Dünyayı Okumak'ta ‘Bir Yaratıcılık İmkanı Olarak KAOS’ isimli son kitabı vesilesi ile Ömer Faruk'la beraberdik.
Öngörülemez ve ele geçiremez olmak için yabandan düşün.
Şaşırtıcı yazılar yazmayı her zaman başaran Ömer Faruk, kitap boyunca Güney Afrika Cumhuriyeti’ne yaptığı bir gezide okuduğu bu duvar yazısı eşliğinde okura sesleniyor.
Aile, ümmet, millet, halk, sınıf adını alan bir araya gelişlerin tek özelliği aynının cehennemidir. Bu bir araya gelişler ancak bütün dünyada sayıları 20 milyon kişiyi bulan orduları, o ordular da ancak savaşları, katliamları ve tecavüzleri gerçekleştirir. Ötekinin canavarlaştırıldığı bu birliktelikler artık sürdürülemez bir toplum yapısı ortaya çıkarmıştır. Serbest seçimlere geçilen son bir kaç yüzyıldan beri ilk defa dünyanın çok değişik ülkelerinde seçilmiş tek adam rejimleri iktidara geldi ve iktidarı bırakmamak için her yolu mübah görüyorlar. Bu kanla düşünen homojen kitlenin, otomatikman iktidara taşıdığı kişiler, esasında sonuç değil nedendirler.
Bu halkanın kopmasını sağlayacak imge ise kaosta birikir. Öngörülemez ve ele geçirilemez kaotik imgenin tek kaynağı ise yabandır. Yazarın tabiriyle haysiyetli yani özsaygıya sahip bireylerin bu yabandan, kaostan beslenmeye, böylece söz almaya, bunun için de söyleyecek söze ihtiyacı vardır.
Antroposen dönemi, ataerkil toplumu, militarizmi ve muhafazakarlığı reddetmek buna karşın aşk üzerinden yeniden düşünmek yeni bir politik kavrayışın patikası olabilir.
Bu özgün kitabı, Ömer Faruk ile konuşurken anmayı unuttuğum, kitaptan bir Çin atasözü ile bitirelim; Bir damla su, bir kaynağın habercisidir.