Sanatla Dayanışma

-
Aa
+
a
a
a

Kahramanmaraş depreminin ardından hızla kurulan Sanatla Dayanışma adlı oluşumu, kuruluş sürecini ve hedeflerini konuşuyoruz.

Bir Yazının Resmi, Gökçen Ergür
Bir Yazının Resmi, Gökçen Ergür
Sanatla Dayanışma
 

Sanatla Dayanışma

podcast servisi: iTunes / RSS

(Bu bir transkripsiyondur. Metnin son hali değildir.)

Zeynep Okyay:Açık Dergi içerisinde yer alan Bağımsızlar’a hoş geldiniz. Maumau ekibinden Sine Ergün ve Eda Emirdağ; Amber Platform kurucularından ve Bağımsızlar ekibinden Ekmel Ertan burada.

Hep birlikte zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifa dileyerek başlayalım. Dayanışmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Herkes ilk başta kendi durduğu yerden nasıl bir destek yaratabileceğini düşünüyor. Bu haftaki programımız bağımsız sanat ortamının sorunlarını konuşmaktan ziyade, şu anda çok acil olan dayanışmayı nasıl güçlendirebiliriz, bunu konuşmak. Peki, sanat ortamı böyle bir kriz anında nasıl bir destek sağlayabilir? Depremin hemen ikinci gününde Sanatla Dayanışma adlı bir oluşum kuruldu. Buna dahil olan sanatçılar, sanat oluşumları var ve çoğalmaya da devam ediyorlar. Sine, biraz senden dinleyebilir miyiz? Nasıl başladı, nasıl organize oldu, neler oluyor?

Sine Ergün: Öncelikle bütün ekibimiz adına söyleyebilirim ki çok üzgünüz ve öfkeliyiz. Sanatla Dayanışma belki bugün aktif bir şekilde devam ediyor ama hissiyat olarak üzüntümüzü hafifletmiyor, korkunç bir şey yaşadık. Sanatla Dayanışma, o gün, yani deprem günü bir telefon konuşması ve etrafımızdaki Maumau bağımsız sanatçılarıyla iletişimden doğdu. Temel düşünce ise şuydu; sanatçı belki şahsen nakdi yardım yapamaz ama yine de bağışçı olabilir. Bu bağışı biz şöyle artiküle ediyoruz; Sanatla Dayanışma’da bağışçı olan sanatçı, bağışı tamamlayan kişi olarak rol oynuyor. Ama birileri onun bağış yapmasına ön ayak olabilir. Biz de bu düşünceyle yola çıktık. Önce daha küçük bir sanatçı grubuna duyurduk ama ilgi çok büyüktü. İlginin büyük olması daha fazla duyulmasına, görülmesine neden oldu. Ardından yapıyı kafamızda oturtmak istedik. Birinci önceliğimiz metinde de belirttiğimiz gibi, Sanatla Dayanışma’nın sürdürülebilir olması. Buna çok önem veriyoruz. Şunu kastediyorum, depremin ilk günlerinde herkes canhıraş bir şekilde orada olmak istiyor, katkı sağlamak istiyor ama birinci ay, ikinci ay geçtikten sonra biraz da basındaki görünürlüğünün azalması nedeniyle, unutuluyor demeyelim ama gündemden düşüyor diyelim. Sanatla Dayanışma bu aşamada da devam edecek ve bu bizim için önemli. Sanatla Dayanışma’yla ilgili ikinci söylenmesi gereken şey de şu ki bu bir şemsiye. Yani doğrudan bağış alan bir kurum kesinlikle değil ve bunu tercih de etmezdik. Zaten bunun prosedürü de farklı. Sanatla Dayanışma, kişilerin bağış yapmasına, bağışı tamamlamasına yardımcı olan bir arayüz diyelim. Şöyle diyebiliriz, Sanatla Dayanışma’ya sanatçılarımız işleriyle başvurabiliyor. Her sanatçıdan bir iş alabilecek bir oluşumumuz var şu anda. Ardından bağışı tamamlayacak kişi bu meblağdaki bağışı belirttiğimiz kurumlardan birine yaptığında ve bunu bize dokümante ettiğinde sanatçıyla bağışı tamamlayan, yani bağışçıyla bağışı tamamlayan ilişkisini kuruyoruz. Böyle bir işleyişimiz var. Bu yapıda Sanatla Dayanışma adı tabii ki bir anda ortaya çıktı. Hatta deprem günü ortaya çıktı ama arkasında uzun süredir kültür sanat sektöründe yer alan Amber Platform, Omuz, Karşı Sanat, Maumau ve Bağımsızlar gibi inisiyatifler ve sanatçılar var. Başta söz ettiğim telefon konuşması zaten Ekmel’le aramızda geçen bir konuşmaydı, hemen bir araya geldik ve çalışmaya başladık. Şunu söylemekte yarar var, sanatçının iş bağışlaması çok ayrıksı bir durum ve bir motivasyon. Ben görsel sanatçı olmadığım için birebir empati kurabileceğim bir konu değil. Belki Eda bu konuda bize bir şeyler söylemek ister diye düşünüyorum. Ardından da yapısı hakkında yine ayrıntılı konuşuruz. 

Eda Emirdağ: Sine, bu fikirden ilk bahsettiğinde sanatçı olarak neleri korumam gerektiğini ve hangi şekilde fayda sağlayabileceğini düşündüm. Hepimiz bazı yardımlar yapabiliyoruz ama sanatçı olarak elimizdeki en büyük değer aslında ürettiğimiz işler. Bunların bir metaya ve bir yardıma dönüşmesi benim de ilk aklıma gelen şey olurdu fakat bunu kendim yapamazdım. Dolayısıyla bir inisiyatifin el vermesi, bağışı tamamlayan kişiyi bulması ve bu işi kolaylaştırması aslında sanatçının da elindeki değeri dönüştürmesine yardımcı olabilecek bir yapı olduğu için çok değerli. Aynı zamanda işin içinde de yer alıyorum. Sanatla Dayanışma’nın web sitesi tarafıyla da ilgileniyorum. Burada normalde ön planda olan seçicilik ya da sanatçıları seçmek gibi bir yapı yok. Gelen mailler doğrultusunda künye bilgilerini giren sanatçıların işlerini siteye ekliyoruz, işlerin meblağını değiştirmemek, korumakla ilgili uyarılarda bulunuyoruz. Bu yapı sanatçıyı koruyabilecek bir yapı aynı zamanda ve seçiciliğin olmaması da çok önemli. Biz bu işe beş sanatçı olarak başlamıştık. Ve beş sanatçının işiyle başlamamıza rağmen ben buraya gelirken 130 tane iş yüklenmişti. Mailler gelmeye devam ediyor. Yaklaşık 450 mail aldık, bir yandan pek çok sanatçı arkadaşımdan telefon alıyorum. Herkes vicdanen de iyi hissettiği bir durumun içinde aslında ve bunun devamlılığını sağlayıp bu yapıyı korumak, sanatçıların da bir arada bulunup bir şeyler yapabilme ihtimalini güçlendirdiği için hepimize iyi geldi. Dolayısıyla bütün bu inisiyatifte yer alanlara, bağışçılara ve bağış tamamlayanlara teşekkür ediyorum. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar, belki sistemin nasıl çalıştığından bahsedebiliriz. 

Ekmel Ertan: Sanatla Dayanışma ne yapıyor? Aslında zaten koşullarda güvencesiz bir hayat yaşayan sanatçının elindeki değeri kullanılabilir, faydalı bir şeye dönüştürüyor. Bunu bir bağışa dönüştürüyor çünkü muhtemel ki bir çoğumuz nakdi yardım yapacak durumda değiliz. sanatladayanisma.org web sitesinde sanat eserlerinin görsellerini görüyorsunuz. Her birinin üzerinde işin sahibi, işin adı, fiyatı, yani bağış miktarı ve inceleyip bağış yapmak için bir link var. O linke tıkladığınızda karşınıza çıkan formda bu eseri bağışlamak, yani eserin bedelini ödeyerek bağış yapmak istediğinizi belirtiyorsunuz. O işleri biz sizin için ayırıyoruz. Siz bağışı yapıp dekontunu ya da belgesini bir şekilde tekrar siteye gönderdiğinizde, yüklediğinizde ya da [email protected] adresine gönderdiğinizde, eser size geçmiş oluyor biz de o eseri bağışlandı diye işaretliyoruz, 

Ek.E.: Böylelikle eser bir kişi tarafından alınmış ve bağışa dönüşmüş oluyor. Bu sistemleri otomatik yapamıyoruz çünkü çok fazla iletişim gerektiriyor. Dolayısıyla belli bekleme süreleri olabiliyor. Yani rezerve edildiğinde ya da satın alındığında bağışlandığının işaretlenmesi sürecinde gecikmeler olabiliyor. Bir de Eda'nın dediği gibi şu anda bakılması gereken 420 mail vardı biz buraya gelmeden önce. Yani çok hızlı bir ekip çalışması gerektiren bir süreç. Dolayısıyla bu şekilde sanat eserleri bağışa dönüşüyor. Bu hem sanatçının, hem de bağışçının bağış yapmasını sağlıyor. Yani bir tür dönüştürme mekanizması aslında. Sitede bir form daha var, o da eserini bağışlamak isteyen sanatçılar için bir form. Oradan da formu doldurarak başvuru yaptığınızda sanatçıyı ve eserini sisteme yüklüyoruz.

S.E.: Bağışlanan meblağ nereye gidiyor? 

Ek.E.: Şöyle ki siz bağışı bizden bağımsız yapıyorsunuz ve biz sadece bir köprü, bir kolaylaştırıcı, teşvik edici bir aracı durumundayız. Biz sadece bunu yapıyoruz, siz de bağışı doğrudan kendiniz yapıyorsunuz. Normal yöntemleriniz ne idiyse o şekilde bağış kabul eden kurumlara destek oluyorsunuz. Burada bizim sistemde önerdiğimiz birtakım kurumlar var. Onlara bağış yapıp dekontunu ya da bağış belgesini bize gönderiyorsunuz. Biz bu noktada alıcı olarak bağışı yapanla, bağışı tamamlayan sanatçı arasında köprü kuruyoruz. Buradan sonra da iletişim onlar arasında devam ediyor ve biz sadece takip ediyoruz. Olmayacağını umuyoruz tabii ama bir problem oluştuğunda müdahil olabiliriz. Bunun dışında sanat eserinin alıcısı tarafından teslim alınması sanatçıyla koordine edilmesi gereken bir iş ve kargo, kurye vb. masraflar alıcıya ait.

S.E.: Şundan da bahsedebiliriz, pek çok sanatçı işlerini bağışlamak için bize başvurdu ve aynı zamanda bağışı tamamlayan kişilerden de yoğun bir geri dönüş alıyoruz. Fakat şuna karar verdik, en azından şimdilik birtakım aciliyetler olduğu için ilk bir ay boyunca gönderme-alma ve kargo işleri için bir ay mühlet veriyoruz ve sonrasında daha da hızlı akacağını ümit ediyoruz.

Ek.E.: Kargo sistemini meşgul etmemek için alışverişlerin gönderilme işlemlerini Mart’tan sonraya bırakalım dedik.

Z.O.: Çok büyük potansiyeli olabilecek bir oluşum aslında. Çünkü sadece Türkiye'den değil, belki yurt dışından da sanatçıların katılacağı, belki yurt dışından da alıcıların ilgi duyacağı bir oluşuma dönüşebilir. Beyrut'ta ve farklı ülkelerde de örneğini görmüş ve bulunduğumuz yerden, Türkiye'den destek olmak için elimizden geleni yapmaya çalışmıştık. Bunun dışında belki alt yapı olarak ilk etaptaki ihtiyaçlardan bahsedebiliriz, belki dinleyenler ve desteklemek isteyenler olabilir. 

Ek:E: Birincisi, Sine’nin dediği gibi şu anda ilk baştakine göre daha farklı bir yardıma ihtiyaç var. Örneğin ilk 4-5 günde şimdikinden farklı bir yardıma ihtiyaç vardı ve yardım ihtiyacı da gitgide çeşitlenmeye devam ediyor. Dolayısıyla bizim niyetimiz bunu ilk anda acil bir müdahale aracı olarak görmek değil, uzun vadeli bir yapı oluşturmak. Muhtemel ki bundan bir sene sonra da aynı yerde benzer yardımlara ihtiyaç duyulacak çünkü bu bir senede kapanacak bir yara değil.

S.E.: Çok ciddi bir sanatçı ve iş bağışı oldu. Biz internet sitesini güncelleyen dört kişi olmamıza rağmen şu anda hâlâ bekleyen 400 e-posta var. Buna yetişmekte zorlanıyoruz ama bir yandan da şöyle bir düşüncemiz var. Bugünkü ihtiyaç tabii ki çok akut ve acil bir ihtiyaç ama bu devam edecek. Başta bu fikir aklıma geldiğinde bu denli büyüyüp yaygınlaşacağını tahmin etmemekle beraber o zaman da fikrimiz belliydi, sürdürülebilir olmasıydı. Olaylar gündemden düştüğünde de tekrar gündem yaratabilecek bir platform olmasıydı. O yüzden sanatçılarımızdan biraz sabır rica ediyoruz. Bütün işler önünde sonunda yüklenecek ve biz daha koleksiyonerlere çağrı metnini çıkmadık. Koleksiyonerlere çağrı metnini bir gündür bekletiyoruz çünkü altyapısal hazırlıklara devam ediyoruz. Kendi kişisel koleksiyoner ağımıza da henüz ulaşmadık ve buna rağmen şu anda bağışı tamamlanan birçok iş var. Çok kısa ve yaygın olmayan bir duyuru yapmış olmamıza rağmen bu daha da genişleyecek diye düşünüyoruz ama tek ricamız gönüllü desteği. Web tabanlı olarak neye ihtiyacımız olduğunu belki Eda ve Ekmen söyleyecektir ama asıl ihtiyacımız olan sabır. Şu anda bize Sanatla Dayanışma aracılığıyla bağış yapmak isteyen sanatçılar için söylüyorum bunu. Yetişeceğiz, bir şekilde halledeceğiz. 

Ek.E.: Bu işler aynı zamanda hem sanatçı tarafında hem alıcı tarafında birer hafıza nesnesi olacak, bunu hatırlamakta fayda var. Kolay unuttuğumuz için 24 sene sonra bazı şeyleri tekrar yaşıyoruz çünkü. 

S.E.: Görünen o ki ders almamışız, bu deprem bunu çok net bir şekilde tekrar gösterdi. Ne yazık ki sadece doğal afet olarak okunabilecek bir süreç yaşamıyoruz. Belki sanatçılar, sanat emekçileri ve bağış tamamlayıcıları olarak hepimiz adına Ekmel’in de dediği gibi bir bellek yaratmaya da bir katkısı olur. Belki bu dayanışma bir birlikteliğe dönüşür ve başka şeylere de yol açar. İki şeyin tekrar altını çizmek istiyorum. Birincisi, Sanatla Dayanışma doğrudan bağış alan bir yapı değil, bir aracı ve aksi zaten olanaksız. İkinci olarak da bizim önceliğimiz bu yapının sürdürülebilir olması ve bir bellek işlevi kazanması. Gündemden düştüğünde yeniden gündem yaratabilecek bir platform olarak deprem bölgesindeki yaralar olabildiğince sarılana dek devam etmesi.

Z.O.: Sosyal medya hesabının web sitesinin bir kez daha tekrarlayalım isterseniz.

S.E.: Web sitemiz sanatladayanisma.org Hem sanatçı başvuru formları hem de bağışı tamamlayacakların formları burada yer alıyor. Instagram hesabımız da Sanatla Dayanışma. 

Z.O.: Çok teşekkürler verdiğiniz bilgiler için. Katılmak isteyen herkes web sitemizde her sanatçıya ve bağış sağlayıcıya açık bilgiler doğrultusunda ilerleyerek dahil olabilir. Teşekkürler.