2017 Yaz Kararnamesi ile mahkeme heyeti değişen Soma'da bir bakıma beklenen gerçekleşirken akıllarda çeşitli biçimleriyle aynı soru var: Yeni gelen hakimin 3 yıllık, üstelik adaletli yürüyen bir mahkeme sürecinin adaletli karar vericisi olması mümkün mü?
Soma Davasında 7 aydır beklenen savcı mütalası oyalamasından sonra, Haziran'da değişen savcıdan sonra şimdi de karar duruşması yaklaşırken mahkeme heyeti değişti. Nisan 2015'te başlayan dava oldukça kalın ve detaylı bir dosyadan oluşuyor, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel'in deyimiyle ise bu davanın dosyaları neredeyse bir kütüphane büyüklüğünde, mahkeme heyeti ise işte bütün bu kütüphaneye hakimdi. Peki, yeni gelen hakimin 3 yıllık bir sürecin adaletli karar vericisi olması mümkün mü?
Aralık ayında mütalaasını açıklayacak olan savcının mahkeme heyetinden 10 dakika su içme molası istemesiyle başlayan sürecin sonu bugün heyetin değişmesi belki de. Burada bir aşırı okuma yok, zira aileleri 6 ay boyunca oyalamayı başaran savcı, nihayetinde Haziran ayında yerini bir başka meslektaşına bıraktı. Sonuçta tutuklu 6 sanık bu süreçte kendilerini "FETÖ" iddiasıyla savunmayı bile başardı, dahası mahkeme heyetinin kabul ettiği iddianmeye karşı bu iddialar, anaakım gazetelerde boy boy yer bulabildi. Belki adaletin çift taraflı olduğunun bir göstergesi de en azından Soma Davası özelinde bu durum oldu.
Şubat ayından beri mahkeme heyeti üzerinde kurulan baskılarla birlikte bugünkü sonuç mahkeme heyetinin değiştirilmesi yönünde oldu. Davanın avukatlarından Evren İşler bu durumu açıkça "Siyasetin adalete bulaşması" olarak yorumluyor. Ailelerin ve avukatların şimdiye kadar tahmin ettikleri en kötü senaryo, davanın üçüncü yılında çeşitli oyalamalar, zaman kazanma taktikleri ile gerçekleşmiş oldu.
Yeni heyetle ilk kez görülecek olan 52. duruşma 17 Ekim 2017 tarihine ertelendi.
Görülen duruşmanın ardından ailelerin avukatlarından Can Atalay, "Türkiye'de adaletsizlik ne boyuta geldi buraya bakılsın. Mahkeme salonlarında hakimler tehdit edildi. Bu kadar haksızlık karşısında, taş olunsa çatlanır. Biz her zaman bu hakimlerin vereceği kararlara kefil olmadığımızı söyledik. Ama sanıkları, mağdurları aileleri tanıkları onlar dinledi, madeni onlar inceledi. Bu heyetin karar vermesi gerekir" dedi.
Dördüncü Y: Yüzsüzlük ile mücadele
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel de, "Hakim değiştirilmek istendiğine dair duyumlar alıyorduk. Bunu Adalet Bakanı'na sorduk ama cevap alamadık. 'Hakim ben bildiğim yoldan ayrılmam. Yargılamamı tamamlayıp sonuçlandıracağım' deyince yeni heyetle değiştirildi. Bu hükümet gelince yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğini söylüyordu. Artık bundan sonra gelen hükümetler, dördüncü 'Y' olan yüzsüzlükle de mücadele etmek zorunda kalacak. Kütüphane büyüklüğündeki dosyaya hakim olan heyet yerine, Afşin Elbistan'daki maden kazasında çocuklarının kemiklerine aileler kavuşmadan, yargılamayı para cezasıyla geçiştiren hakim buraya atandı. Ben tüm Türkiye'ye, Soma için yalvarıyorum. Bu karar değiştirilebilir. Heyet görevine devam edebilir. Herkes sesini yükseltsin, tepki göstersin. İlk gün Soma için gözyaşı dökenler gelin, ortak tepki verelim. Bu insanlar bu heyete güvenmiş" diye konuştu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da, "Bu insanlar bu heyete güvenmiş. Bu, güven kaybetmiş yargı için çıkış noktası olabilir. HSK'nın bundan memnun olması lazım. Heyetin değiştirilmesi, adaletin intiharıdır. Bunun yanlışlıkla olduğuna inanmak istiyorum. Atamayı HSK'dan geri almalarını talip ediyorum. Bu HSK için bir imtihandır" dedi.
Aileler ve ailelerin avukatları mahkemenin doğal hakiminden yana ama 2017 Yaz Kararnamesi bu 'umuda' bir son verdi. Soma'da bir bakıma beklenen gerçekleşti.