari balık unu ürünlerinde yaygın plastik kirliliğini ortaya koydu (Gündoğdu et al., 2021). 26 örnekte kilogram başına 0–526 arasında mikroplastik bulundu. Balık unu, akuakültürün yanı sıra soframıza geri dönen plastik zincirinde kritik bir geçit.
- Tatlısu Kaynakları: Türkiye’de Süreyyabey Baraj Gölü’nde yapılan bir araştırma, ortalama 5.25 parçacık/m³ mikroplastik saptamış ve parçacıkların yüzeyinde E. coli ve Enterococcus faecalis gibi patojen bakterilerin kolonileştiği ortaya konmuştur (Tavşanoğlu et al., 2020). Bu bulgu, mikroplastiklerin yalnızca ekosistemleri değil, insan sağlığını da doğrudan tehdit ettiğini gösteriyor.
Küresel Çerçeve ve Çözüm Arayışları
Plastik üretimi, 1950’den bu yana olağanüstü hızla arttı; 2015’e kadar toplamda 8 bin 300 milyon ton plastik üretildi ve bunun yalnızca %9’u geri dönüştürüldü (Geyer et al., 2017). Bugün üretim 450 milyon ton/yıl seviyesinde ve 2045’te iki katına çıkması bekleniyor.
Bilim insanları, küresel plastik anlaşmalarında yalnızca geri dönüşüme yaslanmanın yetersiz olduğunu, üretim kısıtlaması getirilmediği sürece plastiğin ekosistemler için geri döndürülemez bir yük olacağını vurguluyor (Bergmann et al., 2022).
WEF ve Ellen MacArthur Foundation’ın ‘Yeni Plastik Ekonomisi’ girişimi üç temel hedef ortaya koyuyor:
- Gereksiz plastiklerin tamamen ortadan kaldırılması.
- Gerekli plastiklerin yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya biyobozunur olması.
- Kullanılan tüm plastiğin ekonomiye geri kazandırılması.
Deniz çayırlarının sağladığı doğal temizlik mekanizmaları bu vizyona eklendiğinde, doğayla uyumlu bir ‘temiz sanayi’ vizyonu mümkün olabilir.
Uyarıyı Görmek
Doğa, Neptün toplarıyla plastiği filtreleyip kıyıya atıyor ve bize ‘temizlik’ ile birlikte bir uyarı gönderiyor ama biz aynı plastiği tuzla ve balıkla soframıza geri alıyoruz.
Neptün topları aslında iki şey söylüyor:
- Hiçbir ekosistem insanın çöpünü sonsuza dek saklayamaz.
- Doğa kendi ritmiyle temizlemeye çalışsa da bu çaba sınırlıdır; yükü azaltmak bizim sorumluluğumuzda.
Bir gün Akdeniz kıyısında elinize bir Neptün topu geçtiğinde, onun yalnızca bir yosun topu değil, denizlerin size gönderdiği bir uyarı olduğunu hatırlayın çünkü doğa bize yalnızca çöplerimizi değil, umudumuzu da geri gönderebilir ve biz hangisini çoğaltacağımıza karar vermeliyiz.
Kaynakça
- Sánchez-Vidal A. et al. (2021). Seagrasses provide a novel ecosystem service by trapping marine plastics. Nature Scientific Reports.
- Kew Gardens – Neptune grass.
- World Economic Forum – How seagrass fights ocean plastic pollution.
- Gündoğdu, S. (2018). Contamination of table salts from Turkey with microplastics. Food Additives & Contaminants: Part A.
- Gündoğdu, S., Eroldoğan, O.T., Evliyaoğlu, E., Turchini, G.M., Wu, X.G. (2021). Fish out, plastic in: Global pattern of plastics in commercial fishmeal. Aquaculture.
- Geyer, R., Jambeck, J. R., & Law, K. L. (2017). Production, use, and fate of all plastics ever made. Science Advances.
- Bergmann, M. et al. (2022). A global plastic treaty must cap production. Science.
- Nava, V. et al. (2023). Plastic pollution in lakes and reservoirs. Nature.
- Tavşanoğlu, Ü. N. et al. (2020). Microplastic contamination in a drinking water reservoir. Environmental Science and Pollution Research.
* Bu metnin bölümleri ilk olarak Yetkin Report’ta iki ayrı yazı halinde yayımlanmıştır:
- Akdeniz’de Mikroplastik Kirliliğinin Doğal Savaşçısı: Neptün Topları (7 Eylül 2025)
- Soframızdaki Görünmez Plastik Tehlikesi (10 Eylül 2025)