26 Mayıs 2008NTVMSNBC
Türkiye-AB ilişkilerinde en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyi'nde Türk tarafına sunulacak belgede, siyasi partilere açılan kapatma davalarının yakından izlendiği belirtilerek, "AB, bu davaların sonucunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu'nun belirlediği ilkelere uyumlu olacağına güven duyuyor" deniliyor.
Türkiye'deki tüm siyasi aktörlere, görüş ayrılıklarını temel özgürlüklere, anayasaya ve demokratik laikliğe saygı göstererek diyalog ve uzlaşma ruhu içinde çözmeleri çağrısı yapılan belgede, yargı konusunda şu görüşlere yer veriliyor: "AB tarafsız, bağımsız, güvenilir, şeffaf ve hızlı çalışan yargı sisteminin hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinde ve AB müktesebatının uygulanmasında son derece önemli ve hayati koşul olduğunu Türkiye'ye hatırlatır. Yargı reformu için kapsamlı strateji hazırlığında Türkiye'de bazı adımların atıldığını AB not etmektedir. Bu kapsamda özellikle yargının tarafsızlığını, bağımsızlığını, etkinliğini ve hızlı çalışmasını güçlendirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Böylece halkın yargıya güveni artacaktır."Bu kapsamda bölge temyiz mahkemeleriyle ilgili planların bir an önce uygulamaya sokulmasını isteyen belgede, hakim ve savcılara Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararları konusunda eğitimin artarak sürdürülmesi talep ediliyor.Siyasi reformların yavaşlamasından duyulan üzüntünün kaydedildiği belgede, "AB, hükümetin anayasayı değiştirme niyetini not etmektedir. Türk anayasa hukukunun Avrupa standartlarını bütünüyle kucaklayabilmesi için bu çok önemli bir fırsattır." deniliyor.AB ortak tutum belgesinde, makro ekonomik istikrar yolunda Türkiye'nin geçen yıl önemli yeni kazanımlar sağlaması, borç dinamiklerini iyileştirmesi, ihtiyatlı ve sıkı politikalarla mali konsolidasyonu sürdürmesi, mali şeffaflığı artırması, sosyal güvenlik reformunu geçirmesi, özelleştirmelerle ve mali disiplinle yatırım iklimini iyileştirmesi övülse de cari açıktaki hızlı yükselişin yakından izlenerek acil önlemlere hazırlıklı olunması uyarısı yapılıyor.Belgede, Slovenya dönem başkanlığı sırasında açılması beklenen Şirketler Hukuku ve Fikri Mülkiyet Hukuku fasıllarında Türkiye'nin tutum belgelerini sunmasının ardından, AB'nin ortak tutum belgelerini hazırlamayı sürdürdüğü ifade ediliyor.Fransa'nın daha önce AB belgelerine girmemesi için çalıştığı "katılım" ve "üyelik" ifadelerine de belgede birkaç kez yer veriliyor.12 Eylül 1963 tarihli Ankara Anlaşmasının 23. maddesi uyarınca kurulan ve kararların oybirliğiyle alınabildiği Ortaklık Konseyi, Türkiye ve AB üyesi ülkeler, AB Komisyonu ve AB Konseyi temsilcilerinin katılımıyla toplanıyor. Ortaklık Konseyinde Türkiye'nin ve AB'nin birer oy hakkı bulunuyor.