4 Nisan 2007
Raporda yükselen su seviyelerinin dünya genelinde su baskınlarını artıracağı ve milyonlarca insanın hayatının tehlike altında kalacağına dikkat çekildiği belirtiliyor.
BBC Dünya Servisi'nden çevre muhabiri Matt McGrath, Akdeniz'de bir ada olan Malta'da su seviyesinin yükselmesinin insanların hayatlarına etkisini araştırdı.
Malta adasında yaklaşık 400 bin kişi yaşıyor. Dünyanın en kalabalık yerlerinden bir tanesi.
Ama aynı zamanda iklim değişikliğinin zararlarına karşı da korunmasız durumda.
Akdeniz'de küresel ısınmanın etkisiyle su seviyelerinin yükselmesi nedeniyle, adanın bazı kesimleri sular altında kalma tehlikesi altında.
Ancak su seviyesinin yükselmesiyle beraber oluşan bir başka tehlike de içme suyu sıkıntısı.
Bu sorun Malta'da çoktan hissedilmeye başlandı.
Turizm sezonu olan yaz aylarında Malta'nın nüfusu üçe katlanıyor.
Bu durum, adanın altından geçen tarih boyunca kullanılmış temiz su kaynakları üzerinde de baskı yaratıyor.
Maltalılar yüzlerce yıl boyunca temiz suyu elde edebilmek için galeri olarak adlandırılan yeraltı tünellerini kullanmışlardı.
Bu galeriler, yerin 97 metre altında ve Ta'Kandja adı veriliyor.
Asansörle inilebilen bu tüneller kilometrelerce uzunlukta ve yarıya kadar suyla dolu.
Tüneldeki su temiz. Ama hemen 10 metre altında tuzlu su var.
Temiz su tuzlu sudan daha hafif olduğundan, fiilen deniz suyunun üzerine çıkıyor.
Bu temiz su daha sonra yer seviyesine pompalanarak evlere ve adadaki çiftliklere ulaştırılıyor.
Ne var ki küresel ısınma yüzünden tuzlu su da yükselmeye başlamış durumda.
Malta'da Su İdaresi'nden bir mühendis, Paul Micallef'e göre, bu durum gelecekte bu yeraltı galerilerinin kullanımında büyük güçlüklere neden olacak.
Son yapılan araştırmalara göre su seviyesi, 2100 yılında 96 cm yükselmiş olacak.
Deniz suyu ve temiz suyun seviyesi beraber yükseleceğinden temiz su pompalanan galerilere tuzlu suyun karışma ihtimali de artacak.
İçme suyundaki tuzluluk oranının artması adanın bazı kesimlerinde çoktan hissedilmeye başlanmış durumda.
Yağmurların azalması nedeniyle, sudaki tuz oranının arttığı belirtiliyor.
Adada organik üretim yapan David ve Mary Mallia çifti, sudaki tuz oranının normal seviyenin iki katına çıktığını, sulamayı bu kaynaktan yapmanın ağaçların ölümü anlamına geleceğini anlatıyorlar.
Malta'daki yetkililer şimdi sudaki tuz oranının azaltılmasını sağlayacak yatırımlar yapıyorlar.
Adada içilebilir suyun yarısı şimdi bu şekilde üretilir hale gelmiş durumda.
Ancak tuz oranını azaltan tesisler de fosil yakıt kullandıklarından küresel ısınmaya katkı sağlamış oluyorlar.
Avrupa Birliği üyesi olarak Malta, karbon salımlarını azaltması yolunda Brüksel'in baskısıyla karşı karşıya.
Ancak bu da ekonomisi turizme dayanan Malta'da bu sektörün zarar görmesi anlamına gelebilir.
http://www.bbc.co.uk/turkish/europe/story/2007/04/070404_malta.shtml